Güncelleme Tarihi:
Son dakika haberi... İşte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından önemli açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan noktalar:
'KIBRIS TÜRKÜ'NÜN SEVİNCİNE ORTAK OLDUK'
KKTC'nin, Kıbrıs Türkü'nün hukuk, eşitlik ve varoluş mücadelesinin en kıymetli eseri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından yaptığımız bu ziyaretin her iki taraf için de önemli mesajlar içerdiğine inanıyorum. Ziyaretimizde bizlere Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, bakanlarımız, eski meclis başkanlarımız, milletvekillerimiz ve muharip gazilerimiz eşlik etti. Kıbrıs'a ayak basışımızdan ayrıldığımız ana kadar şahit olduğumuz muhabbet sebebiyle Kıbrıslı kardeşlerime şükranlarımı sunuyor. Adada ilk olarak 15 Kasım, Cumhuriyet bayramlarına iştirak ederek Kıbrıs Türk'ünün sevincine ortak olduk. " ifadelerini kullandı.
Kapalı Maraş'ın bugüne kadar kapalı tutulmasının Kıbrıs Türk tarafının samimiyetinin ve iyi niyetinin bir göstergesi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Ancak bu iyi niyet jesti, Rum tarafında hiçbir zaman karşılık bulmadı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti, bir süre önce Kapalı Maraş'ın sahil şeridini halka açtı. Bu cesur adımı biz de destekliyoruz. Kapalı Maraş'ta kullanıma açılan bölgenin yollarını 15 gün gibi kısa bir sürede asfaltladık. Bisiklet yolu, kaldırım tamiri, içme suyu tesisi, çocuk oyun parkları, büfe, bank, çevre düzenlemesi gibi hizmetleri hayata geçirdik. Heyetimiz ve Kıbrıs halkı ile birlikte Maraş'ta gerçekleştirdiğimiz program bölgenin bundan sonra hızla canlanmasını sağlayacak adımlar konusundaki kararlılığımızın da ifadesidir. Kıbrıs meselesinden bihaber, Kapalı Maraş'ın açılmasının stratejik önemini kavrayamamış, bizim oraya yaptığımız ziyaretin mesajını anlamamış olanların bu programa piknik gözüyle bakması pek tabiidir. Hamdolsun milletimiz, meselenin ne olduğunu da orada yaptığımız işin manasını da gayet iyi biliyor. Her konuda olduğu gibi sağlık ve özellikle son dönemde tüm dünyayı etkileyen salgın hususunda da Kıbrıslı kardeşlerimizin yanındayız. Bu çerçevede kısa sürede inşasını tamamladığımız 100 yataklı Lefkoşe Acil Durum Hastanesi'nin de açılışını yaptık. Hastanemizle birlikte 5 ambulansı da hizmete soktuk."
'DEVLET İZMİR'E VE İZMİRLİLER'E SAHİP ÇIKMIŞTIR'
2 haftasını geride bıraktığımız İzmir depremi, ülkemize doğal afetler gerçeğini bir kez daha hatırlatmış, hem de deprem öncesi ve sonrası hazırlıklarımızı gözden geçirmemize bir fırsat olmuştur. İzmir'deki AFAD ekipleri hemen harekete geçmiş, çevre illerdeki ekipler de İzmir'e destek için yola çıkmışlardır. İlk dakikalardan itibaren emniyet, jandarma ve TSK birimleri personelleriyle deprem bölgesinde yer almışlardır. Depremin 2. saatinde 25 bin kişilik mobil mutfak ve 50 personel bölgeye sevk edilmiştir. Depremin 6. saatinde 2 binin üzerinde arama kurtarma personeli ve 15 arama köpeği yola çıkmıştır. 10. saatinde 7 temel ihtiyacın karşılanması için binlerce personel sahada görev almış durumdaydı. Depremin 12. saatinde 100 psiko-sosyal destek ekibi depremzedelerle görev yapmaya başlamıştı. Depremin 48. saatinde binin üzerinde çadırın kurulumu sağlanmıştır. Depremin 72. saatinde 8 binin üzerinde personel ve 1200 araç sahada faaliyet halindeydi. Devlet İzmir'e ve İzmirliler'e sahip çıkmıştır.
"ARTIK 'NEREDE BU DEVLET' SESLERİ YÜKSELMİYOR"
Türk Kızılay'ın her zaman olduğu gibi yine tüm imkanları, personeli ve gönüllüleriyle ilk andan itibaren İzmirliler'in yanında olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugüne kadar İzmir'de 700 bin öğün sıcak yemek, bir o kadar da içecek ve ikram malzemesi dağıtıldı. Görüldüğü gibi tüm planların ve hazırlıkların adeta tıkır tıkır işlediği bir organizasyon ile devlet İzmir'e ve İzmirlilere sahip çıkmıştır." dedi.
AFAD'ın arama kurtarma ekipleri ile birlikte akredite kurumlar olan JAK, AKUT ve İHH'nın yanında çok sayıda sivil toplum kuruluşunun destek için İzmir'e gittiğini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Çeşitli belediyelerden de çok sayıda itfaiye, arama kurtarma ekibi İzmir'deki çalışmalara katıldı. Tüm bu ekipler, AFAD koordinasyonunda planlı, bilinçli, donanımlı bir şekilde arama kurtarma çalışmalarında görev aldı. Elbette bu çalışmaların öncesi var. AFAD, ülkemizin 11 bölgesinde arama kurtarma çalışmalarına katkıda bulunacak sivil toplum kuruluşları ile toplantılar yaparak, afet sonrası müdahalelerin hem hızlı hem etkin olması için ciddi bir hazırlık yürütmüştür. Dikkat ederseniz artık ülkemizdeki hiçbir afetin ardından 'Nerede bu devlet?' sesleri yükselmiyor. Çünkü devlet, ilk andan itibaren hep milletimizin yanında yer alıyor, gereken her türlü desteği sağlıyor, faaliyeti yürütüyor. Bu vesileyle İçişleri Bakanlığımıza, AFAD Başkanımıza ve ekibine, Çevre ve Şehircilik Bakanımıza ve ekibine, çalışmalarda görev alan bakan arkadaşlarıma, kurumlarımızın mensuplarına, Kızılayımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Özellikle yine Silahlı Kuvvetlerimize teşekkür ediyorum."
'HEDEF BÜYÜTEREK İLERLİYORUZ'
Dünyada ve bölgede tarihi yapılanmanın sancıları yaşanıyor. Salgın bu süreci hızlandırmıştır. Türkiye'yi son 18 yılda tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma reformlarıyla tanıştırmış bir hükümet olarak ülkemizi yeni döneme hazırlanmanın en başta gelen görevimiz olduğuna inanıyoruz. Adı üzerinde değişim, dinamik bir süreçtir. Ortaya çıkan şartlara ve ihtiyaçlara göre yeni adımlar gerekir. Bunun için biz reform gündeminde hiç kopmadık. Dünyadaki gelişmelere uygun şekilde hep hedef büyüterek ilerliyoruz. Hukuk devletinden anladığımız mevzuat devleti değildir. Biz daima özgürlük eşitlik ve insan haklarına dayanan bir normlar sisteminin inşasının yanında olduk. Bizim anladığımız ve inandığımız adalet kavramı bir manaya ve bir işleve sahiptir. Medeniyetimizde adalet kavramı özellikle üstünde çokça durulmasının nedeni derin ve güçlü anlamdır. Eğimde fırsat eşitliğinin sağlanması, iş ve çalışma hayatında her türlü ayrımcılığın önüne geçilmesi adaletin gereğidir. Son 18 yılda adaletin tam anlamıyla tesisi ve yaşatılması konusunda çok büyük değişimleri hayata geçirdik. Meclis'imiz bu güne kadar stratejimiz kapsamında 3 yargı paketini kanunlaştırdı. Bu paketlerle çok önemli yeniliklerin hayata geçmesi sağlandı.
'TÜRKİYE İÇİN FIRSAT PENCERELERİNİ KULLANACAĞIZ'
Demokrasinin işlerliğini artırarak, hukukun üstünlüğünü güçlendirerek ekonomi alanında da yeni fırsatların güvencesini teşkil edecek adımları atmakta kararlı olduklarına vurgu yapan Erdoğan, geçen hafta Hazine ve Maliye Bakanlığında da bir görev değişikliğine gittiklerini, affını isteyen Berat Albayrak'ın bu talebini kabul ederek Hazine ve Maliye Bakanı olarak Lütfi Elvan'ı görevlendirdiklerini hatırlattı.
Merkez Bankası ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığında da yeni görevlendirmeler yaptıklarını belirten Erdoğan, "Bu görev değişiklikleri, küresel düzeyde yaşanan siyasi ve ekonomik değişimlere uygun şekilde, ülkemizde de hukuk ve ekonomi alanında köklü reformlara hazırlık yaptığımız bir dönemde gerçekleşti. Salgın sürecinin hızlandırdığı yeni küresel ekonomik mimaride Türkiye'nin önünde açılan fırsat pencerelerini değerlendirmekte kararlıyız. Kurduğumuz güçlü üretim, ihracat ve istihdam altyapısı en önemli güven kaynağımızdır. Bu altyapıyı ancak ekonominin ruhu diyebileceğimiz güven unsurları ile birleştirerek arzu ettiğimiz sıçramayı yakalayabiliriz." değerlendirmesini yaptı.
Bunun için bugüne kadar tüm yaptıklarına ilave olarak yeni reformların hazırlıkları içinde olduklarına işaret eden Erdoğan, "İnsan Hakları Eylem Planı bu hazırlıkların en önemlilerinden biridir. Adalet Bakanlığımız kapsamlı istişarelerin ardından yeni dönemin yol haritası olacak İnsan Hakları Eylem Planı'nın ana başlıklarını oluşturdu. Önümüzdeki günlerde ekonomik hayatın tüm paydaşlarıyla da çalışılarak İnsan Hakları Eylem Planı taslağına son hali verilecek." dedi.
İŞTE ALINAN TEDBİRLER
Hafta sonları tedarik ve üretim zincirleri aksamayacak şekilde 10.00 ile 20.00 saatleri dışında sokağa çıkma sınırlaması uygulanacak.
Ara tatillerde olan okullardaki eğitim öğretim yıl sonuna kadar online olarak sürdürülecek.
65 yaş ve üstü için uygulanan belirli saatlerde sokağa çıkma uygulaması, çalışanlar hariç olmak üzere 20 yaş altına da teşmil edilecek.
Tüm spor müsabakaları seyircisiz oynanmaya devam edilecek. Halı sahaların faaliyetlerine ara verilecek.
Sinemalar, sektörün talebine de uygun şekilde yıl sonuna kadar kapalı kalacak.
Alışveriş merkezi, market, berber ve kuaför gibi işletmelerin çalışma süreleri saat 10.00 ile 20.00 arası olarak sınırlanacak. Kafelerde sadece paket servis uygulamasına geçilecek.
Şehirlerdeki sigara içme yasağı sürecek.
Kıraathanelerimizin faaliyetlerine bir süre ara verilecek.