Güncelleme Tarihi:
Gül, adalet hizmetlerinde Kovid-19'a karşı alınacak tedbirlerle ilgili video konferans yöntemiyle yapılan koordinasyon toplantısının ardından açıklama yaptı.
Türkiye'nin alınan tedbirler sayesinde virüse teslim olmadığını belirten Gül, vatandaşların sağlığının korunmasının yanı sıra ihtiyacı olan ülkelere de yardım elinin uzatıldığını ifade etti.
"Dünyanın neresinde olursa olsun vatandaşının yanına giden Türkiye, tarihin bu zorlu, çetin sayfasında da gururla, şanla, şerefle yerini alacaktır." değerlendirmesinde bulunan Gül, Türkiye'nin, süreci en az kayıpla atlatabilecek güce sahip olduğunu dünyaya gösterdiğine dikkati çekti. Abdulhamit Gül, Kovid-19'la mücadelede özveriyle çalışan sağlık çalışanlarına da teşekkür etti.
Adalet hizmetlerine yönelik önlemlerin titizlike alınmaya devam edildiğini aktaran Gül, adliyelerdeki insan sirkülasyonunun yüzde 95 azaldığını bildirdi.
Daha önce açıklanan tedbirlerde herhangi bir değişiklik bulunmadığını ifade eden Gül, süreci salgındaki durumun belirleyeceğine dikkati çekti.
YARGISAL SÜRELERİN ERTELENMESİ
Gül, başvuru, itiraz, temyiz, ara buluculuk, uzlaştırma gibi yargısal tüm sürelerin çıkarılan kanunla 30 Nisan'a kadar durduruluğunu hatırlattı. Durma süresinin uzatılmasına yönelik de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yetki verildiğini aktaran Gül, Erdoğan tarafından bu sürenin 15 Haziran'a kadar uzatıldığının açıklandığını belirtti.
Adalet Bakanı Gül, şöyle devam etti:
"Salgına yönelik çıkacak olumlu tabloya göre Sayın Cumhurbaşkanımızın, 15 Haziran olarak belirlediği bu süreyi daha öne çekme ihtimali de bulunmaktadır. Durma süresi kapsamında, Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından duruşmaların ertelendiği 15 Haziran'a kadar uzatılmıştır. Koronavirüs Bilim Kurulunun önerileriyle de bu sürelerin 15 Haziran öncesine çekilebilmesi ya da daraltılabilmesi de mümkündür. Uzağı yakın etmek bizim elimizdedir."
Koronavirüsün zengin fakir ayrımı yapmadığını, dil, din, ırk ayrımı gözetmediğini söyleyen Gül, bu süreçte insan olmanın onurunun, eşit hakların, birlik ve beraberliğin, ortak kaderin, ortak kederin ve ortak ümidin yeniden keşfedildiğini dile getirdi.
"BİZİM İÇİN BU DÖNEMİN KAHRAMANLARI İNFAZ KORUMA MEMURLARIMIZDIR"
Adalet Bakanı Gül, her zor dönem, her mücadele ve her sıkıntının kendi kahramanlarını yarattığını vurgulayarak, "Bu kahramanlara bakarak ümidimizi korur, onlar sayesinde gayretimizi artırırız. Onlar tünelin ucundaki ışığın kendisidir. Onlar zorluğu kolaylaştırır, güç verir, güç olur, karamsar bulutları dağıtır. İşte bizim için bu dönemin kahramanları infaz koruma memurlarımızdır." dedi.
Herkese "evde kal", "evden çıkma" çağrısında bulunulduğu bu dönemde, infaz koruma memurlarına ise "eve gitme", "evden uzak dur" dediklerini ifade eden Gül, herkesin evinde ailesiyle gecesini gündüzünü geçirdiği bir dönemde, onların adeta milli mücadele ruhuyla ailelerinden uzakta, en ön safta mücadele verdiklerini anlattı.
Adalet Bakanı Gül, 440 ceza infaz kurumundan on binlerce infaz koruma memurunun 1 Nisan'dan bu yana vardiyada, nöbette ya da karantinada olduğunu aktardı. Bu durumun infaz koruma memurları ve aileleri için çok büyük ve anlatılması güç bir fedakarlık olduğunu dile getiren Gül, infaz koruma memurlarına şöyle seslendi:
"Çok değerli personelimiz, tutuklu ve hükümlülerin sağlıkları için adeta onlarla kader birliği yaptınız. Uzun vardiyalar sonrası evlerinize gitmeyerek konakladığınız alanlarda izole olmanız, gerçekten büyük ve tarihi bir sorumluluk. Böylesi büyük bir özen, dikkat ve özveriyle çalışmalarınıza devam ettiğiniz sürece bu virüsü de yeneceğiz, infaz kurumlarımıza bulaşmasını engelleyeceğiz. Bu yüzden sizlere ne kadar teşekkür etsek az. Biliyoruz ailelerinizi özlediniz, aileleriniz de sizi çok özledi. Adalet ailesi olarak inşallah en kısa sürede hep birlikte bu zorluğun da üstesinden gelecek, sevdiklerimizle mutlu günlere tekrar erişeceğiz. Size ve kıymetli ailelerinize şahsım ve aziz milletimiz adına en içten duygularımla teşekkür ediyorum."
"TEDBİRİ ELDEN BIRAKMAMAYA DEVAM EDİYORUZ"
Bakan Gül, Kovid-19 salgınının ilk gününden bu yana adliyelerde ve ceza infaz kurumlarında aldıkları tedbirleri ve sonuçlarını kamuoyuyla anbean paylaştıklarını, Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda ceza infaz kurumlarında uygulanan tedbirlerin süresini yine salgın tehlikesinin seyrine göre Bilim Kurulunun tavsiyelerine göre belirleyeceklerini bildirdi.
Tedbiri elden bırakmamaya devam edeceklerini vurgulayan Abdulhamit Gül, ceza infaz kurumlarına ilk kabullerde muayene yapıldığını, hastalık belirtisi gösterenlerin ceza infaz kurumuna alınmadan hastaneye sevk edildiğini aktardı.
Gül, ilk kabulde hastalık belirtisi tespit edilmese bile önce 14 gün ayrı bir bölümde izolasyon uygulandığını, 7 milyon metrekare açık ve kapalı alanın düzenli dezenfekte edildiğini, her tutuklu ve hükümlüye temizlik ve hijyen malzemelerinin bedelsiz ve düzenli şekilde verildiğini anlattı.
Amaçlarının ceza infaz kurumlarında dışarıdan içeriye içeriden dışarıya teması sıfıra indirmek olduğuna işaret eden Gül, hükümlü ve tutukluların salgından etkilenmemesi için tüm personelin özveriyle uyguladığı tedbirler sayesinde Kovid-19 salgınından cezaevlerinin asgari düzeyde etkilendiğini bildirdi.
"HÜKÜMLÜ VE TUTUKLULARIN CAN SAĞLIĞI, GÜVENLİĞİ DEVLETE EMANETTİR"
Elbette tüm tedbirlere rağmen dışarıyla teması sıfıra indirmenin mümkün olmadığını, zorunlu nakiller, hastaneye sevk, dışarıdan ürün tedariki gibi durumların devam ettiğini belirten Bakan Gül, şöyle konuştu:
"Bugün itibarıyla 4 ayrı ceza infaz kurumundan 120 tutuklu ve hükümlüye Kovid-19 tanısı konulmuş durumdadır. Tamamı hastanelerde tedavi altına alınmışlardır, yoğun bakımda kalan tutuklu-hükümlü bulunmayıp genel sağlık durumları iyidir. Sağlık Bakanlığımızla sıkı bir koordinasyonla bu süreci yakından takip etmekteyiz. Bu konuda söylenti simsarlarının ortalığı bulandırmalarını asla kabul etmeyiz, sağlık kuruluşlarıyla ve personelimizle birlikte bu süreci açıklıkla ve şeffaflıkla götürmeye gayret ediyoruz, kimsenin kuşkusu olmasın. Ceza infaz kurumlarında bir yakını bulunan vatandaşlarımız da müsterih olsun. Tüm tedbirler büyük bir titizlikle alınmaktadır. Hükümlü ve tutukluların can sağlığı, güvenliği devlete emanettir."
"AVUKAT MESLEKTAŞLARIMIZIN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Bu süreçte yargının gündelik işleyişini izole ettiklerini ama adaleti izole etmenin söz konusu olmadığını vurgulayan Gül, "adaletin izolasyonu olmaz, durması, duraklaması olmaz" dediklerini hatırlattı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, yargının tüm paydaşlarının sorunlarının her zaman gündemlerinde olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bu süreçle beraber yargının temel unsurlarından biri olan avukatlarımızın da mali anlamda desteklenmesi amacıyla her türlü gayreti göstermeye devam ediyoruz. Bu kapsamda, gerek ara buluculuk gerek CMK gerek uzlaştırma ödemeleri gerek beraat eden tarafın vekalet ücretleri gibi tüm kalemlerle ilgili ödemeler başsavcılıklara gönderilmiştir. Bu süreçte avukatlarımızın bir nebze de olsa bu yasal haklarının alınması hususunda büyük bir gayret sarf ettik. Bu süreçte, her zaman olduğu gibi avukat meslektaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz."