Güncelleme Tarihi:
Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma görevlisi Ceren Damar Şenel, sınavda kopya çekerken yakaladığı Hukuk Fakültesi öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından 2 Ocak 2019 tarihinde öldürülmüştü. Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama soncunda sanık Hikmet’e “Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme” suçundan” ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti. Taraflar verilen kararla ilgili istinaf başvurusunda bulunmuştu.
İSTİNAF ONADI
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, dosya üzerinde yaptığı incelemeyi tamamladı. İstinaf Mahkemesi, “yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şeklide oluşan ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik bulunmadığı” gerekçesiyle kararın onanmasına oy çokluğuyla hükmetti. Sanığa 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen ceza da kesinleşti.
ÇARPICI MUHALEFET ŞERHİ
Heyette yer alan bir üye sanığın tasarlayarak kasten öldürme suçundan cezalandırılması gerektiği gerekçesiyle karara muhalif kalarak, muhalefet şerhi yazdı. Üye hakim, muhalefet şerhinde özetle şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dosya kapsamına göre, daha önce de kopya çekerken öğretim üyesi maktule yakalanan ve bu nedenle uzaklaştırma almış bulunan sanık, olay günü saat 11:50 sıralarında kopya çekerken yine maktule tarafından yakalanmış ve sınav salonundan çıkarılmıştır. Bundan sonra okul park alanındaki aracının yanına giden sanık, okuldan uzaklaştırılacağını, dolayısıyla da okulun uzayacağını düşünüp, maktuleyi öldürmeye karar vermiştir. Söz konusu kararını saat 12:43 sıralarında yanına gelen arkadaşı tanık Berk’e açıkça ifade etmiştir.
20 KM GİDEREK SİLAHI ALDI
Tanığın teskin edici bildirimlerine rağmen ısrarlı davranan sanık, tanığın yanından ayrılması üzerine de öldürme kararındaki ısrarını gösterir şekilde, saat 12:48 itibariyle aracına binerek okula 20 km. uzaklıktaki Gölbaşı ilçesindeki ikametgahına gitmiştir. Hazırda bulundurduğu anlaşılan babasına ait tabanca ile av bıçağını alarak, evden, annesi de yanında bulunmasına rağmen ayrılmıştır.
ÖLDÜRME PLANI YAPTI
Maktuleyi önce silahla etkisiz hale getirmek üzere vurmayı ve ardından da daha az gürültü çıkması için eylemini bıçakla tamamlamayı düşündüğü, bu şekilde öldürme planı yaptığı anlaşılan sanık öldürme eylemi sonrası ailesinin ve özellikle annesinin içine düşecekleri kötü durumu değerlendirebilecek yetenekte bulunmasına rağmen soğukkanlılığını yitirmemiş ve kararından dönmemiştir. Böylece annesini gideceği yere bırakmış ve bir 20 km. daha yol katederek saat 13:57 sıralarında okula dönmüştür. Aracını park edip hukuk fakültesine girmiştir.
EN UYGUN YER VE ZAMANI KOLLADI
Kopya çekerken yakalandığı medeni usul hukuku sınavı haricindeki saat 13:00’deki sınavına girmeyen sanık, okula döndükten sonra saat 16.00’da başlayan sınavına da girmemiştir. Zira plan dahilinde maktuleyi aramış, eylemini gerçekleştireceği en uygun yer ve zamanı kollamıştır.
RUHİ SÜKUNETTE VARDIĞI AÇIKTIR
İşte bu arayışları sırasında bir ara maktulenin de odasının bulunduğu kata çıkmış ve medeni usul hocası İlker’in odası kapısına açmaya çalışmıştır. İlker hocanın olmadığını bildiren tanık Eser’in odasına adı gecenin seslenmesi üzerine gitmiştir. Ondan uzaklaştırmaya ilişkin bilgi almıştır. Tanık anlatımına göre bu sırada sakin ve anlayışlıdır. Yani öldürme kararı aldıktan sonra ruhi sükunete vardığı açıktır. Herhangi bir hiddet ve öfke içinde değildir. Tanığın teskin edici sözlerine ve düşündüğü kadar uzaklaştırma almayacağına yönelik sözlerine ve de ruhi sükunete varmış olmasına rağmen öldürme kararından dönmemiştir. Bu hususta sebat ve ısrar gösterdiği açıktır.
RAMBO BIÇAĞI İLE BIÇAKLADI
Sanık maktulenin son gözetmenlik görevini muhtemelen öğrenmiş ve onu beklemiştir. Maktulenin odasına gelişini takip etmiştir. Maktule saat 17:00 itibariyle biten sınavdan çıkmış, saat 17:04 itibariyle odasına girmiştir. Onu takip eden sanık ise hemen ardından önce odanın bulunduğu cep kapısını ve sonra oda kapısını sessizce açıp ardından da kapatarak, henüz arkası dönük halde odası içinde ilerlemekte olan maktule; herhangi bir şey söylemeden iki kez arkasından ateş etmiş ve onu vurmuştur. Maktule yere düşmüştür. Sanık ise bu sefer önceki planlaması dahilinde gürültü çıkmaması için rambo tabir edilen bıçağını kınından çıkararak, maktulü bıçaklamaya başlamıştır.
SERİNKANLI BİR ŞEKİLDE BIÇAĞI KININA KOYDU
Maktulü 9 öldürücü mahiyette toplam 17 kez bıçaklamıştır. Gürültüye gelen tanık öğretim üyelerinin odaya girdikleri esnada serinkanlı bir şekilde bıçağı kınına koymaktadır. Tanıkları gördüğünde ise yine serin kanlı bir şekilde onların yanından geçerek uzaklaşmaya başlamıştır.
TASARLAMANIN ŞARTLARI MEVCUT
Maktulenin öldürülmesi süreci böyle olmakla olay günü saat 12:00 sıralarında öldürme kararı verip, eylemini planladığı, plan doğrultusunda ikametgahına giderek tabanca ve av bıçağı alıp, geri döndüğü ve eylemini gerçekleştirmek üzere uygun zamanı ve yeri kolladığı, aradan geçen süreye ve diğer insanlarla kurduğu iletişime rağmen kararından dönmeyerek maktuleyi aynı gün saat 17:04 sıralarında öldürdüğü anlaşılan sanık, tasarlamayı kabule elverişli makul süre içinde verdiği kararda sebat ve ısrar ederek, kararından dönmeyerek maktuleyi öldürmüştür. Tasarlamanın şartları vardır. Sanığın eylemi aynı zamanda TCK’nin 82/1-a. maddesinde (tasarlayarak kasten öldürme) yazılı tasarlayarak adam öldürme suçunu oluşturmaktadır.”
Dosya ilişkin son sözü Yargıtay söyleyecek.