Güncelleme Tarihi:
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TEKNOFEST'i ziyaretinde vatandaşlara hitap etti. Konuşmasına bu yıl ikincisi düzenlenen TEKNOFEST'in ülkeye, millete ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ederek başlayan Erdoğan, Türkiye'nin milli teknoloji hamlesinin sembolü haline gelen bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen T3 Vakfı başta olmak üzere tüm kurumlara ve kişilere teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salı günü başlayan ve yarın sona erecek olan TEKNOFEST'e ilginin bu yıl katlanarak arttığını görmekten memnuniyet duyduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz yıl 16 başlıkta 4 bin 200 takım, 20 bin yarışmacı ve 2 bin 500 finalist ile etkinliğimiz gerçekleştirilmişti. Bu yıl ise 19 yarışma alanı ve ilave 6 yeni başlıkta 17 bin 400'e yakın takım ve 2 bin finalist, 50 bin yarışmacı başvurusu ve 10 bin finalist, ülkemizin 81 vilayetinin tamamı ve 122 ülke katılımcısıyla TEKNOFEST rekor kırdı. İnşallah çok kısa sürede bu etkinliğin ülkemizin en önemli markalarından biri haline geleceğine inanıyorum. Burasını gençlerimiz başta olmak, milletimizin teknoloji alanında çok sınırlı imkanlarla bile neler yapabileceğini gösteren bir platform olarak görüyorum. Bu işin planlaması, içeriği ve 7'den 70'e tüm katılımcılara ulaşması aylarca süren bir planlamanın sonunda gerçekleşti. Bu organizasyonun gerçekleşmesi için büyük özveriyle çalışan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını bitmek bilmeyen enerjilerinden dolayı şahsım, milletim adına yürükten kutluyorum."
"ULUSLARARASI LİDER ARAŞTIRMACILAR PROGRAMINA DEVAM EDECEĞİZ"
Geçen yıl TEKNOFEST'te bilim insanlarının yurda dönüş seferberliğini başlattıklarını ilan ettiklerini ve dünyanın her yerindeki bilim insanlarını ülkeye davet ettiklerini hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Uluslararası Lider Araştırmacılar Programımız bu seferberliğin ilk somut ürünü oldu. Çağrıyı açtığımız ilk günden itibaren müthiş bir taleple karşılaştık. Dünyanın en iyi üniversitelerinde, araştırma merkezlerinde ve üst düzey şirketlerinde çalışan Türk ve yabancı akademisyenler bize başvurdu. 'Çalışmalarımızı Türkiye'de sürdürmek, Türkiye'de katma değer oluşturmak istiyoruz.' dediler. Elbette bu süreç kendiliğinden yaşanmadı. 17 sene boyunca bilime ve teknolojiye yaptığımız altyapı yatırımlarının sonucunda güçlü bir ekosistem inşa ettik. Sayıları 207'yi bulan üniversitelerimiz, 1191 araştırma geliştirme merkezimiz, 349 tasarım merkezimiz, 84 teknoloji geliştirme bölgemiz ve 112 bin araştırmacımız bu ekosistemin temel aktörleridir. Lider Araştırmacılar Programı ile ülkemize gelen üst düzey araştırmacılar bu denli zengin bir araştırma ortamında bilimsel çalışma yapacaklar ve inşallah gençlerimize örnek olacaklardır. Bu programdan 98'i Türk, 29'u yabancı olmak üzere 127 üst düzey araştırmacı faydalanarak, kritik araştırma geliştirme projelerinde önemli roller üstleneceklerdir. Yoğun ilgiyle karşılaştığımız Uluslararası Lider Araştırmacılar Programına önümüzdeki dönemde de devam edeceğimizin müjdesini paylaşmak istiyorum. Buna benzer bir programı yurt içinde çalışan araştırmacılarımız için de geliştireceğiz."
"TEKNOFEST'E GELENLERİN SAYISI 500 BİNİ AŞMIŞ VAZİYETTE"
Teknolojik dönüşüm sürecinde, yeni teknolojilerin pazarı değil üreticisi olmak istediklerini ifade eden Erdoğan, "Bu yola, bunun için çıktık. Pazar değil, üretici olmak... Bu aşkla yürüyoruz. Bunun için katma değerli üretim öncülüğünde, küresel rekabet gücümüzü arttıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı güçlendirecek, kritik teknolojilerde inşallah atılım sağlayacağız. 2023'e giden yolda yeni büyüme hikayemizi, teknoloji ve yenilikçilik anlayışıyla yazacak ve gençlerimize daha nitelikli iş imkanları oluşturacağız." diye konuştu.
Erdoğan, bugün burada ortaokul, lise, üniversite takımları ile profesyonelliğin ayrı ayrı geliştiği ve yarıştığı her etkinliği, adeta milli teknoloji hamlesinin yeni bir ayak sesi olarak gördüğünü anlattı.
Binler ve on binlerin hava ve kara araçları sergilerini dolaştığını, gösteriler gibi ilave etkinliklerle TEKNOFEST'in adeta bir teknoloji şöleni havasında geçtiğini dile getiren Erdoğan, "Burada kalbine teknoloji ve havacılık sevgisi aşıladığı her bir evladımız, geleceğimize yakılmış birer ışık olacaktır. Önümüzdeki yıl çok daha büyük katılımlı çok daha yüksek nitelikli çok daha coşkulu bir festivale şahit olacağımıza ben yürekten inanıyorum." dedi.
Salı gününden bu yana TEKNOFEST'e gelenlerin sayısının 500 bini aştığını aktaran Erdoğan, "Yani bu ne demektir? Geçen yılı aşmış durumda. İnşallah bugünün bütünüyle, yarın hedef artık bir milyona ulaşmak. Bunu başarmak suretiyle gençlerimize, gençliğimize teknolojiyi yerli ve milli olarak sevdirmek en büyük aşkımızdır. En büyük hedefimizdir. Bu millet bunu başaracak. Bu gençlik bunu başaracak. Artık biz, kendimize yeteceğiz, buna alışacağız." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Geçtiğimiz yılki TEKNOFEST'in açılışında da ifade etmiştim. Her şey hayal ile başlar. Hayal ile inanç birleştiğinde ise ortaya başarı çıkar. Millet olarak yıllarca hayal kurmamıza engel olmaya çalıştılar. Bize giydirilen ve kesinlikle 3 beden, 5 beden küçük gelen gömlekle yaşamamızı istediler." diye konuştu.
"GERİ KALMIŞLIK ZİNCİRLERİNİ BİRER BİRER PARÇALADIK"
Merhum sanatçı Cem Karaca'nın "Tamirci Çırağı" şarkısının dizelerini okuyan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz de tulumları giydik. Bize de 'Siz geri kalmış bir ülkesiniz, geri kalmış bir milletsiniz. Öyle kalın.' dediler. Geçmişte birçok devlet adamı bu kısır döngüyü kırmak için gayret göstermiş. Kimileri bir parça yol da almıştır ama maalesef 17 yıl önce ülkenin yönetimini devraldığımızda Türkiye hala geri kalmışlık zinciriyle bağlanmış bir haldeydi. Öncelikle 81 vilayetimizin altyapı sorunlarını çözerek, milletimizi özlemini çektiği hizmetlere kavuşturmak için kolları sıvadık. Bunun yanında vesayetle çetin bir mücadeleye girişerek, demokrasimizi güçlendirdik, milli iradenin üstünlüğünü tahkim ettik.
Aynı şekilde ekonomimizi uluslararası rekabete uygun şekilde reforme ederek, üretimin, istihdamın, ihracatın, rekabetin elbette büyümenin ve teknolojinin gelişmesini sağladık. Böylece mahkum edilmek istendiğimiz geri kalmışlık zincirlerini birer birer parçaladık."
"KARDEŞLİĞİMİZİN YANINDA EKONOMİMİZİ DE HEDEF ALDILAR"
Bu mücadelenin öyle kolay geçmediğini, önlerine her türlü engelin çıkartıldığını, her türlü tuzak kurulduğunu, her türlü oyunun oynandığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yeri geldi partimizi kapatmaya kalktılar, yeri geldi terör örgütleriyle ülkemizi kana ve ateşe boğmaya çalıştılar. Yeri geldi sokakları karıştırmak, milletimizin fertlerini birbirine düşman etmek için uğraştılar. Hatta yeri geldi emniyet, yargı teşkilatı, yeri geldi ordu içindeki bir çete vasıtasıyla darbe girişiminde bulundular. Kardeşliğimizin yanında ekonomimizi de hedef aldılar. Hamdolsun biz, milletimizle birlikte bu saldırıların hepsini birer birer boşa çıkarmayı başardık. Ne dedik? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ve bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız dedik ve yürüdük.
Bugün Türkiye, eğitimden sağlığa her alanda güçlü altyapıya sahiptir. Maruz kaldığımız tüm saldırılara rağmen, hala güçlü bir şekilde ayakta olan bir ekonomimiz var. Dış politikada bölgemizde ve küresel düzeyde etkin bir güç durumundayız. Demokrasimizi, dünyaya örnek olacak bir işleyişle dimdik ayakta tuttuk. Böylece sadece kendimize yeni ve parlak bir gelecek inşa etmekle kalmadık. Aynı zamanda gözünü ve yüreğini bize yöneltmiş yüzlerce milyon kardeşimize de umut verdik, mücadele azmi aşıladık."
"BUNLAR PARLAMENTOYA KADAR SIZMIŞ OLANLAR"
Türkiye şayet kendisine biçilen geri kalmış veya az gelişmiş ülke rolünü kabul edip başını kasap bıçağının önüne kuzu kuzu uzatmış olsaydı, şu anda yaşanılan sıkıntıların çoğunun gündemde yer almayacağını ifade eden Erdoğan, ancak milletin tarihinin hiçbir döneminde esareti, müstemleke olmayı, zillet içinde yaşamayı kabul etmediğini, etmeyeceğini kaydetti.
Erdoğan, milletin bu hasletini bildikleri için ne kadar büyük ve tehlikeli olursa olsun istiklal ve istikbal için hiçbir mücadelen geri durmadıklarını dile getirerek, gerektiğinde milleti göbeğini kaşıyan adam ve bidon kafalı diyerek küçümseyenlerin üzerine gittiklerini anlattı.
Gerektiğinde terör örgütleri aracılığıyla ülkeye rota tayin etmeye kalkanların suratına bir şamar gibi indiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugün Diyarbakır'da evlatları dağa kaçırılan analar dimdik duruyorsa bunun bir sebebi var. Çünkü onların da ruh köklerinde bir dinamizm var. Ölümden korkmuyorlar, üzerine üzerine gidiyorlar, 'Evlatlarımız gelene kadar buradan ayrılmayacağız' diyorlar. Şimdi buradan ben Kandil'e de sesleniyorum. Bu terör örgütlerin içinde, yanında, arkasında olan ve onlara siyasi destek olanlara da sesleniyorum. Bu ülkede eğer katil aranıyorsa bunun adresini sormaya gerek yok. Bunlar biliniyor. Bunlar parlamentoya kadar sızmış olanlar. Kimseyi aldatamazsınız, sokağa insanları çağırıp ondan sonra Diyarbakır'da 53 evladımızı öldürenleri bu millet unutmuyor ve unutmayacaktır da. Sonuna kadar bu işin takipçisiyiz, takipçisi olacağız. Bunları bırakamayız. Eğer biz bırakırsak ebedi alemde şehitlerimiz bize bunun hesabını sorar."
"TÜM DEVLETLERİN TEMSİLCİLERİ ÖNÜNDE AÇIK VE NET OLACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, buraların rastgele topraklar olmadığını belirterek, İstiklal Marşı'nın "Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda/Canı, cananı, bütün varımı alsın da huda/Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" dizelerini seslendirdi.
Bu toprakların bu şekilde vatan olduğunu, gerektiğinde hayat pahasına darbecilerin silahlarının karşısına dikilip tıpkı Sultan Alparslan gibi "Ya şehit, ya muzaffer ocağız", Gazi Mustafa Kemal gibi "Ya istiklal, ya ölüm" denildiğini ifade eden Erdoğan, maruz kalınan her saldırıya milletle birlikte "Ya olacağız, ya öleceğiz" diyerek karşı koyduklarını söyledi.
Erdoğan, ecdadın bu toprakları çok büyük fedakarlıklarla, vatan haline getirdiğini vurgulayarak, yeni nesillere sadece bir vatan değil aynı zamanda bölgesinin ve dünyanın en güçlü ülkelerinden birisini miras bırakmak için çalıştıklarını, dertlerinin bu olduğunu kaydetti.
Bugün de BM Genel Toplantıları için bakanlar ve milletvekillerinin de bulunduğu geniş bir heyetle Amerika'ya hareket edeceğini anımsatan Erdoğan, ülkedeki, bölgedeki ve dünyadaki gelişmelere dair ne düşünülüyorsa, neye inanılıyorsa ve ne yapılmak isteniliyorsa hepsini tüm devletlerinin temsilcilerinin önünde açıkça ifade edeceklerini, açık ve net olacaklarını dile getirdi.
Erdoğan, devlet başkanlarıyla ve liderlerle yapacakları ikili görüşmelerde de yine bunları açık ve net olarak anlatacaklarını vurgulayarak, "Dünya ekonomisi toplanacak, onlarla da bunları konuşacağız. Türkiye'nin bu büyük meydan okumasının elbette bir bedeli vardır. Ama biz topraklarda yaşamaya karar vermekle zaten her türlü bedeli ödemeyi göze almış bir milletiz. Dolayısıyla bize gizli açık tehditlerle bedel ödetmeyi düşünenler, bunun hesabını yapanlar, beyhude bir işle uğraştıklarını bilmelidirler. Eskiler ne diyorlar, 'Ölümden öte köy mü var' derler. Bu millet en ağır bedel olan ölümden bile korkmadığını 15 Temmuz'da göstermiştir." diye konuştu.
"BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE'NİN YOLUNU AÇTIK"
Ülkeyi hedeflerinden alıkoymak isteyenlere cevabın, hayallerin, heyecanın, azmin ve inancın kaybetmeden çok çalışarak verileceğini belirten Erdoğan, milletin bir şeye inandığında ve yola çıktığında onu durdurabilecek hiçbir gücün olmadığını kaydetti.
Erdoğan, milletin bir daha asla kendini korumak, dostlarına destek olmak, mazlumların elinden tutmak ve hedeflerine ulaşması için kimsenin inayetine, lütfuna ihtiyaç duymayacağını ifade ederek, TEKNOFEST'te neler yapıldığını görüldüğünü, gençliğin bunları başardığını dile getirdi.
Bir üretim merkezine gittiğinde 600-650 genç mühendisin gece saatlerinde de halen çalıştıklarını görünce "Demek ki durmak yok yola devam" dediklerini anladığını belirten Erdoğan, azmin önünde hiçbir şeyin duramayacağını vurguladı.
Erdoğan, 17 yıldır yapılan yatırımların, ortaya konulan icraatların, gerçekleştirilen reformların, neticelendirilen değişimlerle büyük ve güçlü Türkiye'nin yolunu açtıklarını dile getirerek, "Gençlerimiz bu yoldan ilerleyerek 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçireceklerdir." dedi.
Akıncı ve Su 35 uçaklarına görünce insanlığın ne kadar ilerlediğini gördüğünü ifade eden Erdoğan, batının ilmini alacaklarını ve bunun amaç edinileceğini kaydetti.
Erdoğan, TEKNOFEST'in başarıyla gerçekleştirilmesinde emeği geçenleri tebrik ederek, gençlere, teknoloji sevdalılarına, bilim adamlarına ve araştırmacılara da teşekkür etti. Erdoğan, yarışmalarda dereceye giren gençlere tebriklerini sundu.