Güncelleme Tarihi:
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
- İtalya'nın ev sahipliğinde yapılan 16. G-20 Liderler Zirvesini tamamlamış bulunuyoruz. Bakanlar düzeyinde ve teknik seviyede yapılan toplantılara aktif olarak katıldık. Son iki gündür gerçekleştirdiğimiz zirve toplantısında çalışmalarımızı nihayete erdirdik. G-20 Roma Zirvesi'nin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
"EKONOMİK GELİŞMELERİ YAKINDA TAKİP EDİYORUZ"
- Zirve oturumlarında genel olarak küresel ekonomik görünüme ilişkin son gelişmeleri değerlendirdik. Küresel ekonomi, 2021 yılında toparlanmaya başlasa da ekonomilerimiz hala ciddi meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyor. Özellikle emtia fiyatlarında ve borçluluk oranlarında tarihi seviyeye varan artışlar yaşanıyor. Küresel enflasyon baskısı, tüm ekonomileri derinden sarsıyor. Uluslararası kuruluşların raporları bu enflasyon baskısının bir süre daha devam edeceğini gösteriyor. Bu yılı yüzde 9 civarında büyüme ile kapatmayı hedefleyen bir ülke olarak tüm bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Salgının ilk günlerinden itibaren hayata geçirdiğimiz destek ve teşvik paketleriyle halkımızın tüm kesimlerinin yanında olduk. Yatırım, üretim, ihracat ve istihdam konusunda sürekli artan bir tempoda yükseliş içindeyiz. Zirve görüşmelerinde uluslararası ticarette tedarik zincirlerinin sorunsuz işlemesinin önemini özellikle vurguladım. Küresel finans sisteminin kontrolünü elinde bulunduran kuruluşların siyasi amaçlı manipülasyonlara alet olmaması gerektiğini düşünüyoruz.
KORONAVİRÜS AŞISI MESAJI
- Koronavirüs salgını sürecinde yaşananlar bu doğrultuda daha dikkatli, daha adil davranılması hususunda herkese ibret olmalıdır. Aşı ve tedaviye erişim ayrıcalık değil temel haktır. Hepimiz güvende olmadan, hiç kimse kendini güvende hissedemez. Ülkemizde misafir ettiğimiz sığınmacıları kendi vatandaşlarımızdan ayrı tutmadan, herkesin sağlık hizmetlerine erişimini temin ettik. Bir tarafta yüz milyonlarca insan ilk doz aşıya dahi ulaşamazken, diğer tarafta turizm amaçlı uzay seyahatleri için yüz milyarlarca dolar harcanabiliyor. Bu adaletsiz düzenin daha fazla devam etmesi mümkün değildir. Aşının şantaj ya da politika dikte aracı olarak kullanılması da son derece yanlıştır. Turkovac'la ilgili çalışmalarımızı insan odaklı bir yaklaşımla sürdürüyoruz. Son aşamasına geldiğimiz yerli aşının tüm insanlığın istifadesine sunacağız.
"YEŞİL KALKINA DEVRİMİYLE DÜNYADA ÖNCÜ OLACAĞIZ"
- Son dönemde yaşadığımız doğal afetler, iklim değişikliğinin tabiat üzerinde olumsuz etkilerini açıkça ortaya koyuyor. İklim değişikliğinde ülkelerin eşit bir konumda bulunmadığına da dikkat çekti. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki yük paylaşımının adil şekilde yapılması önemlidir. Yeşil kalkınma devrimi hedefiyle tüm dünyada öncü bir rol alacağız. Türkiye, erozyonla mücadelede dünya lideri konumunda bir ülkedir. Orman varlığını artıran nadir ülkelerden biriyiz. Yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmek için yatırımlar yapıyoruz.
"KİMSENİN 'BANA NE BAŞKASINDAN' LÜKSÜ YOKTUR"
- Salgının küresel ölçekte gıda krizini daha da derinleştirdiğini görüyoruz. BM raporları, dünyada açlık çeken kişi sayısının geçen yıla göre yükseldiğini açıkça ortaya koyuyor. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın içinde bulunduğumuz çağda artık hiç kimsenin 'Bana ne başkasından' deme lüksü yoktur. Her yıl milyonlarca çocuğun bir dilim ekmek bulamadığı için can verdiği dünyada hiçbirimiz kendimizi emniyette hissedemeyiz. G-20 lider zirvesinin de temasını oluşturan refahı özellikle sağlayacak bunun yolu kendi dışımızdaki acılara mazlum ve mağdurlara gönül kapılarını açmaktan geçiyor. Ülke olarak 2015 yılındaki G-20 dönem başkanlığımız sırasında gıda güvenliğini önceliklerimiz arasına aldığımızı açıklamıştık. Dünyanın dört bir yanında yaptığımız kalkınma yardımlarında bu konuya hassasiyet gösterdik.
MACRON'LA GÖRÜŞME
Macron'la olan görüşmemiz ağırlıklı olarak Afganistan, Libya, Suriye ve bunun yanında özellikle üzerinde durduğumuz konu şu anda Libya'ya yönelik Sayın Macron'un bir zirve gayreti var. Bununla ilgili bir daveti var. Düşüncelerimizi kendisine anlattık. Bu konuda da Dışişleri Bakanlarımız vasıtasıyla bir adım atılması gündeme geldi.
DOĞU AKDENİZ MESELESİ
Bugünkü görüşmede, Doğu Akdeniz gündemimize gelmedi. Gelmediğine göre de Sayın Biden'ın gündeminde değil, benim de gündemimde değil.