Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Millet Bahçesi inşaat alanında düzenlenen Millet Bahçeleri Toplu Açılış Töreni'nde katılımcılara hitap etti.
Açılışı yapılan millet bahçelerinin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, söz konusu bahçeler 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde vatandaşların hizmetine sunulduğu için de ayrıca memnun olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gençlerimizin geleceği için çevrenin bize emanet olduğu anlayışı ile tüm insanlığın 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü tebrik ediyorum. Toplam büyüklüğü 550 bin metrekareye yaklaşan bu 10 millet bahçemizin her biri yeşil alanları ve içlerindeki tesisleriyle gerçekten iftihar verici eserlerdir. Millet bahçelerinin şehirlerimize kazandırılmasında emeği geçen Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile inşasında görev alan herkesi tebrik ediyorum." diye konuştu.
Cumhuriyetin 100'üncü yılına girerken 81 ile 81 milyon metrekare millet bahçesi kazandırma hedeflerine adım adım yaklaştıklarını bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şehircilik geleneğimizin sembolleri olacak millet bahçelerimizden 13'ünü 2 yıl önce yine bir 5 Haziran günü hizmete açmıştık. Bugünkülerle birlikte toplam 23 millet bahçesine ulaşmış oluyoruz. Halen inşası süren millet bahçelerimizi de peyderpey hizmete açacağız. Şu an içinde bulunduğumuz AKM bölgesini de kapsayan millet bahçemiz adete Ankara'mızın çehresini değiştirecek bir eser olacaktır.
Bu millet bahçemiz toplamda 1,5 milyon metrekarenin üzerinde büyüklüğe sahiptir. Ulus Meydanı'ndan başlayarak Gençlik Parkı'nı, 19 Mayıs Stadı ve Arena Spor Salonu'nu, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binası ve Adalet Sarayı ile eski hipodromu içine alacak şekilde geniş bir alanda planlandı. Dünyadaki kimi şehirlerin merkezinde yer alan devasa park ve bahçeleri gıptayla seyreden milletimiz, artık Ankara'da ve diğer illerimizde bu tür mekanlardan bizzat istifade edebilecektir."
"MİLLET BAHÇEMİZİ EN KISA SÜREDE BAŞKENTLİLERİN HİZMETİNE SUNMAYI İSTİYORUZ"
Yeşil alanlar ve ağaçlıkların, millet bahçelerinin olmazsa olmazı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunların yanında konser salonundan müzeye, spor salonlarından bisiklet yollarına, millet kıraathanesinden otoparka kadar çok zengin imkanlara sahip millet bahçemizi en kısa sürede başkentlilerin hizmetine sunmayı istiyoruz." dedi.
Türkiye'nin Cumhuriyet dönemindeki şehircilik geçmişinin oldukça istikrarsız bir çizgide ilerlediğine dikkat çeken Erdoğan, Cumhuriyet'in ilk yıllarında başlatılan planlı şehircilik hamlesinin çok kısa sürede tek parti otokrasisi tarafından sabote edildiğini söyledi.
İktidar seçkinlerinin kendi çıkarları için en tepeden bozdukları sistemin, kırdan şehre göçün yoğunlaşmasıyla Türkiye'nin tamamında plansız, programsız, altyapısız ve zevksiz bir beton patlamasına yol açtığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye, 1990'lı yıllara artık bu yükünü taşıyamaz bir halde gelmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini devraldığımızda şehirdeki binaların neredeyse dörtte üçü kaçak yapı konumundaydı. Türkiye'nin hemen her yerinde benzer bir durum söz konusuydu. İstanbul öyleydi de Ankara farklı mıydı? Hayır, Ankara da aynıydı. Bu acı tablo yıllarca devletin vatandaşına öncülük etmemesinin, evini yapacak yer, hayatını sürdürecek altyapı, insani ihtiyaçlarını karşılayacak hizmet getirememesinin bir sonucuydu.
Gerek mahalli idarelerde gerek merkezi yönetimde sorumluluk üstlendiğimizde elbette işe önce en acil ihtiyaçlardan başladık. Başını sokacak evi olmayan birisine çevre, park, bahçe vaadinde bulunmak gerçekçi olmaz. Bunun için biz tüm insani ihtiyaçları karşılayan yeni ve örnek yerleşim alanları inşa ederek ilk adımı attık. İstanbul'da Kiptaş, Türkiye genelinde TOKİ vasıtasıyla sayıları milyonu aşan konut üretmemizin sebebi budur."
"AMACIMIZ ACİLİYET ARZ EDEN 1,5 MİLYON YAPININ DÖNÜŞÜMÜNÜ 5 YILDA TAMAMLAMAK"
Kamunun açtığı yolda özel sektörle ilerlemeye başlandığını ve kısa sürede Türkiye'nin şantiyeye döndüğünü belirten Erdoğan, "Son 18 yıldır ülkemiz, yılda 500 bin ile 1 milyon arasında yeni konutun inşa edildiği görünüm sergilemiştir. Böylece hem artan nüfusun ihtiyaçları karşılanmış hem de depreme dayanıksız, estetikten yoksun, altyapının yetersiz olduğu yerleşim alanlarında büyük bir dönüşüm yaşanmıştır." ifadelerini kullandı.
Başlattıkları kentsel dönüşüm projeleriyle bu süreci daha da hızlandırdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi:
"Ülkemizde depreme hazırlık planları çerçevesinde dönüştürülmesi gereken 6,5 milyonun üzerinde yapı vardır. Amacımız bunlardan aciliyet arz eden 1,5 milyon yapının dönüşümünü 5 yılda tamamlamaktır. Şehirlerimiz, yeni modern binalarla gelişirken park, çocuk oyun alanı, yol boylarının yeşillendirilmesi gibi çalışmaları da ihmal etmedi. Böylece 81 ilimizde ve tüm ilçelerinde her bakımdan örnek hayat alanları oluşturduk.
Geldiğimiz noktada artık şehirlerimizin çok daha büyük, çok daha donanımlı dinlenme, nefeslenme, vakit geçirme alanlarına ihtiyacının olduğunu gördük. Millet bahçeleri işte bu tespit sonrasında geliştirdiğimiz projelerdir. Özellikle şehir merkezlerinde yeniden yaptığımız stadyumların, kamu binalarının yerlerinden başlayarak tüm uygun alanları millet bahçeleri için tahsis ettik. Allah'ın izniyle 2023 yılına kadar 81 vilayetimizin tamamını millet bahçeleri ile donatmış olacağız."
Erdoğan, ülkenin hiçbir vatandaşının, yurt dışına gittiğinde gıptayla bakacağı hiçbir hizmet bırakmayana kadar eser üretmeye devam edeceklerini söyledi.
Koronavirüs sürecine değinen Erdoğan, "Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizi de etkileyen koronavirüs salgını bize bir gerçeği tekrar göstermiştir. Bu gerçek Türkiye'nin geçmişteki kifayetsiz siyasetçiler ve yöneticilerle iç ve dış kaynaklı istikrarsızlıklar sebebiyle ne kadar büyük kayıplar yaşandığını, her yerde işlerin yolunda gittiği dönemlerde dahi ülkemizin enerjisinin heba edilerek nasıl geri bırakıldığını şimdi daha iyi anlıyoruz." dedi.
Geçen 18 yılda eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, teknolojiden sosyal güvenliğe kadar her alanda ülkeye kazandırdıkları hizmetler ve eserler sayesinde bu kısır döngüyü kırmayı başardıklarını ifade eden Erdoğan, "Türkiye'nin salgın krizinden en az hasarla çıkmasını son 18 yılda yaptığımız hazırlıklara borçluyuz. Hiç kimse son 3 ayda yaşadıklarımızın ardından 83 milyon hep birlikte 'İyi ki Türkiye'de yaşıyoruz. İyi ki bu ülkenin vatandaşıyız.' dediğimizi inkar edemez." diye konuştu.
"MASKE, MESAFE, TEMİZLİK KURALLARINA TİTİZLİKLE RİAYET EDİN"
Salgın döneminde milleti bu hastalıktan korumak için çok sayıda tedbiri hayata geçirdiklerini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunlardan biri de tüm Türkiye'de veya belirli illerimizde uyguladığımız sokağa çıkma sınırlamalarıydı. Esasen geçtiğimiz hafta sonundaki sınırlamanın ardından bu yöntemi yeniden kullanmayı düşünmüyorduk ancak bir ara 700 küsurlara kadar inen günlük vaka sayısı yeniden binli rakamın sınırına dayandı. Bu olumsuz gelişme üzerine sokağa çıkma sınırlaması veya kısıtlaması tedbirini tekrar gündemimize almak zorunda kaldık. Sağlık Bakanlığımız önerisi ve İçişleri Bakanlığımız genelgesiyle bu hafta sonu da 15 ilimizde sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacağı dün gece ilan edilmişti. Fakat bu 15 şehir başta olmak üzere ülkemizin dört bir yanındaki vatandaşlarımızdan aldığımız değerlendirmeler bizi kararı yeniden gözden geçirmeye yöneltti. Tek amacı salgınla mücadele, hastalığın yayılmasını önleme, vatandaşımızı koruma olan bu kararın farklı sosyal ve ekonomik sonuçlara yol açacağı anlaşıldı. Yaklaşık 2,5 ayı bulan bir aranın ardından yeniden günlük hayatını düzenlemeye başlayan vatandaşlarımızın sıkıntıya düşmesine gönlümüz razı olmadı. Bunun için Cumhurbaşkanı olarak 15 ilimizde uygulanacağı ilan edilen hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması uygulamasını iptal etme kararı aldık."
Vatandaşlardan maske, mesafe, temizlik kurallarına titizlikle riayet etmelerini istediğini belirten Erdoğan, "Eğer buna dikkat edersek, bunu gerçekten uygularsak inanıyorum ki çok daha kısa zamanda gerek vaka sayısı gerekse vefat azalacak. İnşallah belki de bitecek. Aksi takdirde bu tür sınırlamaların yeniden gündeme gelmesi kaçınılmaz olacaktır." dedi.
"102 ÜLKEYE EL UZATTIK"
Türkiye'nin salgın dönemindeki kazanımlarına sıkı sıkıya sahip çıkılması gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Salgın döneminde herkes kendi içine kapanırken, gelişmiş ülkeler arasında bile maske savaşları yaşanırken biz hem kendi vatandaşlarımıza sahip çıktık hem de 102 ülkeye el uzattık. Bu süreçte görüldü ki sadece rakamlar itibarıyla iri olmak, büyük devlet olmak için yetmiyor. Büyük devlet olmak için maddi imkan yanında merhamet, şefkat, dayanışma, insan sevgisi de gerekiyor. Biz salgın döneminde büyük devlet olduğumuzu hamdolsun tüm dünyaya gösterdik." dedi.
Erdoğan, artık aklın ve bilimin yanında vicdanın, merhametin, inancın da öne çıkacağı yeni bir döneme girildiğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye inşallah sahip olduğu güçlü altyapı ve ondan daha güçlü olan insani değerleri sayesinde geleceğine çok daha güvenle bakan bir ülke haline gelmiştir. İşte şu kısa sürede bir taraftan Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin açılışını yaptık. Bunun dışında Feriha Öz, ki 1008 odalı hastane açılışını yaptık, 45 günde. Bir diğeri Prof. Dr. Murat Dilmener 1008 odalı. Bu hastanenin de açılışını yaptık 45 günde. Bunlar olmuş şeyler değil. Bir diğeri de yine 100 odalı Sultan Abdülhamid-i Sani'nin askerlerimiz için yapmış olduğu hastaneyi restore ederek, onu da 45 günde... İsmail Niyazi Kurtulmuş çok değerli büyüğümüz, ilim erbabına, öğrencilere emeği olan bu büyüğümüz adına bu hastanenin de açılışını yaptık. Bunlar dünyada olmuş şeyler değil. Bunlar sahra hastanesi değil, kalıcı hastaneler olarak biz bunları yaptık. Şimdi bunlar hizmet veriyor.
Sahip olduğumuz güçlü altyapı ve değerler aynı zamanda 2023 hedeflerimizin de sembolüydü. Bugün artık 2023 hedeflerimize ulaşma konusunda düne göre çok daha ümitvarız, çok daha iddialıyız. Aynı şekilde evlatlarımıza emanet edeceğimiz 2053, 2071 vizyonları için de sadece söylemde değil, fiili ve fiziki olarak ihtiyacımız olan başarıları çok yakın bir zamanda gerçekleştireceğimizi görüyoruz. İşte bu anlayışla hizmet siyasetimizin çıtasını sürekli daha yükseğe çıkartarak ülkemize eser üretmeye devam edeceğiz."
ILISU BARAJI
Erdoğan, salgın döneminde ülkeye en modern ve yüksek kapasiteli hastaneler kazandırdıklarını belirterek "Bununla kalmadık Ilısu Barajı gibi dev bir eseri hizmete açtık ve Ilısu Barajı'nın adını da geçmişte yine bizim özellikle İstanbul'da İSKİ Genel Müdürüm olan daha sonra Tarım, Orman, Hayvancılık Bakanımız olan Prof. Dr. Veysel Eroğlu'nun adını da Ilısu Barajı'na verdik. Hayırlı olsun." dedi.
Yarın bir başka dev eser olan Yusufeli Barajı'nın 3 milyon metreküpüncü beton dökme törenine video konferansla iştirak edeceklerini belirten Erdoğan, inşası tamamlanan çok sayıda barajın açılışlarını ise gelecek hafta ve günlerde peyderpey yapmaya devam edeceklerini bildirdi.
Savunma sanayisi alanında birbirinden önemli projelerin artık sonuçlanma aşamasına geldiğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Hamdolsun askerimiz, milli savunmamız, Barış Pınarı Harekatı'nda, terörle mücadelede gerçekten destanlar yazıyor. Kuzey Irak'ta terörle mücadelede destanlar yazılıyor, İdlib'de aynı şekilde destanlar yazmaya devam ediyorlar. Ve şu son birkaç gün içinde Libya'da aynı şekilde Libyalı kardeşleriyle verdikleri mücadelede de gerek Trablus gerek Tarhuna gerek çevredeki havaalanları, hepsi temizlendi ve şu anda hedeflenen planlara doğru yürüyorlar."
"YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ"
Diğer tüm hizmet ve yatırım alanlarında tamamlanan çok sayıda çalışma bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "Ülkemizin ve milletimizin hayrına olan her işi, her projeyi, her yatırımı, her adımı yakından takip ediyoruz." dedi.
Salgın sonrası ekonominin yeniden toparlanması sürecinde bu yatırımların çok büyük katkısının olacağına inandığını söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazıları çıkıp garip garip şeyler konuşuyor, ekonomi şöyle, ekonomi böyle. Arkadaşlar, bakın bütün bu süreci biz bir yerlerden para dilenerek yapmadık. Kendi imkanlarımızla terörle mücadeleyi sürdürüyoruz, kendi imkanlarımızla yatırımlarımızı devam ettiriyoruz, yine kendi imkanlarımızla bu salgınla mücadeleyi... Dünyada herkes birbirinin elindeki maskeleri toplayıp kaçırırken biz kendimiz üretiyor, bununla hamdolsun dünyaya gerekli desteği veriyoruz. Millet olarak birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarıldığımız takdirde Allah'ın izniyle aydınlık bir geleceğin bizi beklediğini görüyoruz."
"SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASI KALDIRILDI"
Ankara'daki millet bahçesinin yıl sonuna kadar tamamlanacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizler, tüm Ankaralılar, çocuklarıyla, eşleriyle hep birlikte gelip burada inşallah gezintilerini yapacaklar, bu güzellikler içinde inşallah yaşamlarını sürdürecekler." diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binasının da 29 Ekim'de bitirileceğini bildiren Erdoğan, 1992'de Süleyman Demirel döneminde başlayan inşaatı ele alıp hızla tamamlayacaklarını kaydetti.
Erdoğan, "Bizim farklı dertlerimiz var çünkü dünyaya örnek bir ülke olacaksak, güçlü bir ülke olacaksak, eserlerimizle olacağız." ifadelerini kullandı.
Ankara'da Sincan ve Eryaman'da iki stadyum bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, "Şimdi burada bir de 19 Mayıs'ın olduğu yerde bir stadyumu inşallah yapıp Ankaramıza ayrıca verdiğimiz sözü inşallah yerine getirmiş olacağız." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda hafta sonu planlanan sokağa çıkma kısıtlamasının kaldırıldığını, vatandaşların hafta içinde olduğu gibi sokağa çıkmakta serbest olduklarını söyledi.
Erdoğan, açılışı yapılan millet bahçelerinin hayırlı olmasını dileyerek emeği geçenlere teşekkür etti.
Konuşmanın ardından Bursa, Batman, İstanbul, Samsun, Sivas ve Trabzon'a videokonferansla bağlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapımı tamamlanan millet bahçelerinin açılışını il protokolünün katılımıyla gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve katılımcılar, Diyarbakır, Sakarya, Elazığ ve İstanbul Ayazma'daki millet bahçelerini de hizmete açtı.
NOTLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ankara'da katıldığı ilk açık alan programına yaklaşık 100 kişi davet edildi. Törenin yapıldığı alanda sosyal mesafe kuralına uygun oturma planı düzenlendi, katılımcıların ateşi ölçüldü ve dezenfektan dağıtıldı.
Törene TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun da katıldı.
Erdoğan, tören alanına gelişinde Ankara Millet Bahçesi inşaatını inceledi ve alana ağaç dikti.