Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Giresun'un 22 Ağustos günü 50 yılda bir rastlanabilecek büyük bir yağış felaketine maruz kaldığını anımsatan Erdoğan, geçmiş olsun dileklerini iletti.
Afette hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır dileyen Erdoğan, "Devlet felaketin ilk anından itibaren tüm kurumları ve imkanlarıyla vatandaşının yanına, yardımına koşmuştur." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun felaket gününden beri ekibiyle çalışmaları koordine ettiğini, Çevre ve Şehircilik, Tarım ve Orman ile Ulaştırma ve Altyapı başta olmak üzere tüm ilgili bakanların kendi görev alanlarıyla ilgili her hususu yakından takip ettiğini ifade eden Erdoğan, afetin ilk anından itibaren çeşitli kurumların 1264 araç ve 3 bin 672 personel ile çalışmalarda yerini aldığını aktardı.
Arama kurtarma ve afet kaldırma çalışmaları için 36 ilden ekiplerin Giresun'da görev yaptığını, sivil toplum kuruluşlarının da imkanları ve personeliyle çalışmalara iştirak ettiğini belirten Erdoğan, ekiplerin mahsur kalan 172 vatandaşı kurtardığını söyledi.
"EN SON KAYBIMIZI DA BULANA KADAR ÇALIŞMALAR SÜRECEK"
Felakette şu ana kadar asker ve sivil 10 vatandaşın hayatını kaybettiğini anımsatan Erdoğan, vatandaşlara ve askerlere tekrar Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.
Yaralanan 47 vatandaşın tamamının taburcu edildiğini aktaran Erdoğan, "Halen 5 insanımız kayıp. En son kaybımızı da bulana kadar çalışmalar sürecektir." diye konuştu.
Erdoğan, "Yol, su elektrik gibi temel alt yapı hizmetleri birkaç istisna dışında bölge halkının istifadesine sunulmuştur. Kapanan 118 köy yolunun tamamına ulaşım sağlanmıştır. Halen 434 iş makinesiyle temizlik ve rüsubat kaldırma çalışmaları devam ediyor. Toplamda 101 bin metreküpün üzerinde rüsubat kaldırılmıştır. Bu rakam 920 bin metreküpe kadar çıkabilecektir. Sadece Dereli'de 80 bin metreküp rüsubat temizliği yapılmıştır. Afet bölgesinde 43 bina yıkılmış, 94 bina acil yıkılacak şekilde ağır hasar görmüş, 64 bina ağır hasar ve 492 hafif hasar almıştır." bilgilerini paylaştı.
Daha sonra bu çalışmalara ilişkin görüntüler izletildi.
"AFAD ve çeşitli bakanlıklarımız, yürütülen çalışmalar için Giresun'a 73,5 milyon lira ödenek göndermiştir." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dün gece imzaladığım bir kararla tek seferde 20 milyon liralık kaynağı AFAD'a aktardık. İlçe kaymakamlıklarımıza ve belediye başkanlıklarımıza 13 milyon lira kaynak tahsis ettik. Hazine ve Maliye Bakanlığımız, afetten zarar gören yerlerde mücbir durum ilan etmiş, beyannameleri ve ödemeleri ertelemiştir. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin çiftçilere, Halk Bankası'nın esnaflara kullandırdığı Hazine destekli kredilerin ödemeleri de ötelenmiştir. Sel felaketine maruz kalan esnaflarımıza, burası esnaflarımız için çok önemli, tüm esnaflarımıza yapılan çalışmayla 50 bin liraya kadar olan zararlarının tamamı bu rakamı aşanların da 50 bin liralık kısmı Tez-Koop aracılığıyla hibe olarak verilecektir. Yani bu ne demektir, Tez-Koop bu parayı esnaf kardeşlerimin hesabına yatırıyor ve esnaf kardeşlerimiz de bütün ihtiyaçlarını vesaire bununla karşılama imkanını bulacak. Bunun ödemesi yok."
Ekonomik ve sosyal hayatın süratle normale dönmesi için afetten zarar gören KOBİ'ler için 100 bin liraya kadar faizsiz kredi desteğinin ayrıca devreye sokulduğunu bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Belediyelerin İlbank'a olan borçlarının ödemeleri 6 ay süreyle tehir edilmiştir. Afetten zarar gören tüm belediyeler altyapı çalışmaları için İlbank tarafından 25 milyon lira hibe desteği sağlanmıştır. Üreticilerimize verilecek tarımsal destekleme ödemeleri erkene alınarak 8 milyon lira ödeme yapılmıştır. Toprak Mahsulleri Ofisi fındık alım tarihini bir hafta öne çekmiş ve alım noktası sayısını artırmıştır. Üreticilerimizin ödemeleri aynı hafta içerisinde yapılmaktadır. Balık yetiştiricilerimize 8 bin kırmızı benekli alabalık hibe olarak dağıtılmıştır. Biliyorsunuz bugün aynı zamanda balıkçılık sezonunun açılışı var. Bunu da Giresun'dan yapacağız inşallah. ORKÖY destekleri kapsamında toplam 5 milyon liralık hibe verilecektir. 2020 sonuna kadar Giresun iline özel hayvanlara yapılacak aşılarda bedel alınmayacaktır."
Afet kapsamında bölgede 55 bin dekar mera ve yaylanın ıslahının gerçekleştirileceğini belirten Erdoğan, konut, iş yeri ve diğer hasarlar için 6,5 milyon lira nakdi yardım yapıldığını söyledi.
Dereli ve Doğankent ilçelerine 2 sahra sağlık çadırı kurulduğunu, sağlık hizmetlerinin aksatılmadığını vurgulayan Erdoğan, afet sonrasında 14 ekip ve 17 personelle vatandaşlara psikososyal destek de sunulduğunu ifade etti.
Dereli ve Doğankent ilçelerinde yapılacak konutlara ilişkin de bilgi veren Erdoğan, "TOKİ'nin Dereli'de yapacağı 142 konutun inşası için çalışmalara hemen başlanmıştır. Aynı şekilde Doğankent'te de 120 konut yapılacaktır. Köylerimizde de 250 köy konutu inşa edilecektir. Altında ahırı olacak, üstünde de konutu olacak, bunlar da gerçekten çok güzel konutlar." diye konuştu.
"Giresun'da bir daha böyle bir afet yaşanmaması için toplam keşif bedeli 1 milyar 290 milyon lirayı bulan proje hayata geçirilecektir." müjdesini veren Erdoğan, ilk etapta 120 milyon liralık bütçe ile bent yapımı, ıslah, beton duvar ve kanal inşası, kargir duvar ve taş tahkimat inşası ile köprü yapımının gerçekleştirileceğini aktardı.
Giresun’un yaralarını sarmak, afetin izlerini ortadan kaldırmak, ilçelerimizi ekonomik ve sosyal olarak yeniden canlandırmak için her türlü tedbiri aldık, yatırımları planladık, çalışmalara başladık.
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) August 31, 2020
Her bir çalışmanın bizzat takipçisi olacağız. pic.twitter.com/qN4S2aOM2k
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Harşit Çayı inşasında vadisindeki tüm kum, çakıl ocakları kapatılacak, derelere yapılacak müdahaleler mutlak kontrol altına alınacaktır. Aksu Deresi, Yağlıdere, Gelivera Deresi ve Harşit Çayı vadisinde Dünya Bankası kredisiyle entegre havza projesi hazırlanacak ve uygulanacaktır. Görüldüğü gibi yaraları sarmak, afetin izlerini ortadan kaldırmak, ilçelerimizi ekonomik ve sosyal olarak yeniden canlandırmak için her türlü tedbiri aldık, yatırımları planladık, çalışmalara başladık. Rabb'imiz dünyayı bir düzen üzere kurmuştur. Bu düzende tabiatın hakkı vardır. Tabii insanın hakkı vardır, diğer canlıların da hakkı vardır.
Tabiatın hakkına riayet etmediğinizde bunun sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalırsınız. İnsan hakkına riayet etmediğiniz de bunun vebaliyle de karşı karşıya kalırsınız. Diğer canlıların haklarına riayet etmediğinizde benzer sonuçlarla karşı karşıya kalırsınız. Maalesef insanoğlu dünyadaki diğer varlıkların ve canlıların haklarına riayet etme konusunda giderek daha hoyrat, daha ihmalkar, daha cüretkar davranır hale gelmiştir. Halbuki bu dünya hepimize yetecek kadar büyük, Rabb'imizin ihsanı hepimize yetecek kadar sonsuzdur."
Tabiattaki dere yataklarının istisnai de olsa büyük yağışlar olduğunda kolayca akıp gidebilsin diye var olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Biz tutup bu dere yataklarını evlerle, iş yerleri ile sair yapılarla işgal edersek gün geldiğinde sel gelir bunları da alıp götürür. Aynı şekilde yaylalar, hayvanlar rahatça otlasın, insanlar güzelliklerinden ve imkanlarından istifade etsin diye vardır. Biz bu yayları betona boğarsak gün gelir hep birlikte bunun pişmanlığını da yaşarız. Elbette şu gerçeği kimse inkar edemez, ülkemizde imar ve şehirleşme çalışmaları en başından itibaren sorunlu ve sıkıntılı şekilde yürümüştür. Güzel bir söz var, 'Dere er veya geç selde yatağını bulur.' İstediğiniz kadar oraya binalar yapın ama o sel geldiği zaman, taşkın geldiğinde yatağını bulur ve onun önünde hiçbir şey dayanamaz." değerlendirmesinde bulundu.
"İLK DÜĞME YANLIŞ İLİKLENDİĞİNDE SONRAKİLERİ DÜZELTMEK BÜYÜK BEDEL İSTİYOR"
İstanbul başta olmak üzere tüm kadim şehirlerin etrafının önce plansız, altyapısız kontrolsüz yapılarla dolduğunu sonra buraların ıslah edilmeye çalışıldığını ifade eden Erdoğan, "Halbuki olması gereken tam tersidir. Önce plan yapılması, sonra buna göre altyapı kurulması, ardından da yerleşim yerlerinin inşa edilmesi gerekiyordu. İlk düğme yanlış iliklendiğinde sonrakileri düzeltmek ya hiç mümkün olmuyor ya da çok büyük bedel istiyor." şeklinde konuştu.
Depremlerin yapılan işin yanlışlığını acı bir şekilde gösterdiğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye ancak son 20 yılda planlı ve altyapı öncelikli bir şehirleşme anlayışıyla buluşabilmiştir. Giresun'da yaşanan sel felaketinden aldığımız dersler, önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalarda inşallah bize ışık tutacaktır. Ancak bu konuda sadece devletin kararlı olması yetmiyor. Milletimizin de devlete gerektiğinde kendi menfaatinden vazgeçme pahasına destek vermesi gerekiyor. Dere yatağına bina yapma baskısından bunalan belediye başkanı eninde sonunda pes eder. Belediye başkanı, bu konuda kararlı davranırken vatandaşımızın da anlayış göstermesi şarttır. Hele hele bu tür yerlerde dikey yapılaşma intiharla eşdeğer bir yanlıştır. Şimdi TOKİ olarak konutlar yapacağız, dükkanlar yapacağız ama bu dükkanları konutlarla beraber çok yüksek yapmayacağız. Zemin artı üç, bilemedin 4 yapacağız. Niye? Fazla yapmak istemiyoruz. Allah göstermesin bir depremde vesaire ortaya çıkacak olan bir bela ile karşı karşıya kalmak istemiyoruz."
"BİNALARI BİTİŞİK NİZAM YAPACAĞIZ"
Güzel konutlar, iş yerleri inşa etmek istediklerini dile getiren Erdoğan, "İstiyoruz ki güzel binalar yapalım, esnafın dükkanı gayet güzel olsun, üzerinde konutlar gayet güzel olsun, şöyle bakıldığı zaman bambaşka bir güzellik olsun. İşte şimdi bakıyorum, bir tarafta zemin artı üç, hemen yanı başında zemin artı 4 kat, 5 kat bina var. Şimdi bu şık mı? Değil. Bu plana uygun mu? Değil. İşte bunların hepsini bitişik nizam yapacağız." diye konuştu.
Daha önce İstanbul Belediye Başkanlığı görevinde de bulunduğunu anımsatan Erdoğan, "Bilirim bu işleri... Şimdi diyorum biz Develi'yi yeniden inşa edelim ve bu konuda gerçekten Çevre ve Şehircilik Bakanım çok hassas, sağ olsun, bu işlerde buralarla ilgili projeleri getirdi, gördüm ve ben de hayran oldum. Ve şimdi bu projeleri siz de bize yardımcı olur ve bunları biz buralarda uygularsak göreceksiniz 6 ay sonra, bir sene sonra diyeceksiniz ki 'Allah sizlerden razı olsun, bu ne kadar güzel bir projeymiş.' " değerlendirmesinde bulundu.
"Dere yataklarını ıslah edeceğiz, oralardan da tehdit almak istemiyoruz. Yıkımsa yıkım, inşa ise inşa, ihya ise ihya yapacağız. Ama bizim derdimiz, benim Derelili kardeşim, benim Doğankentli, Yağlıdereli kardeşim hepsi gerçekten modern konut, dükkan ve mağazalarda yerini bulsun." diyen Erdoğan, altyapı çalışmalarının da en güzel şekilde gerçekleştirileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Altyapı ile inşallah burada birkaç köprüyü de yıkıp buralarda gayet güzel kemer köprü inşa edeceğiz ve bu köprülerle de işi sağlama alacağız. Coğrafyanın zorluğu, arazinin kıtlığı, nüfusun artışı elbette inkar edilemez bir gerçektir. Şimdi mesela bize burada rezerv alan lazım ama Dereli'de böyle rezerv alan bulmak zor. Niye? Bakıyorsunuz, şöyle dik yamaçlar. Ancak olsa olsa oralarda belki konut inşa etme şansımız olabilir ama devasa bir projelendirmeye gitmek zor. Tabiatın kuralları çok daha büyük ve aşılmaz bir gerçek olarak karşımızda duruyor. İnşallah devlet ve millet olarak elele verip bundan sonra dünyanın kadim işleyişine uygun bir şekilde şehirlerimizi geliştireceğiz.
Kardeşlerim; buraya Ordu-Giresun havalimanından geldik. Dereli'deki incelemelerimizin ardından Doğankent'e gidecek ve arama kurtarma ekipleri ve vatandaşlarımızla görüşeceğiz. Akşam da Giresun'da balıkçılık sezonunun açılışını gerçekleştireceğiz. İnşallah yeniden yağışlar başlamadan hem kayıplarımızı tamamen bulacağımızı hem de acil olarak yapılması gereken işleri tamamlayacağımızı ümit ediyorum."
Bakanlıkların ve kurumların her birinin kendi sorumluluk alanlarında yürüttükleri çalışmaları süratle neticelendireceklerini dile getiren Erdoğan, her bir çalışmanın bizzat takipçisi olacaklarının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Afetten aldığımız derslere uygun şekilde ilçelerimizi ve köylerimizi tamamen ayağa kaldırana kadar tek bir anımızı boşa geçirmeyeceğiz." diye konuştu.
Recep Tayyip Erdoğan, bir kez daha hayatını kaybeden vatandaşlara ve askerlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve herkese geçmiş olsun dileklerini tekrarladı.
Erdoğan, "Esnafımıza, işletmelerimize, çiftçimize, orman köylümüze bol kazançlı, bereketli işler temenni ediyorum. Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla." diyerek sözlerini tamamladı.
NOTLAR
İlçeye gelişinde helikopterle havadan incelemede bulunan Erdoğan'a İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum bilgi verdi.
Erdoğan ayrıca İlçe Jandarma Komutanlığında Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Mehmet Güllüoğlu'dan sel felaketinin yaşandığı ilçedeki çalışmalar hakkında brifing aldı.
Konuşma yapacağı alana yürüyerek gelen Erdoğan, hasarlı bölgeleri ve çalışmaları yerinde inceledi, esnaf ve vatandaşla sohbet etti.
Erdoğan, Dereli ilçesinde selde suya kapılarak kaybolan ve cansız bedenine önceki gün ulaşılan Kenan Akar'ın eşi Zeynep Akar ve ailesiyle de görüşerek, başsağlığı diledi.
Zeynep Akar da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti.
Alana gelişinde gazetecilere açıklamada bulunan ve çalışmalara ilişkin bilgi veren Erdoğan, şunları söyledi:
"İnşallah önümüzdeki yılın ortalarına, bilemediniz sonuna kadar bütün çalışmalarımızı tamamına erdirelim istiyoruz. Bütün yollar altyapı, üstyapı konutla ve bu konutlarla beraber esnafın sorununu çözelim diyoruz. Şimdi de zaten konuşmamda bazı müjdeleri de vereceğim. Ve hiç bekletmeden esnafımız yerlerine kavuşsun istiyoruz ama bir taraftan da yıkılacak yerler var. Yıkacağız, mecburuz çünkü dere yatağında artık konut kalmamalı. Onlara rezerv alanında inşallah yapacağımız konutlarla süratle onları, o rezerv alanında yapacağımız konutlara taşıyıp orada çok daha huzurlu bir ortamı sağlayalım istiyoruz. Çünkü halkımızın başına gelecek olan dertler, belalar, sonra bizim yüzümüzden gelmiş olur. Biz buna katlanamayız. Eğer devletsek, bunu yapmamız lazım. Bu konuda tabii benim sevgili vatandaşım da bize yardımcı olacak. Biz de bunları süratle bitirip onları çok daha emniyetli, güvenli yerlere inşallah taşıyalım."
Erdoğan'a inceleme sırasında, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da eşlik etti.
Alandaki binalara, "Derelinin halkı size minnettar", "Hep elimizden tuttunuz, ne zaman düşsek kaldırdınız, her zaman umudumuz sizsiniz.", "Sel felaketinde devletimizin tüm imkanlarını 7/30 köyümüze seferber eden Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ederiz." yazılı pankartlar asıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından alandakilere çay dağıttı.
ERDOĞAN DOĞANKENT'TE KONUŞTU
Erdoğan, daha sonra ise incelemelerde bulunmak üzere geldiği Doğankent'te belediye binasından vatandaşlara hitap etti.
Büyük bir sel felaketinden sonra bölgede olduklarını belirten Erdoğan, bütün temenni ve arzularının Giresun'un ilçelerini tekrar aslına dönüştürmenin gayreti olduğuna değindi.
Bu kapsamda Dereli'de ilk toplantıyı yaptıklarını, vatandaşların coşkusunu ve heyecanını gördüğünü aktaran Erdoğan, bunun mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.
Şu an da tek dertlerinin ne yapıp yapıp süratle yıkılan yerleri yeniden ihya etmek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yıkılan binaların yapımı, bütün altyapıların yeniden yapımı, inşası ve zarar gören esnafımızın zararlarının süratle giderilmesi..." ifadelerini kullandı.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) aracılığı ile gerçekten ihtiyacı olup müracaatı yapan esnafa 50'şer bin lira hibe verileceğini ifade eden Erdoğan, "Bu zararı gören esnaf kardeşlerimize verilecek hibe kredi geriye ödemesiz." dedi.
Erdoğan, ziyareti sırasında Doğankent'te doğal gazın bulunmadığının kendisine iletildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Arkadaşlarımız, Sayın Başkan kendileri de söylediler. Ben bu bölgenin doğal gazını işletecek, yapacak olan firmaya biraz önce telefonla talimatı verdim. Dedim ki 'Hem Dereli'yi hem Doğankent'i süratle programa alacaksın, buraların da hemen altyapısı üstyapısı ile beraber doğal gazını temin edeceksin. 'O da 'BOTAŞ'tan temin edilirse ben de buradaki üzerime düşeni yaparım' dedi. Ben de BOTAŞ'a gerekli talimatı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanım zaten yanımda, inşallah gerekli talimatı helikopterde vereceğiz."
HASTANE MÜJDESİ VERDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyareti sırasında kendisine Doğankent'te yaşayan vatandaşların hastane için Tirebolu'dan istifade ettiği bilgisinin de verildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bu konuyla ilgili de Ankara'ya döner dönmez Sağlık Bakanıma da talimatı verip buraya bir 'gün hastanesi' inşallah böyle bir hastaneyi de buraya süratle kazandıralım, yapalım istiyorum. Döner dönmez talimatını verip buraya 'gün hastanesini' inşa edip hemen doktorunu hemşirelerini buraya tayin etmek suretiyle hizmete açalım."
Giresun'da TOKİ'nin yapacağı işlerin olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"TOKİ'nin yapacağı işlerde de merkezde heyelan riski altındaki konutlarımızın yerine 120 konut inşa edeceğiz, Çevre Şehircilik Bakanımız yanımızda. Süratle bunun adımlarını atacak ve 55 dükkanı yine TOKİ kanalıyla yapacağız. Bunların altyapı eksikliklerini gidermiş vaziyetteyiz. Süratle dükkanları da bitirip sahiplerine teslim edeceğiz. Az önce de söyledim müracaatları halinde de 50'şer bin lira kendilerine vereceğiz."
Erdoğan, bu süreçte köyleri de unutmadıklarının altını çizerek, "Dereli'deki konuşmayı dinlemediniz. Köylerle ilgili müjdeyi zaten orada verdim. Hemen girişte ahır yapıyoruz, ahırın üzerine de konutu yapıyoruz. Orada da gerçekten çok farklı bir proje uygulamak sureti ile ninelerimizin, analarımızın yaşadığı koşullarda inşallah o güzel konutları yapıp size teslim edeceğiz." şeklinde konuştu.
Doğankent'teki incelemeleri sonrasında Tirebolu'ya da geçeceklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğankentliler'den dua talebinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Giresun'da hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yaralılarımıza da şifalar diliyorum. Elhamdülillah yaralımız da kalmadı, hepsi çıktılar. Şu an da 5 tane aramakta olduğumuz vefatımız var. Onları da inşallah bir an önce ulaşıp, bulur böyle aileleri de bu noktada huzura kavuşmuş olur. Allah yar yardımcımız olsun. Unutmayın kaza ve kader bizim imanımızın gereğidir."