Güncelleme Tarihi:
CNN Türk canlı yayınında Dicle Canova'nın sorularını cevaplayan Çavuşoğlu şunları söyledi:
New York'taki görüşmede yol haritasında gecikme var. Diğer taraftan bu yol haritasının en sonunda Münbiç bittikten sonra diğer bölgelerin istikrara kavuşması için bu yol haritası uygulanır.
Bunu da zaten Pompeo ile beraber onaylamıştık. Tabi bu yol haritasını biz onayladık ama hem Erdoğan hem Trump da gördü. Siyasi irade var.
Fırat'ın doğusuna gelecek olursak YPG tabiri caizse azgınlık içine girdi. Kendi ideolojilerinden olmayan Kürtler dahil herkese çok ciddi bir baskı uygulamaya başladı. Bunun sebebi Amerika'ya verdiği destektir.
Bizim sınırımızın öbür tarafında bizim için tehdittir, ne gerekiyorsa onu yapacağımızı söyledik. Kendilerine de dedik ki, siz madem kontrol altında tutuyorsunuz neden taciz atışlarını engellemiyorsunuz?
Eğer bu karar YPG'yi korumak amaçlı alındıysa bunun YPG'ye de ABD'ye de fayda sağlamaz. Biz ne gerekiyorsa yaparız. Bu kararlılığımızı Afrin'de de gösterdik.
En geç yıl sonuna kadar tamamlanması gerekiyor. Bu yol haritasının Münbiç için tamamlanması gerekiyor.
SORU: Fıratın doğusuna yönelik operasyon kararlılığı var mı?
Kararlılık her zaman var, uygulamada da gösterdik. En sağlıklı yöntem Münbiç yol haritasının Fıratın doğusunda da uygulanmaya başlamasıdır. Yol haritasını zaten uygulamaya başladığımız zaman tüm şehirlerden; Kobani dahil YPG PKK atılacak. Kürt ağırlıklıysa ağırlık kürtlerden oluşacak. Arap ağırlıklıysa arap ağırlıklı. Yönetim ve güvenlik güçleri belirlenecek. Ama buradan YPG’nin PKK’nın kesinlikle atılması lazım. En sağlıklı yöntem budur.
Amerika ile askerlerimiz arasında diyaloglar var. Biz bir taciz ateşine misliyle karşılık verdiğimiz zaman öncesinden ABD’ye sahadaki askerlerimiz bilgi veriyor. Tabi ki askerlerimizin karşı karşıya gelmesini istemeyiz. Ama ABD’nin sırf bir terör örgütü için bizimle karşı karşıya kalma riskini almaması gerekiyor. Onlara kol kanat geren biz değiliz.
Bir terör örgütüyle işbirliği yapmanın bedeli büyük oluyor. Riskleri çok fazla oluyor. Rusya desteğini, işbirliğini kesti. Ancak ABD maalesef terör örgütüyle angaje olmaya devam ediyor.
SORU: Geçen hafta Akar ile Fidan Rusya’ya gittiler. Rusya’nın söylediği gösterilen performansın desteklenmesi gerektiği. Çekilmeler için yeni bir takvim mi belirlendi?
İdlib muhtırasına baktığımızda bir çok unsur var. radikal unsurların çekilmesi. Sonra çekildiğinde ne olacak? Özellikle yabancı terörist savaşçıların geldiği ülkeler bakımından da önemli. Ama ağır silahların çekilmesi; bu konuda problem yok.
M4, M5 Otoyollarının da trafiğe açılması ve Münbiç bölgesinden her iki yol geçiyor. Bizim bu konuda katettiğimiz mesafeden Rusya da çok memnun, herkes memnun. Bazen rejimden taciz, ihlal oluyor ama gerekli tedbirler alınıyor.
Siyasi bir çözüm olmadan attığınız adımlar kalıcı olamaz. En iyi çözüm siyasi çözümdür. En önemli aktör Türkiye’dir.
SORU: Kaşıkçı cinayeti… Türkiye elindeki delilleri beş ülke ile paylaştı. Trump’ın açıklamaları… ABD’nin tutumunu nasıl okumak lazım?
Suudi Arabistan bizim için önemli bir ülke. Cumhurbaşkanımız ile Kral Selman arasında samimi bir kardeşlik var. fakat ortada bir cinayet var. Hem de çok acımasızca, vahşice işlenmiş bir cinayet var. bizim derdimiz bunun aydınlığa kavuşturulması. Burada topu tüm dünyaya atmaya gerek yok. Uluslararası toplum bu konuya ilgi gösteriyor. Bizim tarafımızda soruşturma ciddi şekilde yürütülüyor. Biz Suudi Arabistan ile işbirliğimizi sürdürmek istiyoruz. Ancak Suudi Arabistan’dan bilgi verilmediği gerçek. İstanbul başsavcımız bilgi ve delileri muhatabıyla paylaşmıştır.
Trump’ın açıklaması “ne olursa olsun gözümü yumarım” diyor. Her şey para değildir. İnsani değerlerden de uzaklaşmamamız gerekiyor. Dünya bu sürecin uzamasından dolayı uluslararası soruşturma için taleplerde bulunmaya başladı.
Geldiğimiz noktada özellikle işbirliği konusunda; Suudi Arabistan’ın bilgi vermemesi sebebiyle uluslararası soruşturma daha iyi olabilir. Ama başlatılırsa biz Türkiye olarak bilgileri, belgeleri paylaşırız demiştik. Şimdi zaten BM için de bir inisiyatif başlatıldı. Üç tane raportör genel sekretere mektup yazdı. Zaten genel sekreter de resmi talep geldiği zaman, BM Güvenlik Konseyi’nden kararın çıkması lazım. Ama gerçeklerin aydınlatılmasıyla ilgili komisyon kurulursa genel sekreterin inisiyatifindedir.
SORU: CIA’in elinde cinayet öncesi ses kaydı olduğu söyleniyor. Veliaht Prensin “susturun” dediği öne sürüldü. Veliaht Prens üzerinden herhangi bir adım atılır mı?
Dikkat ederseniz biz açıklamalarımızda hiçbir isim kullanmadım. Cumhurbaşkanımız inanarak söyledi “Kral Selman’ın talimatı olmadığını düşünüyorum” dedi. Ama özellikle Trump’ın “olabilir, olmayabilir” niçin söyledi bilmiyorum.
Burada olabilir de olmayabilir de açıklaması ilginç geldi bize de. Dikkat çekiciydi. Ellerinde ses kaydı var mı yok mu? ABD tarafının bir paylaşımı olmadı.
Kaşıkçı meselesinde Avrupa’nın bir duruşu var kabul ediyoruz. Suni tedbirlerle bir yere varılmayacağını görmemiz gerekiyor. Biz de Suudi Arabistan ile ilişkilerimizin bozulmasını istemeyiz ama biz sonuna kadar gideceğiz. Başsavcının açıklamalarında ciddi çelişkiler var. Robot resmi göndereceğiz diyor. Bu kişi kaçarken görülmüş bir kişi değil ki, önceden anlaşılmış bir kişi olduğuna göre ismi cismi bellidir.
SORU: G20 Zirvesi’nde Prens Selman ile temas olur mu?
Sayın Cumhurbaşkanımız iki defa Kral Selman ile telefonda görüştü. Bir defa da Veliaht Prensin talebi üzerine görüştü. Telefon görüşmesinde “Arjantin’de sayın cumhurbaşkanımızla görüşmek arzusunda olduğunu söyledi. Elbette görüşülebilir. Telefon görüşmelerinde olduğu gibi düşüncelerimizi tespitlerimizi, bu süreç konusunda tüm elde ettiğimiz bilgiler belgeler dahil hepsini söyleyecektir. Veliaht Prens ile görüşmede engel görmüyoruz. Ama takdir Sayın Cumhurbaşkanımızın.
HAKAN ATİLLA TÜRKİYE’YE NE ZAMAN DÖNEBİLİR?
Hakan Atilla zaten cezasını Türkiye’de çekmek istediğini bildirmişti. Temyiz süreci var. Başsavcı ve Hakan’ın da vazgeçmesi gerekiyor. Ama bu en son nihai aşamada olacak. Biz daha önce vatandaşlarını, kendi talepleri üzerine verdik. Amerika’dan da bize geldi.
AİHM’İN DEMİRTAŞ KARARI
Önce şunu söyleyeyim. 12 yıl yaklaşık Avrupa Konseyi’nde zaman geçirdim. O dönemde de Avrupa Konseyi’nin tamamının reforma tabii tutulması önceliğimizdi. Ve İnsan Hakları Mahkemesi dahil tüm kurumların reforma tabii tutulması süreci, önemli katkılarım da oldu. İnsan Hakları Mahkemesi’nden 5 bin civarındaki dosyayı Türkiye’ye getirerek devlet vatandaş ile kucaklaşmış oldu.
Venedik Komisyonu ve İnsan Hakları Komiserliği, İşkenceyi Önleme Komitesi ve özellikle İnsan Hakları Mahkemesi siyaset yapılacak platformlar değildir. Venedik Komisyonu, benim de dostumdur; siyasallaştı. İnsan Hakları Mahkemesi de bu verdiği kararla siyasi bir karar verdiğini kanıtlamıştır. Bu bir siyasi karardır.
Hem daha önceki kararlarınızda makul şüpheyle tutuklandığını söylüyorsunuz. Makul şüphe varsa, tutukluluğunun uzatılması, devam edilmesi, serbest bırakılması bizim kanunlarımız çerçevesinde olur.
Buna itiraz hakkımız var, bir. 47 yargıcın katıldığı bir ortamda kararlar veriliyor. Ama diğer taraftan “bu karar uygulanmadı, üyelik tehlikeye düşüyor.” Kim söylüyor bunu?
Yunanistan kaç yıl oldu azınlıklarla ilgili kararları uygulamıyor? Türk isminin kullanılmasına izin verilmediği için İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşındı.
Bu kararları uygulamayan başka ülkelerin olduğunu da vurgulamaya çalışıyorum. İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği bu kararı eleştirmek de bizim hakkımızdır.