Güncelleme Tarihi:
Fatih ve Nazan Akçay çifti 8 yaşındaki oğulları Kaan Fikret Akçay'ı 19 Eylül'de bademcik ve geniz eti ameliyatı için Şişli'de bulunan özel bir hastaneye götürdü. Bademcik ameliyatının ardından kanaması devam eden Kaan aynı gün yeniden ameliyata alındı.
Ailenin iddiasına göre sonraki süreçte de sürekli kan kusan 8 yaşındaki çocuk, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Burada yapılan ameliyat ve kontroller sonucu Kaan Fikret Akçay'ın bademcik ameliyatı sırasında şah damarı yanındaki kılcal damarların zedelendiği ortaya çıktı. 8 yaşındaki Kaan 28 Eylül'de girdiği son ameliyatın ardından hayatını kaybetti. Fatih ve Nazan Akçay çiftinin oğlunun cenazesi otopsi işlemleri için Yenibosna'da bulunan Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
"DOKTOR HİÇBİR ŞEYİNİN OLMADIĞINI SÖYLEYİP GÖNDERDİ"
Konuyla ilgili açıklama yapan anne ve baba, özel hastanede ameliyatı yapan doktorun ihmali olduğunu iddia etti. Kılcal damardaki zedelenmeye rağmen defalarca iyi olduğu gerekçesiyle eve gönderildiklerini belirten acılı baba Fatih Akçay, "Hastaneden çıktıktan sonra ayın 29'unda yine kanaması oldu, yoğun bir şekilde kan kusmaya başladı. Bizi Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk ettiler. İki tüp kan takıldı ve bademciklerinde kanama olmadığını söylediler bize. Tekrar ameliyat olduğu hastaneye gönderdiler. Hastanedeki kontrolde doktor hiçbir şeyinin olmadığını söyleyip gönderdi. 21 Eylül'de tekrar ameliyata alındı. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki doktor, ameliyat eden doktorla görüşüp kanamanın bademcikten kaynaklanmadığını, farklı bir durumun olduğunu söyleyip, 'Hatanın ne olduğunu biliyorsanız çocuğu kurtaralım' dedi. Akşam Kaan'ın şah damarının orada ameliyattan kalma kılcal damarlarının zedelendiği söylendi" dedi.
"ERKEN TEŞHİSLE KURTARILABİLİRDİ"
Damardaki zedelenmenin erken teşhis edilmesi halinde oğlunun iyileşme ihtimalinin bulunduğunu ifade eden baba Fatih Akçay şöyle konuştu:
"Oğlumu ayın Eylül 28'inde ameliyata aldılar. Anestezi verilmeden hemen önce oğlumda kanama olmuş. 35-45 dakika arasında kalp masajı ile hayata döndürüldüğünü söylediler. Bu süreç boyunda Kaan'ın beynine oksijen gitmediği için ameliyattan sonra beyin ölümünün gerçekleşip gerçekleşmediğini bilmediklerini söylediler. Oğlumun beyin ölümü gerçekleştiği halde bir hafta boyunca yaşıyormuş gibi gösterip oyaladılar. Cuma günü sabah Kaan, çoklu organ yetmezliğinden dolayı hayatını kaybetti. Damardaki kesiğin erken teşhis edilmesiyle çocuğun hayatının kurtarılabileceğini yoğun bakımdaki doktorlar bize söyledi. Dün itibariyle savcılığa başvurarak Kaan için adli takip başlattık. Şu anda Adli Tıp morgunda otopsi yapılıyor. Otopsinin sonuçları geldikten sonra da dava sürmeye devam edecek."