Son dakika haberler: İstanbul'un tarihi değişti...

En eski İstanbullular ve onların kullandığı en eski eşyalar İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin son 15 yıllık kazılarında ortaya çıkarıldı. Arkeolojik kazılarda hem İstanbul’un tarihi değişti hem de çok önemli eserler müzeye kazandırıldı. Tarih öncesi dönemlere ait bulgular bilim dünyasını da heyecanlandırdı. Ülkemizde en eski kurgan tipi mezarlara, dünyanın en büyük batık koleksiyonuna ve Kuzey Karadeniz Bölgesi ölüm kültürünün izlerine rastlandı.

MÜZE KURACAK KADAR

İstanbul’da son yıllarda metro ve inşaat hafriyatları sırasında tesadüfen bulunan prehistorik yani tarih öncesi dönemlere ait ortaya çıkarılan eserler bilim dünyasına damgasını vurdu. Bir yandan İstanbul’un kuruluş tarihini MÖ 6500 yıllara götürürken diğer yandan tespit edilen eserler bir müze kuracak kadar çoğaldı. Yenikapı Metro çalışmaları ile başlayan süreçte, Beşiktaş metro kazıları, Haydarpaşa hızlı tren çalışması, Silivri’de inşaat hafriyatı gibi önemli projeler İstanbul tarihini zenginleştirdi. İstanbul Arkeoloji Müzesi tarafından gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda elde edilen eserlerle birkaç farklı konseptte müze kuracak kadar çok sayıda eser elde edildi.

5500 YILLIK KOMUTAN

Yine ülkemizin en eski kurgan tipi mezar buluntusu Silivri Canbaztepe’de tespit edildi. MÖ 3500 yıllarına yani İlk Tunç Çağı’na tarihlenen ve önemli bir komutana ait olduğu düşünülen kurgan mezardan iskeletle birlikte bir 5500 yıllık olduğu düşünülen pişmiş toprak kap ile komutana ait olduğu düşünülen savaş mızrağı ucu bulundu.

MENDİREK BULUNDU

Haydarpaşa’da hızlı tren projesi kapsamında devam eden kazılarda “İstanbul kadar güzel bir yer varken şehri karşı kıyıya kurdukları için ‘Körler Ülkesi’ olarak adlandırılan Khalkedon’a ait mimari yapılar daha önce hiç ortaya çıkarılamamıştı. 3 metre genişliğinde ve 4 metre derinliğinde tespit edilen duvarın antik liman ya da sur duvarları olabileceği düşünüldü. Khalkedon’a ait çok sayıda mimari yapı, 5’inci yüzyıla ait olduğu belirtilen bir kilise, yine aynı döneme ait ve anıtmezar olduğu düşünülen bir yapı ile 6 bine yakın bronz sikke buradaki kazılardan elde edildi.

İLK TÜRKLERİN İZLERİ

Beşiktaş metro projesi kapsamında başlatılan arkeolojik kazılar, hem Beşiktaş’ın hem de İstanbul’un tarihi için çok önemli keşiflere sahne oldu. Avrasya bozkırlarından bilinen, göçebe geleneğine ait kurgan tipi mezarlar, bilim dünyasında büyük yankı yarattı. Karadeniz’in kuzeyi ve Kuzeydoğu Avrupa’dan bilinen kurgan tipi mezarların Beşiktaş’ta kendini göstermesi, dünya kültür tarihi ve göç yolları açısından yepyeni ve çok önemli bir gelişmeydi. İstanbul’a gelen ilk Türkler yorumu yapıldı. İlk Tunç Çağı’na MÖ 3500 yıllarına tarihlenen 80 kurgan tipi mezardan çok önemli buluntular elde edildi. Yanmış kemiklerin arasında bulunan uç uca konmuş iki adet figürinden biri stilize insan figürüydü. Gövdesindeki tamga benzeri işaretler ve baş kısmının yapraklı oluşundan dolayı “Şamanik” bir ritüelin parçası olduğu yorumu yapıldı. Yine taş bir balta en önemli buluntular arasına girdi. Çok sayıda pişmiş toprak kap kacak ise arkeologların yüzünü güldürdü. 

EN BÜYÜK BATIK KOLEKSİYONU

Dünyanın en kapsamlı ve en büyük batık koleksiyonu 37 batıkla Yenikapı’dan çıktı. Batıklar üzerine uluslararası yayınlar da dahil 7 kitap 50’den fazla bilimsel makale ve 100’den fazla bildiri yayınlandı. Yenikapı’da yapılan kurtarma kazılarında ulaşılan sonuçlar, İstanbul’un tarihine
yadsınamaz yeni bilgiler katmış ve ilk kez bu kazılarla doğa bilimleri verileri ile kültür tarihi sonuçları birlikte, aynı dolgu içinde görülerek değerlendirildi. Toplam 2080 adet ayak izi bulunarak belgelendi. İki erişkin, iki erişkin olmayan toplam 4 bireye ait hocker (büzülmüş) pozisyonunda iskelet bulundu. 2 kano küreği, 1600 yıllık olduğu tahmin edilen fildişi zarlar yine 1500 yıllık üzerinde “Sağlıkla kullan hanımefendi, güzellikte ve mutlulukla giyin’ yazılı ahşap sandalet, 1600 yıllık üzerinde Latince ‘Ey tanrı, yardım et’ yazılı ahşap bir tarak bulundu.