Güncelleme Tarihi:
MSB Basın Halkla İlişkiler Tanıtım Subayı Deniz Yarbay Şebnem Aktop, yaptığı açıklamada, Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini işgal eden Ermenistan'ın 12 Temmuz ve 21 Eylül'de Tovuz'daki saldırıların ardından, 27 Eylül'de tüm dünyanın gözü önünde ateşkesi ihlal ederek Azerbaycan mevzilerini ve yerleşim yerlerini ağır silahlarla yoğun ateş altına aldığını bildirdi. Çocuk, kadın, yaşlı demeden Hocalı'da katliam yapan Ermenistan'ın 30 yıl önce aynı şekilde bölgede barış ve huzurun tesisine engel olduğunu belirten Aktop, "Uluslararası hukukun açık ihlali olan ve sivil kayıplara yol açan Ermeni saldırısını şiddetle kınıyoruz. Ermenistan derhal saldırılarını durdurmalı, Yurt dışından getirdiği paralı askerleri, teröristleri geri göndermeli ve işgal ettiği Azerbaycan topraklarını derhal terk etmelidir. Masum sivilleri hedef alan Ermeni teröristlerle işbirliği yapan PKK-YPG'li teröristler, derhâl bölgeyi terk etmelidir. Aksi takdirde her zaman olduğu gibi yine hüsrana uğrayacaklardır. Ermenistan'ın kendisine karşı Türk uçakları ile İHA/SİHA'larının kullanıldığına dair hiçbir kanıta dayanmayan mesnetsiz iddiaları, gerçeği yansıtmamaktadır. Nitekim, bu iddialar kendi destekçileri hariç kimse tarafından ciddiye alınmamıştır. Bunun yanında Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri; kendi başına zaferi elde edebilecek imkan ve kabiliyete, işgal altındaki öz topraklarını kurtaracak azim ve kararlılığa sahip olduğunu geçtiğimiz günlerde tüm dünyaya göstermiştir. Tüm imkânlarımızla, halkını ve toprak bütünlüğünü korumak için meşru müdafaa hakkını kullanan, kendi öz topraklarını geri kazanma mücadelesi veren Azerbaycan Türkü kardeşlerimizin bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da yanında olacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Ermenistan'ın saldırılarında şehit olan Azerbaycan Türkü kardeşlerimize Allah'tan rahmet, tüm Azerbaycan halkına başsağlığı dileriz" dedi.
'953 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ'
Aktop, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Türkiye'nin ve milletin güvenliğini sağlamak maksadıyla, yurt içerisinde ve yurt dışında terör örgütlerine karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürdüğünü belirterek, "Bu kapsamda Irak Kuzeyinde PKK terör örgütüne yönelik operasyonlarımız devam etmektedir. Tüm komşularımızın olduğu gibi Irak'ın da toprak bütünlüğüne saygılıyız. Ancak, Irak'tan ülkemize yönelik saldırıların durdurulması konusunda da kararlıyız. Amacımız bölgedeki teröristleri etkisiz hale getirmek ve sınır güvenliğimizi sağlamaktır. Terör örgütüne yönelik icra edilen başarılı operasyonlar neticesinde 128'i Eylül ayı içerisinde olmak üzere 01 Ocak 2020 tarihinden itibaren 953 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Irak'ın Kuzeyi'nde icra edilen Pençe operasyonları sonucunda; bugüne kadar 347 adet çeşitli cins/çapta silah ve bu silahlara ait 133 bin mühimmat ele geçirilmiş, 703 adet mayın/EYP tespit ve imha edilmiş, 823 adet mağara/sığınak kullanılamaz hale getirilmiştir. Son dönemde güvenlik güçlerine teslim olan ve örgütten kaçan teröristlerin sayısında artış olduğu görülmektedir. Müteakip dönemde kazanılan alan hâkimiyetini sürdürmek ve hudut emniyetini ileriden sağlamak maksadıyla en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar operasyonlara kararlılıkla devam edilecektir" diye konuştu. Aktop, terörle mücadele kapsamında çok sayıda malzemenin ele geçirilerek etkisiz hale getirildiğini açıkladı.
DOĞU AKDENİZ
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Karadeniz'de, Ege'de, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hak ve menfaatlerini korumaya, Kıbrıs Adası'nda uluslararası garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda barış ve güvenliğin teminatı olmaya devam edeceğini vurgulayan Aktop, "Türkiye-Yunanistan Heyetleri arasında Doğu Akdeniz'de Askeri Çatışmasızlık Önlemlerinin Belirlenmesi maksadıyla Eylül ayı içerisinde NATO Askeri Komite Başkanı Yardımcısı başkanlığında altı toplantı icra edilmiştir. Toplantılar sonucunda 'genel ilkelerde' ortak anlayışa varılmıştır. Doğu Akdeniz'deki gerginliğin azaltılması ve işbirliğine yönelik olarak başta NATO olmak üzere yapılan girişimleri olumlu bulmakla birlikte; Doğu Akdeniz'de, kıta sahanlığımızdaki egemen hak ve yetkilerimizin korunması; deniz yetki alanlarının uluslararası hukuka uygun olarak, hakça ve adil biçimde sınırlandırılması; Kıbrıs Türklerinin Kıbrıs Adası'nın eşit ortağı olarak bölgedeki hak, alaka ve menfaatlerinin korunması ilkemizin esas olduğunu bir kez daha vurgulamak isteriz" ifadesini kullandı.
'20 BİN 312 PERSONEL İHRAÇ EDİLDİ'
"FETÖ ile mücadele kapsamında yürütülen soruşturmalar neticesinde; 15 Temmuz 2016'dan bugüne kadar toplam 20 bin 312 personel ihraç edilmiş, 3 bin 798 personel hakkında ise, adli ve idari süreç devam etmektedir" diyen Aktop, "FETÖ ile mücadele ilgili kurumlarla koordineli olarak, elde edilecek yeni bilgi, belge ve veriler ışığında kararlılıkla sürdürülecektir" dedi. Salgınla mücadelenin TSK'nın harekât, tatbikat ve personel temini gibi tüm diğer faaliyetlerine ara vermeden devam ettiğini belirten Aktop, "MSB KOMMER (Kovid-19 ile Mücadele Merkezi) tarafından vakaların bulaş yolu, tespit şekli, statü dağılımı yanında garnizonlardaki sivil vaka sayısı gibi birçok etken anlık incelenerek, yayılım durumuna göre noktasal ve dinamik tedbirler ivedilikle ve kararlılıkla alınmaktadır. Alınan tedbirlerle TSK diğer dünya orduları ile kıyaslandığında vaka sayısı en az olan ordulardan biridir. Etkin, caydırıcı ve saygın vasıfları ile harekâta hazır olan Türk Silahlı Kuvvetleri; ülkemizin savunma ve güvenliği için; inanç, sabır ve fedakârlıkla, kendisine tevdi edilen her türlü görevi başarma azim ve kararlılığındadır" diye konuştu.