Güncelleme Tarihi:
Manisa'da, boşanmak istediğini söylediği eşi Mikail Oymak (32) tarafından çocuklarının gözü önünde önce falçatayla boğazı kesilen Esra Oymak (32), bu sırada evlerine gelen anne ve babasının da yardımıyla pencereden kaçarak ölümden kurtuldu. Olayın ardından gözaltına alınan ve savcılıktaki ifadesinin ardından ertesi gün serbest bırakılan Mikail Oymak, itiraz üzerine tekrar gözaltına alınıp, tutuklandı. Esra Oymak, "Tekrar serbest bırakılmayıp, hak ettiği cezayı almasını istiyorum" dedi.
Mikail - Esra Oymak çifti, geçim sıkıntısı nedeniyle 7 ay önce İstanbul'dan 3 çocukları ile birlikte Manisa'nın Saruhanlı ilçesine taşındı. Esra Oymak, 13 yıldır şiddet gördüğünü ileri sürdüğü gündelik işlerde çalışan eşi Mikail Oymak'a iddiaya göre, geçen 20 Kasım'da boşanmak istediğini söyledi. Bunun üzerine çılgına dönen Oymak, yaşları 12, 10 ve 5 arasında değişen kızlarının gözü önünde eşinin boğazında falçatayla kesti. Boğazında 15 santimetrelik kesik olan Oymak, bu sırada tesadüfen evlerine gelen ve kavga seslerini duyan anne ve babası tarafından pencereden çıkartılarak kurtarıldı. Manisa Şehir Hastanesi'ne götürülen Esra Oymak'ın boğazına 15 dikiş atıldı. Oymak, tedavisinin ardından taburcu edildi. Olayın ardından gözaltına alınan Mikail Oymak ertesi gün sevk edildiği adliyede, savcılıktaki ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Esra Oymak'ın suç duyurusunda bulunması üzerine Mikail Oymak, 23 Kasım tarihinde tutuklanıp, cezaevine gönderildi.
'DAHA ÖLDÜREMEDİM NEREYE GİTTİN ESRA' DEMİŞ'
Yaşadığı dehşeti gözyaşları içerisinde anlatan Esra Oymak, evlendiğinde 18 yaşında olduğunu ve sürekli gördüğü şiddete çocukları için sessiz kaldığını söyledi. Eşinin elinden kaçtıktan sonra da ölüm tehditlerine maruz kaldığını dile getiren Oymak, "Eşimden çok şiddet gördüm, her defasında çocuklarım için sessiz kaldım. Yaptığım hata da bu oldu. Bu hata neredeyse hayatıma mal oluyordu. Şiddet gören hiçbir kadın sessiz kalmasın. Önce tartışmaya başladık. O camdan dışarı bakarken annemlerin geldiğini görmüş. Annemlerin geldiğini görünce falçatayla yanıma geldi. Falçatayı boynuma sürecekti, elini tuttum ama gücüm yetmedi. Sol tarafımdan aşağıya doğru iyice çekti. Ondan sonra kanlar akmaya başladı. Şaşırdım, 'Yapmaz' diye düşündüm. Bir anda başka bir bıçak almak için mutfağa gittiğinde pencereye doğru koştum. Evimizi giriş kat olduğu için, annemlerin de geldiğini duymuştum, pencereden kaçarım diye düşündüm. Ondan sonra tekrar geldi. Arkamdan sarıldı, getirdiği ekmek bıçağını boynuma dayadı, 'Seni öldüreceğim, kurtuluşun yok' dedi. Sonra bir daha bıraktı. Tekrar daha büyük bir bıçak almaya gitti. Bu arada ben de 'Anne bu adam beni kesti ne olur beni kurtarın' diye bağırmaya başladım. Bir yandan pencereyi açıp, annem ve babamın da yardımıyla kendimi dışarı attım. Biz annemle hastaneye giderken, arkamdan 'Daha öldüremedim nereye gittin Esra' diye bağırıp, peşimizden gelmek istemiş ama komşularımız engel olmuş. Babama da bıçak çekmiş ben gittikten sonra. Doktorların dediğine göre boynumdaki 15 santimetre kesiğe toplam 15 dikişi atılmış. Şah damarına da çok az kalmış" dedi.
Daha sonra yaşananları ise Oymak şöyle anlattı:
"Olaydan sonra beni öldürmeye çalışan eşim gözaltına alındı. Ama bir gün sonra serbest bırakılmış. Bırakılması şaşırdım. Tekrar aynı şeyleri yaşamaktan koktuğum için savcıyla görüşüp, suç duyurusunda bulundum. Savcıya boğazımdaki kesiği gösterip, yaşadıklarımı anlattım. Savcının talimatıyla gözaltına alınıp, sevk edildiği adliyede eşim tutuklandı. Tekrar serbest bırakılmayıp, hak ettiği cezayı almasını istiyorum" dedi.
'PSİKOLOJİMİZ BOZULDU, UYUYAMIYORUZ'
Olayın çocuklarının da psikolojisinin bozulduğunu belirten Oymak, "Olay sırasında çocuklarım eşime sarılıp, 'Baba yapma, baba yapma' diye diye ağlıyordu ama hiçbir şekilde engel olamadılar. Hatta bir ara onlara bile yöneldi. Yaşadıklarımdan sonra gözüme uyku girmiyor. Psikolojim bozulduğu için olsa gerek uykumda elimi sürekli boynuma atıp, çekiyormuşum. En küçük kızım da dün yanımda yatarken uykusundan sıçrayarak uyandı" diye konuştu.
'KIZIMIN BOYNUNU KESİYORDU, BEN ŞOKA GİRDİM'
70 yaşındaki Celal Ateş, olay günü kızının yaşadıklarını görünce şok olduğunu söyledi. Baba Ateş, "Tam geldiğimizde kızım evlerinin penceredeydi. Kızımın arkasından sarılıp, bıçağı dayamıştı. Öldüreceğini söylüyordu. Kızım da karşı apartmanlardaki insanlar da 'Yapma' diye bağırıyordu. Dondum kaldım. Şoktaydım. Bir şey desem öfkeyle kızımın boğazını kesebilirdi" dedi.
'BÖYLELERİNİ KESİNLİKLE BIRAKMASINLAR'
Kızını, boğazına bıçak dayanmış, kanlar içinde gördüğü o anların hala etkisinde kaldığını belirten 64 yaşındaki anne Cemile Ateş, "Olay günü sabahı bizi dayıbaşı aradı. 'Damadınla kızın işe gelecekti, neden gelmediler' diye sordu. Bunun üzerine kontrol etmek için içime doğmuş gibi haber vermeden kızımın evine gittik. Eve yaklaştığımızda kızım ve torunlarımın feryadını duyduk. Kızım, 'Anne beni kurtar. Beni kesti anne. Beni kurtar' diye bağırıyordu. Kızımın boynuna bıçağı dayamış, küfürler ediyordu. Daha sonra boş anından yararlanıp, kızımı kurtardık. Devletimin ve Cumhurbaşkanımızın adaletine sığınıyorum. Böylelerini kesinlikle bırakmasınlar. Böyleleri çoğaldıkça kadınların ölümü de çoğalır" diye konuştu.