Güncelleme Tarihi:
Kendisini dinlemeye gelenler arasında 100'e yakın farklı ülkeden öğrenci bulunduğunu belirten Kalın, bu durumun muazzam bir zenginlik olduğunu ifade etti.
Herkesin kültürü, dili ve tarihinin insanlık adına kıymetli olduğunu anlatan Kalın, "Bizim zihnimize geçirilmeye çalışılan birtakım deli gömlekleri var. Mesela Avrupa merkezciliği gibi. Dünya tarihine, kültürüne, sanatına, düşüncesine Avrupa merkezci perspektiften bakınca, Avrupa dışındaki bütün kültürler, tarihler, medeniyetler adeta ikinci, üçüncü sınıf muamelesi görebiliyorlar. Halbuki biz insanlık medeniyetinin, insanlığın yürüyüşünün ancak bütün kültürleri, dilleri, tarihleri kucakladığımız zaman anlamlı hale gelebileceğini biliyoruz." diye konuştu.
Kalın, Türkiye'de yaklaşık 125 bin uluslararası öğrenci bulunduğunu, bu sayının 10 yıl öncesinde sadece 10-15 binler civarında olduğunu kaydederek, hedeflerinin 2023 yılında 200 bin civarında uluslararası öğrenciyi Türkiye'de okutabilmek olduğunu vurguladı.
Artık herkesin anlık iletişim çağında yaşadığına değinen Kalın, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu hız çağına adapte olmak, gündemi takip etmek, kendiniz olabilmek, bir merkeze sahip olmak çok kolay bir şey değil ama son derece de önemli bir vazife. Bu çağda eğer bir merkeziniz, sabitiniz, dayandığınız bir gelenek yoksa gelişmeler ışığında olayların iteklemesiyle savrulabilirsiniz, sonunu bilemediğiniz maceralara kapılabilirsiniz. Dünyaya açıldıkça kendi köklerinizle daha da güçlenirsiniz. Bugün bizim dünyaya açılırken, kendi medeniyet tarihimize, kültürümüze her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var."
"KENDİNİZİ YETİŞTİRİN" TAVSİYESİ
Kalın, tarihe uzun bir perspektiften bakıldığı zaman olayların geçmiş ve geleceğe doğru daha iyi kavranıp, analiz edilip, geleceğin de buna göre inşa edilmesinin mümkün hale geldiğini bildirdi.
Bugün çok karmaşık ve kutuplu bir dünyada yaşandığını belirten Kalın, şöyle konuştu:
"Mutlaka hangi alanda eğitim alırsak alalım, kendimizi mutlaka interdisipliner bir şekilde yetiştirmemiz gerekiyor. Siz dünyada çok şanslı bir öğrenci grubusunuz. Birincisi Türkçe gibi zor bir dili öğreniyorsunuz. İkincisi Türkiye'de eğitim almanız size doğuyla batı arasında, gelenek ile modernize arasında, Avrupa ile İslam dünyası, Ortadoğu, Kafkas coğrafyası arasında çok farklı imkanlar sunuyor. Bu çok farklı enstrümanları bir araya getirdiğiniz zaman sizin 21. yüzyılın meydan okumalarına cevap vermeniz çok daha kolay ve mümkün hale gelecektir."
Kalın, İslam medeniyetinin hezarfen kişilerin omuzları üstünde yükselmiş bir medeniyet olduğunu vurguladı. Bugün de buna şiddetle ihtiyaçlarının bulunduğunu belirten Kalın, "Mühendislik okuyorsanız kendinizi tarihten, edebiyattan, felsefeden asla mahrum etmeyin. Sosyoloji, felsefe ve tarih okuyorsanız mutlaka uluslararası ilişkiler, siyaset felsefesi ve bilim tarihi alanında kendinizi yetiştirin. Tarih okuyorsanız, bir dünya tarihi perspektifinden dünyaya bakmaya çalışın." dedi.
Amerika'nın tarihinin yaklaşık 350 yıllık olduğuna işaret eden Kalın, "350 yıllık bir tarihi getirip, tarih perspektifinin merkezine koyan bir bakış açısına karşı, 700 yıllık bir Endülüs medeniyetini göz ardı etmemiz hiçbir şekilde mümkün değil. '1492' deyince aklımıza sadece Amerika'nın keşfi ya da işgali gelmemeli, aklımıza asıl Endülüs'te ne oldu, o gelmeli... Endülüs medeniyeti tarihi, Avrupa'nın gerçek manada çoğulcu, evrensel bir medeniyet ve kıta olma şansını kaybettiği tarihtir." diye konuştu.
Bu sırada salonda Endülüs'e gidenlerin bulunup bulunmadığını soran Kalın, kimsenin gitmediğini görünce, YTB Başkanı Abdullah Eren'e, "Başkanım bir Endülüs programı şart oldu galiba." diye seslendi.
Öğrencilere "kendinizi hiç hafife almayın" çağrısında bulunan Kalın, şunları kaydetti:
"Burada aldığınız eğitim, geçirdiğiniz sürenin son derece kıymetli olduğunu hep akılda tutun. Siz inşallah bu aldığınız birikimle yarın Türkiye'de, ülkenizde veya bir başka yerde hayata atıldığınızda, kariyerinize başladığınızda buranın engin kokusunu, tadını, buradan aldığınız birikimi dünyaya taşıma imkanınız olacaktır. Mezun olduktan sonra Türkiye ile bağlarınızı daha da güçlendirerek devam ettirmenizdir. 10, 20 yıl sonra inşallah içinizden başbakanlar, iş adamları, iş kadınları, bilim insanları çıkacak ve o zaman 'ben bir zamanlar Türkiye'de öğrenciydim' diyeceksiniz."
İBRAHİM KALIN, ÖĞRENCİLERİN SORULARINI DA YANITLADI
Gürcistanlı bir öğrencinin, "Bizler kendi memleketlerimize döndüğümüzde iyi siyasetçi olmamız için tecrübelerinizden bize ne tavsiye verebilirsiniz?" sorusuna Kalın, "Her ne yapıyorsanız o işi iyi yapın. Hangi işi yaparsanız yapın, onun en iyisi olmaya çalışın, onun standardını bir tık yukarı taşımaya çalışın." yanıtını verdi.
Kalın, Azerbaycanlı bir öğrencinin "Geri döndüğümüzde ülkemizle Türkiye arasındaki bağları kopartmamak için ne yapmalıyız?" sorusu üzerine, "Türkiye mezunları kurumlarını canlı tutmakta fayda var. Mutlaka Türkiye'ye ara ara gelmelisiniz, en önemlisi bu gönül bağını korumanızdır." dedi.
Afganistanlı bir öğrencinin ise "Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bizi misafir edebilir misiniz?" sözü istemesi üzerine Kalın, "Memnuniyetle, bunu planlayalım. Başkanımızla da konuşalım, sizi inşallah Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırlayalım." ifadesini kullandı.
"Burslarla ilgili 2019 yılında iyileştirme yapmayı düşünüyoruz"
YTB Başkanı Abdullah Eren de kurum olarak dünyanın 150'den fazla ülkesinden 17 bin öğrenciyi burslu olarak Türkiye'de okuttuklarını belirtti.
Düzenledikleri bu akademi ve seminerlerle, Türkiye'nin bugün dünyada ne yapmak istediğinin daha iyi bilinmesini istediklerini anlatan Eren, "Eğitiminizi bitirip, ülkenize döndükten sonra da bunları orada anlatmanızı istiyoruz." dedi.
Eren, burs imkanlarına ilişkin 2019 yılında iyileştirme yapmayı düşündüklerini bildirerek, yurtlara ilişkin barınma yardımı adı altında ekstra bir düzenleme yapacaklarını da sözlerine ekledi.