Güncelleme Tarihi:
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ülkenin ve milletin güvenliğini sağlamak amacıyla, yurt içi ve yurt dışında PKK/KCK/PYD-YPG başta olmak üzere DEAŞ dâhil terör örgütlerine karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürdüğü belirtildi. Geçen 1 ay içerisinde PKK/KCK terör örgütü mensuplarının; yurt içine geçişini kısıtlamak, yurt içinde/dışında barınmasını engellemek ve eylem kabiliyetini yok etmek maksadıyla icra edilen operasyonlarda yurt içinde 53, yurt dışında 66 olmak üzere toplam 119 teröristin etkisiz hale getirildiği belirtildi. Açıklamada, "Teröristler tarafından kullanılan 165 adet silah mevzi, sığınak, barınak, mağara ve depo bulunarak kullanılamaz hale getirilmiş ayrıca 87 adet el yapımı patlayıcı tespit edilerek imha edilmiştir" denildi.
HUDUT GÜVENLİĞİ
Hudut güvenliğinin 7 gün 24 saat esasına göre sağlandığına dikkat çekilerek, "Hudut birliklerimize yönelik her türlü taciz ve saldırılara meşru müdafaa çerçevesinde tereddütsüz olarak karşılık verilmektedir. PKK/PYD-YPG terör örgütünün finans kaynaklarından kaçakçılık ve uyuşturucu ile mücadeleye yönelik hudut hattında alınan tedbirler ve icra edilen operasyonlar neticesinde çok sayıda; silah, mühimmat ve yasa dışı malzeme ele geçirilmiştir. Sınırlarımızda teknolojik vasıtalarla desteklenmiş fiziki güvenlik sistemleri tesis edilmekte, ayrıca hudut birliklerimizin imkân ve kabiliyetleri sürekli olarak geliştirilerek sınır güvenliğinde etkin tedbirlerin alınması sağlanmaktadır" ifadeleri kullanıldı.
400 BİNDEN FAZLA SURİYELİ EVLERİNE DÖNDÜ
Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarıyla terörden temizlenen alanlarda huzur ve istikrarın devamını sağlamak için, mayın/EYP temizliği ile hayatın normale döndürülmesine yönelik altyapı ve günlük hayatı destekleme çalışmalarına devam edildiği vurgulandı. İdlib'de 5 Mart Mutabakatı ile sağlanan ateşkes sonrası bölgenin emniyete alındığı ve bölgede yaşanan insanlık dramına son verildiği anımsatılarak, "Bugüne kadar 400 binden fazla Suriyeli evlerine-yurtlarına gönüllü, güvenli ve saygın bir şekilde geri dönmüştür. Bugüne kadar; ateşkesin muhafazası, akan kanın durması, İstikrarın sağlanması yönünde elde edilen kazanımların korunması, yerinden edilen Suriyelilerin evlerine geri dönüşü ve yeni bir insanlık dramının yaşanmaması için gereken gayret göstermeye devam edilmektedir. Bu kapsamdaki gelişmeler Rusya Fedarasyonu ile koordinasyon içerisinde yakından takip edilmekte ayrıca, birliklerimizin güvenliği için her türlü tedbir alınmaktadır" ifadesine yer verildi.
'ERMENİSTAN TERÖRİST VE PARALI ASKERLERİ GERİ GÖNDERMELİ'
Ermenistan'ın 27 Eylül'de başlattığı insanlık dışı saldırılarına, 10 Ekim ve 18 Ekim'deki ilan edilen ateşkeslere rağmen, doğrudan sivilleri ve yerleşim yerlerini, uluslararası hukuka aykırı olarak hedef almak suretiyle devam ettiği belirtilerek, "Bu saldırılarda bugüne kadar Azerbaycan vatandaşlarından 85’i hayatını kaybetmiş ve 385’i yaralanmıştır. Bölgede barış ve istikrarın tesisi için, Ermenistan bu terörist ve paralı askerleri geri göndermeli, saldırılarına ve Azerbaycan topraklarındaki haksız işgaline son vermelidir. Azerbaycan Türkü kardeşlerimizin haklı davasında bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da yanlarında olmaya ve destek vermeye devam edeceğiz" denildi.
'CENEVRE'DE BAŞLAYAN GÖRÜŞMELERİ DESTEKLİYORUZ'
Libya'daki gelişmelere ilişkin, "Libya'da Birleşmiş Milletler tarafından tanınan meşru hükûmet Milli Mutabakat Hükümeti ile imzaladığımız ikili anlaşmalar ve uluslararası hukuka uygun olarak ve Milli Mutabakat Hükümetinin daveti üzerine Libya’ya verdiğimiz askeri eğitim, yardım ve danışmanlık desteğine devam edilmektedir. Bugüne kadar İstanbul, Moskova ve Cenevre’deki görüşmelerde olduğu gibi, Birleşmiş Milletler öncülüğünde Cenevre’de 19 Ekim’de başlayan görüşmeleri destekliyoruz. Söz konusu görüşmeler ile siyasi çözüm için oluşturulan zemin, Türkiye’nin bugüne kadar Libya’ya vermiş olduğu destek sayesinde mümkün olmuştur. Libya’da toprak bütünlüğü, sürdürülebilir ateşkes, kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için Libyalı kardeşlerimizin yanında durmaya devam edeceğiz" denildi.
DOĞU AKDENİZ'DEKİ GELİŞMELER
Doğu Akdeniz'deki gelişmelerle ilgili olarak, "Oruç Reis sismik araştırma gemimiz, kıta sahanlığımız içerisinde daha önceden belirlenen program dahilinde 12 Ekim'de başladığı faaliyetlerine 27 Ekim tarihine kadar devam edecektir. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, Oruç Reis araştırma gemimize refakat ve koruma görevi icra edilmektedir. Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’den adeta dışlanarak bölgedeki doğal kaynakların paylaşılmasına yönelik girişimler kesinlikle kabul edilmeyecektir. Türkiye, Doğu Akdeniz’deki en uzun kıyı şeridine sahip ülke olarak, kaynakların adil paylaşımının tüm kıyıdaş devletlerin mutabakatıyla belirlenmesi gerektiğini savunmaktadır. Bölgedeki hidrokarbon arama faaliyetleri, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru haklarımıza dayanmaktadır" ifadesine yer verildi.
'MAVİ BALİNA-2020 TATBİKATI İCRA EDİLECEK'
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin harekât, tatbikat, eğitim ve personel temini ile tüm diğer faaliyetleri Covid-19 tedbirlerine sıkı bir şekilde uyarak sürdürdüğü belirtilerek, "Bu kapsamda; 30 Ekim-6 Kasım tarihleri arasında NATO üyesi ülkeler ile mayın harbi konusunda karşılıklı çalışabilirliği artırmak ve Mayın Karşı Tedbirleri konusundaki NATO usullerini denemek maksadıyla İspanya, Romanya, Fransa, İtalya, Yunanistan ve ev sahibi Bulgaristan ile Burgaz/Bulgaristan yaklaşma sularında Poseidon-2020 Davet Tatbikatı icra edilecektir. 30 Ekim-10 Kasım tarihleri arasında İspanya, Romanya, Bulgaristan, Pakistan, İtalya ve Amerika Birleşik Devletleri’nin katılımıyla denizaltılara karşı hava/su üstü ve denizaltı iş birliği ve ileri seviyede koordineli Denizaltı Savunma Harbi eğitimi sağlamak ve ilgili NATO usullerini denemek maksadıyla Mavi Balina-2020 Tatbikatı icra edilecektir. Silahlı Kuvvetlerimizin harbe hazırlık durumunu en üst seviyede idame etmek, her yönüyle etkinliğini, caydırıcılığını ve saygınlığını sergilemek maksadıyla Milli ve Çok Uluslu tatbikatların icrasına devam edilecektir" açıklaması yapıldı.
'103 BİN PERSONEL TEMİN EDİLDİ'
Personel temin faaliyetleriyle ilgili şu ifadelere yer verildi:
"2020-2021 eğitim öğretim yılında Millî Savunma Üniversitesi’nde, Harp Okullarına 1401, Astsubay Meslek Yüksek Okullarına 2 bin 175 ve MSB adına eğitim görmek üzere Sağlık Bilimleri Üniversitesi Fakülte ve Yüksek Okullarına 238 öğrenci temini yapılmış olup hâlihazırda 12 bin 511 öğrenci eğitim öğretim görmektedir. Son 1 ayda dış kaynaktan 215 subay, 611 sözleşmeli er olmak üzere toplamda 826 personel temin edilerek Türk Silahlı Kuvvetleri saflarına katılmıştır. Böylelikle, 15 Temmuz 2016 tarihinden sonra muvazzaf subay, astsubay, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş/er olmak üzere yaklaşık 103 bin personel temin edilmiştir. Sevk işlemleri ile ilgili olarak; Ekim, Kasım, Aralık 2020 celp ve sevk dönemlerinde silahaltına alınacak yedek subay, yedek astsubay ve erbaş/erlerin celp ve sevk dönemleri ile temel eğitim yapacakları eğitim birlikleri, e-Devlet ve askerlik şubelerinden 23 Ekim’de duyuruya açılmıştır. 30 Ekim 2020’de sevke tabi vatandaşlarımız, 26 Ekim’den itibaren PCR testinin yapılmasını müteakip e-Devlet veya askerlik şubelerinden sevk evraklarını alabileceklerdir."