Güncelleme Tarihi:
İşte Oktay’ın yaptığı açıklamalardan satır başları:
ABD İLE İLİŞKİLERDE YAŞANAN NORMALLEŞME
Bu bölgede yaşamanın bir bedeli var. O bedel güçlü olmayı gerektiriyor. Bedelin kendisi güçlü olmak. Güçlü olmak zorundasınız. Ekonomik siyasi ve ekonomik anlamda güçlü olmak zorundasınız.
Sistem değişikliği güçlü olmanın gereğini yerine getirdi.
Yoğun bir manipülasyon dönemi yaşadık. Üç dört parametre vardır sıkıntılı olunan. Ama toplama baktığınızda dünyadaki birçok ülkeden çok daha iyi şartlarda ekonomik parametrelere sahip bir ülkenin birdenbire bir manipülasyonun içine girmesi.
Biz bütün gücümüzle bununla mücadele ettik. Topyekun mücadele ettik.
Siyasi anlamda da birçok manipülasyonun olduğunu görüyorsunuz.
Topyekun bununla mücadele dip arkada bırakmaya başladığınızda bunu siyasi yansımalarını göreceksiniz.
Dövizin, doların bir silah olarak kullanıldığı dönemi yaşıyoruz. İlk defa böyle bir şey yaşıyoruz.
Bir ülkenin çıkardığı yaptırım kararına bütün dünya ülkelerinin uymasını beklemek adil değil.
Bir komşumuza karşı, önemli bir enerji sağlayan bir komşumuza karşı burada bir günde biz her şeyi kesme şansımız yok. Bunu defalarca ifade ettik.
Brunson konusu yapay bir gündemdi. Bakanlarımıza uygulanan da yapay bir gündemdi.
Duruşumuzu açıkça ifade ettik yaptırımlara karşı. Yaptırımlardan muaf 8 ülkeye ilişkin bugün açıklama olacak büyük ihtimalle sonuçlarını da göreceğiz.
Bizim ABD ile ilişkilerimize baktığımızda bizim asıl sorunumuz, 15 Temmuz’u yaşadık, 251 insanımızı kaybettiğimiz ve bunu katillerinin elini kolunu sallayarak dolaşan bir ülkeden bahsediyoruz.
Terör örgütünün ele başının iadesini istiyoruz.
Güney sınırımıza bakın ikinci ana sorun odur.
Normalleşme buna da hizmet edecektir. Yapay sorunlarla değil gerçek sorunlarla ilgilenme… Sadece ekonomi değil siyasi anlamda da normal konuların konuşulduğu bir normalleşme ümit ediyoruz.
CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ
Cinayet başlı başına, hangi açıdan baksanız uluslararası boyutta her tarafı dökülen hiçbir tarafından tutulamayacak bir olay.
Türkiye açısından baktığınızda devlet ciddiyetiyle konuya yaklaşılan bir olay.
"Asitle yok edildi" konuşmaları var, tüm bunların aydınlatılması gerekiyor.
Cinayetin bize yansıdığı andan itibaren gerek adli birimler gerek istihbaratımız çok ciddi bir sınav vermiştir. Şeffaf davranılmıştır.
Viyana sözleşmesi dahi olsa Türkiye içinde kimsenin böyle bir işe kalkışamayacağı kalkışırsa bedeli olacağı mesajını vermiştir Türkiye.
18 kişinin tutuklanmasını görüyoruz. Cinayet boyutu kabul edildi aydınlatıldı. 15 kişi kabul edildi ve tutuklandı.
Bizim istediğimiz şey;
1-Biz bunları yargılamak istiyoruz iadelerini istiyoruz.
2- Evet cinayet kabul edildi. İtiş kakış olduğu söylendi. Sonrasına baktığınızda cinayetin planlı bir cinayet olduğu kabul edildi.
Bizim arzu ettiğimiz bir üçüncü boyutu. Bu planın yapılması, cinayetin işlenmesi talimatını kim verdi? Biz bunu cevabını arıyoruz.
Ceset nerede?
"GÜZEL SÜRPRİZLERİMİZ VAR"
Birinci 100 günü rapor olarak milletimize Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladığında ikinci 100 günü de ilan ediyor olacak. Bunun çalışmaları da tamamlanmak üzere. Burada da çok güzel projelerimiz, güzel sürprizlerimiz var.
MÜNBİÇ’TEKİ GELİŞMELER
Türkiye’ye yönelik taciz ve tehditlere müsaade edemeyiz. Doğusunda da bu olacak. Bunu gizlemiyoruz. Açık ifade ediyoruz. İstikrarsızlık adası haline dönüştürülmüş böyle bir alanda Türkiye’nin tehdit edilmesine müsaade edemeyiz.
Biz gelir sizi kaynağında kuruturuz. Ne yaparsanız yapın kim size yardım ederse etsin Türkiye kendisine karşı hiçbir tehdide hiçbir oluşumu müsaade etmeyecektir.
SAADET PARTİLİ CİHANGİR İSLAM’IN SÖZLERİ
Ben bu şahsa nasıl cevap vereyim bilmiyorum. Siz olsanız bunu neresinden tutarsınız. Bu batılın neresinde görüyor kendisini?
Bir tarafta teröristler vardır. Halkın vergileriyle aldığı uçakları tankları salan.
Diğer tarafta da milletin kendisi vardır. Halk vardı o gece başka kimse yoktu.
Halk kendi ülkesine geleceğine sahip çıkmıştır o egece.
Batıl dediği halkın kendisiyle aynaya baksın.
Burada batıl dediğiniz şey arkadaşlar o geceyi hep beraber yaşadık.
Ben o gece Çankaya’daydım ve çarpışan arkadaşlardan biriydim. 3 gün hiç uyumadım. 8. gün çıktım oradan.
Eğer o vatandaşın dediği gibi hareket etseydik enfes alacağımız ve kürsüsünden konuşacak bir yer bulamazdık.
Millete batılın bir tarafı olarak görüyor olmak hiçbir şekilde mazur görüle ek bir tarafı yoktur.
Neresinden tutsan dökülen bir konuya nasıl cevap vereceğim…
İki batıl diye bir şey yoktur ortada teröristler diğer tarafta Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milleti vardır.
O gün o olay başarıya ulaşmış olsaydı Türkiye’ye çizilen rol bambaşkaydı.
Zannediyorum bu vatandaşımız batılın ta kendisi.