Güncelleme Tarihi:
Soruşturma savcılığınca tutuklanma talebiyle hakimliğe sevk edilen şüpheli Osman Kavala, Nöbetçi 8. Sulh Ceza Hakimliği tarafından sorgulandı.
İfadesinde 2 yıl 4 aydır hukuksuz bir şekilde tutuklu olduğunu belirten Kavala, "Dün 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin beraat kararının tescil etmiş olduğu gibi ve daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının açıkça belirttiği gibi maruz kaldığım sıra dışı vahimlikteki bir hak ihlalinin dünkü gözaltı kararı ve bu akşam gördüğümüz savcının sevk yazısı bu hak ihlalinin devam ettirilmekte olduğunu göstermektedir. Daha önceki ifademde belirtmiş olduğum gibi 15 Temmuz darbe girişimine destek olmak ile ilgili tüm iddialar asılsızdır." diye konuştu.
Nöbetçi Hakimlik, kamuoyunda Gezi Parkı davası olarak bilinen dosyadan verilen tahliye kararı nedeniyle atılı suçun ağırlığı ve önemi dikkate alındığında şüphelinin kaçma şüphesinin bulunduğu ve adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı gerekçeleriyle şüphelinin "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan tutuklanmasına karar verildi.
KAVALA CEZAEVİNDE
Osman Kavala mahkemenin verdiği tutuklama kararının ardından Silivri Cezaevi’ne konuldu.
Gezi Davası’nda tahliyesine ve beraatına karar verilen Osman Kavala hakkında İstanbul Başsavcılığı’nca "Anayasal düzeni bozmaya teşebbüs" suçundan gözaltı kararı verildi. Gözaltına alınarak emniyette işlemleri yapılan Kavala, akşam saatlerinde Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi. İfadesinin ardından Osman Kavala, savcılık tarafından tutuklanma talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Osman Kavala, "Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasal düzenini cebir, şiddet kullanarak değiştirmeye teşebbüs etme" suçundan tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konuldu.
BERAAT VE TAHLİYE KARARI VERİLMİŞTİ
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Parkı odaklı olaylara ilişkin 16 sanığın yargılandığı davayı karara bağlamış, aralarında Osman Kavala'nın da bulunduğu 9 sanığın, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs", "mala zarar verme", "nitelik yağma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "kasten yaralama", "ağırlaştırılmış yaralama" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlarından beraatlerine karar vermişti.
Sanıkların üzerlerine yüklenen suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı veren mahkeme heyeti, dosyanın tutuklu sanığı Osman Kavala'nın da tahliyesine hükmetmişti.
BAŞSAVCILIK AÇIKLAMA YAPMIŞTI
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinin kararın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yazılı açıklama yapılmış, kamuoyunda "Gezi Olayları" olarak bilinen ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini hedef alan kalkışma girişiminin soruşturulması kapsamında, eylemleri planlayan, yöneten ve yönlendiren bir kısım şüpheliler hakkında Başsavcılıkça 19 Şubat 2019 tarihinde iddianameyle kamu davası açıldığı hatırlatılmıştı.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinin 18 Şubat tarihli kararıyla, hakkında kamu davası açılan sanıkların beraatine ve tutuklu sanık Osman Kavala'nın tahliyesine karar verildiği anımsatılan açıklamada, şunlar kaydedilmişti:
"Anılan kararın bozulması talebiyle ilgili mahkemeye süre tutum dilekçesi verilmiş olup, kararın gerekçesinin yazılmasını müteakip, Cumhuriyet Başsavcılığımızca istinaf kanun yoluna başvurulacaktır. Yargılama sonucunda tahliyesine karar verilen sanık Kavala hakkında, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Başsavcılığımızca yürütülen bir başka soruşturma kapsamında, TCK'nın 309. maddesi uyarınca Anayasal Düzeni Bozmaya Teşebbüs suçundan ayrıca gözaltı kararı verilmiştir."