Güncelleme Tarihi:
Gezi ana davasında, 21 Şubat tarihli duruşmada 35 sanıklı Çarşı davasının ayrılması ve dosyanın mütalaaya gönderilmesine karar verilmişti. Bu karar üzerine duruşma savcısı, Gezi ana davası hakkındaki mütalaasını bugün mahkemeye sundu. Ara celsede sunulan 72 sayfalık mütalaada, Gezi Kalkışması’nın fiili olarak başlamasının ardından sanıkların birbirleri arasındaki irtibatın çok sık şekilde gerçekleştiği, sanık Mehmet Ali Alabora'nın sanıklar Mehmet Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı, Can Dündar, Çiğdem Mater Utku, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman ile sık irtibat kurmaya başladığı tespit edildiği belirtildi.
Bununla birlikte sanık Mehmet Osman Kavala'nın dosyadaki sanıklar haricinde Gezi Kalkışması’na fiili olarak katılan gruplardan birçok kişiyle de kalkışmanın başlamasının ardından sık irtibatlı olduğu dosya muhteviyatındaki HTS kayıtlarından anlaşıldığı kaydedilen mütalaada, "Nitekim her ne kadar sanık Mehmet Osman Kavala, Gezi Kalkışması sırasında yalnızca ofisine yakın olduğu gerekçesiyle Gezi Parkı’na bir iki defa uğradığını başka da bir dahlinin olmadığını beyan etse de, yine duruşmalarda içeriklerini kabul ettiği telefon görüşmelerinden ve HTS kayıtlarından da anlaşıldığı üzere kalkışmaya katılan her gruptan insanın kalkışmayla ilgili alınacak kararlardaki danışma merkezi olmuştur. Cumhuriyet Başsavcılığımızca bu yöndeki vahim eylemlere yönelik başlatılan soruşturmanın başlangıcında iddianameye konu edilen eylemlerin ülkenin 78 farklı ilinde eşzamanlı olarak şiddet eylemlerine dönüştüğü tespit edilmiş, bu çerçevede eylemlerin örgüt faaliyeti kapsamında gerçekleştirildiğinden bahisle başlatılan soruşturma neticesinde sanıkların eylemlerinin amaç suç olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçuna dönüştüğü anlaşıldığından kalkışma hareketlerini organize ettiği tespit edilen sanıklar hakkında iddianame düzenlenerek kamu davası açılmıştır" ifadeleri kullanıldı.
Mütalaada, uluslararası spekülatör George Soros'un kurduğu Açık Toplum Enstitüsü’nün ülkemizdeki temsilciliği olan Açık Toplum Vakfı üzerinden Gezi Kalkışması’nı organize ettiği, Gezi Kalkışması ile ilgili süreçlerin dönemin Açık Toplum Vakfı Genel Müdürü sanık Gökçe Tüylüoğlu tarafından George Soros'a zaman zaman yüz yüze aktarıldığı, George Soros’un kalkışmanın yayılması ve yurtdışı desteğin sağlanması maksadıyla özellikle Avrupa’daki kuruluşlarına talimatlar verdiği, kalkışmanın Açık Toplum Vakfı adına vakfın kurucu üyesi olan sanık Mehmet Osman Kavala tarafından koordine edildiği belirtildi. Kavala'nın özellikle Taksim Platformu, Taksim Dayanışması ve kalkışmanın ilerleyen süreçlerinde yaygın hale getirilen Forumlar Koordinasyonu üzerinde büyük etkisinin olduğu, buralarda resmi olarak üyeliği bulunmasa da alınan kararların sanık Kavala'ya danışılmadan alınmadığı da anlatıldı.
Gezi Kalkışması’yla ilgili tüm uluslararası girişimlerin sanık Osman Kavala üzerinden kurulduğu da anlatılan mütalaada, "Gezi Kalkışması’na katılan eylemcilerin ihtiyaçlarının Kavala'ya iletilerek giderildiği, gerek Türkiye’de gerekse yurtdışında kalkışmaya olan ilgiyi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yönelik baskıları artırmak maksadıyla belgesel, film, sergi gibi her türlü görsel yayın yöntemlerinin kullanılması ile yeni medya yapılanması kurulması çalışmalarının Kavala'nın organizesinde gerçekleştirildiği tespit edilmiştir" denildi. Sanık Ayşe Mücella Yapıcı'nın ise "Bir plan ve senaryo dahilinde yürütülen kalkışma hareketinin başlaması ve tüm ülke sathına yayılarak derinleştirilmesi kapsamında faaliyetlerinin bulunduğu, kalkışma sürecinde yaptıkları provokatif paylaşımlar ve eylem çağrıları ile eylemcileri galeyana getirerek şiddet olaylarının tırmanmasına zemin hazırlayan Taksim Dayanışması’nın sekreterliğini yaptığı ve bu paylaşımların yapıldığı "Taksim Dayanışması / @taksimdayanisma" isimli Twitter hesabının yönetilmesinden, basın açıklamalarının hazırlanmasından sorumlu olduğu tespit edilmiştir" denildi.
Mütalaada haklarında yakalama kararı bulunan ve olayların organizatörleri oldukları öne sürülen sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Henry Jack Barkey, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Memet Ali Alabora, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi’nin dava dosyasının ayrılarak, yakalama kararı infazlarının beklenmesi talep edildi.
OSMAN KAVALA’YA MÜEBBET HAPİS İSTEMİ
Mütalaada, Osman Kavala’nın, "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya teşebbüsö suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasının talep edilerek, hükümle birlikte bu suç kapsamında tutuklanması istendi. Mütalaada, sanık Ayşe Mücella Yapıcının "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasının talep edildi. Sanıklar Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’nin ise "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme" suçundan 15’er yıldan 20’şer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Sanıklar, 21 Mart’ta ki duruşmada mütalaaya karşı savunma yapacak.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında iş adamı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Mehmet Ali Alabora'nın da bulunduğu 16 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan yargılandığı dava, 18 Şubat 2020'de karara bağlandı. Osman Kavala'nın da aralarında olduğu 9 sanığın beraatine, firari sanıklar ise dosyalarının ayrılmasına karar verildi.
Savcılık yerel mahkemenin kararını istinafa taşıdı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi de 22 Ocak 2021'de Osman Kavalı'nın da aralarında bulunduğu 9 sanığın beraat kararını bozdu. Bunun üzerine 30. Ağır Ceza Mahkemesi 28 Nisan 2021'deki duruşmada, yakalamalı sanıklar Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dosyanın da ana davayla birleştirilmesine karar verdi.
Öte yandan, Osman Kavala ve hakkında yakalama kararı bulunan eski CIA danışmanı Henri Barkey'in FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin "Anayasa'yı ihlal" ve "Devletin gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin etme" suçlarından İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandıkları dava da Gezi Parkı ana davasıyla birleştirildi.
ÇARŞI DAVASI DA BOZULMUŞTU
Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığa, İstanbul 13. Ağır Mahkemesi'nce "darbeye teşebbüs" ve "izinsiz gösteri" suçlamasından verilen beraat kararı da Yargıtay tarafından bozuldu. Bozma kararında davanın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki aralarında Osman Kavala'nın da bulunduğu Gezi Parkı ana davasıyla hukuki ve fiili irtibatı bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesi yoluna gidilmesine hükmedildi.