Güncelleme Tarihi:
Geçmişte hamallık ve demircilik yapan Zulmet Can, Antalya ve Burdur'da satın aldığı 5 daire ve 2 iş yeri ile 2 arsayı, eşi ve 3 oğluna verdi. 2016 yılında eşi vefat eden Zulmet Can, daireler ile iş yerlerinin kiralarını alan 3 oğlunun, kendisine hem para vermediğini hem de bakmadığını iddia etti. Oğullarından birinin, akıl sağlığının yerinde olmadığını gerekçe göstererek vasiliğini aldığını öne süren Zulmet Can, kendisine kızının baktığını söyledi.
'VASİLİĞİMİ ALMIŞ, HABERİM YOK'
3 oğluyla da davalık olduğunu anlatan Zulmet Can, ayağı kırıldığı için bakıma muhtaç durumda olduğunu, Antalya'dan gelen kızı Perihan Göl'ün kendisine baktığını söyledi. Zulmet Can, "Oğlum K. vasiliğimi almış, haberim yok. Buraya geldi, 'Şimdiden sonra paranı benden alacaksın' dedi. Ben de gittim şikayet ettim, vasilik kararını kaldırttım. Ben sizi büyüttüm, yemedim, içmedim. Ben rezil oldum, evlatlarım olmasın dedim. 6- 7 ay önce düştüm, ayağım kırıldı. 'Paran var mı, ilacın var mı?' diye sormadılar. Bu memlekette namusumla şerefimle çalıştım. Ben oğullarımı Allah'a havale ediyorum. Yarın onlar da yaşlanacak. Ben yaşlandım şimdi. Allah'ıma şükür kızım bakıyor. Torunlarım bakıyor" dedi.
'BABAMA BAKIYORUM DİYE BENİ DÖVMEYE GELDİLER'
Kızı Perihan Göl de "Babam küçük yaşta hamal olarak işe başlamış, senelerce benim çocukluğumda hamallık yapıyordu. Annem de ev temizliğine gidiyordu. Çok fakirdik. Kardeşlerime şimdi 'kardeşim' diyemiyorum, çünkü çok kötülüklerini gördüm. Babama bakıyorum diye beni dövmeye geldiler. Babama bakmamı istemiyorlar. Babam çalıştı, bütün servetini annemin üzerine, erkek kardeşlerimin üzerine yaptı. Onları okuttu, beni okutmadı. Küçük yaşta evlendim" diye konuştu.
'HEM BABAMA HEM BANA ÇOK İFTİRA ATTILAR'
Babasının emekli maaşı aldığını anlatan Perihan Göl, şöyle dedi:
"Bakıcı tuttuk ama çok fazla durmadı. Kiraları erkek kardeşlerim alıyor. Babama da bana da vermiyorlar. Babam dava açtı. Kendi yaptığı evi istiyor. Hem geçimini sağlamak hem daha iyi yaşamak için paraya ihtiyacı var. Onun için istiyor evini. Kardeşlerim vermiyor, 'Annem kazandı, annem yaptı, sen batırdın, senin hakkın yok' diyorlar. Ben babama baktığım için beni de mahkemeye verdiler. Benimle de uğraşıyorlar. Ben sağ olduğum müddetçe babama bakacağım. Allah bana aile, kardeş olarak bunları seçiyor musun deseydi, Rabbime isyan etmiyorum ama üçünü de kardeş olarak istemezdim.
Bu dünyada da öbür dünyada da istemiyorum. Onları görmek bile istemiyorum. Çünkü bana 'babana bakıyorsun' diye hakaret ediyorlar. Mahkemede hem babama hem bana çok iftira attılar, yalan söylediler. Babamın aklı başında. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden sağlam raporu geldi. Buradaki doktorlar 'akıl sağlığı yerinde değil' raporu verdi.
Savcı, doktorlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Vali, doktorların yargılanmasına izin vermedi. Allah'a havale ediyorum. Babam çok üzüldü. Allah'ın adaletine sığındık. Bizim durumumuzda olan insanlar hiçbir zaman kız- erkek ayırt etmesin. Kız çocuklarını eğitsinler, okutsunlar ve küçük yaşta evlendirmesinler. Ben çocukken hiç sevgi görmedim. Besleme gibi davranıldım. Allah'ın yardımıyla bugünlere geldim. Yaşlılarınıza sahip çıkın, onlardan kaçmayın."