Güncelleme Tarihi:
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Özgür Emiroğlu, ekibiyle birlikte 2015 yılında yaptıkları araştırmada İnönü ilçesi Sarısu deresinde iki istilacı balık türü tespit ettiler. Özellikle akvaryumlarda beslenmek için kökeni Güney Amerika olan vatoz balığı ile Endonezya'dan getirilen, dünyadaki en tehlikeli 100 ekolojik canlıdan birisi olarak tanımlanan ve karada da yürüyebilen kedi balığı, hem doğal türlerin yok olmasına hem de sularda kalite bozukluklarına sebep oluyor.
'DOĞAL TÜRLERİN YOK OLMASINA SEBEP OLUYOR'
Akvaryumlarda beslenen ve insanlar tarafından bir süre sonra sulara bırakılan vatoz balığının geldiği yerdeki doğal türlerin yok olmasına sebep olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özgür Emiroğlu, "Maalesef iklim değişikliğinin etkilerini yavaş yavaş görmeye başladık. Tabi ki bunda insanlarımızın da etkisi var. Eskişehir'de de balıkçılık anlamında ciddi problemler yaşıyoruz. Ciddi anlamda istilacı balık türleri var. Bu istilacı balık türleri yaşadığı doğal ortamdan başka bir ortama getirilip, bu alanda popülasyon kuruyor ve zararları insana kadar etkileyen türlerdir. Biz 2015 yılında Eskişehir'de iki istilacı balık türü tespit ettik. Bunlardan bir tanesi Vatoz olarak tanımlanan ve akvaryumcuların çok kullandığı, akvaryumlarda çok gördüğümüz balıklardan bir tanesi. Bu balık Güney Amerika kökenli. Beslenmek için akvaryumlarımıza getirilmiş. Ama maalesef insanlarımız akvaryumda yaşayan bu balıkları bir süre sonra bakamadıkları için ölmesinler diye, iyi amaçlarla sularımıza bırakıyorlar. Bunlar sıcak su balığı. Siz bunu normal derelerimize bırakırsanız yaşamaz. Ancak Eskişehir'in İnönü ilçesindeki Sarısu gibi ılıman sulara bırakılanlar ciddi bir popülasyon oluşturmuşlar. Bu geldiği yerdeki doğal türlerin yok olmasına sebep oluyor, diğer balıkların besin zincirini etkiliyor, onlarla rekabetlere giriyor. Sularımızın temizleme gücünü yok ettikleri için de sularımızda yoğun biçimde kalite bozukluklarına da sebep oluyor" diye konuştu.
Sarısu deresinde tespit ettikleri dünyadaki en tehlikeli 100 ekolojik canlıdan biri olan ve karada da yürüyebilen kedi balığının hem Türkiye hem de dünyada çok ciddi tehditler oluşturduğuna dikkat çeken Emiroğlu, şöyle konuştu:
"Diğer bulduğumuz tür ise yürüyen kedi balığı. Yaptığımız genetik araştırma sonucu Endonezya'dan Türkiye'ye getirildiğini tespit ettik. Kedi balıkları karada yürüyebiliyorlar. Karada yürümeleri de yayılış hızını artırabiliyor. Florida'da kedi balıklarına tasma takıp, gezdiriyorlar. Bu balık da akvaryumda beslenmiş ve aynı yere bırakılmış. Bu canlı dünyadaki en tehlikeli 100 ekolojik canlıdan birisi olarak tanımlanıyor. Bu balığın bizim sularımızda olması büyük bir talihsizlik. Bu balıklar yavrularını suyun kenarındaki yarların içerisine bırakıyorlar. Yavruların çıktığı oluklar bir süre sonra çöktüğü için su karasallaşıyor. Bu su havzalarımızı kaybetmemize sebep olabilir. Pırıl pırıl akan bir derenin bir süre sonra otlarla kaplandığını, karasallaştığını görmemiz mümkün. İyi niyetlerle sulara bıraktığımız bu canlılar ülkemiz için, dünyamız için çok ciddi tehditler oluşturuyorlar. Her canlı olduğu yerde güzeldir. Başka yere taşındığı zaman olumsuz sonuçları beraberinde getiriyor."
'TÜM SAKARYA HAVZASINI İSTİLA ETME POTANSİYELİNE SAHİPLER'
Su sıcaklığının artması halinde bu istilacı balıkların tüm Sakarya havzasını istila etme potansiyeline sahip olduklarını söyleyen Prof. Dr. Emiroğlu, "Tehlike göründüğünden çok daha büyük. İklim değişikliğinin etkileri sularımızdaki sıcaklığı artırırsa birçok havzamızda bu balıkları görür hale geleceğiz. Şu anda çok şanslıyız. Sıcaklık bunlar için bir bariyer. İnönü ilçesindeki Sarısu kısmında dar bir alana sıkışmış durumdalar. Ama su sıcaklıkları 2-3 derece artacak olursa, ya da bu balıklar zamanla soğuk suya alışırsa tüm Sakarya havzasını istila etme potansiyeline sahipler. Çünkü çok hızlı ürüyorlar, hızlı besleniyorlar" dedi.