Güncelleme Tarihi:
Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan ile Mısır arasında, deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşmasının imzalanmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Yunanistan ile Mısır arasında deniz sınırı bulunmamaktadır. Bugün imzalandığı açıklanan sözde deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşması Türkiye için yok hükmündedir. Bu anlayışımız sahada ve masada ortaya konacaktır. Sözde sınırlandırılan alan, Birleşmiş Milletler’e de bildirilen Türk kıta sahanlığı içinde yer almaktadır. 2003 yılında GKRY ile imzaladığı anlaşma ile 11.500 kilometre kareden vazgeçen Mısır, Yunanistan’la bugün imzaladığı bu sözde anlaşma ile de, yine deniz yetki alanı kaybına uğramaktadır. Bu anlaşmayla Libya’nın hakları da gaspedilmeye çalışılmaktadır. Türkiye’nin, sözkonusu alanda herhangi bir faaliyete izin vermeyeceği ve Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve Kıbrıs Türkleri’nin meşru hak ve çıkarlarını kararlılıkla savunmaya devam edeceği kuşkusuzdur" denildi.
BAKAN ÇAVUŞOĞLU'NDAN SERT TEPKİ
Bakan Çavuşoğlu, Malta ve Libya'ya gerçekleştirdiği resmi ziyaretlerin yanı sıra Yunanistan ile Mısır arasında imzalanan sözde deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşmasına ilişkin AA'ya değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye, Malta ve Libya tarafından bugün yapılan ortak açıklamanın oldukça önemli olduğunu belirten Çavuşoğlu, bu açıklamayla Libya'da meşru hükümete verilen desteğin yanı sıra İrini Operasyonu'nun tek taraflı olduğunun ve haksız şekilde çalıştığının vurgulandığını kaydetti.
Çavuşoğlu, Malta ile Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin ise çok iyi düzeyde olduğunu belirterek, "Ticaretimiz 1 milyar doların üzerine çıktı. Buradaki Türk firmaların yatırım miktarı 1,7 milyar dolar civarında." ifadelerini kullandı.
Malta'daki Türk firmaların çok önemli projeler üstlendiğinin altını çizen Çavuşoğlu, Türk firmaların başta tünel olmak üzere önemli projelere teklifler verdiğini söyledi.
Çavuşoğlu, Malta ziyareti kapsamında, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile de görüştüğüne değinerek, görüşmede, Türkiye ile AB arasında imzalanan 18 Mart Mutabakatının da gündeme geldiğini belirtti.
"Bu (anlaşma) maalesef, AB yüzünden tam olarak uygulanmadı, AB sözünde durmadı." diyen Çavuşoğlu, yeni kapsamlı bir anlaşmanın nasıl yapılabileceği üzerinde çalıştıklarını aktardı.
Çavuşoğlu, Borrell'e, Türkiye ile AB arasındaki ilişkileri normalleştirmek için ortaya koyduğu çabadan ötürü teşekkür ederek, Borrell'in Doğu Akdeniz'deki gerginliği azaltmak için de çaba gösterdiğini belirtti.
"BU TÜR ANLAŞMALAR VEYA İŞ BİRLİKLERİ BİZİ YOLUMUZDAN ALIKOYAMAZ"
Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan ile Mısır arasındaki sözde deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşmasının, özellikle AB tarafında da ciddi bir hayal kırıklığına sebep olduğunu dile getirdi.
Anlaşmanın metnini ve haritayı henüz görmediklerini aktaran Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fakat verilen bu koordinatlardan kolayca görüyoruz ki bu anlaşma hem Türkiye Cumhuriyeti'nin hem de Libya'nın kıta sahanlığını ve haklarını ihlal ediyor. Dolayısıyla bizim daha önce Birleşmiş Milletler'e (BM) bildirdiğimiz kıta sahanlığımızı ihlal eden bir anlaşma bizim için yok hükmündedir ve zaten bugüne kadar bu noktaya gelmemizin sebebi de Yunanistan'ın, Rum kesiminin, Mısır ve İsrail gibi ülkelerle Türkiye'yi yok sayarak anlaşmalar imzalamaya çalışması, adımlar atmasıdır."
Bu sözde anlaşmanın yok hükmünde olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Bunun yok hükmünde olduğunu sahada da masada da göstermeye devam edeceğiz. Hem bunlara hem de tüm dünyaya." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin, kendi kıta sahanlığı içinde, kendi haklarını ve Kıbrıs etrafında da Kıbrıs Türklerinin haklarını kararlı şekilde sahada ve masada korumaya devam edeceğini belirterek, "Bu tür anlaşmalar veya iş birlikleri bizi yolumuzdan alıkoyamaz ve kimse bizim haklarımızı da gasbedemez. Buna hiçbir zaman müsade etmedik, etmeyeceğiz." dedi.