Güncelleme Tarihi:
Kars'ta bölücü terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik terör soruşturması kapsamında 1 Ekim'de düzenlenen operasyonda 21 şüpheli gözaltına alınmıştı. Soruşturma kapsamında, Kars Belediyesi sözde Eşbaşkanı Şevin Alaca, HDP İl Başkanı Cengiz Anlı, Kars Belediyesi Meclis Üyeleri Fahrettin Kaya, Suat Bayhan, Kaya Naki, Digor Belediyesi sözde eski Eşbaşkanı Şengül Erkmen, Digor eski Belediye Başkanı Zorba Başkutlu'nun da aralarında bulunduğu 16 şüpheli tutuklanırken, 5 şüpheli hakkında adli kontrol kararı uygulanmıştı. PKK/KCK'nın Kars'taki örgütlenmesine darbe vuran soruşturmada önemli detaylara ulaşıldı.
'TERÖRİST' KONTENJANINDAN BELEDİYEDE İŞ
Buna göre şüphelilerin, PKK/KCK içerisinde 'Değer Ailesi' (ölen ya da tutuklanan örgüt mensuplarının yakınları) olarak nitelendirilen şahısların belediyede işe alınması için faaliyet yürüttüğü belirlendi. Şüphelilerden Kars HDP İl Başkanı Cengiz Anli'nin Kars Belediyesi'nde herhangi bir resmi görevi olmamasına rağmen örgüt içerisindeki faaliyetleri doğrultusunda işe alımlarda etkin rol üstlendiği tespit edildi. Yine şüpheli Şevin Alaca'nın da ölen ya da tutuklanan teröristlerin yakınlarını işe alma çalışmalarında bulunduğu belirlendi.
PKK TOPLADI, HDP DAĞITTI
HDP'nin, Kovid-19 salgını kapsamında başlattığı 'Kardeş Aile Kampanyası'nı, PKK/KCK'nın Avrupa çatı yapılanması Avrupa Kürt Demokratik Toplum Kongresi'ne (KCDK-E) bağlı sözde Kürt Kızılayı ile koordineli yürüttüğü tespiti de soruşturma dosyasına girdi. Bu kapsamda, Türkiye'de ve Avrupa ülkelerinde toplanan paraların, HDP ve HDP'li belediyeler aracılığıyla ölen ya da tutuklanan teröristlerin yakınlarına aktarıldığı belirlendi. Şüphelilerin de Kars'ta söz konusu faaliyetleri yürüttüğüne ilişkin çok sayıda telefon görüşmesinin olduğu öğrenildi. Ayrıca bu kampanyayla ilgili HDP içerisinde illerde sorumlu olan şahsın irtibat bilgilerinin örgüte ait internet sitelerinden paylaşıldığı da tespit edildi.
SÖZDE ÖRGÜT MAHKEMESİ
Soruşturma dosyasında, KCK/TM terör örgütü adına sözde yargılama birimi olan 'Adalet Komisyonu'nun Kars'taki yapılanmasına da dikkat çekildi. Şüphelilerin, sözde yargı yapılanması içerisinde barıştırma ve yargılama faaliyeti yürüttüğü belirlendi. PKK/KCK'nın 'Demokratik Özerklik' stratejisi kapsamında vatandaşların adli makamlarla irtibatları ortadan kaldırılarak, mevcut yargı sistemini devre dışı bırakma ve KCK sistemi topluma empoze edilerek KCK'nın toplum nezdinde itibar kazanmasının amaçlandığı belirtildi.
HDP VEKİLE SÖZDE MAHKEMEDE GÖREV
Sözde yargılama faaliyetlerine ilişkin dosyaya şüphelilerin çok sayıda görüşme kaydı da girdi. Buna göre, 21 Mayıs 2020'de Kars Digor'da Kersolar ve Karadeniz aileleri arasında meydana gelen silahlı adam öldürme olayı ile ilgili HDP Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy'un Adalet Komisyonu (Barış Komisyonu) kapsamında görevlendirildiği ve bu kapsamda şüpheli Cengiz Anli ve Şevin Alaca'nın da olaya müdahil oldukları ve kavgayla ilgili aileyi ziyaret ettikleri belirlendi.
KÖY VE MAHALLE KOMİSYONU KURDULAR
Yine soruşturma kapsamında PKK/KCK'nın 'Demokratik Özerklik' stratejisi kapsamında Kars'ta köy ve mahalle komisyonları kurulduğu, şüphelilerden bazılarının KCK sözleşmesi hükümleri uyarınca şekillendirilen söz konusu komisyonlar içerisinde faaliyet yürüttüğü belirlendi. Öte yandan, soruşturma dosyasında yer alan bilgilere göre şüphelilerin, Kağızman ilçesi Dibekkaya Köyü kırsalında PKK terör örgütüne yeni katılım yapan örgüt mensupları için düzenlenen yemin törenine ve PKK tarafından kurulan sözde barış ve canlı kalkan çadırına katıldıkları, söz konusu bölgedeki örgüt mensuplarına yaşamsal malzeme temin ettikleri ve teröristlerin sözde şehitliği için düzenlenen açılışa katıldıkları tespit edildi.
BAKAN SOYLU: DEVLET OLARAK MÜSAADE EDEMEYİZ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, PKK/KCK'nın Kars'taki örgütlenmesine ilişkin şu değerlendirmeyi yapmıştı:
Kars'ta özerkliği andıran bir öz yönetim kurma çabası ve adımları söz konusu. Dağın talimatları ile verilen ihaleler ve buna yönelik adımlar var. Yine oradan gelen listelerle işe alınanlar ve istihdam edilenler mevcut. Terör örgütüyle ilişkili olanların bu konuda belediye ile irtibatının sürekli devam etmesi, aynı zamanda kendilerini mahkeme yerine koyup hüküm icra etmeye kadar giden yeni bir anlayış söz konusu. Bu kendi öz yönetimlerini kurma çabalarıdır. Buna devlet olarak müsaade etmeyiz."