Güncelleme Tarihi:
Bakan Çavuşoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;
- Atina beklediği desteği bulamadı. Bu güne kadar Avrupa Birliği'nden de bulamadılar. Şimdi ise Oruç Reis'in limana dönmesine pozitif mesajlar vermeye başladılar. Son günlerdeki mesajlar biraz daha ılımlı.
- Önkoşul koymaya başlarlarsa bizim de önkoşullarımız olur, onlar da bunları yerine getirmek zorunda.
- Biz çok samimi bir şekilde Yunanistan'la sorunları diplomasi yoluyla çözmek için iyi niyetli tekliflerde bulunduk. Ama Yunanistan buna yanaşmadı.
- Geminin periyodik bakımı yapıldıktan sonra faaliyet alanına döner. Barbaros Hayrettin Paşa da periyodik bakımı yapıldıktan sonra bölgeye döndü, araştırmalarını yapıyor. Bu bakımların yapılma süreci faaliyetten taviz verildiği anlamına gelmez.
- Geçmişte diplomasiye bir fırsat verdik ama Yunanistan bunu ters tepti.
- Rum Kesimi ve Yunanistan yıllardır Mısır'la, İsrail'le anlaşmalar imzalayarak tek taraflı faaliyetlerini devam ettirdiler. Biz ciddi uyarılarda bulunduk. Sonra Türkiye'yi tamamen dışlamaya çalıştılar ve Kıbrıs Türk halkının haklarını da yok saydılar.
- Biz bölgede faaliyetlerimizi başlattıktan sonra sesleri çıkmaya başladı.
- Doğu Akdeniz'deki zenginliklerden herkesin faydalanacağı bir ortamın olması gerekiyor.
- Bugüne kadar bizim haklarımızı yok saydıkları için biz bu adımları attık. Biz somut adımları attıktan sonra gerginlikler artmaya başladı, arkalarına AB'yi aldılar.
- Yunanistan'la biz niye oturup konuşmayalım? Haklı olduğun yerde de oturup hakkını en iyi şekilde savunup hakkını alabilmen gerekiyor.
- Fırsatı değerlendirmezlerse biz bakım bittikten sonra faaliyetlerimiz sürdürmeye devam edeceğiz.
- Merkel kesinlikle Fransa'dan daha objektif ve yapıcı. Sonuç elde etmeye çalışıyor. Bizim haklı olduğumuzu teslim ediyorlar.
FRANSA'NIN AMACI
- Merkel her zaman, göç konusunda da en kararlı duruşu gösterdi. Midilli'den de göçmen çocukları ülkesine alacak. En cesur adımları attı. AB içerisinde Fransa'dan farklı bir tutum sergiliyor.
- Fransa'nın derdi şu: 1) AB liderliğine oynuyor 2) Orta Doğu'nun da liderliğine oynuyor. Her konuda kendisine rol biçiyor.
- (Fransa) Libya'da Hafter'i destekledi, silah verdi ama sonuçta başarısız oldu. Fransa bu gerginlikleri artırarak silah satmak istiyor, Libya'da da öyle. Silah satan firmalar Fransa'daki bir bakanın şehrinde.
- Fransa'nın kendi ajandası ve gündemi var. Ama Almanya'nın Fransa'ya katılmadığını da görüyoruz.
- Borrell'in de son derece objektif olduğunu söylemek istiyorum.
- (Türkiye tarafından dün yayınlanan Navtex'teki Lozan ihlali vurgusu) Lozan Anlaşması'na göre ve 1947 Anlaşması'na göre Sakız Adası silahsızlandırılmış adalardan bir tanesi. Yunanistan burada bir tatbikat yapacağını Navtex yayınlayarak bildirdi. Biz de bir Navtex yayınlayarak bunun anlaşmaya aykırı olduğunu bildirdik. Yani bu, uluslararası hukuka aykırı olduğu ve yapmamaları gerektiği konusunda bir uyarıdır.
‘ADALARA AĞIR SİLAHLAR DA GETİRMİŞLER’
Doğruları söylemiyorlar, dürüst olmaları gerekiyor. Bu sorunları çözebilmemiz için samimi olma gerekiyor. Sevilla haritasından vazgeçmeleri gerekiyor. Görüşmelerde biz bunu gündeme getirince ‘sizinle müzakere etmek istemiyoruz bu bir milli mesele’ diyorlar. Bir kere silahlandırmıyoruz demesi de dürüst bir yaklaşım değil. 1974’te adaları silahlandırdıklarını söylediler. Türkiye’den bu adalara hiçbir şekilde saldırı olmadı. Türkiye’den askeri hamle gelecek olursa buradaki silahlandırmanın bir faydası olmaz. Tüm dünyanın bildiği konuda burada ‘silahlandırmadık’ diyorsa o zaman yapacak bir şey yok.
Yanı başımızda vermişiz adaları, geçmişteki anlaşmaları büyük başarı diye anlatmaya çalıştılar bizlere ama maalesef görüyoruz.
Yunanistan rutin bir görev değişimi olduğunu söyledi sonradan. Orada ağır silahlar var. Anlaşmaya uygun olmayan silahlar var. Sonuçta bazen gemilerle ve uçaklarla bu ihlali gerektiren adımlar atılınca tedbirlerimizi alıyoruz. Adaların fiili yapısıyla ilgili Kardak krizinden sonra adaların ihlal ve statüsünde değişiklik olmamıştır.
BU HARİTA DURDUĞU SÜRECE BUNU ÇÖZEMEYİZ
En son Avrupa Parlamentosuna hitap ettiğimizde şunu söyledik. Aranızda böyle bir haritayı ülkesi için kabul edecek var mı? Kesinlikle halısınız diyorlar. Hatta hatta bazıları diyor ki biz hukukçuyuz hiç anlatma bu saçma sapan bir şey. Ama diyoruz ki Bugün Yunanistan'ın itirazının temeli budur. Avrupa Birliği dedi ki biz bu haritayı tanımıyoruz. Ama bugüne kadar Yunanistan'ın talebinin sebibi bu haritadır. Dediler ki gemiyi geçici olarak siz sorunsuz bölgeye gönderir misiniz? Neyi kast ediyorlar diye merak ettik. Üçgen olan bölge. Bu arada kal diyorlar. Siz bunu nasıl söylersiniz kardeşim. Bunu ne demektir biliyor musunuz. Saçma sapan Sevilla haritasını kabul etmek demektir. Yunanistan bu haritayı kabul etmediğini açıklaması lazım. Bu harita durduğu sürece bunu çözemeyiz. Müzakere de olmaz. Müzakere olsa da sonuç elde edemezsiniz.
‘YUNANİSTAN AB’Yİ REHİN ALIYOR’
Türkiye gerçekten çok önemli bir aktör oldu, oyun kurucu olarak da oyun bozucu olarak da. Dışlanma falan yok. AB tarafından birçok toplantı oldu Yunanistan istediği kararları çıkartamadı. Fransa Rum kesimi ve Yunanistan ile yalnız kaldı. Ülkelere baktığımız zaman Almanya başta olmak üzere Türkiye’ye yönelik bir yaptırımı istemiyorlar karşılar. Ama en nihayetinde tercih etmek zorunda kalırlarsa üye dayanışmasıyla Yunanistan’ı seçerler. Yunanistan Rum kesimiyle beraber ‘Siz bizim kararlarımız desteklemezseniz Belarus tasarısına veto vereceğiz.’ AB’yi rehin alıyorlar. Gerçekçi olmamız lazım en kötü senaryoya kendimizi hazırlamamız lazım ama ben yaptırımla ilgili bir kararı beklemiyorum.
Borell ‘Dendias ile görüşmeye hazır mısın?’ dedi hemen görüşmeye hazırım dedim. Ama Dendias görüşmeye hazır değilim demiş bizden kaynaklanmıyor. Bazen diğer ülkelerle de gerginliklerimiz oluyor ama görüşmelerimiz oluyor. Sondajlarla ilgili sorun çok basit çözülebilir. Gelirlerin paylaşımıyla ilgili bir mekanizma kurulursa sorunların yüzde 90’ı çözülür. KKTC bir komisyon teklifinde bulundu Rum kesimi KKTC’nin haklarını kabul etmekle birlikte bunu bir karara bağlamak istemiyor. Tüm çabalarda Yunanistan ve Rum kesimi çözüme yanaşmadı. Kalıcı bir çözüme ulaşamadık Kıbrıs’ta. Gayri resmi bir araya gelmek lazım 3 garantör ülke Ada’da iki taraf ve BM. Neyi müzakere edeceğimizi belirlememiz lazım. Zaman belirlememiz lazım, biz Türkiye olarak Kınrıs sorununun adil bir şekilde çözülmesinden yanayız.
En son AB parlamentosuna şunu söyledik aranızda ülkesi için bunu kabul edecek var mı? Kesinlikle hayır diyorlar. ‘Bu saçma sapan bir harita’ diyorlar. Bu harita olduğu sürece müzakere olmaz.
“KİMSENİN HAKKINDA GÖZÜMÜZ YOK”
Doğu Akdeniz’de biz Türkiye Cumhuriyeti’nin ve KKTC’nin haklarını korumak istiyoruz. Bu kıyıdaş ülkelerle iş birliği içerisinde olmayacaksa biz de tek taraflı adımlarla yapmaya kararlıyız. Yunanistan olmak üzere Doğu Akdeniz’de hakça paylaşım üzerinde hazırlarsa herkesle oturacak şekilde hazırız ama aynı zamanda kararlıyız. Zor bir şey değil karşı tarafta da aynı anlayışın olması gerekiyor. Gerçekçi olmak lazım Yunanistan’ın adalarını kaldırsan bile anakarasının ucu Akdeniz’e geliyor. Kimsenin haklarında gözümüz yok. Hukuka uygun şekilde ya müzakerelerle haklarımızı alırız. Bizi dışlamaya devam ederlerse özellikle 2018’den bu yana sahada gösterdiğimiz gibi kendi haklarımızı kendimiz alırız. Faaliyetlerimizi sürdürüyoruz bakımı yapan gemi sahaya dönüyor. Bizim somut adımlar görmemiz lazım, haklarımızı garanti altına alacak somut adımları görmemiz lazım. Bizim zaten garantör ülke olarak KKTC’deki mevduiyetimizi biliyorsunuz. Bizim Akdeniz kıyılarında bir gölge ihtiyacımıza göre KKTC’de mevduiyetimizi artırırız. Kapalı Maraş atıl duruyor, biz burayı açalım ve kimsenin hakkı kaybolmasın dedik. Bir envanter çalışması yapılıyor, sahibi kim, ölmüş mü satmış mı, herkesin hakkını koruyacak şekilde Kapalı Maraş’ı biz açmak istiyoruz.
Her şeyden önce Rum kesimine gidip Türk tarafına gitmemenin doğru bir yaklaşım olmadığını söyledik Pompeo’ya. Daha önceki yetkililer Ada’ya gittiği zaman Türk yetkililerle görüşme yapmıştır. Ama maalesef Pompeo bu ziyaretinde kuzeye geçmemiştir. Bunun böyle olması gerektiğin hatırlattık. Objektif ve dengeli olması lazım. Eşitliği bozmaması gerekiyor. Ambargonun kaldırılmasının da eşitliği bozacağını söyledik.
AKDENİZ’DEN DE ‘MÜJDE’ GELECEK Mİ?
Herhangi bir rezerv bulunursa bu bizim hakkımızdır ve değerlendireceğiz. Sismik araştırmalarımız tartışma yaratıyorsa bu da yaratacaktır. Hakkımızı korumak için ne gerekiyorsa yaparız.
CHP’NİN DIŞ POLİTİKA ELEŞTİRİLERİ
Bu milletin beklentisi var, Türkiye’nin haklarının korunması konusunda birlikte hareket etmesi lazım. Maalesef bazı siyasi partilerden ara ara destekleyici beyanlarda gördük. Dışişleri Bakanlığı’na etkisiz ve yok demek saygısızlıktır. Dışişleri Bakanlığı olarak tüm çalışmaları yürütüyoruz.
Hangi partinin genel başkanı olursa olsun bilgilendirme istediği zaman biz yaparız. Uzun zamandır özellikle adalar konusunda CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu bilgilendirmek istedim, Öztürk Bey’e de söyledim Sayın Genel Başkan davet etsin bilgilendireyim, Ben gidip Kılıçdaroğlu’nu bilgilendirmek istedim daha sonra yine Genel Başkan Yardımcıları geldiği zaman bilgilendirmek istedik. Meral Akşener ile telefonda görüştük izah ettik. Ana muhalefet partisine baktığımız zaman son derece çelişkili ifadeler gördük, tam destek ve mutabakat görmedik. Çıkıp da ‘Ey Yunanistan bu harita ne anlama geliyor’ diye sordular mı? Bu bir milli mesele.