Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir’in Seferihisar ilçesinde icra edilen ve 37 ülkeden bin yabancı askeri personelle beraber TSK unsurlarıyla toplamda 10 bin askeri personelin katıldığı Efes-2022 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı’nı yerinde izledi. Yerli ve milli imkanlarla üretilen silah, araç ve sistemlerin kullanıldığı tatbikat gece ve gündüz safhalarıyla başarıyla tamamlandı. Tatbikatın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tatbikata katkı veren herkese teşekkür ederek, tatbikat programında yer alan savunma sanayi sergisinde yer alan yerli ve milli silah, araç ve sistemlerin Türkiye’nin bu alanda ulaştığı noktayı gösterdiğine inandığını söyledi. Erdoğan, Türkiye’nin terör örgütleri ve düzensiz göç hareketleri gibi dünyanın en kritik sınamalarını başarıyla verdiğini ve dünyanın her yerinde barışın tesisi noktasında kimsenin inkar edemeyeceği bir gayret sarf ettiğini ifade etti. Erdoğan “Tüm bu tablo içinde silahlı kuvvetlerimiz özel bir yere sahiptir. Kahraman ordumuz, sınır güvenliğimizden sınır ötesi harekatlara, terörle mücadeleden NATO ve ikili anlaşmalar çerçevesinde yürüttüğümüz uluslararası görevlere kadar her alandan gösterdiği başarılarla göğsümüzü kabartıyor. PKK’dan DEAŞ’A kadar dünyanın en tehlikeli silahlı terör örgütleriyle yürüttüğümüz mücadelede elde ettiğimiz sonuçların eşi benzeri yoktur” diye konuştu.
"TARİH ÖNÜNDE BUNUN HESABINI MUTLAKA VERECEKTİR"
Erdoğan, son zamanlarda Yunanistan’ın Ege’deki adaları silahlandırmasıyla da alakalı konuşarak, “Böyle kritik bir dönemde Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta ülkemizin uluslararası anlaşmalara dayalı haklarına ve çıkarlarına yönelik tehditler içeren stratejilere tevessül edilmesinden üzüntü duyuyoruz. Bazı Yunan siyasetçiler, eşi benzeri görülmemiş bir pervasızlıkla, gerçeklikten uzak, akla, mantığa ve hukuka aykırı söz ve eylemlerle gündem olmaya çalışıyorlar. Halbuki bu tür konuların iç politikaya yönelik şımarıklıkları kaldırmayacak kadar hassas olduğunun ve ağır sonuçlar doğurabileceğinin sayısız örneği önümüzde durmaktadır. Ülkelerinin kaynaklarını, enerjilerini asla güçlerinin yetmeyeceği hayallerle heba edenler, tarih önünde bunun hesabını mutlaka verecektir” dedi.
"ŞAKA YAPMIYORUM, CİDDİ KONUŞUYORUM"
Yunanistan’ı gayriaskeri statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye ve uluslararası anlaşmalara uygun davranmaya davet eden Erdoğan, “Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum. Özellikle bu millet kararlıdır, bu millet bir şeyi söylerse ardını da takip eder. Doğu Akdeniz’de ülkemiz anakarasına 2 kilometreden daha az, Yunanistan’a ise 600 kilometreden daha fazla mesafedeki Meis Adası için 40 bin kilometrelik deniz yetki alanı talep etmenin anlamını uluslararası camianın takdirine bırakıyoruz. Gayriaskeri statüdeki adaların çeşitli tatbikatlara dahil edilerek NATO ve üçüncü taraf ülkelerin de bu hukuksuzluğa alet edilmeye çalışılması, sonu felaketle bitecek bir çabanın ötesinde anlama sahip değildir. Sayın Miçotakis herhalde adalara turistik çıkarma yapıyor. Bununla bir yere varmak mümkün değil” ifadelerini kullandı.
“YUNANİSTAN’I AKLINI BAŞINA ALMASI KONUSUNDA TEKRAR İKAZ EDİYORUZ, KENDİNE GEL”
Yunanistan’ın Avrupa Birliği ülkesi olmasına rağmen birliğin değerlerini, evrensel insan hakları ve uluslararası anlaşmaları hiç sayarak Batı Trakya, Rodos ve İstanköy’de yaşayan Türk azınlığa baskı uygulamayı hala sürdürdüğünü kaydeden Erdoğan, söyle konuştu: “Hukuksuz uygulamaları sebebiyle 1999 ve 2006 yıllarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından mahkum edilen Yunanistan’ın baskıcı tutumunu devam ettirmesine göz yumulması da bir çifte standart örneğidir. Konu Türkiye olduğunda şahin kesilenlerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini hiçe sayan terör örgütlerini açıkça destekleyeni sığınmacılara her türlü insanlık dışı muameleyi yapan Yunanistan’a ses çıkarmamasını da ibretle takip ediyoruz. NATO içinde her bakımdan en yüksek bedeli ödeyen müttefik olarak son 2 yıldır askeri heyet toplantı davetlerimize cevap dahi vermeyen Yunanistan’ın kışkırtmalarını soğukkanlılıkla karşıladık. Ancak bu sabrımızın ve soğukkanlılığımızın muhatabımız tarafından yanlış anlaşıldığını görüyoruz. Türkiye kimsenin hakkını hukukunu çiğnemez. Ama kendi hakkını, hukukunu da kimseye çiğnetmez. Bu ülke kurulduğu tarihten beri hep birilerine sırtını dayayarak, birilerine hesaplarına alet olarak benzer hamleler yapmıştır. Yunanistan’ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz. Kendine gel.”
"YETKİ ALANLARIMIZDA BİZE RAĞMEN HERHANGİ BİR TASARRUF VE İŞLEM YAPILMASINA İZİN VERMEDİK, VERMEYECEĞİZ"
Erdoğan son olarak, Türkiye’nin Ege’deki haklarından vazgeçmeyeceği gibi adaların silahlandırılması konusunda da uluslararası anlaşmaların kendisine tanıdığı yetkileri kullanmaktan geri durmayacağını vurgulayarak, “Kıbrıs’ta Rum tarafının dayatmacı tavrı adada bize eşit, egemen, bağımsız iki devletli yöntem dışında bir çözüm yolu bırakmamıştır. Papazlara ağır silahları eğitimi vermekten, terör örgütlerine ofis açmaya kadar Rumların yaptığı her tasarruf bu kararın isabetini göstermektedir. Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama ve sondaj faaliyetlerimizi de Birleşmiş Milletler uygulamaları ve diğer uluslararası teammüllere uygun şekilde sürdüreceğiz. Yetki alanlarımızda bize rağmen herhangi bir tasarruf ve işlem yapılmasına izin vermedik, vermeyeceğiz” dedi.
AKAR: YUNANİSTAN AKLA AYKIRI İDDİALARINI TARİHTEN DERS ALMADAN ISRARLA SÜRDÜRMEKTEDİR
Milli Savunma Bakanı Akar, tatbikattaki konuşmasında şu mesajları verdi:
Şu anda belirlenen hedeflere ulaşılmıştır. Tatbikatın başarısına önemli katkı sağlayan dost ve müttefiklerimizi kutluyoruz. Yerli ve milli savunma sanayimizin ürettiği silah ve mühimmatların etkisini sahada bir kez daha görmüş olduk. TSK da hudut namustur anlayışı ile hudutlarımızın güvenliğini sağlamakta, terörle mcüadele etmekte, denizlerdeki haklarımızı da korumaktadır. Kahraman ordumuz başta Azerbaycan ve Libya olmak üzere dost ve kardeş ülkelerin haklı davalarında onların yanında yer almaktadır.
Yunanistan saldırgan politikalarına devam etmektedir. Akla aykırı iddialarını tarihten ders almadan ısrarla sürdürmektedir. Yunanistan Türkiye Cumhuriyeti'ni utanmadan yayılmacılıkla suçlamaktadır. Bu bir iki yüzlülüktür. Silahlanma ve ittifak çalışmaları ise beyhude gayretlerdir.
TATBİKATIN GÜNDÜZ SAFHASI BAŞLADI
İzmir'in Seferihisar ilçesinde Doğanbey Atışlı Tatbikat Bölgesi'ndeki tatbikatın ikinci günü gündüz safhasıyla saat 08.50'de Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, kuvvet komutanları ve diğer ülkelerden seçkin gözlemcilerin katılımıyla başladı. Tatbikatın saat 11.00'den sonraki bölümüne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katılıyor.
Deniz top ateş desteğiyle kara bombardımanı yapılmasıyla başlayan tatbikatta, amfibi harekatını destekler nitelikteki topçu ve havan atışları yapıldı ardından Sikorsky tipi helikopter obüsü, CH-47 helikopteri ise mühimmat konteynerini hedeflenen bölgeye taşıdı. Senaryo kapsamında yaralanan personel, helikopter ile seyyar sahra hastanesine tahliye edildi ve ardından amfibi hücum harekatına yönelik yakın hava desteği sağlandı. Amfibi harekat kapsamında makineli tüfek ve RPG 7 R/A atışları yapıldı. Yine amfibi hedef sahasındaki düşman denizaltısı, Sikorsky helikopterlerin daldırdığı sonar ile tespit edilerek, talim torpidosu atışı yapıldı ve denizaltı yüzeye çıkarıldı. Bu sırada amfibi harekatını desteklemek için belirlenen hedeflere topçu atışları yapıldı. Hava Kuvvetleri'ne bağlı unsurlar, hava muharebe devriyesi görevini gerçekleştirdi.
Senaryo kapsamında karadaki hedeflere ulaşmak için yamaç çökertmesi yapıldı, yerli ve milli silahlar AKSAR ve İYGAS sistemleri kullanılarak mayınlı saha temizlenip, tel engellerden geçit açıldı. Amfibi hücum harekatı, Heybeliada ve Büyükada korvetlerinden 6 kilometreden yapılan 76 mm top atışları, ABD ve Türk bataryalarının birleşik yaptığı obüs, keskin nişancı ve havan atışları ile desteklenirken, mayın avlama gemisinin (MAG) tespit ettiği mayın, otonom su altı aracı ve mayın harbi dalgıçları tarafından teşhis ve imha edildi. Keskin nişancı atışları, milli keskin nişancı tüfeği BORA ile yapıldı. Senaryo kapsamındaki harekat, taarruz helikopteri ile de desteklenerek, denizde arama- kurtarma ve sıhhi tahliye çalışması yapıldı.
GECE SAFHASI SONA ERDİ... HEDEFLER TAM İSABETLE VURULDU
TSK’nın en büyük planlı tatbikatı olan Efes-2022 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı’nın gece safhası sona erdi. 37 ülkeden bin yabancı personel ve TSK unsurlarıyla birlikte 10 bin personelin katıldığı tatbikatın gece faaliyeti, senaryo gereği özel kuvvet timleri deniz ve havadan sızarak hedefleri vurarak etkisiz hale getirmesiyle başlarken, bölgeye intikal eden SAT ve SAS timleri keşif harekatı yapmasının ardından belirlenen hedefler taarruz helikopterleriyle vuruldu. Ön kuvvet harekatını destekleyen atışlar çerçevesinde hedefler, hava gücü ve havan silahlarıyla vuruldu. Tespit edilen sualtı mayınları da SAT ve SAS timlerince imha edildi.
Amfibi aldatma harekatı ve amfibi keşif harekatı başlatılırken, inme bölgesinde tespit edilen hedefler taarruz helikopterleri tarafından ateş altına alındı. Hava hücum harekatında karşıt kuvvet topçu atışlarıyla baskı altına alındı. Daha sonra inen birlikler düşman tanklarına tanksavar ile ateş açtı.
Özel Kuvvetler Komutanlığı ise muharebe arama kurtarma görevini yaptı. Amfibi yükleme/bindirme yapan askeri unsurlarının hava taarruzuna maruz kalması sebebiyle belirlenen hava hedeflerinin hava savunma silahları ile vurulmasıyla birlikte gece faaliyetleri başarıyla tamamlanarak sona erdi.
TATBİKATTA İLK KEZ KULLANILAN SİLAH VE ARAÇLAR
Tatbikatın Kara Harekatında milli imkanlarla üretilen KNT-76 keskin nişancı tüfeği, taktik tekerlekli zırhlı araçlar (Kobra-2, Kirpi-2, Vuran), 106 mm havan, Proton Elic tünel tespit cihazı, Para OMTAS kuleli tekerlekli araç, KORNET (Kaplan), kaideye monteli cirit (Sipahi), patlayıcı madde şüpheli cisim imha aracı (Kirpi-2), Hava Hücum Harekatı’nda Akıncı TİHA, milli imkanlarla üretilen T-129 ATAK helikopterleri, S-70 ile 105 mm’lik obüs, 35 mm modernize çekili top ve ateş idare cihazı, Deniz Harekatı’nda Vurucu İnsansız Hava Aracı (VİHA), deniz karakol uçağı talim torpidosu, otonom sualtı aracı, Hava Harekatı’nda ise lazer güdümlü mühimmat ve hassas güdüm kitli mühimmat ilk defa kullanıldı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, kuvvet komutanları, Jandarma Genel Komutanı ve Sahil Güvenlik Komutanının yanı sıra diğer ülkelerden seçkin gözlemciler takip etti.