Güncelleme Tarihi:
Silivri Ceza İnfaz Kurumu karşısında bulunan duruşma salonunda İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar Selçuk Kozağaçlı, Aycan Çiçek, Aytaç Ünsal, Behiç Aşçı, Barkın Timtik ve Engin Gökoğlu ile avukatları katılmadı.
Tutuksuz sanıklar Ahmet Mandacı ile Zehra Özdemir ise salonda hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Akın Gürlek, sanık avukatlarının duruşma salonuna girmeyip, salonda dışında bulunduklarını tutanağa geçirtti.
Esasa ilişkin beyanları sorulan sanık Ahmet Mandacı, hakkındaki ev hapsi kararının kaldırılmasını istedi. Avukatıyla birlikte savunma yapmak istediğini ifade eden Mandacı, kendisinin avukatlığını eşinin üstlendiğini, ancak eşinin hamile olması nedeniyle mazeret sunarak duruşmaya katılmadığını belirtti.
Sanık Zehra Özdemir ise hakkındaki haftada iki gün ikametine en yakın karakola giderek imza atma şeklindeki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını isteyerek, şu aşamada esasa ilişkin savunma yapamadığını, toplanmasını istediği deliller olduğunu ve avukatının salonda bulunmadığını söyledi.
Mahkeme başkanı davanın biteceğini hatırlatarak, sanıklara son sözlerini sordu. Her iki sanık da beraatlerini istedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, firari sanıklar Oya Aslan ve Güray Dağ’ın firari olmaları nedeniyle dosyalarının ayrılmasına hükmederek, tutuklu sanık Barkın Timtik’i "örgüt içerisindeki konumu ve görevi, örgütün Türkiye komitesinin alt birimi olan genel komite üyesi olması, örgütün kararlarının alındığı, alınan kararların icralarının takip edildiği, diğer yöneticilerle beraber komite toplantılarına katılması, örgütsel faaliyetler konusunda karar ve talimat verme yetkisine sahip bulunması, örgüt içerisinde kod isim kullanması, örgütün yurt dışı merkez komitesi ile şifreli yazışma yapma yetkisine sahip olması, örgütsel yazışmalarının bulunması, örgütün karar mercilerinin emir ve talimatlarının bu yazışmalarla örgüt elemanlarına aktarılması, örgüte bağlılık derecesi ve örgüt içerisinde bulunduğu konum itibarıyla yöneticilik vasfı, kastın yoğunluğu suçun işleniş şekli, meydana gelebilecek tehlikenin boyutu" bir bütün olarak dikkate alınarak, "DHKP/C terör örgütünü kurma veya yönetme" suçundan 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı ve cezasında indirim uygulamadı.
Tutuklu sanık Selçuk Kozağaçlı’yı "örgüt içinde kod isim kullanıyor olması, örgütün yurt dışı merkez komitesi ile şifreli yazışma yapma yetkisine sahip olması, örgütsel yazışmalarının bulunması, örgütün karar mercilerinin emir ve talimatlarının bu yazışmalar ile örgüt elemanlarına aktarılması, sanığın örgüte bağlılık derecesi, mesleği ve konumu itibarıyla örgüte sağladığı fayda, sanığın örgüt adına yapılan organizasyon ve seminerleri organize etmesi, kastın yoğunluğu, suçun işleniş şekli, meydana gelebilecek tehlikenin boyutu" göz önüne alınarak "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme, cezada indirime gitmedi.
Sanıklar Özgür Yılmaz ve Ebru Timtik’i "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 13 yıl 6 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme, bu sanıklar hakkındaki yakalama kararının devamına hükmetti.
Mahkeme, hakkında yakalama kararı bulunan Şükriye Erden’i "örgütün organize ettiği faaliyetlere katılması, 31 Mart 2015’te örgüt mensupları Bahtiyar Doğruyol ve Şafak Yayla’nın İstanbul Adalet Sarayı’nda düzenledikleri silahlı saldırı sırasında cep telefonuyla irtibat kurdukları numarayla, sanığın da aynı gün ve yakın zaman diliminde irtibatının bulunması, suçun kastının yoğunluğu, işleniş şekli" dikkate alınarak "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Tutuklu sanık Behiç Aşçı’yı "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 12 yıl hapse mahkum eden mahkeme, tutuklu sanıklar Aytaç Ünsal ve Engin Gökoğlu ile hakkında yakalama kararı bulunan Süleyman Gökten’e de bu suçtan 10 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Tutuklu sanık Aycan Çiçek ile hakkında yakalama kararı bulunan sanık Naciye Demir’i "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan dokuzar yıl hapis cezasına mahkum eden mahkeme, Ezgi Çakır Gökten’i de aynı suçtan 8 yıl hapis cezasına çarptırarak, "eşinin firari olması nedeniyle çocuğuna bakacak kimsenin olmaması, çocuğun yaşı itibarıyla annenin şefkat ve bakımına muhtaç durumda bulunması" nedeniyle hakkında ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı konulmasına karar verdi.
Mahkeme heyeti, "terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan sanıklar Ahmet Mandacı, Zehra Özdemir, Didem Baydar Ünsal, Yaprak Türkmen, Yağmur Ereren Evin ve Ayşegül Çağatay’ı 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırarak, sanıklar Ahmet Mandacı ve Zehra Özdemir’in duruşmadaki tutum ve davranışlarını göz önüne alarak cezalarını 3 yıl 1 ay 15 güne indirdi.
Tüm tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmeden mahkeme, Özgür Yılmaz, Ebru Timtik, Şükriye Erden, Süleyman Gökten ve Naciye Demir’in aldıkları ceza miktarından dolayı hükmen tutuklanmalarına ve haklarındaki yakalama emrinin infazının beklemesine karar verdi.