Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Başbakanı Orban ile basın toplantısı düzenledi. Macaristan'la 9 anlaşmanın imzalandığı toplantının ardından Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in mülteci sözlerine sert tepki gösterdi ve ABD'nin Dedeağaç'a askeri sevkiyatıyla ilgili kritik mesajlar verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
* Sayın Başbakan, değerli heyet üyeleri kıymetli basın mensupları sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Macaristan Başbakanı ve heyetini Ankara'da ağırlamaktan bahtiyar duyuyorum. Bugün dost ve müttefik Macaristan'la 2019 yılında kurduğumuz Yüksek stratejik konseyinin 5. toplantısını yaptık.
* Uluslararası ve bölgesel konularda görüşlerde bulunduk. Ekonomik ilişkilerimiz her geçen gün gelişiyor. Ticaret hacmimiz 4 milyar dolar diyor. İlk etapta ikili ticaret ilişkisinde 6 milyar doları hedefliyoruz.
* Değerli dostumun ve Macar makamlarının desteğiyle bu hedeflerin üstüne çıkacağına inanıyoruz. Türkiye olarak biz de Macar yatırımcılara her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz. Türk ve Macar girişimcilerin Afrika kıtasındaki ortak yatırımlarını taktirle karşılıyoruz. Ülkelerimiz arasındaki dostluk anlaşmasının yürürlüğe girişinin 100. yılı münasebetiyle 2024 yılı Türkiye-Macaristan Kültür yılı olarak kutlayacağız.
* 2016 yılında Macaristan'da yakalanan tarihi eserin bugün Türkiye'ye kavuşmasına yardımcı oldu. Macar dostlarımız tarafından sergilenen bu işbirliğinin başka ülkelere de örnek olmasını temenni ediyorum. Yarın Türk Konsey Zirvesi'ne Orban da katılacak.
* Stratejik ortağımız Macaristan'la Türk Konseyinin yanı sıra diğer platformlarda yürüttüğümüz işbirliğini daha ileriye taşımak da kararlıyız. Bizim için Yassıada olan, şimdi ise Demokrasi ve Özgürlükler Adası koyduğumuz bu güzel adamızda ilk toplantımızı yapacağız. Yarınki toplantıya bu yüzden milletçe çok önem veriyoruz.
* Stratejik ortağımız Macaristan'la buna başlayacağımız bize ayrı bir güç katmaktadır. Bize her desteği veren Orban'a teşekkür ediyorum. Üyelik için verdikleri destekleri her zaman anacağım.
MİÇOTAKİS'İN MÜLTECİ KRİZİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALARI...
* Zira Türkiye'de toplam mülteciye baktığımız zaman 5 kişiye ev sahipliği yapıyoruz. Bunun 4 milyonu yakını sadece Suriye. 5 milyona yakın mülteciyi ev sahipliği yapan ülkeye, "Mülteci sorunu Türkiye'den kaynaklanıyor" demek nankörlüktür.
* Biz kapıları açarsak Yunanistan ne yapar bilemem. Ege'de Akdeniz'de mültecilerin botlarını şişleyerek onları ölüme mahkum eden Yunanistan'dır. Çoluk çocuk demeden, botları şişleyerek, bazen kıyı emniyet oradan süratle gererek batıran, insanları ölüme mahkum eden Yunanistan. Neyi konuşuyor bunlar.
* Tamamı ile Miçotakis ve avanesi de dürüst davranmıyorlar. Dürüst davranmadıkları için de bölgede güven telkin etmiyor. Elimizde bütün belgeler var. Kayıtları var. Nasıl Ege'de Akdeniz'de düzenli düzensiz göçmenleri nasıl ölüme terk ettiklerinin belgeleri var elimizde. Dünyayı aldatabilirsiniz ama Türkiye'yi aldatamazsınız.
"ABD'NİN ÜSSÜ HALİNE GELDİLER"
Maalesef Dedeağaç'la ilgili konuda, aslında Dedeağaç bir üs değil. Yunanistan'ın kendisi şu anda ABD'nin bir üssü noktasına gelmiştir. Şu anda Yunanistan'ın içerisindeki ABD üslerinin sayısını ben saya saya bitiremedim. Şöyle hepsini bir araya toparladığınız zaman, ortaya öyle bir tablo çıkıyor ki; Yunanistan'ın kendisi adeta ABD'nin bir üssü gibi. Böyle bir tablo var. O da harita üzerinde bir belge. Dedeağaç bunların içerisinde sadece ufak bir bölge.
Bütün bunlar neden yapılıyor, neden yapılıyor. Biz bunu tabii gerek Biden'la gerek ilgililerle Savunma Bakanım, Dışişleri Bakanım sorduğunda dürüst davranmıyorlar. Kaçamak cevap veriyorlar. Ve kendilerine seçtikleri komşu yanlış bir komşu. Üs olarak da Ege'de Yunanistan'la takındıkları bu tavır doğru değil. Düşünün biz NATO üyesiyiz, ABD NATO üyesi, Yunanistan NATO üyesi. Ama NATO üyeleri olarak Amerika en çok destek veren olduğuna göre, e biz niye birbirimize düşüyoruz. NATO üyeleri içinde gerek asker sayısı itibarıyla, gerek mali destek itibarıyla Türkiye, ABD'den sonra ilk 7 içerisinde yer alan bir ülkedir. Yunanistan'ın böyle bir durumu yok. Çok gerilerde.
Fakat biz kendimize inanıyoruz. Kendimize güveniyoruz. Ve bu bölgenin biz sigortasıyız.
MACARİSTAN BAŞBAKANI ORBAN'IN AÇIKLAMALARI
Macaristan'ın çok köklü bir devlet olduğunu kaydeden Orban, Rusya, Almanya ve Türkiye ile dostluk ve stratejik ilişkiler içinde olmanın önemine vurgu yaptı.
Orban, Türkiye-Macaristan ilişkilerine en üst seviyede dinamiklik kazandırmaya çalıştığını belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2013'te Budapeşte'yi ziyaretinden sonra da ikili ilişkilerin son derece dinamikleştiğini söyledi.
İKİLİ TİCARET HACMİ 4 MİLYAR DOLARA YAKLAŞTI
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde de iki ülkenin ticaret hacminin gerilemediğini ifade eden Orban, "(Türkiye-Macaristan ikili ticaret hacmi) Önemli miktarda belki de yüzde 30'dan daha da fazla arttı. Bizim hesaplarımıza göre 4 milyar dolara yaklaştı. Sayın Cumhurbaşkanının 2013'te kazandırdığı ivmeyle bu sürmektedir." dedi.
Orban, Türkiye'den yasa dışı yollarla çıkarılan tarihi eserleri Macaristan'dan Türkiye'ye iade ettiklerini aktararak, "(Eserler) Bizim de çok hoşumuza gitti ama tabii maalesef bizim değiller. Macarlar için kendisine ait olmayan şeyi eninde sonunda sahibine iade etmek gerekir. Biz bunu yaptık." diye konuştu.
Bugün sağlık, ekonomi, göç ve enerji olmak üzere 4 krizin kendilerini etkilediğini belirten Orban, iki ülkenin bu konularda da iş birliği yaptığını kaydetti.
Orban, salgının ortaya çıktığı dönemde Türkiye'nin hiç düşünmeden Macaristan'a ihtiyaç duyduğu tıbbi malzemeleri gönderdiğine dikkati çekti.
Salgın nedeniyle oluşan ekonomik krizin yatırımlarla üstesinden gelinebileceğini ve ekonomiyi canlandırmak gerektiğini vurgulayan Orban, 70 milyar forintlik Türk yatırımıyla Kapoşvar yakınında bir fabrika kurulmasının çok büyük bir başarı olduğunu söyledi.
Orban, Macaristan'ın göç konusunda Akdeniz, Batı Balkanlar ve Belarus tarafından baskı altında olduğunu ifade ederek, "Bu durumda Avrupa'nın müttefiklere ihtiyacı vardır. Öylesine müttefikler ki Avrupa etrafındaki korunma çemberini olabildiğince geliştirsinler. Korunma çemberi oluşturulmazsa Avrupa dağılacaktır ve zor durumda kalacaktır." dedi.
Türkiye'nin de düzensiz göçmenlerin Avrupa'ya akını hususunda Macaristan için savunma çemberi oluşturduğunu kaydeden Orban, "Göç konusunda Türk dostlarımıza olabildiğince yardımcı olmalıyız. Avrupa Birliği, Türkiye'ye (göç konusunda) olabildiğince yüksek miktarda destek vermelidir. Bunu parça parça değil, doğrudan mali olarak destekleyelim." ifadelerini kullandı.
Orban, AB'nin Suriye'nin istikrarına da katkı sunması gerektiğini belirterek, bunun AB'nin menfaatine olduğunu dile getirdi.
Enerji alanında Macaristan ve Türkiye'nin iş birliği yaptığını belirten Orban, Türk Akımından gelen doğal gaz için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti.
Orban, Macaristan'ın Türk öğrencilere verdiği bursu artırdıklarını aktararak, bunun belli bir miktarını nükleer enerji eğitimine ayırmak istediklerini söyledi.
"HER İKİMİZ İÇİN DE ANLAŞILIR SEBEPLERLE BOSNA'NIN İSTİKRARI VE BARIŞI ÖNEMLİ"
Askeri iş birliği konusunda yeni perspektiflerle Afrika'daki ortak adımlardan ekonomik iş birliği ve Bosna Hersek konusunda da görüştüklerini aktaran Orban, "Her ikimiz için de anlaşılır sebeplerle Bosna'nın istikrarı ve barışı önemli." dedi.
Orban, Balkanlar'da istikrarın oradaki insanlarla konuşarak sağlanabileceğini belirterek, Bosna Hersek'in istikrarı için Macaristan ve Türkiye'nin görüşmeye devam edeceğini vurguladı.
Macaristan'daki enerji fiyatlarının artmasına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Orban, kabine toplantısında enflasyon ve enflasyonu artıran durumları değerlendirdiklerini söyledi.
Orban, bu konuya 3 kez müdahale etmek durumunda kaldıklarını ifade ederek, "Yakıt fiyatları o kadar arttı ki enflasyonu yükseltiyordu. Bunun için müdahale etmemiz gerekti." diye konuştu.
Bu durumun büyük enerji firmaları için yük oluşturduğunu ve karlarını azalttığını kaydeden Orban, Macar halkının güvenliği için bu müdahalenin yapılması gerektiğini belirtti.