Güncelleme Tarihi:
Gazete ve televizyonların Ankara temsilcilerinin sorularını yanıtlayan Akar, şunları söyledi:
NİYE ORADASIN SORUSU HAVADA KALIYOR
“Orası (Libya) yıllarca vatan toprağı olarak kullanıldı. Türk asıllı bir nüfus var. A, B, C ülkeleri kendi ülkelerinden kilometrelerce uzak yerlere gidiyor. Libya burnumuzun dibinde, denizden sınırdaşımız, bizim duyarsız kalmamız söz konusu olamaz. İlkeli olarak baktığınızda BM’yi referans alıyoruz. BM Güvenlik Konseyi tarafından tanınmış bir hükümetten bahsediyoruz. Biz de doğal olarak onun yanında yer alıyoruz. Niye orada bulunuyoruz sorusu havada kalıyor. Askeri muhtıra çerçevesinde sayısı zamanla değişen personelimiz var. Eğitim veriyorlar, danışmanlık yapıyorlar. Bu tamamen askeri eğitim işbirliği. Bu tür anlaşmamız 76, 77 ülke ile var. Bu anlaşmanın içinde savunma ve güvenlik işbirliği ofisinin kurulması var. Türk ve Libyalı askerler yan yana gelmek suretiyle bu konuda bilgi alış verişi devam ediyor.
SÖZDE DE OLSA RESMİ MEKANİZMASI VAR
8 Ocak’ta Cumhurbaşkanımız Erdoğan Putin ile görüşme yaptı. Hem İdlib’de hem Libya’da ateşkesin zamanı kaldı, buna da önder olalım diyerek, bunu da teklif edelim noktasına geldiler. Buna istinaden geçtiğimiz pazartesi Moskova’ya gittik, orada görüştük hem Sarrac tarafı ile hem Rusya tarafı ile. Onlar imzaladı. Metinlerde sorun yok. Hafter tarafının zaman istediği yansıdı. Orada bazı haberler çıktı ‘ateşkes bitti’ diye. Sahada karşılığı yok. 15-20 gün hatta bir ay önce Sarrac hükümetinin dışişleri bakanına atfen bir açıklama çıktı, bu işi bıraktık diye. Böyle bir şey yok. Yani sosyal medyadaki iddialara inanmamak lazım. Hafter’in de sözde de olsa resmi bir mekanizması var Sayın Putin ve ekibinin çalışmalarını sonuçlanmasını bekliyoruz. Muhatap Ruslardır.
-Libya’da ateşkes çöktü mü?
Bunu söylemek için erken.
-Hafter ne yapacak?
Berlin’de 19’unda konferans var. Trump dışında liderler katılacak. Hafter de var, Sarrac da var. Oradan bir sonuç çıkacaktır. Türkiye’nin Rusya ile birlikte olayı domine etmesi, bazıları tarafından pek hoşlanılmadı. Hafter’e herhalde bazı vızıldamalar oldu, ipi koparmadılar, bekle dediler. Herhalde Berlin’de biraraya gelecekler. Biz ateşkesten, barıştan siyasi çözümden yanayız. Bizim olayın devamı gibi bir bakış açımız yok. Ateşkesin sağlanması ile işe güce bakılmalı.
-FETÖ, orduyu nasıl etkiledi?
FETÖ usulü sabotajlarla neler olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı tüm bunları başardık. FETÖ ile mücadelede yavaşlama söz konusu değil. Yapmamız gereken ne ise, yeni bilgi veri çıktıkça tereddütsüz, ilk günkü şiddet ve tempoda mücadelemiz sürüyor sürecektir. Bin 937 personel, geçici olarak görevden alındı. 23 bin 324 kişi hakkında 15 Temmuz’dan bu yana işlem yapıldı. 416 kişi TSK’ya geri döndü. En önemli konu subay, astsubay yetiştirmek. Bu yıl subay, astsubay alımlarında 7 Ocak-10 Şubat arası başvurular devam ediyor. 29 Mart’ta sınav var.
-S-400’lerde son durum nedir?
Bunları alacağız dedik. Eğitim süreci sürüyor. Kurulum çalışmaları devam ediyor. Tam yetenek dedikleri olay, Nisan Mayıs aylarında gerçekleşecek. Gerçekten ilke meselesi bu. Ne dediysek, Cumhurbaşkanı ne açıkladıysa bugüne kadar geldiğimiz noktada devam ediyor. Bundan sonra da devam edecek.
-Barış Pınarı Harekatında son durum?
150 BİN SURİYELİ DÖNDÜ
9 Ekim itibariyle Barış Pınarı icraat edildi. 145 km’lik genişlik 30 km derinlik teröristlerden temizlendi. YPG eşittir PKK. Bunun aksini söylemek insanın aklına hakarettir. Harekatın akışı sırasında Amerikalılarla ve Ruslarla mutabakat imzalandı. Barış Pınarı bölgesindeki alan boşaltıldı. Şu anda alan içinde terörist varlığı grup halinde, topluluk halinde olmasa da münferit bazı sızmalar, bombalı araç ve benzeri durumlar oluyor. Bunlara karşı yoğun kontrol yapılmakta. Teşebbüs edenlerden birçoğu yakalandı. İtirafçı olanlar. Barış Pınarı bölgesinin doğusu ve batısında Ruslarla yaptığımızı mutabakat çerçevesinde teröristlerin varlığı azalmış olsa da orada onların varlığı olduğunu Ruslara iletiyoruz. Tedbir almalarını istiyoruz. Barış Pınarı’nda ne oluyor derseniz, normalleşme. Her anlamda normalleşme. Barış Pınarı bölgesine 150 bin Suriyeli kardeşimiz köyüne döndü. Gönüllü olarak. Ruslarla ortak devriye faaliyetleri sürüyor.
İRAN’DA YÜKSELEN TANSİYON DÜŞME EĞİLİMİNDE
Bizim gördüğümüz, doğrudan dolaylı temaslarımızla iki taraf da duygusallık geçtikten sonra aklı selimle davranmanın gerekli olduğunu gördüler. Cumhurbaşkanı da taraflara sükûnet tavsiye etti. Biz de muhataplarımıza aynı şekilde sükûnet tavsiye etti. Iraklı dostlar, Irak’ın AB ile İran arasında bir çatışma alanı olmamasını istiyorlar. Haklılar, biz tüm taraflarla görüşüyoruz. Kendilerine devamlı terörle mücadele konusunda her türlü işbirliğine hazır olduğumuzu söylüyoruz. PKK başta olmak üzere. Irak’ın, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olduğumuzu söylüyoruz. Teröristlerden hem Irak’ı hem Türkiye’yi kurtaralım dedik. Bunları birçok defa söyledik. Onlar da bunu anlayışla karşılıyor. İran ve ABD tarafında yükselen tansiyonun düşme eğiliminde olduğunu görüyoruz, bunu da telkin ediyoruz.”
-Rusya ile SU-35 görüşmeleri?
Trump, ‘İnsanlar parasını ödemiş, sorumluklarını yerine getirmiş. Her şeyi yapmış’ dedi. Yükümlülüklerimizi yerine getirdik. Almayın diyorsunuz, e biz ortağız orada. Sözleşmede ‘S-400 alırsanız bunu size vermeyiz’ var mı? Yok. Trump kızdı ‘nasıl vermezsiniz’ diye. İkili görüşmede bizzat sayın Trump’a söylendi, F-35 almıyor muyuz, alıyoruz, Onun sırları başka ülkeye geçerse biz rahatsız olmaz mıyız, oluruz. Teknik heyet çalışsın dedik. Siz bizi yok sayarsanız, çözüm odaklı girişimlerde bizimle birlikte olmazsanız, başka girişimlere girmek de bizim en doğal hakkımız. Bu nereye varır bilmiyorum. Ülkeyi kollamak zorundayız. Silaha mühimmata şuna ihtiyacımız var. Suriye’de Norveç’te Baltık’ta S-400 var.
-Tank Palet Fabrikası?
BUNUN YERLİSİ YABANCISI YOK, KONTROL BİZDE
Tank Palet fabrikası bu. Tank palet yapılıyor. Bizim yapmak isteğimiz tank yapmak. Tank ile ihtiyaçları karşılamak ileride de ihraç edecek duruma gelmek. İhaleyi BMC kazandı. İhaleyi diğer iki firmadan biri kazansa aynı şartları ona da sağlamak zorundaydık. Mülkiyet MSB’ye ait. İşletme ASFAT diye bir şirketin. İşçiler ASFAT’lı. İşçilerle ilgili çok dedikodu yapıldı. Ölecekler. Hayır oradalar işte. Özlük haklarında hiçbir eksilme söz konusu değil.
-Yabancı orduya bunun satılması eleştiriliyor?
Ben bu tartışmalarda yer almak istemiyorum. Savunma sanayinde çalışan şirketler var bir sürü. Gidin bakın onların hisselerine. Bunun yerlisi yabancısı yok. Kontrol bizde. Niye böyle bir tartışma oluyor bilmiyorum. F -16 sermayesi yüzde 100 Amerikalı, Leopard tanklar yüzde 100 alman. Ne yapacağız şimdi. Burada yönetim Türk, kontrol Türk. Sermaye Katarlılar gelmiş girmişler. Buralarda mümkün olduğunca genelden bakmak lazım. Mülkiyet bakanlığın, yönetim vana bizde. Savunma da.”