Güncelleme Tarihi:
Diyarbakır'da yaşayan Hacire Akar, oğlu Mehmet'in (22), terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını öğrenince 22 Ağustos 2019'da elindeki çekiçle HDP binasına gelerek, kendisine kapatılan kapıyı kırıp, 'Oğlumu istiyorum' diyerek, attığı çığlığın üzerinden 1 yıl geçti. Akar, verdiği mücadelenin ardından oğlu Mehmet'e 1 gün sonra kavuştu. Çocukları terör örgütü tarafından kaçırılan aileler için de umut oldu. Akar'ın yaktığı meşalenin ardından güç alan aileler, HDP'nin kapısına gelip, 'evladımı istiyorum' diyerek eyleme başladı. 3 Eylül günü bir aileyle başlayan eylem, 144 ailenin katılımıyla sürdürülüyor.
EYLEMİN YIL DÖNÜMÜNDE BİR AİLE DAHA EVLAT NÖBETİNE KATILDI
Evlat nöbetinin yıl dönümünde Muş'un Bulanık ilçesinde 2013 yılında 18 yaşındayken kaçırılan oğlu Azat için oturma eylemine katılan Ribabşa Baykara ile aile sayısı 144'e ulaştı. Oğlundan hiçbir haber alamadığını belirten Baykara, evladının sağ mı yoksa ölümü olduğunu bilmediğini söyledi. Baykara, "Ben oğlumu istiyorum, başka bir şey istemiyorum. Kimsesiz ve çaresizim. Gözüm yollarda, tek umudum oğluma kavuşmak" dedi.
AİLELERİN DİRENİŞİ TERÖR ÖRGÜTÜNE KARŞI EN ETKİLİ SİVİL EYLEM OLDU
HDP il binası önünde evlatlarını isteyen ailelerin eylemi, terör örgütü PKK'ya karşı yapılan en etkili sivil eylem olarak biliniyor. Terör örgütünün yaptığı katliam ve baskılardan dolayı tepkilerini yeterince dile getiremeyen halkın, bölgede oluşan huzur ve güven ortamından da güç alarak, terör örgütü PKK'ya karşı ilk kez böylesi bir direniş sergilemesi, uluslararası kamuoyunda da gündeme geldi. Eylemin, teröristler arasında moral bozukluğuna neden olmasının yanı sıra örgüte katılımı da önemli bir oranda etkilediği biliniyor.
EVLAT NÖBETİNDEKİ AİLELERE DESTEK EKSİLMEDİ
HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde başlatılan evlat nöbeti, ülke gündeminde yerini korurken, eylemin ilk gününden bu yana birçok kesimin de desteğini aldı. Evlat nöbetindeki en anlamlı ziyaretlerden biri de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın 31 Aralık 2019 günü Diyarbakır'a gelerek, ailelerle bir araya gelmesi oldu. HDP binası önünde kurulan çadıra sürpriz ziyaret yapan Emine Erdoğan, kayıp çocukları için oturma eylemindeki anneleri dinleyerek, evlatlarına kavuşmaları için temennide bulundu.
3 Eylül'den bu yana devam eden oturma eylemindeki aileleri, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonu üyeleri, Avrupa Parlamentosu üyesi Tomas Zdechovsky, sanatçılar Hülya Koçyiğit, Muazzez Ersoy, Gülben Ergen ile Yavuz Bingöl, bölgedeki kanaat önderleri, aşiret liderleri, Türkiye'nin dört bir yanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve yurt dışında yaşayan Türkler olmak üzere binlerce kişi ziyaret etti.
15 AİLE DİRENİŞİ KAZANDI
Hacire Akar'ın oğlu Mehmet'in yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan'ın oğlu Cafer, Hüsniye-Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye, Halime Kadran'ın torunu Halil İbrahim, Necla-Metin Açan çiftinin oğlu Harun, Nizamettin-Aslıhan Eşrefoğlu çiftinin oğlu Hüseyin, Gevriye Ayhan'ın kızı Pelda, Melik Aslan'ın oğlu Volkan, Muhteber Birlik’in oğlu Veysi, Cahide Alkan'ın oğlu Mehmet Emin, Şahize Altınkaynak'ın kızı Halise Alptekin, Naime Dalmış'ın kızı Tekoşin Açar, Sait Açar'ın oğlu Haşim, Cemal Ertaş'ın oğlu Ramazan örgütten kaçıp, güvenlik güçlerine teslim oldu. Son olarak Sever Fidan'ın oğlu Tayfur Fidan da PKK'nın elinden kaçıp, teslim olmasıyla oturma eylemine katılıp, evlatlarına kavuşan aile sayısı 15 oldu.
EVLATLARININ FOTOĞRAFLARINDAN OLUŞAN PANKART AÇTILAR
HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde evlat nöbetindeki aileler, eylemlerinin yıl dönümünde, çocuklarının fotoğraflarının olduğu 15 metre uzunluğundaki pankartı açarak, evladını istedi. Eylemin yıl dönümü nedeniyle birçok sivil toplum kuruluşu temsilcisi, aileleri ziyaret ederek, desteklerini illetti.
'EVLAT HASRETİYLE YANIP TUTUŞUYORUM'
Evlat nöbetinin başladığı 3 Eylül 2019'dan bu yana HDP önünde PKK'lı teröristlerce kaçırılan oğlu Mustafa için eşi Rauf Biçer ile birlikte eylem yapan kanser hastası Ayşegül Biçer, eylemlerini sürdürmeye kararlı olduklarını söyledi. Biçer, "3 Eylül 2019'dan bu yana burada bir mücadele var. Umuyoruz ki anneler, babalar sesimizi duyar. Onlar da bu kararlı mücadeleye katılır. Hakkı olan evlatlarını terör illetinden ister. Uzantısı HDP aracılığıyla çocuklarımız kandırılıp, dağa götürüldü. Evlat hasretiyle yanıp tutuşuyorum. Bir yıl içerisinde defalarca tehdit ve saldırılara uğradık. Biz kapılarındayız, onlardan korkmuyoruz, buradayız. Onların da yüreği varsa çıkıp annelerin karşısında açıklama yaparlar. Sonuna kadar kararlıyız. Ölümüne kadar baş koyduğumuz bu yolda, ölümüne devam edeceğiz" dedi.
'ÖLENE KADAR BİZ BURADAYIZ'
Vatani görevi için usta birliğine giderken 2015'te Tunceli'nin Pülümür ilçesinde teröristlerce kaçırılan oğlu er Müslüm için eşi Şevket Altıntaş ile birlikte evlat nöbetinde olan Songül Altıntaş ise "Bir yıldır biz burada eylemdeyiz. PKK benim oğlumu kaçırdı, 5 yıldır peşindeyiz, vermiyorlar ne yaptıksa nereye gittikse çare bulamadık. Bir yıldır HDP'nin önünde eylem yapıyoruz. Yaz geçti, kış geçti, hastalık geçti, kalkmıyoruz. Oğlumu almadan gitmiyorum. Ne hakları var bizim çocuklarımızın üstünde. Biz, onların çocuklarına karışıyor muyuz? Gitsinler kendi çocuklarını, ailelerini götürsünler biz karışmıyoruz. Ama bunlar bizim ciğerlerimiz. Yeter artık benim oğlumu versinler. Onlar 10 gün oturup kalkacağımızı sandılar, kalkmıyoruz. Ölene kadar biz buradayız" diye konuştu.
'HEPİMİZ EYLEMİMİZDE KARARLIYIZ'
5 yıl önce 15 yaşındayken kaçırılan oğlu Özkan için oturma eylemini sürdüren Diyarbakırlı Süleyman Aydın da oğlunun kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tuttu. Aydın, "Bir yıldır bu halkın çocuklarını çalan partinin önündeyiz. Bir yıldır bize ne bir açıklama yapabiliyorlar ne yanımıza gelebiliyorlar ne de yüzleri var bize baksınlar. Ön kapıdan giriyorlar, arka kapıdan kaçıyorlar. Bir yıldır biz buradayız, tek bir HDP milletvekili, cesaretli çıkıp da Kürt annelerine sahip çıkmadı. Çocuklarımızı bunlardan istiyoruz. HDP milletvekilleri, yöneticileri bunu hiç inkar etmesinler. 14, 15 yaşındaki çocukları siz dağa gönderiyorsunuz. Ey, Kandil'in milletvekilleri, siz ne zaman Kürtlerin milletvekili olmuşsunuz. Biz, hepimiz burada eylemimizde kararlıyız. Siz ancak gelip önümüzü kesersiniz. Bizi tehdit edersiniz. 3 seferdir PKK tarafından tehdit ediliyorum. Ne istiyorum onlardan, çocuğumu istiyorum. 15 yaşındaki oğlumu göndermişler dağa, 5 yıldır ben oğlumdan haber alamdım. Ben, o çocuk için gerekirse burada öleceğim. Ama oğlumu göndersinler buraya. HDP milletvekilleri ve yöneticileri talimat veriyorlar, bizim eve geliyorlar, bize, 'Siz çalışmıyorsunuz. Biz biliyoruz, çalışanınız yok. Biz size yardım etmek istiyoruz. Bu eylemi sonlandırın.' Ama biz kesinlikle bu eylemi sonlandırmayacağız. Hepimiz burada eylemimizde kararlıyız. 5 yıl da geçse biz buradan ayrılmayacağız. Bu eylememiz git gide sonuç veriyor. 15 ailenin çocuğu geldi. Ben umuyorum ki bu çadırda eylem yapan tüm ailelerin çocukları, devletimizin gücüyle gelecektir. Hepimiz burada eylememizde kararlıyız. Ya çocuklarımız gelecek ya da burada öleceğiz, gitmiyoruz bir yere" dedi.