Son dakika! Fuat Oktay'dan önemli açıklamalar

İşte Fuat Oktay'ın Anadolu Ajansı Editör Masası'nda yaptığı açıklamalardan satır başları:

İttifak karşıdaki CHP ile İYİ Parti arasında mı sizce… İttifak CHP, İYİ Parti ve HDP arasında bu çok açık. Milletin karşısına çıkıp ittifak bizim aramızda diyemiyorlar. Bu milletle alay etmektir, milletimiz kendisiyle alay edilmesine asla müsaade etmez.

Bir tarafta da ne olduğu belirsiz olan SP var. Bunun adı ittifaksa bunu mertçe açıklamaları gerekiyor. Dolayısıyla böyle bir ittifak vardır.

Herkesin bildiği bir şeyi çıkıp cesaretle söylemek lazım, söyleyemiyorlar ama millet bunu görüyor.

AK Parti ve MHP’ye baktığımızda ortak platform olarak gördüğümüz milletin ve ülkenin geleceğini düşünerek yapılmış bir birliktelik bu. Bunun adına beka da diyebilirsiniz farklı bir pencereden de bakabilirsiniz.

Planlarımız ve projelerimiz bizim hazır. Biz 2023 hedeflerimizi 2002’den 2003’ten sonra bu hedeflerimizi koyduk. Şimdi 2051’i 2071’i konuşuyoruz. Net ve somut hedeflerden bahsediyoruz. bizim 2023 hedeflerimiz zaten net eylem planlarımız da çok net biz gelecek 4 buçuk yılda nereye gitmek istediğimizi tartışmıyoruz. Hedeflerimiz dinamiktir, statik asla değildir.

İktidarın şu andaki yürüttüğü çalışmalar bize muhteşem bir yetenek kazandırdı. Şartla ne olursa olsun güçlenerek çıkıyoruz, biz o beceriyi kazandık bu Türkiye için büyük bir kazançtır. Eyvah şöyle oldu ne yapacağız dediğimiz bizim hiçbir şey olduğunu hatırlamıyorum ben. Negatif gibi gördüğümüz şeylerde dahil bizim kendimizi yeniden silkeleyip yolumuza devam etmeyi milletimizle beraber öğrendik.

Trump’ın Suriye’den çekileceğiz açıklaması… Fırat ve Münbiç operasyonları…

Bizim ansızın gelebiliriz dediğimiz. Biz her zaman ve şu anda da bir gece ansızın gelebiliriz noktasındayız. Bu bizim kararlığımızı ve hazırlık düzeyimizi gösterir. Bu hazırlıklar dün de tamamdı bugün de tamam. Teröristlere karşı bile biz açığız bağıra bağıra ‘biz geliyoruz’ diyoruz. Türkiye’yi başkalarıyla karıştırmayın. Biz şu anda da hazırız. Bugün gerektiği zaman girebileceği gibi hazırız.

Erteledik mi dediğimiz olay ise yeni bir gelişme oldu. ABD çekileceğini ifade etti. Dolayısıyla bu gelişmeden sonra bunun da Türkiye ile koordine içinde yapılacağını ve Türkiye’nin bu konudaki endişelerini anladıklarını ifade ettiler. Biz son derece kartlarımızı açık oynuyoruz. Bu gelişmelerin arından da yeni bir durum değerlendirmesi yapılsın diye birçok görüşmeler yapıldı.

Türkiye açısından güvenli bölgenin bir anlamı var. Türkiye için güvenli bölge iç bir güç hiçbir terör örgütü kim olursa olsun Türkiye için bir tehdit oluşturamaz. Peki bu güvenli bölgeden faydalanacak kim? Suriyelilerin kendileri biz sadece buna destek veriyoruz.

HANGİ RENGE BÜRÜNÜRSE BÜRÜNSÜNLER BİZ TERÖRİSTİ GÖZÜNDEN TANIRIZ

Münbiç bizim için güvenlik tehdididir biz bunun açıkça ifade ediyoruz. Ve bunu devam ettirecek hiçbir faaliyete biz müsaade etmeyiz. Evet bunun için de diyoruz ki ’bir gece ansızın gelebiliriz…’ Hangi renge bürünürse bürünsünler biz teröristi gözünden tanırız. Bütün bilgiler elimizde çünkü. Bir milletin bir devletin sözüne inanırsınız. Muhatabınızdan da bunu beklersiniz. Er ya da geç bu teröristler buradan çıkacak biz de buna müsaade etmeyiz.

23 bin tır silahtan bahsediyoruz. Size ücretle vermedikleri silahların ücretsiz bir şekilde arka arkaya konduğu silahlardan bahsediyoruz. Kime gidiyor bu silahlar Türkiye’ye tehdit olamayacak mı? Kendi askerlerimizin sahada mücadele verdiğimiz yerde DEAŞ ile mücadele ettik biz. Ortada aktif bir DEAŞ yok peki bu 23 bin TIR silah ne olacak? Bu silahlar teröristlerin elinde kalamaz bu silahları alacaksınız dedik.

Buna müsaade etmeyeceğiz diplomasi ise masada gerekirse sahada biz buna müdahale ederiz. Bu silahların toplanmadığı ve teröristlerin orada kaldığı sürece buranın güvenli olduğundan söz edilemez. Burada teröristlerin Türkiye’ye tehdit oluşturmasına müsaade etmeyiz.

Bizim mücadelemiz PKK terör örgütüyledir. Kürtlerle ilgili herhangi bir sorun varsa Kürt kardeşlerimizin çıkarı boyutunda bir gelişme varsa orada Türkiye’yi görürsünüz. Suriye’den kaçan Kürt kardeşlerimiz bugün Türkiye’de… Türkiye olarak biz bütün imkanlarını seferber etmiş bir devletiz.

Türkiye riskleri üslenerek üzerine düşenin çok ötesinde bir taahhüdü vermiş oluyor zaten dolayısıyla DEAŞ bir tehdit oluşturursa biz bunu önleriz diyoruz. Türk halkı son derece sağ duyuludur ne olup bittiğini çok daha net görüyor ve kararını kendisi veriyor. Biz de bir nefret söylemi bulamazsınız hangi etnik kökenden gelirsek gelelim bizim milletimizde bunu bulamazsınız.

İttifak meselesinde olduğu gibi bana karşı samimi ol Türk milletinin en önemli özelliklerinden bir budur. Kendisine samimi yaklaşana milletimiz son derece samimi bir şekilde karşılık verir.

Türkiye’nin Rusya’da satın aldığı S-400’lerle ilgili ABD açıklamaları…

Bizi zerre kadar tanıyan birisi varsa dünyada eğer bu millete bir şeyi yaptırmak istemiyorsanız sakın ola ki tehdit dilini kullanma der. Tehdit diline boyun eğen bir millet değiliz biz. Kurtuluş savaşındaki ortamı hatırlayın.

Tehdit diliyle değil Türkiye kararını verirken sadece kendi çıkarlarını düşünür ve Türkiye de onu yapıyor. Şimdi NATO’ya baktığınız da onlar da aynı şeyi açıklıyor. Bunun örnekleri de var Yunanistan S-300’lerle ilgili efendim teknoloji farklıymış. Güldürmeyin bizi… Bugün imza attık ertesi gün imzamızı geri aldık böyle bir ülke değiliz biz attığımız imzanın arkasında dururuz. Türkiye’nin sınırlarında tehdit vardır. Bunun için de gereken yapılmıştır.

Türkiye artık teknolojiyi sadece kullanan bir ülke olamaz işbirliği yapacaksak teknoloji transferi de olmak zorundadır. Biz ne dediysek olmaz dediler. Ne yapmamızı istiyorsunuz. Türkiye’de döndü bunlar olmayınca S-400’lere döndü. Bu da tüm dünyanın gözü önünde konuşulan bir karardır. İlk teslimatı da Temmuz’da almayı düşünüyoruz.

ABD İLE MÜZAKERELERİN PİYASAYA ETKİSİ

Türkiye’deki piyasanın bugünkü durumu ile S-400’ün uzaktan yakından alakası yok. ABD’nin kendi içerisinde görüş ayrılıkları olabilir. Bu sadece Türkiye ile olan bir konu değil ABD Çin ile Hindistan ile Avrupa Birliği ile aynı şeyleri yaşıyor. Bu da onlar gibi bir durum. Bu konunun piyasaları etkilemesi gibi doğrudan bir bağ kurulabilecek hiçbir şey yok. Piyasalara da baktığımızda daha güçlü gidiyoruz. 1 Nisan’dan sonra bu daha da düzelecek.

E-DEVLET…

Sessiz sedasız mutfakta yapılan çalışmalar Türkiye’nin asıl dönüşümünü yapıyor aslında dijital bir dönüşüm gerçekleşiyor Türkiye’de… Yeniden kalkınma hamlelerimizin ana parçalarından bir tanesi de bu bürokrasiyi azaltmak istiyoruz. Vatandaşın gidip devlet kapılarında beklediği günlerin tamamen tarih olması ile alakalı pozitif anlamda söylüyorum bunu kapı dolaşma olayını tarih yapalım istiyoruz.

E-devlet’te biz bunu yapıyoruz. Biz versiyon 1.0 diye bunu adlandırmıştık. Kamunun kendi içerisinde verdiği hizmetlerden belli bir bölümünü dijital sürece aktaracağız demiştik. Geldiğimiz noktada yaptığımız tüm çalışmaları yeni sisteme geçirmiş durumdayız. Yeni sistemle ilgili yeni verilen vatandaşa veya iş dünyasına yeni verilen hizmetler olabilir. Yaklaşık 6-7 bine yakın bir hizmetten bahsediyoruz şu anda ve bunu bu yıl bitireceğiz. Devletin var olan işlerinde de asla taviz vermiyoruz.

Abonelikler… Elektrik su doğalgaz aboneliklerinde bunların hepsini bir kurumun kapısına gitmenize 50 tane belge götürmenize gerek yok. Biz burada aslında devrim niteliğinde bir şey yapıyoruz. Biz devlette olan hiçbir bilgiyi de vatandaştan istemeyeceğiz hiçbir belge istemeden vatandaşın beyanı doğrudur aksini ispat edene kadar. İspat yükümlülüğü de devlette, tüm bilgiler devlette zaten.

Dün akşam itibari ile doğal gazda 41 ilde birinde 46 birinde de 11 ilde bu işlemlere başladık 2 ay içerisinde bunu tüm illerde gerçekleştireceğiz. GSM ve internet aboneliklerini de şimdi başlatıyoruz. Bunu da bitireceğiz.

E-Devlet’te versiyon 1.0 bitmeden şimdi 2.0’ın çalışmaları başladı. Sosyal yardım, sağlık hizmetleri gibi birden fazla sistemden aldığınız bilgiler bazen karışıklığa neden olabiliyor. Bunun için bütünleşik sistemler geliştiriyoruz. İmar planlarına kadar gidilebilecek sanal gerçekliklerin günümüz teknolojilerinde kullanabileceği çalışmalara da devam ediyoruz.

İL KARNELERİ

Kendimize de illere de not veriyoruz. Orada bir çok çalışma yapıyoruz. Yerele gittiğimizde çözdüğümüzü sandığımız işlerin yerelde çözülmediğini görüyoruz. Burada aldığımız kararların yerelde uygulanıp uygulanmadığımızı görmek istiyoruz.

31 Aralık’ta Ağrı’nın durumu nedir. Tüm mülki idare amirleri yerel yöneticileri dahil bu ili neredeydi nereye getirdik. İl karnesinde temel göstergelerimiz var TÜİK ile görüşüyoruz bazı bilgileri de buradan alacağız ve bakanlıklar da dahil tüm performansları ölçeceğiz.

81 il içerisinde ilin ekonomisi ve ticari yapısı neredeydi şimdi nerede… Bununla illerimiz arasında tatlı bir rekabeti de başlatmak istiyoruz. Ağrı, Hakkari, Edirne tüm illeri kıyaslayabileceğimiz bir yapı oluşturuyoruz.

En baştaki ili de düşünün de onun da orada kalması için daha ileriye gitmesi lazım yerinde kalarak orada duramaz. Bu karneyi illerin bilmesini istiyoruz. Ne kadar açık olursanız o kadar iyi olur. Amacımız burada birilerini cezalandırmak değil tam tersi teşvik etmek.