Güncelleme Tarihi:
Bölgedeki durumu yerinde görmek, acil müdahale gerektiren konulara çözüm üretmek amacıyla Van'a gelen Bakan Koca, Edremit ilçesindeki Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi (GAMER) toplantı salonunda Van, Muş, Hakkari ve Bitlis'in il sağlık müdürü, saha koordinatörleri ve hastane başhekimlerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda illerdeki güncel durumu, ihtiyaçları ve sağlık altyapısını değerlendirdi.
Daha sonra gazetecilere açıklama yapan Koca, Van'ı merkeze alarak devamında Muş, Bitlis ve Hakkari illerinin mevcut durumunu ve sağlık hizmetlerini detaylarıyla değerlendirdiklerini ve bu kapsamda bazı kararlar aldıklarını aktardı.
"TÜRKİYE, BAŞARILI BİR SINAV VERDİ"
Bakan Koca, ülke için sağlık alanında önemli bir adım olan Dünya Sağlık Örgütü Coğrafi Ayrık Ofisi'nin İstanbul'da bugün açıldığını anımsattı.
Açılış törenine DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge ile video konferans yöntemiyle katıldığını aktaran Bakan Koca, "İstanbul Ofisi, Kovid-19 başta olmak üzere sağlık alanında insanlığın karşılaştığı tüm krizlere hem hazırlık hem de yanıt verebilme konusunda Avrupa ve dünya için bir rehber ve referans merkezi olacak" ifadesini kullandı.
"Türkiye'nin sağlıkta geldiği seviyenin en önemli göstergelerinden biri uluslararası kuruluşlarda temsilimizi artırıyor olmamız, bir diğeri ise uluslararası sağlık politikalarının ve standartların oluşturulmasında giderek daha etkin rol almamızdır" diyen Koca, "Koronavirüs salgını, bu seviyenin bir kez daha sınandığı bir dönem oldu. Türkiye bu süreçte güçlü sağlık altyapısı, tecrübeli ve özverili sağlık çalışanlarıyla başarılı bir sınav verdi. Türkiye yerli üretim kapasitesiyle, tüm dünyanın malzeme ve ilaca erişimde zorluklar yaşadığı bir dönemde, 150'den fazla ülkeye tıbbi malzeme, ilaç ve hatta solunum cihazı yardımında bulunabildi. Bu imkanlarla gurur duymak tüm vatandaşlarımızın hakkı." diye konuştu.
"BU DÖNEMDE SIKINTI YAŞANAN İLLERİMİZLE BİZZAT İLGİLENDİM"
Koronavirüsün yol açtığı hastalığın kesin tedavisinin henüz bulunamadığını ancak Türkiye'nin erken başlanan etkili ilaç tedavileri ve etkili hastane bakımları sayesinde tedavi açısından en başarılı ülkeler arasına girdiğini vurgulayan Koca, bu sayede vefat oranlarını düşük seviyelerde tutmayı başardıklarını söyledi.
Pandeminin başladığı aylarda alınan sıkı önlemler sayesinde vaka sayısını azaltmaya başladıklarını aktaran Koca, kısıtlamaların tamamını katı bir şekilde sürdürmenin hiçbir ülke için mümkün olmadığını, Türkiye'de de haziran ayında "Kontrollü Sosyal Hayat" diyerek toplumsal ve çalışma hayatının sürdürülmesine izin veren bir tedbir dönemi başlatıldığını kaydetti.
Kontrollü bir hayat tarzı ile ağır hastalık ve can kayıplarını asgari seviyede tutmanın önemli olduğunu belirten Koca, şöyle konuştu:
"Ancak alışkanlıklarımız, geleneklerimiz ve sosyokültürel yapımız, toplumsal ilişki ve sorumluluklarımızın bizleri 'kontrollü olmayan' bir sosyal hayatla yüz yüze getirdi. Bunun yansımalarını da hemen gördük. Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimiz, sıkı aile bağları ve sosyal ilişkileriyle öne çıkarken, tedbirlerin göz ardı edildiği ve dolayısıyla vaka artışının yüksek seyretmeye başladığı bölgeler olarak öne çıktı. Hasta artışının yaşandığı illerimiz arasında Van, Muş, Bitlis ve Hakkari illeri de vardı. Bazı illerimizde yer yer hızlı hasta artışından kaynaklanan sorunlar gördük. Bu dönemde sıkıntı yaşanan illerimizle bizzat ilgilendim. Valilerimiz ve sağlık yöneticilerimizle sık sık görüşerek, artışta etkili olan nedenleri ve alınması gereken tedbirleri gözden geçirdik. Sıkıntı gördüğümüz illerin sağlık altyapı ihtiyaçlarına da hızla müdahale ettik. Yatak, cihaz, malzeme ve personel takviyesi yaparak kapasite artımı sağladık. Öncelikle illerde alınan tedbirlerin etkisinin değerlendirilmesi sonucu bazı tedbirlerin, hasta sayısını azaltmadaki rolünü yakından müşahede ettik. Bu gibi tedbirleri yurt çapında yaygın olarak uygulama kararı alındı."
"BÜYÜKLERİMİZİ KORUMA KONUSUNDA DAHA FAZLA ÇABA SARF ETMELİYİZ"
Sağlık Bakanı Koca, şöyle devam etti:
"Son ay Van'da vaka sayımızda yüzde 100’e varan, son hafta ise yüzde 17 oranında artış yaşandı. Muş'ta son 1 ayda yüzde 15 olan artış, son haftada ise yüzde 8 azalma görüldü. Hakkari'de son 1 ayda yüzde 38 olan vaka artışı, son haftada sabit kaldı. Bitlis'te ise son 1 aya baktığımızda yüzde 9 düşen vaka sayımız, son hafta sabit kaldı. Bu dört ilimizde 65 yaş üstü vatandaşlarımızda görülen vaka oranının, bu yaş grubunun nüfusa göre oranına baktığımızda Van'da 4 kat, Bitlis, Hakkari ve Muş'ta ise yaklaşık 3 kat olduğunu gördük. Yani büyüklerimizi koruma konusunda çok daha fazla çaba göstermeliyiz. Onların virüse daha fazla maruz kalmasına izin vermemeliyiz."
Koca, 4 ildeki hasta yatak kapasiteleri ve yoğun bakım yataklarını da değerlendirerek, şunları söyledi:
"Van'da 128 olan erişkin yoğun bakım yatak sayımıza 93 yatak ilave ederek 221'e çıkarıyoruz. Van'da yatak doluluk oranı yüzde 53, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 74, solunum cihazı doluluk oranı ise yüzde 25. Bitlis'te 55 olan erişkin yoğun bakım yatak sayımızı 25 ilaveyle 80'e çıkarıyoruz. Bitlis'te yatak doluluk oranımız 43, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 51, solunum cihazı doluluk oranı yüzde 47. Muş'ta yoğun bakım yatak sayımızı 38'den 10 yatak ilavesi ile 48 yatağa çıkarmış olacağız. Muş'ta yatak doluluk oranımız yüzde 35, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 59, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 37. Hakkari'de yoğun bakım yatak sayımız mart ayında 25 idi. Bu süreçte 19 ilaveyle yoğun bakım kapasitemizi 44'e çıkarmış olacağız. Hakkari'de yatak doluluk oranımız yüzde 51, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 47, solunum cihazı doluluk oranı yüzde 25. Türkiye geneline baktığımızda yatak doluluk oranımız yüzde 52, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 67, solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 32. Yani bu anlamda herhangi bir sorun olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz."
"BÖLGEYE SAĞLIK YATIRIMLARIMIZ DEVAM EDECEK"
Aldıkları tedbirlerde öncelikli hedeflerinin hasta sayısındaki artışları durdurmak olduğunu aktaran Koca, aksi durumda sadece kapasite artırımına yönelik bu tedbirlerin bir süre sonra çözüm konusunda yetersiz kalma ihtimalinin bulunduğunu, filyasyon çalışmasının salgınla mücadelede hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.
Van'da salgın başında 80 olan filyasyon ekip sayısını 128'e yükselttiklerini, bugün verdikleri talimatla filyasyon ekip sayısını bir kaç gün içinde 150'ye çıkaracaklarını dile getiren Koca, şunları kaydetti:
"Bitlis'te salgının başında 72 olan filyasyon ekip sayımızı 90'a çıkardık. Hakkari'de salgının başında 44 olan ekip sayımız şu an 65 oldu. Muş'ta 37 ekibimiz vardı, şu an 50 ekiple filyasyon çalışması yapıyoruz. Van'da temaslılara ulaşma süremiz 26 saatten 17 saate kadar düştü. Ancak bu bölgede hasta sayılarında artış halen devam etmektedir. Bugün incelemelerde bulunduğumuz illerimizde filyasyon için adresinde bulunamayanların oranı yüzde 9,2. Bir kez daha temaslı ve şüphelilerin kendilerini mutlaka izole etmesi gerektiğinin altını çiziyorum. Alacağımız tedbirlerle, bir tek hasta kalmayıncaya kadar birlikte mücadeleye devam edeceğiz. Van'da 50 yataklı Amatem-Çamatem sağlık tesisimizi bu yıl tamamlayacağız. 75 yataklı Çaldıran hastanemizin inşaatında yüzde 95 seviyelerine geldik. Hızlı tamamlanması için valiliğimiz ve il müdürlüğümüze gerekli talimatları verdik. Erciş Ağız Diş Sağlığı Merkezimizin inşaatına başladık. Bahçesaray ilçe hastanemizin arsa sorunu çözüldü. Projelerini hazırlatarak 20 yataklı hastanemizin inşaatına başlayacağız. 75 yataklı Başkale Devlet Hastanesi projeleri bu yıl içinde tamamlanacak inşaatına başlanacak. Muş Malazgirt ilçemizde 24 Ağustos'ta 100 yataklı Devlet Hastanemizin inşaatına başlamıştık. Hasköy Devlet Hastanemizin ihalesini yaptık. Ayrıca Muş merkezde 500 yataklı bir eğitim araştırma hastanemizi yatırım programına aldık ve projelerine başladık. Hakkari'de Derecik ilçe hastanemizi bu yıl içinde hizmete alacağız. Yüksekova ilçemize 100 yataklı bir ek bina ve 20 ünitelik Ağız-Diş Sağlığı Merkezini yatırım programımıza aldık. Şu an projeleri hazırlanıyor. Hakkari merkezde ise 100 yataklı ek bina için arsa tahsis süreci tamamlandı. Bu ay içinde proje ihalesine çıkılmış olacak. Bitlis'te 50 yataklı Amatem-Çamatem tesisimizi yıl sonuna kadar açmış olacağız. 50 yataklı Ahlat Devlet Hastanemizin ek binasının inşaatı devam ediyor. 50 yataklı Tatvan Devlet Hastanemizin yenileme çalışmaları yıl sonunda tamamlanacak."
"EN FAZLA RİSKE MARUZ KALANLAR SAĞLIK PERSONELLERİ OLDU"
Salgının başından beri en fazla riske maruz kalanların sağlık personeli olduğunun altını çizen Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu büyük riske karşı ön cephede mücadele esnasında çok sayıda hastalananımız oldu, kayıplarımız oldu. Sağlıkçılarımız fedakardır. Ancak bu fedakarlığın dikkatsizliklere, sorumsuzluklara feda edilmesini onlardan bekleyemeyiz. Vatandaşlarımızın tedbirlere uymadaki ihmalleri, bizleri çok üzüyor. Lütfen tedbirler noktasında çok daha dikkatli olalım. Bugün burada çok verimli bir saha çalışması yaptığımız kanaatindeyim. İllerimizin sağlık yöneticileri talimatlarımızı aldı. Görevlerinin başına dönerek gereğini hızla hayata geçirecekler. Biz de bu çalışmaları destekleyecek imkanları onlara sağlamak üzere üzerimize düşenleri yapacağız. Bu fırsattan istifade ederek tekrar söylemek istiyorum, asıl görev vatandaşlarımıza düşmektedir. Temizlik, maske, mesafe tedbirlerine uyduğumuz ölçüde virüs o ölçüde etkisiz kalacak, o kadar çabuk tehdit olmaktan çıkacaktır."
SORU - CEVAP
GRİP AŞISI TEDARİĞİ
Özellikle bu yıl dünyada grip aşısına eğilim ve talebin daha fazla olduğunu görüyoruz. Üretim yapan firmaların sayısı belli. Yüzde 20 oranında artıyor ama talep bundan çok öte. Ülkemizde ise bu anlamda geçen yıl talep ettiğimiz aşıdan daha fazlasını tedarik etmek üzere yoğun bir çaba içindeyiz. Ve zannediyorum geçen yılların 4 katı oranında bu tedavisi sağlama noktasında bir sonuç elde etmiş olacağız.
Bilim kurulumuz, zorunlu grip aşısı kimlere yapılır şeklinde bir çalışma yapıyor. Onu, önümüzdeki günlerde açıklamış oluruz. Riskli olan, mutlak yapmasını düşündüğümüz hastalara yapma noktasında sorun olmadığını söyleyebilirim. Bölge içinde yaşlı oranının yüzde 4,9 olduğunu biliyoruz. Bölgede riskli hastalara grip aşısını eriştirme noktasında sorun yaşamayacağımızı rahatlıkla söyleyebiliriz.
Geçen hafta 6 ille yapılan değerlendirme sonrası yüzde 30-70 oranında hasta sayısının azaldığını söylemiştim. Bu hafta boyunca yine bütün illerimizde bu azalışın kısmen devam ettiğini, kimisinde stabil kaldığını ama yükselen bir ilimizin olmadığını söyleyebilirim; altı il için söylüyorum.
"PANDEMİ HASTANESİNE İHTİYAÇ YOK"
Şu dönemde pandemi hastanesine ihtiyaç yok. Heybeliada'daki hastane kullanılabilir durumda değil. Pandemi hastanesi için gündeme geldi. Ama şu anda ilave hastaneye ihtiyaç yok.
Pandeminin yaşandığı bu dönemde, 83 milyon herkes tedbirlere uymak zorunluluğu hissediyor olmalı. Çünkü hiç kimsenin pandemiyle mücadelede dışarıda kalmaya hakkı olamaz. Özellikle sorumluluk sahibi olan kişilerin, milletvekili olabilir, yönetici de olabilir, sorumluluk sahibi kişilerin daha ciddi anlamda sorumluluğunun yerine getirmesi gerektiğini düşünüyorum.
AŞI ÇALIŞMALARINDA SON DURUM
Almanya'daki çalışma Pfizer'ın çalışması. Bu çalışmasıyla ilgili faz3 çalışmasına kadar gelmiş oldular. Bu faz3 çalışması Türkiye'de de başlandı. Türkiye'de 10'a yakın üniversitemiz bu çalışmayı bakanlığımızın izin vermesiyle başlatmış oldu. Çin'de aşıyla ilgili dosyası aşı bilim kurulu tarafından yeterli görülen, faz1 faz2 çalışmaları yapılıp uygun görülen, faz3 çalışması için de müracaat edildi. Bakanlık olarak da izin verdik. Yine 10 merkezde faz 3 çalışması başlamış oldu.
Biz niye izin veriyoruz? Faz 1 faz 2 insan çalışmaları yapılmış olan, daha geniş insan topluluğuna ve birden fazla ülkede yapılma zorunluluğu olduğu için biz özellikle insanımıza, Türkiye'de genetik farklılık olmak üzere bu aşıların etkisini bilmek istiyoruz. Çünkü ona göre de aksiyon almak istiyoruz.
Aşı bilim kurulu değerlendirmesini yapmış olur, muhtemelen önümüzdeki hafta Rusya'daki aşının faz3 çalışmasına izin verebiliriz. Türkiye'de yaptığımız 13 aşı çalışması var. Bu aşı çalışmaları faz 1'e kadar gelmiş oldu ama başlamadı. Zannediyorum önümüzdeki haftalar faz 1 çalışması başlayabilir. Ama aşının ortaya çıkması sanırım 2021'in başlarında olur. Muhtemelen nisan mayıs haziran'da birkaç çalışma sonuçlanabilir.