Güncelleme Tarihi:
Orman Genel Müdürlüğü Türkiye'nin çeşitli noktalarında etkili olan 107 yangının kontrol altına alındığını bildirdi. Muğla'ya gelen Bakan Pakdemirli ise, Marmaris Değirmenyanı mevkisindeki Yangın Yönetim Merkezi'nde son durumla ilgili yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Antalya ve Muğla'da hem teknik incelemelerde bulunduğunu, hem vatandaşla buluştuğunu söyledi.
Pakdemirli, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Muğla ve Marmaris'teki tüm yangınları inceleme, bunlar üzerinden konuşma hem de yangın sonrasında başta AFAD olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yapacağı iş ve işlemleri konuşma fırsatının olduğunu dile getirdi.
Marmaris'teki yangına müdahalenin devam ettiğini anlatan Pakdemirli, "Marmaris'teki yangına 3 uçak, 9 helikopter, 146 arazöz, 20 su tankeri, 8 dozer ve 529 personelle müdahale ediyoruz. Aktif sahada tüm teknolojiyi kullanan bir kurumuz. Tahmin ediyorum kamuda bizim kadar başka teknolojiyi kullanan kurum da yoktur." diye konuştu.
"TEŞKİLATIMIZIN MORALİNİ BOZMAYA HİÇ KİMSENİN HAKKI YOKTUR"
Teşkilatın moralinin önemine işaret eden Pakdemirli, "Sivil ve orman teşkilatından şehitlerin olduğu bir dönemde teşkilatımızın moralini bozmaya hiç kimsenin hakkı yoktur diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Teçhizat alışverişine değinen Pakdemirli, "Ülkeler arasında yangınla ilgili araç alışverişi yapılması son derece doğal bir şeydir. Tüm komşularımızla Yunanistan dahil olmak üzere yangınlarda elimizde bulunan ve ihtiyaç fazlası olan tüm hava, gerekiyorsa yer araçlarımızı da her zaman teklif ediyoruz." ifadesini kullandı.
Teşkilat olarak her zaman fidan dikimine önem verdiklerine dikkati çeken Pakdemirli, "5,5 milyar fidan dikmiş bir teşkilatın başı olarak ilk yağmurlarla bir giden fidan karşılığında bin fidan dikeceğiz." diye konuştu.
THK'nin uçaklarına ilişkin soruya Pakdemirli, "Artık eskimiş, miadı dolmuş herhangi bir uçağı kullanma lüksümüz yok. Bir ağaca paha biçemeyiz." karşılığını verdi.
Pakdemirli, son üç dört günde çok fazla yangın çıktığını belirterek, "107 tane orman yangını çıktı, bunun 98'i kontrol altında 9'u devam ediyor." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını anlatan Pakdemirli, "Yeni Türkiye'dir. Alet, ekipman, insan kaynağı, teçhizat ne gerekiyorsa bunların hepsinin en iyisini kullanmıştır ve kullanacaktır. Herkes müsterih olsun, hiçbir şekilde ne eksik müdahalemiz vardır ne de eksik teçhizatımız vardır." açıklamasında bulundu.
Pakdemirli, Marmaris Değirmenyanı mevkisindeki Yangın Yönetim Merkezi'nde son durumla ilgili yaptığı açıklamada, hem sivil hem de orman işçisi şehitlerin bulunduğunu belirterek, şehitler için Allah'tan rahmet, ailelerine de başsağlığı diledi.
Sahada tüm teknolojiyi kullanan bir kurum olduklarını dile getiren Pakdemirli, "Kamuda bizim kadar teknoloji kullanan başka kurum yoktur. Yukarıdaki İHA'lardan bilgi alıp, yangının gece sevk ve idaresini yapıyoruz. Biraz önce İHA'lardan gelen bilgilerden yangınları yorumladık ve bu yangınlarla ilgili kararlar aldık ve talimatları da ilgili arkadaşlarımıza kamyonların, arazözlerin başındaki işçilerimize varıncaya kadar gönderdik." diye konuştu.
"10 BÜYÜK YANGINI 3-4 GÜNDE YAŞADIK"
Her yıl ortalama 2 bin 500 ila 30 bin yangın çıktığını ve bunun 5 ila 10 tanesinin çok büyük oduğunu aktaran Pakdemirli, geçen yıl da 8 büyük yangın meydana geldiğini ve 6'sının farklı günlerde gerçekleştiğini belirtti.
Hava şartlarının olumsuz gitmesi nedeniyle bu yıl 10 büyük yangını 3-4 gündür bulundukları noktalardan sahada koordine etmeye gayret gösterdiklerini anlatan Pakdemirli, teşkilatlarının hem alet ve ekipman, hem de en çok personele sahip olduğunu kaydetti.
Antalya'nın Manavgat, Gündoğmuş ve Gazipaşa ilçelerindeki yangınların hala devam ettiğini aktaran Pakdemirli, "Yangınlarla alakalı ciddi durum devam ediyor. Mersin'in Aydıncık ilçesindeki yangını kontrol altına aldık. Çapı çok büyük bir yangın, çok tehlikeli bir yangındı. Bunu tamamıyla kontrol altına aldık. Silifke'de bir yangın var, buradaki de iyiye doğru gidiyor. Adana'daki tüm yangınlar kontrol altına alındı." dedi.
Muğla'da da Marmaris, Köyceğiz, Bodrum ve Milas'ta 4 yangın olduğunun bilgisini veren Pakdemirli, ihtiyaca göre yurt içinden ve yurt dışından gelen araçları koordine ederek yangınları en kısa zamanda kontrol altına alacaklarını kaydetti.
Uçak olarak dünyada az bulunur bir imkana sahip olduklarını aktaran Pakdemirli, "Türkiye Cumhuriyeti'nin en güçlü hava gücü filosuna sahibiz. Bunu bilmeyenler geçmişe bakabilirler." ifadesini kullandı.
"TÜRKİYE, ORMAN YANGINLARIYLA MÜCADELEDE DÜNYANIN EN İYİLERİNDEN BİRİ"
Bakan Pakdemirli, kara gücü olarak da dünyada tek, eşine ve benzerine sahip olmayan en kalabalık teşkilatını barındırdıklarını bildirdi.
Yaşanan olaylar üzerinden siyaset yapılmasının başta teşkilatı üzdüğünü dile getiren Pakdemirli, "Siyaseti iyi bilen bir insanım. Siyasetin de tiyatro olduğunu iyi bilirim. Allah'a şükür inandığımız işte kimse bizim moralimizi bozamaz. Marifet iltifata tabi. Bu benim için değil ama teşkilatım için geçerli." diye konuştu.
Orman işçilerin cansiperane çalıştıklarını belirten Pakdemirli, Marmaris'te de 15 kişinin yukarıdan aşağıya bir alev topu düşmesin diye büyük bir tehlike atlattığını söyledi.
Teşkilatın motive bir şekilde çalıştığını, dünyanın en iyilerinden biri olduğunu aktaran Pakdemirli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"3-4 gün içerisinde 107 tane yangından 98 tanesini kontrol almak her baba yiğidin işi değil. Dünyada görüyorsunuz, adı gelişmiş ülkeler statüsünde geçen Amerika'da, Rusya'da ve birçok ülkede çok büyük yangınlar çıkıyor, bunlar günler, aylar sürüyor hatta 6 ay sürenler dahi var. İstismarcılara da seslenmek istiyorum. Sosyal medya istismarcılarına seslenmek istiyorum. Siyasi istismarcılara sesleniyorum. Türkiye, orman yangınlarıyla mücadelede hakikaten dünyanın en iyilerinden biri. Ne söylerseniz söyleyin, bizi, ekibimizi ve milletimizi bu mücadeleden alıkoyamayacaksınız."
"BİZİM THK İLE PROBLEMİMİZ YOK"
Pakdemirli, THK'nin uçaklarına ilişkin, "Bizim yaptığımız iş ciddi bir iş, çocuk oyuncağı değil. Alevlerle, alev toplarıyla uğraşıyoruz. Bize sahada her ekipmanın ister hava gücü, ister arazöz, ister arazi aracı, isterse de başka bir şey... Her ekipmanın en iyisi gerekir." diye konuştu.
Ekonomik ömrünü doldurmuş ve uçmakta zorlanan bir ekipmanla çalışılamayacağını anlatan Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Özellikle teşkilatımız bu konuda bir karar aldı. Ben de o kararın arkasında durdum. Bizim THK ile asla problemimiz olmaz. THK ile ilgili bize iftira atanlar, şu iddiaya cevap versinler. Şu an Orman Teşkilatı neden THK ile çalışıyorsa, yani bugün semalarımızda gördüğünüz Rus uçaklarının tedarikçilerinden bir tanesi Türk Hava Kurumu. Bizim THK ile problemimiz yok, bizim kurumlarla da problemimiz olmaz. THK'nin da bugün kamuda iki tane en önemli müşterisi vardır. Bir tanesi Orman Teşkilatı, bir tanesi Sağlık Bakanlığıdır. Bu köklü bir ilişkidir. Bu anlamda biz eski ve işe yaramayan bir teçhizat, alet, edevat yerine, yeni ve daha teknolojik kullanmak kaydıyla bu seçimleri teşkilatımız yaptı. Ben de teşkilatımızın arkasında durdum."
İşlerinin çok zor olduğunu vurgulayan Pakdemirli, dünyanın en iyileriyle, İHA'lar, insansız hava helikopterleriyle çalıştıklarını vurguladı.
THK'nin uçaklarının yerine çok daha modernlerini, iyilerini koyduklarını aktaran Pakdemirli, şunları söyledi:
"Bugün itibarıyla yangınları söndürmeyle alakalı, 'Şu eksiktir, bu eksiktir.' dememiz söz konusu olamaz. Bu dönem akut bir dönemdir. Normalde tüm teşkilatlar kendilerine ortalama ve ortalamanın biraz üzerinde bir seviyede bir yangın istatistiğiyle karşılaşacağına göre teşkilatlar kendilerini yapılandırır, biz de kendimizi buna göre yapılandırdık. Uçaklarımız da son derece teknik, modern. Uçaklarımız bir yandan uyduyla bağlantılı, bir yandan İHA'larla bağlantılı. Birçok teknolojiyi kullanabilecek vaziyette. Görüntü aktarımı yapan teknolojisi var. Bu saydıklarımın hiçbiri eski teknoloji uçaklarda yok. En önemlisi de teşkilatım bu uçakları emniyetli bulmuyordu. Teşkilatımın da her bir bireyi THK'ya ait olan bu uçaklara bir adet orman memuru biniyor. Orman memurları hatta dediler ki 'Biz bu uçaklara binmeyiz, isterseniz bizi memuriyetten atın'. Böyle bir durumda bizim artık THK ile alakalı bundan sonraki sorulara pek de cevap vermeyi düşünmüyorum. İstedikleri kadar söylesinler. Biz her şeyin en iyisini kullanmaya devam edeceğiz. Ağacımız, yeşilimiz, doğamız, tabiatımız, yaban hayatımız dünyanın en iyisini hak ediyor. Türkiye fukara bir millet, devlet değildir."
3 YANGIN DAHA KONTROL ALTINA ALINDI
Öte yandan, sabah saatlerinde Twitter hesabından açıklama yapan Bakan Pakdemirli, Antalya Gazipaşa ve Mersin'in Silifke ilçesinde 2 yangının daha kontrol altına alındığını duyurdu.
Bakan Pakdemirli şu bilgileri aktardı:
Mersin Silifke'de çıkan 2 yangın kontrol altına alındı. Böylece MERSİN’de son 4 günde 8 orman yangını kontrol altına alınmış oldu. Soğutma çalışmaları devam ediyor.
TARIM ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Gazeteci Tuncay Mollaveyisoğlu'nun iddialarına verdiği yanıtta "Ülkemizde yangın söndürme işinin özelleştirilmesi diye bir şey yoktur. Orman yangınlarıyla mücadele Orman Genel Müdürlüğü'nün asli görevidir" dedi.
Bakan Pakdemirli, Gazeteci Mollaveyisoğlu'nun iddialarına ilişkin Twitter'dan açıklama yaptı. Pakdemirli, "Ülkemizde yangın söndürme işinin özelleştirilmesi diye bir şey yoktur. Çünkü yangını söndürme ihalesi yapılamaz. Orman yangınlarıyla mücadele Orman Genel Müdürlüğü'nün asli görevidir. Mücadele için sadece araç kiralanır. Kiralanan araçların sevk ve idaresi tamamen amirleri ve Orman Genel Müdürlüğü yöneticileri tarafından yapılmaktadır. Bakanlığımız yangınla mücadelede kullanacağı helikopter ve uçakları Kamu İhale Mevzuatı'na göre yüklenicilerden kiralamaktadır. THK diğer yüklenicilerle beraber aynı şartlarda ihalelere katılmaktadır" dedi.
Pakdemirli, "THK, vakıf ve dernekler hukukuna göre faaliyet gösteren ticari bir kuruluştur. Bakanlığımıza bağlı bir kurum değildir. Kamu kurumlarının özel şirket veya vakıfları destekleme gibi bir görev ve sorumluluğu yoktur. Özellikle ulusal ve sosyal medyada THK'nın ihalelerden dışlandığı gibi bilgiler kasıtlı olarak gösterilmektedir. Bu paylaşımlar gerçeği yansıtmamaktadır. 2021 yılında 3 amfibik uçak ve 2 helikopter THK'nın pilot ortak olduğu iş ortaklığından, 16 helikopter ise THK'dan kiralanmıştır. Orman yangınlarıyla mücadele eden dünyadaki bütün ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de yangınlara havadan müdahalede uçaklar ve helikopterler kullanılmaktadır. Ülkemizde, sayıları 4 binin üzerinde olan havuz ve göletlerden su alabilen ve manevra kabiliyeti uçaklardan çok daha yüksek helikopterler daha fazla miktarda suyu, daha kısa sürede yangın mahalline taşıyabilmektedir. Özellikle kırık ve engebeli arazilerde helikopterler daha etkili olabilmektedir. Helikopterler, yeni tespit edilen yangınlar, spot yangınları gibi fazla genişleme göstermiş yangınlarda çok etkilidir. Büyük alanlarda etkili olan yangınlarda, birkaç helikopterden oluşturulan filolar ile aynı cepheye seri atışlar yapılarak etki sağlanmaktadır. Amfibik uçakların helikopterlere göre çok daha yüksek hızlarla sahip olması sebebi ile dış bölge yangınlarına intikali çok daha kısa sürede olabilmektedir. Diğer yandan uçakların kalkış prosedürlerinin uzun olması ve havaalanlarına bağlı çalışmaları sebebi ile ilk müdahale zamanları helikopter kadar kısa değildir. Bu sebeple helikopterler öncelikli ilk müdahalede kullanılır, soğutma çalışmalarında değil" açıklamasında bulundu.
"CL-215 amfibik uçaklar 1960'lı yıllarda kullanılmaya başlanan ve o yılların teknolojisine göre üretilmiş, piston motorlu eski nesil motora sahip uçaklardır. Özellikle 1990'lı yılların başlarına kadar etkili bir şekilde kullanılmıştır. Daha sonra benzer bir uçak olan CL-415 tipi turboprop motorlu yeni teknoloji uçakları devreye girmiştir. Dış yapıların benzerlik göstermesi nedeniyle bu uçaklar karıştırılabilmektedir. 2000'li yıllarda eski teknolojiye sahip teknolojiye sahip uçakların sayısı gittikçe azalmıştır. Bakanlığımız da teknolojiye uygun olan turboprop veya turbofan motorlu uçaklar kullanmaktadır. 2020 ve 2021 yılında kiralama yoluyla hizmete alınan uçakların su kapasitesi 5 bin değil 12 bin litredir. Ayrıca uçakların piston motorlu değil turboprop veya turbofan motorlu olma şartı bulunmaktadır. Ayrıca bu uçakların yangınlara attığı su miktarı 4 bin 900 litre değildir. CL 215'ler yakıt durumuna göre en fazla 3,5-4 ton su taşıyabilmektedirler."