Son dakika... Hrant Dink davasında karar çıktı! FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile dosyasının ayrılmasına karar verildi

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 6'sı tutuklu 76 sanığın yargılandığı davada karar çıktı.

İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme, firari sanıklar FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan, Coşgun Çakar, İbrahim Koca, Mehmet Akif Yılmaz, Mehmet Faruk Mercan, Metin Canbay, Ömer Faruk Kartın, Serkan Şahan, Yılmaz Angın, Yunus Yazar hakkında dosyalarının ayrılmasına ve tutuklamaya yönelik yakalama kararının devamına hükmedildi. Sanık Şeref Ateş'in ölmesi nedeniyle davasının düşürülmesine karar verildi.

Kararda, "Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, söz konusu cinayet eyleminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün talimatları ve örgütün amaç ve ideallerine uygun olarak mahkememiz dosyasında hüküm kurulan sanıkların iştiraki ile işlendiğine kanaat getirilmiştir." denildi.

ALİ FUAT YILMAZER VE RAMAZAN AKYÜREK'E AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI

Tutuklu sanık dönemin İstihbarat C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, "Başkasını araç olarak kullanma suretiyle insan öldürme" ve "Resmi belgeyi yok etme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme sanığın pişmanlık göstermediğini ve mahkeme heyetine karşı tutumunu dikkate alarak cezada indirim uygulamadı.

Dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı tutuklu sanık Ramazan Akyürek de "Başkasını araç olarak kullanma suretiyle insan öldürme", "Resmi belgede sahtecilik" ve "Resmi belgeyi yok etme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme sanığın pişmanlık göstermediğini ve mahkeme heyetine karşı tutumunu dikkate alarak cezada indirim uygulamadı.

Heyet, FETÖ'nün talimatları ile örgütün amaç ve idealleri doğrultusunda Hrant Dink cinayetinin işlenmesine katkıları olduğunu dikkate alarak eski emniyet müdürü sanıklar Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek ile dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı hakkında, "Anayasa'yı ihlal" suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.

MUHARREM DEMİRKALE'YE İKİ AYRI MÜEBBET HAPİS CEZASI

Dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat Bölücü Faaliyetler İstihbarat Tim Komutanı sanık Muharrem Demirkale hakkında "Başkasını araç olarak kullanmak suretiyle kasten öldürmek" ve "Anayasayı ihlal" suçlarından iki ayrı müebbet hapis cezası verildi.

YAVUZ KARAKAYA'YA MÜEBBET HAPİS VE 12 YIL 6 AY HAPİS

Dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli astsubay sanık Yavuz Karakaya hakkında "Anayasayı ihlal" suçundan müebbet hapis cezası ve "Kasten öldürmeye yardım" suçundan da 12 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

DÖNEMİN TRABZON JANDARMA ALAY KOMUTANI ALİ ÖZ'E TOPLAM 28 YIL 4 AY HAPİS

Dönemin Trabzon İl Jandarma Alay Komutanı sanık Ali Öz, "Başkasını araç olarak kullanma suretiyle insan öldürme" suçundan 25 yıl hapis ve "Resmi belgede sahtecilik" suçundan 3 yıl 4 ay hapis olmak üzere toplamda 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.

DÖNEMİN TRABZON İSTİHBARAT GÖREVLİLERİNE 28 YIL 4 AY HAPİS

Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlilerinden tutuklu sanık Veysal Şahin ile tutuksuz sanıklar Gazi Günay ve Okan Şimşek "Kasten insan öldürme" suçundan 25 yıl, "Resmi belgede sahtecilik" suçundan da 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde Komiser Yardımcısı sanık Özkan Mumcu "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası, Trabzon İl Merkez Jandarma Komutanlığı'nda 3. Asayiş Tim Komutanı (Astsubay) sanık Volkan Şahin "İhmali davranışla kasten öldürme" suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

ERCAN GÜN'E 10 YIL HAPİS CEZASI

Tutuklu sanık Ercan Gün "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. sanık Gün'ün "Anayasayı ihlal" suçundan ise beraatine hükmedildi.

HAMZA CELEPOĞLU'NA İKİ SUÇTAN BERAAT

MİT TIR'larının durdurulması davasında hapis cezasına çarptırılan eski Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral sanık Hamza Celepoğlu hakkında ise "Anayasayı ihlal", "Başkasını araç olarak kullanarak adam öldürmek" suçlarından beraat, "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan sanığın örgüt üyeliğinden mahkumiyetinin olması nedeniyle aynı döneme ilişkin suçlama olduğu gerekçesiyle bu suça ilişkin açılan davanın reddine hükmedildi.

Sanıklar Ogün Samast, Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender hakkında FETÖ kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.

Olay tarihlerinde Trabzon Emniyet Müdürlüğünde TEM Şube Müdürü olarak görev yapan Yahya Öztürk ile aynı şubede Şube Müdür Yardımcısı Vekili olarak görevli komiser yardımcısı Adem Sağlam'ın, maktul Hrant Dink'e yönelik işlenen cinayeti "yükümlü oldukları halde önlemeyerek ihmali davranışla gerçekleşmesini sağladıkları"nı gerekçe gösteren heyet, bu sanıkların "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan soruşturulmaları için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.

Heyet, sanık Ogün Samast'ın mahkeme ve savcılık ifadesinde "Samsun'da beni cinayetten sonra Şeniz Dervişoğlu'nun adamları karşılayacak, kaçıracaklardı." şeklindeki beyanları bulunduğunu hatırlatarak, yargılama dosyasında Şeniz Dervişoğlu hakkında sanık ya da şüpheli olarak bir sıfat bulunmadığını aktardı. Heyet, Şeniz Dervişoğlu hakkında "tasarlayarak öldürmek suçuna yardım etmek" suçundan suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırdı.

Dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, "İhmal nedeniyle adam öldürmek" ve "resmi belgeyi yok etme" suçlarından beraat etti. "Görevi ihmal"den ise zaman aşımı nedeniyle dosyası düştü.

Eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ile dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç hakkında "ihmali davranışla adam öldürme" suçundan beraat, "kamu görevini ihmal" suçundan ise haklarındaki dava dosyasının zaman aşımı nedeniyle düşürülmesi kararı verildi.

Tutuklu sanık eski asker Muharrem Demirkale, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

DİĞER SANIKLARA 3 YIL 4 AY HAPİSTEN BAŞLAYAN CEZALAR VERİLDİ

Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünden sorumlu müdür yardımcısı sanık Hasan Durmuşoğlu, "İhmal suretiyle adam öldürme" ve "Resmi belgeyi yok etme" suçlarından toplam 16 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Dönemin emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdür Yardımcısı sanık Osman Gülbel "Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 16 yıl 8 ay hapis, dönemin Samsun İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü sanık Yakup Kurtaran "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü sanık Faruk Sarı, "İhmali davranışla kasten öldürme" suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezası, "Resmi belgeyi yok etmek" suçundan da 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanık Mehmet Ayhan "Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezası ve "Resmi belgeyi yok etmek" suçundan 3 yıl 9 ay hapis, sanık Onur Karakaya "İhmali davranışla kasten öldürme" suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezası ve "Resmi belgeyi yok etmek" suçundan da 3 yıl 9 ay hapis, sanık Abdullah Dinç "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis, sanık Metin Yıldız "Resmi belgede sahtecilik" suçundan 3 yıl 4 ay hapis, sanık Ahmet Faruk Aydoğdu "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis, sanık Bekir Yokuş "Kasten öldürmeye yardım" suçundan 10 yıl hapis cezası, sanık Önder Araz, "Resmi belgeyi yok etme" suçundan 3 yıl 9 ay hapis, sanık Şükrü Yıldız "Silahlı terör örgütüne bilerek yardım etme" suçundan 3 yıl 9 ay hapis, sanık Metin Balta "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 8 ay hapis, sanık Mehmet Uçar, "Resmi belgeyi yok etme" suçundan 3 yıl 9 ay hapis, sanık Mehmet Ali Özkılınç, "Silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "Suçluyu kayırmak" suçlarından toplamda 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

CELALETTİN CERRAH, ENGİN DİNÇ, REŞAT ALTAY'A ZAMAN AŞIMINDAN DÜŞME

Eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun ve dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay hakkında "Kamu görevlisinin görevi ihmal" ve "Kamu görevlisinin görevi kötüye kullanması" suçlarından zaman aşımının dolması nedeniyle davanın düşürülmesine hükmedildi.

Sanık dönemin Trabzon İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç hakkında "İhmali davranışla kasten öldürmek" suçundan beraat, "Kamu görevlisinin görevi ihmal" ve "Kamu görevlisinin görevi kötüye kullanması" suçlarından ise zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi. Sanık eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'e "İhmali davranışla kasten öldürme" suçundan beraat, "Kamu görevlisinin görevi ihmali" suçundan zaman aşımından düşme kararı verildi.

Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü eski görevlisi Muhittin Zenit hakkında "Tasarlayarak kasten öldürme", "Silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "Resmi belgeyi yok etmek" suçlarından beraat, "Kamu görevlisinin görevini ihmal" suçundan düşme kararı verildi. Ayrıca sanıklar Ali Poyraz ve Hamdi Egbatan hakkında da "Kamu görevlisinin görevini kötüye kullanması" suçundan zaman aşımının dolması sebebiyle davanın düşmesine karar verildi. Diğer sanıklar hakkında ise beraat ve düşme kararları verildi.

6 SANIĞIN DAHA TUTUKLANMASINA KARAR VERİLDİ

Kararla birlikte tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Ercan Gün, Okan Şimşek, Veysel Şahin'in tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek'in "Tasarlayarak adam öldürmek" suçundan, sanık Muharrem Demirkale'nin ise "Anayasayı ihlal" suçundan hükmen tutuklanmasına karar verildi. Ayrıca ceza alan tutuksuz sanıklar Gazi Günay, Yavuz Karakaya, Osman Gülbel, Hasan Durmuşoğlu, Özkan Mumcu ve Faruk Sarı'nın da hükümle birlikte tutuklanmasına hükmedildi. Mahkeme, sanık Ali Öz'ün ev hapsinin devamına da hükmetti.

GAZİ GÜNAY MAHKEME SALONUNDA TUTUKLANDI

Mahkeme salonunda bulunan sanık Gazi Günay, tutuklama kararı nedeniyle duruşma sonrasında polisler tarafından gözaltına alınarak tutuklandı. Gazi Günay "Güneydoğu'da 17 yıl görev yaptım. Aynı davada üç kişi aynı suçla yargılanıyor bir ben ceza alıyorum" diyerek tepki gösterdi.

OGÜN SAMAST'A FETÖ ÜYELİĞİNDEN SUÇ DUYURUSU

Mahkeme Başkanı Akın Gürlek, cinayetin FETÖ/PDY'nin amaçları doğrultusunda işlendiğine kanaat getirdiklerini belirtti. Bu nedenle daha önce ana davada mahkum edilen cinayetin tetikçi sanığı Ogün Samast ile sanıklar Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu, Ahmet İskender hakkında "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan İstanbul Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunmasına karar verildi.

Mahkeme ayrıca sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek ve Faruk Sarı hakkında "Anayasayı İhlal" suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Ogün Samast'ın ifadesinde geçen "Samsun'da beni cinayetten sonra Şeniz Dervişoğlu'nun adamları karşılayacak ve kaçıracaklardı" ifadesi ile ilgili de Şeniz Dervişoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu.

NEDİM ŞENER KARARI YORUMLADI

Hürriyet Gazetesi Yazarı Nedim Şener, Hrant Dink cinayeti davasını sıcağı sıcağına CNN Türk'e değerlendirdi. Nedim Şener, "Allah'ın adaleti geri geldi. Cinayete adı karışanlar ortaya çıktı" dedi.

Şener, kararı şu sözlerle yorumladı:
''Bu cinayetin Ergenekon kumpasının hayata geçmesi için işlenen bir cinayet olduğu ortaya çıktı. Bir kumpas şeklinde planlandığını, bu cinayetin işlenmesine göz yumulduğunu. Bunları ben yazmıştım ancak bunlar bana geri döndü. Ama şimdi Allah’ın adaleti geri geldi diyorum ben. Hukuk geri geldi ve Hrant Dink adına ve bu cinayete adı karışan herkes bulundu.

Bir cinayet davası düşünün ki bu cinayeti karartmak için Adem Kaya, Ercan Gün, Ekrem Dumanlı bunlar bu cinayetin kapatılması için uğraşıyorlar. Ancak meslektaşınızın cinayetini örtmek ne demek... Bu saydığım kişiler hala ABD ve Avrupa’da gazeteci sıfatıyla görev yapıyorlar.

Bakın biz kumpasa uğradık ancak en çok konuşulan cinayet Hrant Dink cinayetiydi. Biz bugün bu cinayetin aydınlandığını görüyoruz. Demokrasi, gazeteci, ifade özgürlüğü diyen Avrupa ülkeleri, Almanya, Fransa, İngiltere bütün FETÖ’cüler o topraklarda. Hani ifade özgürlüğü, Anayasa'nın maddesi diyenler var ya Türkiye’ye yönelik soykırım diye konuşanlar Hrant Dink öldürüldüğünde ayağa kalkmışlardı. Şu an Pensilvanya’da yaşayan kişi için bir tek kalem oynatan var mı? Evet bu davada da bir takım eksiklikler oldu ancak bu cinayeti işleyenler cezalandırıldı. Bu cinayetin işlenmesine bile bile göz yuman tüm FETÖ’cüler ceza alıyor. Hrant Dink için diyenlerin de bunu görmesini düşünüyorum. Dünyanın başka bir yerinde böyle bir cinayet olayı fazla yoktu.

ARKASINDAN FETÖ'CÜLER ÇIKINCA DAVAYI TAKİP ETMEYİ BIRAKTILAR

Dünyada ifade özgürlüğü ve gazetecilik diyenler bu cinayetin FETÖ tarafından işlendiği ortaya çıktığından beri bu davaları takip etmediler. Avrupa’dan, Fransa’dan, Almanya’dan hukukçular dolar taşardı. Ne zaman bunun arkasından FETÖ’cüler çıktı davayı takip etmeyi bıraktılar.

Bu cinayetin arkasında 'Atatürkçüler, milliyetçiler' var dediler. Bunu kim yaptı? Ahmet Altan tarafından çıkarılan Taraf Gazetesi’nde yapıldı bunlar. Bu cinayeti Hrant Dink’in arkadaşları yaptı.

Bu olayın en acı tarafı şu; bu benim duygusallaştığım bir alan... Ben 2007’den beri kendim muhabirlik yaparken beni Ergenekon'cu ilan ettiler, bugün başka şekilde yamamaya çalışıyorlar. Ben her zaman hakikatin peşinde oldum ama bakın cinayetin işlendiği tarihte 'Bu işin arkasında Ergenekon var' diyen tayfa bugün neredeler. Hiçbirinin ağzından Hrant Dink lafı çıkıyor mu? Çıkmıyor...

2007’den bu yana olanları kimse hatırlamıyor. Taraf diye bir gazete çıktığını, bunları Ahmet Altan’ın yaptığını kimse hatırlamıyor. Bu Türkiye’ye karşı kurulmuş bir kumpastı ve insan olarak değerliydi. Ermeni, solcu, sosyalist olarak bakmayacaksınız insan olarak bakacaksınız. Yıllarca bu cinayeti siyasi olarak nasıl kullanırım diye baktılar. Bu cinayetin ardından FETÖ çıktığı zaman neden insanlar sustu? Hani nerede o siyasetçiler, dilinden düşürmeyenler nerede? Ne zamanki FETÖ çıktı işin içinden kimse arayıp sormadı bile, onların derdi hakikat değildi. Onların derdi 'nasıl bunu Türkiye’ye siyasi bir araç olarak kullanırızdı'... 

KEŞKE BU YAŞANMASAYDI

2007’den bu tarafa yazdığım hakikatin mahkeme tarafından kabul görülmesi sevindiren bir şey. Ben keşke bunları yazmak durumunda olmasaydım ve bu yaşanmasaydı. Hrant Dink öldürülene kadar Ergenekon konusunda uluslararası camiayı bu kadar ikna eden bir gelişme olmamıştır. 

TÜM DÜNYAYA SESLENİYORUM

Öldürülmeye giden süreci onların yönettiğini bugün mahkeme kararıyla görüyoruz. Ben tüm dünyaya sesleniyorum. Hadi Hrant Dink için söyleyenler. Bugün FETÖ için de bir şeyler söyleyin. Bu cinayete yol veren, bu cinayeti kullanan hatta bu cinayetle ilgili yazı yazan çevreyi kullanan FETÖ unsurları bugün dünyanın her yerlerindeler. Hadi Bayram Kaya’ya bir şeyler yazın. Orhan Pamuk da aynı şekilde tehdit edildi ancak bir gün Hrant Dink davasına gitti mi acaba? Bir gün dahi gitmedi. Çünkü niye? Hrant Dink öldürüldü.''