Güncelleme Tarihi:
Rusya lideri Putin'in açıklamasının satır başları şöyle:
Uluslararası ve bölgesel konular üzerinde fikir alışverişinde bulunmak için önemli bir fırsat oldu. Yakın geçmişte ikili ilişkilerimiz dayanıklılık sınavından geçmiştir. Şimdi normalleşme süreci bitmiştir ve tamamlanmıştır. Ortak işbirliğine dönüyoruz. İkili işbirliğinin temellerine dair anlaşmanın ruhuna uygun olarak, iki ülke işbirliğinin güçlendirilmesine kararlı olarak bakıyoruz.
Ekonomik alana odaklandık. Karşılıklı engellerin ve kısıtlamaların kaldırılması, yatırımın güçlendirilmesi ve ticaretimizde milli para biriminin kullanılması gibi kararları aldık. Önemlidir ki biz karşılıklı ticaretimizde düşüşü durdurabildik ve bu senenin ilk aylarında artış kaydedilmiştir. Karşılıklı hizmet ticareti ve anlaşmanın hazırlanmasının tamamlanması konusunda anlaştık. Bu da bizimi işbirliğimizin güçleneceği bir taraf.
Rusya, Türkiye’nin doğalgaz ihtiyacının yüzde 55’ini, kömürün yüzde 33’ünü ve petrolün yüzde 18’ini karşılamaktadır. Türk akımı projesi görüştük, bu proje kapsamında iki hat 15,75 milyar metreküp kapasiteli iki hat döşenecektir. Biri Türkiye’den geçecek, diğeri Avrupa’ya gidecektir. Akkuyu Nükleer Santrali projesi kapsamında, Rusya’nın yatırım hacmi 22 milyar olacaktır. 2019 yılında karşılıklı olarak kültür ve turizm yılları düzenleyeceğiz. Mayıs ayında dışarıya çıkacak Rus turistlerin üçte biri Türkiye’yi tercih etmiştir. Rus turistlerinin güvenliğinin sağlanması kritik önem taşımaktadır.
SURİYE SORUNU MASADA
Ortadoğu ve Suriye’deki sorunu görüştük. Biz Sayın Erdoğan ile hemfikiriz ki, Suriye’nin çözümü sadece diplomatik ve siyasi yönle olabilecektir. Suriye hükümet ordusu ve silahlı muhalefet arasında çatışmaları durdurabildik ve bu her iki tarafı ortak müzakere masasına oturtabildik. Bugün zaten Astana’da istişareler yapılacaktır. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanı ve tüm Türk dostlarımıza verimli yapıcı müzakereler için teşekkür etmek istiyorum. İnanıyoruz ki ortaklık yönünde ilişkilerimizin güçlenmesi için çok katkı sağlayacaktır.
Rus lider Putin'in ardından söz alan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları ise şöyle:
Son iki ay içerisinde Rusya Federasyonu'na ikinci ziyaretimi gerçekleştiriyorum. Öncelikle misafirperverliklerinden ötürü teşekkür ediyorum. Sık sık telefonda görüşmelerimiz devam ediyor. Tüm bu görüşmeler sayesinde siyasi ilişkilerimizde arzu edilen ivmeyi yakalıyoruz. Münasebetlerimizin çok daha ileri taşınması noktasında her iki tarafta da güçlü bir irade bulunuyor. Bugün başta ekonomik ve ticari konular olmak üzere atılması gereken adımlar konusunda istişarelerimizi yaptık.
Ekonomi kurmaylarımız Moskova ve Ankara’da sık sık bir araya geliyor. Ticari ve ekonomik işbirliğimiz önündeki engellerin kaldırılması için yoğun çaba sarf ediyor. Türk akımı ve Akkuyu konusundaki işbirliğimiz ise hassasiyetle ilerliyor. Sayın Putin ile görüşmemizde Suriye ile kriz başta olmak üzere bölgesel konuları konuştuk. Benim çok sevdiğim bir Rus atasözü var, 'Kimin neresi ağrıyorsa, onunla ilgili konuşur' diye. Ülkemiz için de Suriye 6 yıldır kanayan bir yara.
Çocuklar sokakta neşe içinde oynarken, baharın güzelliğini doyasıya yaşarken Suriyeli çocukların her gün ölümle burun buruna gelmeleri bizlerin ortak acısıdır. Suriye ile 911 kilometre sınırı olan, aynı kumaştan kesilmiş bir ülkeyiz. Hemen yanı başımızda yükselen çocuk feryatlarına nasıl sessiz kalabiliriz? Nasıl gözlerimizi kapatabiliriz?
Dostum Putin de bu drama son vermeyi samimi şekilde arzu ediyor. Ateşkes rejiminin hayata geçirilmesinde kendisinin büyük çabası olduğuna inandım, inanıyorum. Garantörler olarak yükümlülüklerimizi yerine getirme konusunda son derece hassas hareket etmeliyiz. Ateşkesin tahkim edilmesi hedefine bir an önce ulaşmaya çalışıyoruz. Fakat bazı çevreler, tüm çabalarını süreci sabote etmeye çalışıyor. Bunun en bariz örneği, gerçekleştirilen kimyasal saldırıdır. Böyle vahşi bir saldırı hiç kimsenin yanına kâr kalamaz, kalmamalıdır. Putin ile sorumluların cezalandırılması için mutabık kaldık.
Ateşkesi bozmaya yönelik her saldırı, sahadaki durumu kötüleştirmenin yanı sıra garantör ülkelerine emeklerini de baltalıyor. Rusya ile eşgüdüm halinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bizim için en temel öncelik Suriye’de akan kanın durdurulması, Suriye’nin toprak ve siyasi birliğinin korunmasıdır. Suriye’deki tüm terör örgütleriyle mücadeleyi, Suriye’nin geleceği ve dünyanın huzuru bakımından gerekli görüyoruz.
Güvenli bölgeler oluşturulması konusu gündeme geldi mi? Mutabakat sağlanabildi mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan:
Bunu tabi, aslında bir yeni açılım doğdu. Ta başından itibaren her yerde güvenli bölge ifadesini kullandım. Bugün de kullanıyorum, kullanacağız. O da ağırlıklı olarak Rayi, Cerablus arası, 4 - 5 bin kilometrekarelik alan. Şimdi bir de çatışmasızlık bölgesi çıktı ki bu da İdlib bölgesi. Tabi bu İdlib bölgesinde malum ağırlıklı olarak Halep’ten kaçan insanların oradaki yaşam mücadelesi var. Şimdi ise orada bir çatışmasızlık bölgesi ilan edildi. Temenni ederim ki bu çatışmasızlık bölgesinin korunması devam eder. Sayın Başkanla, harita üzerinde görüştük. Astana’daki önemli görüşmelerden biri de bu. Bu çatışmasızlığın bir karara bağlanması zaten Suriye’de önemli bir adımın atılmasına vesile olur.
Ticari ekonomik ilişkilerin normalleşmesi ne zaman gelecekler? Uygulanan bazı kısıtlamalarının kaldırılmadığını biliyoruz. Domateslerden bahsediyoruz… Türk domatesleri bizim pazarımıza geldiğinde, bizim üretimimiz de düşecek. Türkiye’de bazı engelleyici tedbirler kısıtlamalar getiriyor, buğdayımızla ilgili. Bu konu nasıl çözülebilir?
Putin:
Siz ne zaman kısıtlamaların, yaptırımların bir müddet önce getirilen kısıtlamaların ne zaman kaldırılacağını sordunuz. Bugün bunu ilan edebilir. Bazı hassas konular vardır, az önce bunu dile getirdiniz. Yaptırımlara tabii olan tek ürün değil. Bazı hizmetler, ürünler, tekstil ürünler, inşaat sektörü… Bir çok konuyla ilgili yaptırımlar uygulanıyordu. Biz de bunların kaldırılacağı konusunda mutabakata vardık. Fakat Türk dostlarımızdan şunu anlamalarını rica ettik. malum trajik olaylardan sonra hayat yerinde durmadı. Mesela domates üretimiyle ilgili de bizim üreticilerimiz büyük miktarda kredi aldılar. Hem teknik, hem altyapının oluşturulmasıyla ilgili süreçtir. Bununla ilgili kısıtlamalar hala devam edecek. Vizelerde de devam edecek. Fakat bunun da bizim emniyet güçlerimizin arasındaki işbirliğinin ne derece koordineli olduğuna doğrudan bağlıdır. Bu sorun çok daha farklı. Yani şöyle bir şey mümkün, bazı uzmanların devamlı olarak ülkemizi ziyaret edenlerin, görevleri itibariyle, Rusya’yı ziyaret edenler için kolaylıklar sağlanabilir. Vize rejimi liberalleşebilir. Meslektaşlarımız, bize bir liste yollayacaklarını söylediler. Domatese gelince, bizim pazarımızı sonsuza kadar Türk domatesine kapatmayacağız. Fakat bu yatırım süreci tamamlandıktan sonra açılacak. Fakat diğer yaptırımların kaldırılması kanaatindeyim.
Sayın Putin hepsini söyledi. Bugün domates dışında bütün konularda zaten, gıdada tekstilde mutabık kaldılar. Biz Türk domatesinin Rus pazarında olmasını arzu ederiz. Özellikle tavsiyemizdir. Şu anda bir geçiş süreci var. Bu arada belki ara formüller bulmak suretiyle bu süreci de belli bir zemine oturtacağız. Böylece normalleşme, yeni bir süreç başlıyor hayırlı olsun.
Bugün görüşmelerinize başlarken, tam formatlı ilişkilere dönmüştünüz, bunu tekrarladınız şu anda. Ancak 10 Mart tarihinde şu konuda söz verdiniz ki, “Türk işadamları ve işçileri için vize kısıtlamaları kaldırılacaktır” Şimdi, Türk-Rus üreticileri domates için kredi almıştır. Yine de işadamları kredi almıştır. 10 Mart’ta kaldırılacak dediniz, zaman geldi mi?
Putin:
Biz her zaman çok net konuşuyoruz. Uygulanan kısıtlamalar bizim pilot ortaya çıkan trafik olaydan sonra ortaya çıkmıştır. Biz üzüntü duyuyoruz. Ama bu olay oldu. Kısıtlamalar, ekonomik ve tarım alanı özellikle uyguladık. Bizim üreticilerimiz kredi almıştır. Bu masrafları karşılamak suretiyle, sonra bankalara iade etmek zorundadır. Sayın cumhurbaşkanı, haklı olarak söyledi ki türk domatesleri daha ucuz. Biz de istiyoruz ki daha ucuz mal alsınlar. Aynı zamanda Rusyada tarım sektörünün gelişmesini de istiyoruz. Kredi alanlar zor duruma uğramasınlar. Bazı mevsimsel sebeplerden dolayı iç piyasamızın ihtiyaçlarını kendi üretimimizle karşılayamayacağız. Dışardan bazı mevsimlerde ürün alıyoruz. Şu konuda anlaştık ki, bazı mevsimlerde Türk ortaklarımız, diğerleriyle aynı rekabetçi koşullarda faydalanacak. Terör tehdidi karşısında işbirliğimizi güçlendirmeliyiz ama bazı kategoriler, Türk vatandaşları sık sık Rusya’ya geliyor ve gelmek zorunda. Bu onlar için, kısıtlamaların kaldırılmasına hazırız. Bu konuda adım atmaya hazırız.
Putin:
Bizim ortak görüşümüz şundan ibaret. Bu çatışmasızlık bölgelerinin oluşturulması, ateşkes rejiminin sağlanmasına katkıda bulunacaktır. Her türlü çatışmaların durdurulması, diyaloğun temel garantisidir. Bu siyasi diyalog sayesinde ülkenin hem egemenliği hem toprak bütünlüğü sağlanacaktır. Suriye’de farklı siyasi görüşler olabilir ama halk nasıl birleşecek… Bu çözümlerinin bulunması gerekiyor. Nusra, IŞİD vesaire gibi örgütlere karşı mücadeleye devam edeceğiz. BM’nin terör örgütleri listesi var, buradaki herkesle savaşacağız. Onlara karşı mücadele edeceğiz. Bu fikir kimin aklına geldi… Bu fikir, son derece ince hassas konuların Türkiye’de İran’da görüşüldüğü esnasında ortaya çıktı. ABD tarafından da bu seslendirildi. Önemli olan çatışmaların durması, rejimin korunması gerekiyor. Uçuşlara gelince; çatışmasızlık bölgesi olacağına göre uçuşlara yasak olacak. Ama bunlar çok ince detay. Bunlar bizim istihbarat güçlerimiz zaten temas halindeler.