Güncelleme Tarihi:
Eskişehir’de oturan Yusuf Uğur, aynı fabrikada çalıştığı Handan Bul ile konuşmak için otomobille Bilecik’in Bozüyük ilçesi Bozalan köyü yakınlarındaki ormanlık alana gitti. Otomobilde Handan Bul’a tabancayla ateş eden Uğur, ardından aynı silahla intihar girişiminde bulundu. Silah sesini duyanların ihbarı üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekibinin yaptığı incelemede, Yusuf Uğur ve Handan Bul'un hayatını kaybettiği belirlendi.
Eskişehir’in Odunpazarı ilçesine bağlı Orhangazi Mahallesi’nde oturan Handan Bul ile Yusuf Uğur, dün otopsi işlemlerinin ardından Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi.
'HANDAN, KORKULARININ KURBANI OLDU'
Eşinden 3 yıl önce boşandığı öğrenilen Handan Bul’a, aynı fabrikada çalışan Yusuf Uğur’un bir süredir arkadaşlık teklif ettiğini, ancak genç kadının kabul etmediği öğrenildi. Handan Bul'un birlikte çalıştığı en yakın arkadaşı Mehtap Keskin, Yusuf Uğur'un son 7 ayda Handan Bul'a hayatı zehrettiğini öne sürdü. Handan Bul’a savcılığa giderek şikayetçi olması için tavsiyelerde bulunduğunu anlatan Keskin, "Yusuf sürekli Handan'ın yanındaydı. Handan, Yusuf yüzünden içine kapandı. Bizimle konuşmadı, kendini soyutladı. Sonra Yusuf'tan uzaklaştı ve normale döndü. Meğer Yusuf ona aşık olduğunu söylemiş. Handan kendini geri çekti. Yusuf, Handan'ı ikna etmeye çalıştı, ama olmayınca son 7 ayda Handan'a hayatı zehretti. Çocuğunun üzerinden bir şey yapacak diye çok korkuyordu. 'Savcılığa gidelim, patrona söyleyelim' dedim ama 'Savcılığa gidersek sinirlenecek, zarar verecek. İşten çıkartırlar, sıkıntıya girerim' dedi. Handan korkularının kurbanı oldu. En son cumartesi günü titreyerek, ağlayarak yanıma geldi. 'Abla, Yusuf beni öldürecek' dedi. Ben de biraz benimle kalmasını söyledim. Hatta onun yerine ben savcılığa gidecektim" dedi.
'ABLA, BU CEHENNEM BİTSİN ARTIK DEDİ' VE BİTTİ'
Olaydan bir gün önce Yusuf'un iş çıkışına geldiğini anlatan Keskin, Handan'ın korkarak servis aracına bindiğini söyledi. Handan'ın kendisine, Yusuf ile son kez konuşacağını söylediğini ifade eden Keskin, “Cumartesi günü saat 19.00'da işten çıktık. Servise binmeyi beklerken Yusuf beyaz bir araba ile geldi. Handan onu görür görmez servise kaçtı. Yusuf her çağırdığında 'Abla son kez gidiyorum. Ben konuşarak onu ikna edeceğim' diyordu. Her döndüğünde de Yusuf, Handan'a, ‘Sen benimsin, Efe benim’ diyormuş. Eğer bir erkek size 'Sen benimsin' diyorsa o erkekten hiçbir şey beklemeyin. Bu bir sevgi lafı değil. Bu, 'Sen benim eşyamsın, sen bana aitsin' demektir. Seven insan 'Sen benimsin' demez, 'Ben seninim' der. Yusuf, dışarıdan baktığında kabadayı gibi gezen, tek yaptığı Handan'a hayatı zehretmek olan biriydi. Keşke Handan babasına derdini bir şekilde açsaydı ya da biz savcılığa gitseydik. Ya da lafımı dinleyip bir ay bende kalsaydı. Nasıl ikna ettiyse Handan'ı bindirdi o arabaya. Bözüyük yolunda giderken polisi arasaydı keşke. O kadar mı güvendi ona? Onun gözünde Yusuf, gerçekten seviyordu ve zarar vermeyecekti, sadece aşıktı. Cumartesi günü bana dediği son laf, 'Abla, bu cehennem bitsin artık' ve bitti, cennete gitti benim meleğim. Pazar günü Handan, arkadaşının kınasına gidecekti” diye konuştu.
Handan Bul ve Yusuf Uğur’un ölümüne ilişkin başlatılan soruşturma sürüyor.