Güncelleme Tarihi:
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki şahsi hesabından paylaşımda bulundu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başörtüsü yasağına karşı verdiği mücadeleyi anlattı. Mustafa Varank, 11 yıl önce Kütahya'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde askeri havaalanına konvoyda bulunan başörtülülerin giremediğini, 'Konvoyda başörtülüler var, biz bu şekilde sizi içeriye alamayız' denildiğini, Erdoğan'ın durumu fark etmesi üzerine herkesi bir otobüse alarak havaalanına girdiğini söyledi.
Mustafa Varank; "Tabi o otobüs artık Başbakan'ı taşıyan bir makam aracı olduğu için, onu durdurmaya cesaret edemediler. Ve o otobüsün içinde askeriyenin kapısından girebildik" dedi.
"KARA LEKEYİ TEMİZLEMEK DE RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A, AK PARTİ'YE NASİP OLDU"
Varank; "Apaçık ayrımcılık uygulamaları ile nice insanımızı, nice yıllarımızı heba ettiler. Bugün, o günler hiç yaşanmamış gibi dalga geçmeye çalışan, nefretlerini kusan insan müsveddelerinin bıraktığı kara lekeyi temizlemek de Recep Tayyip Erdoğan'a, AK Parti'ye nasip oldu" ifadelerini kullandı
"ÇOK DEĞİL; 11-12 YIL ÖNCEDEN BAHSEDİYORUM"
Mustafa Varank, şunları söyledi:
"Bugünlere ne mücadeleler vererek geldiğimizi göstermek adına çarpıcı bir anımı sizinle paylaşmak istiyorum. Çok değil; 11-12 yıl önceden bahsediyorum. O yıllarda Türkiye, büyük atılımlara, kalkınmaya, büyümeye odaklanmışken, bir yandan da vesayet odaklarına karşı çetin bir mücadele veriyordu."
"28 Şubat'ın 1000 yıl süreceğini iddia edenler, o dönemde son gayretlerini sergiliyordu. Tabi Sayın Cumhurbaşkanımız, o dönem Başbakan. Seçim çalışmaları kapsamında buraya Kütahya'ya geldik. Gündüz programlarımızı, mitingimizi bitirdikten sonra şehirden ayrılmak üzere havalimanına doğru yola çıktık."
"Biliyorsunuz o zaman Kütahya'da yalnızca bir tane havalimanı var; o da Askeri Havalimanı. Tabi ülkenin Başbakanı Kütahya'ya gelmiş… Dolayısıyla şehrin yöneticileri, milletvekilleri, teşkilat mensupları da kendi araçlarıyla Başbakanımızı şehirden uğurlamak üzere havalimanına kadar eşlik etmek istediler."
"KONVOYDA BAŞÖRTÜLÜLER VAR, BİZ BU ŞEKİLDE SİZİ İÇERİYE ALAMAYIZ"
"Askeri havalimanına vardığımızda, Başbakanın makam aracı nizamiyeden girer girmez bir anda kapılar kapandı. Sayın Cumhurbaşkanımız içeriye girdi; konvoyun geri kalanını garnizonun kapısında durdurdular. Tabi bir şaşkınlık hali; ne oluyor ne bitiyor diye anlamaya çalışırken…"
"Dediler ki: 'Konvoyda başörtülüler var, biz bu şekilde sizi içeriye alamayız.' Bakın 30-40 yıl önceden değil, daha 11-12 yıl önceden bahsediyorum. Ve bu cüreti Başbakan'ın bulunduğu bir yerde gösteriyorlar."
"ERDOĞAN ARACINDAN İNEREK KONVOYDA BULUNAN OTOBÜSLERDEN BİRİNE BİNDİ… ORADA BULUNAN HERKESİ DE O OTOBÜSE BİNDİRDİ"
"Sayın Cumhurbaşkanımız konvoyun gelmediğini görünce biraz ilerde durdu ve ne oluyor diye sordu? Durumu kendisine izah ettik, Tabi bunu duyar duymaz, Cumhurbaşkanımız kendi aracıyla nizamiyenin kapısına geri geldi. Aracından inerek konvoyda bulunan otobüslerden birine bindi… Orada bulunan herkesi de o otobüse bindirdi."
"Tabi o otobüs artık Başbakan'ı taşıyan bir makam aracı olduğu için, onu durdurmaya cesaret edemediler. Ve o otobüsün içinde askeriyenin kapısından girebildik. Genç kardeşlerim; Bunu zihinlerinizi diri tutmanız için anlatıyorum. Bakınız, bugüne kadarki kazanımlarımız bize altın tepside sunulmadı. Biz, dışlandık, hor görüldük. Öz vatanımızda garip bırakıldık. Hakkımız olandan mahrum edildik. Ama biz mücadelemizi meşru yollardan yürüttük; Milletimize gittik, sandıktan iktidar olarak çıktık."