Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, teşekkür ziyaretlerine 24 Haziran seçimlerinde yüzde 82 ile en yüksek oyu aldığı Bayburt'tan başladı. Baksı Müzesi ziyaretinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler cuma namazı için Ulu Cami’ye gitti. Camide yükselen döviz kuru ile ilgili konuşan Erdoğan, "Ekonomik savaşı kaybetmeyeceğiz" dedi.
BAYBURT MİTİNGİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan 24 Haziran seçimlerinde yüzde 82 ile en yüksek oyu aldığı Bayburt'ta miting düzenliyor.
Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:
İlk fırsatta hemen çıktık ve Bayburt’a geldik. Turlarımıza Bayburt’tan başladık. Bayburt 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminde şahsıma verdiği yüzde 82,1 oranındaki destekle yine ilk sırada yer aldı. Şahsıma gösterdiğiniz bu sevgi için güven için, verdiğiniz destek için, her birinizi ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Sözlerimin hemen başında Ordu’da yaşanan sel felaketinden etkilenen kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimi ifade etmek istiyorum. Rabbim ülkemizi bu tür felaketlerden muhafaza eylesin. Devletimiz bütün imkanlarıyla sel felaketinde evleri, iş yerleri, mahsülleri zarar gören vatandaşlarımızın yanındadır. Hiç endişe etmesinler. Yarın inşallah Ordu’dayım. Hem çalışmaları yerinde inceleyecek hem de vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyeceğim. Pazar günü Trabzon’da programlarımız var. Buradan Gümüşhane’ye geçecek ve yaklaşık 1 katrilyon liralık bir yatırım olan Gümüşhane Çevre Yolu’nun resmi açılışını yapacağız.
DOLAR MOLAR BİZİM YOLLARIMIZI KESMEZ
Dolar molar bizim yollarımızı kesmez. Hiç endişe etmeyin. Yastığının altında doları, avrosu altını olan varsa gitsin TL ile bankalarımızda bozdursun bu bir yerli mili mücadeledir. Bu bir, bize karşı ekonomik savaş ilan edenlere benim milletimin cevabı olacaktır.
‘TÜM KURCULAR, DÖVİZCİLER CEVABI ALSIN’
Bugün için değil de ne zaman? Onun için yerli paramızda bunlara cevabımızı verelim. Yastık altındaki dövizleri, dolarları, avroları, varsa altınlarınızı gelin yerli parayla değiştirin ve bunlara karşı en önemli cevabı milletçe hepimiz verelim. Hazır mıyız buna?
24 Haziran sandığa gidip tercihini Recep Tayyip Erdoğan’dan yana kullanan 26 milyon 330 bin vatandaşımızın bize mesajı çok açık ve nettir. Hatta diğer adaylara oy vermiş olsa da 81 milyon vatandaşımızın mesajının aynı olduğunu biliyorum.
Tüm kurcular, dövizciler cevabı alsın.
Buraya gelirken Cuma’dan önce bir Bayburtlu kardeşimiz, hocamız şurada tepede güzel bir müze yapmış. Şimdi biz o müzeyi bir gezdik, gördük. Ve benim Bayburtlu bibilerimiz neler yaparmış? O çömlekleri gördük… Ya siz neler yapmışsınız neler? Onları gördük.
‘HER TÜRLÜ SENARYO BİZE VIZ GELİR’
Biz sadece ve sadece hakka ve halka karşı sorumlu olduğumuzu biliyoruz. Bizim sorumluluğumuz size. Corç’a Hans’a değil, Ahmet’e Mehmet’e Ayşe’ye Fatma’ya sorumluluğumuz var. Biz bu yola hizmetkar olmak için çıktık. Bunun dışındaki her türlü tehdit, her türlü baskı, her türlü oyun, her türlü senaryo bize vız gelir.
Bir gün sıkıntımız olabilir, iki gün sıkıntımız olabilir. Bunların hepsi aşılır. Ülkemize diz çöktürmek için yapmadıklarını bugüne kadar bırakmadılar. Koskoca Osmanlı çınarını binbir türlü ittifakla, hileyle yıktılar. Milletimiz büyük fedakarlıklarla yeniden hayat verdiği o cumhuriyet fidanını, son dönemde ulu bir çınar olma yoluna girdi. Milletimiz demokrasiye güç verdi, hayat verdi.
'MİLLETİMİZ EKONOMİSİNE DE SAHİP ÇIKTI'
Onlar koalisyonlarla, ekonomik krizlerle siyaseti etkisiz hale getirerek gövdemizi baltalamaya kalktılar. Milletimiz ekonomisine de sahip çıktı. Alın teriyle emeğiyle Türkiye’yi yeniden ayağa kaldırdı. Bayburtlular ne der? “Sürü ters dönmüş aksak önde gider.” Biz bu işlerle uğraşırken bazen aksakların öne çıkmadığı da olmadığı değil. Hamd olsun bu tür arizi durumları da hal yoluna koyduk, yine koyacağız.
Ülkemizin geleceğinden umutluyuz. Türkiye olarak 24 Haziran’da gerçekten çok büyük sadece kendi tarihimize değil. Dünyada parmakla gösterilecek bir demokrasi şöleni yaşadık.
‘BİZİM HİÇBİR ÜLKEYE YÖNELİK ÖZEL HUSUMETİMİZ YOKTUR’
Bazı ülkeler Türkiye’nin taraf olduğu tüm meselelerde darbecileri koruyan, teröristleri bağrına basan tavır içine girdiler. Ekonomimizde son günlerde yaşanan olumsuzluklar da bu çarpıklığın farklı bir boyutudur. Türkiye’nin ne makro ekonomik verilerinde, ne üretim gücünde, ne istihdam düzeyinde, ne bankacılık sisteminde en küçük bir sıkıntı olmadığı halde suni finansal istikrarsızlık dalgalarına maruz kalıyoruz. Gerçekten çok basit bir takım görüş ayrılıkları üzerine bina edilen bu saldırıların sebeplerinin çok başka olduğu açıkça ortadadır. Bu tarz yaklaşım sergileyen ülkelerle aramızdaki ilişkiler telafisi mümkün olmayacak zararlar görme noktasına gelmiştir. Bizim hiçbir ülkeye yönelik özel husumetimiz yoktur. Tüm ülkelerle, çıkarlarımızın uyuştuğu noktalarda işbirliği yapıyor, ayrıştığı noktalarda da müzakereler yoluyla çözmeye çalışıyoruz.
‘KİMSEYE EYVALLAHIMIZ OLMAZ, OLAMAZ’
Ama Türkiye’yi köşeye sıkıştırıp egemenlik haklarımıza halel getirecek birtakım tavizler vermeye geldiğinde iş değişir. Kusura bakmasınlar. Bizim bu noktada kimseye eyvallahımız olmaz, olamaz.
Tanktan, toptan korkmayan bu millet bu tarz tehditlerden mi korkacak? Böyle düşünenler bu ülkeyi hiç tanımamış demektir.
‘FAİZ LOBİLERİNE SESLENİYORUM, BOŞUNA HEVESLENMEYİN’
Bize karşı uzatılan her dost eline, açılan her dost yüreğine samimiyetle karşılık vermeye devam edeceğiz. Ülkemize karşı atılan her iyi niyetli adıma misliyle mukabele ettik. Tüm olumsuz ihtimallere karşı da hazırlıklarımız var. Döviz kuruna bakıp, faizlere bakıp ve tehditlere bakıp el ovuşturanlar hiç boşuna sevinmesinler. Faiz lobilerine sesleniyorum, boşuna heveslenmeyin. Bu milletin sırtından kazanamayacaksınız.
Şimdiden İran’dan Rusya’ya Çin’den kimi Avrupa ülkelerine kadar pek çok yerle farklı alternatifler konusunda önemli mesafeler kat etmiş durumdayız.
'KÜÇÜK HESAPLARIN PEŞİNE DÜŞENLER PİŞMAN OLACAKLAR'
Türkiye’yi kaybetme pahasına küçük hesapların peşine düşenler emin olun yarın çok pişman olacaktır. Milletimize de çok önemli görevler düşüyor. Anneler, bacılar, kardeşlerim; 15 Temmuz gecesi bağımsızlığımızı nasıl canımız pahasına savunduysak bugün ekonomi saldırılarına karşı da ülkemizi aynı kararlılıkla müdafaa etmemiz gerekiyor. TBMM’nin savaş uçaklarıyla bombalanması neyse, ekonomimizin kur faiz sarmalıyla kuşatılması da odur. Çıplak ellerimizle tankların karşısına dikildiğimiz gibi ekonomi tetiklerine teslim olmayacak.
Bu haramzadelere vereceğimiz en büyük cevap, daha çok çalışarak üretimi artırmak, ihracatı artırmak, istihdamı artırmak olacaktır. Milletimizin tüm fertlerini ellerindeki imkanları üretim yolunda, ihracat yolunda, istihdam yolunda seferber etmeye davet ediyorum. Darbecilere karşı demokrasi nöbetlerine çıkıp meydanları doldurduğumuz gibi, iş yerlerimizi fabrikalarımızı, bürolarımızı dolduralım. Türkiye’yi içine hapsedilmeye çalışıldığı cendereden çıkarmanın yolu kenara çekilmek değil, ileriye atılmaktır. Buna var mıyız?
Gelin bu oyunu hep beraber bozalım. Hiç kimse sanmasın ki bu tekerlek tümsekte kalacak. Dünyada ve bölgemizde yaşanan hadiseyle uğraşırken, asıl gündemimize ülkemizi geliştirme hedeflerimize de sıkı sıkıya sahip çıkıyoruz. Geçen hafta 100 günlük icraat programımızı açıkladık. Orta vadeli programın hazırlıklarını inşallah Eylül başına yetiştiriyoruz. 2019 – 2023 dönemi stratejik planımızı Kasım ayı sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Hiç kimsenin gözü kur tablosunda, faiz tablosunda olmaz. Herkesin daha ileriye bakmasını, asıl o büyük fotoğrafa bakmasını özellikle istiyorum.
Yeni dönemde diğer hususlar yanında 81 ilimizin her birinin kalkınmasına yönelik çalışmaları bizzat cumhurbaşkanlığı bünyesinde takip edecek bir sistem kuruyoruz.