Güncelleme Tarihi:
Yangını söndürmek için dört koldan çalışmalar sürerken, alevler bazı evlere sirayet etti. Vatandaşlar da söndürme çalışmalarına destek verirken, bölgede bulunan Hürriyet muhabirleri Emre Eser ve Selçuk Şamiloğlu, felaket filmlerini aratmayan bir ana tanıklık etti.
Emre Eser o anları şöyle anlattı:
* Hisarönü'ndeki ilk tahliye sırasında yangın kısmen söndürülmüştü. Hatta biz olay yerine gittiğimizde oradaki itfaiyeciler 'Geç kaldınız' dedi. Biz yangın bölgesindeyken yamacın üstünden birden bire alevler gelmeye başladı. Ben de alevlerden uzağa koşmaya başladım, oradaki tüm arabaların yandığını gördüm.
* Daha sonra foto muhabiri arkadaşım Selçuk Şamiloğlu beni aradı. "Emre en önde bizim araba var, yanmamış. Alabiliyorsan al" dedi. Bu kez de yine yangın bölgesine koştum. Arabaya bindim, inanılmaz bir sıcak vardı. Yangının olmadığı bölgeye hızlıca sürdüm.
* 100-150 metre gittikten sonra oradaki köylüler beni durdurdu. Arabaya bir anda su dökmeye başladılar, beni apar topar dışarı çıkarttılar. Meğer arabanın sağ tarafı alev alev yanıyormuş...
Selçuk Şamiloğlu ise dehşet verici duruma ilişkin şunları söyledi:
* Hisarönü'ndeki yangını görüntülerken yanan bir eve müdahale ediliyordu. İtfaiyeci duvardan atlamaya çalışırken nefesinin kesildiğini söyleyerek "yardım edin" diye bağırıyordu. İtfaiyeciyi aldım, sonra ambulansa bıraktım. Geri döndüğümde yangın büyümüştü, göz gözü görmüyordu. Kül ve dumanın içinde kaldık.