Güncelleme Tarihi:
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkevi’nde Ahıska Türklerini kabul etti. Görüşmede birlik ve beraberlik vurgusu yapan Erdoğan, "Ahıska Türklerinin huzur ve esenliğini, kendi vatandaşlarımızdan ayrı görmüyoruz. Kendilerinin yıllardır hasretle bekledikleri Türk Vatandaşlığını kazanmaları için gerekli adımları atıyor, bu süreci hızlandırıyoruz. 2022 yılından bu yana, İçişleri Bakanlığımızın desteği ve büyükelçiliklerimiz, başkonsolosluklarımız ve Dünya Ahıska Türkleri Birliği’nin katkılarıyla 820 soydaşımız Türk vatandaşlığını kazandı. Sizleri temsilen kardeşlerimize Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartlarını takdim edeceğiz ve bu sevinci hep birlikte yaşayacağız. İşlemleri devam eden 578 soydaşımız için de çalışmalarımızı süratle tamamlayacağız" açıklamalarında bulundu.
’AHISKA TÜRKLERİNE EN FAZLA SAHİP ÇIKAN HÜKÜMETİZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2003 öncesinde Türk Vatandaşlığı verilen Ahıska Türkü sayısının oldukça sınırlı olduğunu ifade ederek, "Ahıska Türklerine en fazla sahip çıkan, meselelerini çok yakından takip eden hükümetiz. Bizden önce vatandaşlık verilen Ahıska Türkü sayısı oldukça sınırlıydı. 1992 ile 2003 yılları arasında sadece 4 bin 840 kardeşimiz bu aftan faydalanmıştı. Bizim dönemimizde bu rakam 60 bini geçti. Ahıska Türklerinin vatanlarına gönüllü geri dönüşleri için muhataplarımız nezdinde temaslarımızı devam ettiriyoruz. Bu meselenin; dostluk, saygı ve iyi niyet temelinde, insani ve hukuki çerçevede çözüme kavuşturulması için çaba harcıyoruz. İnşallah bundan sonra da sizlerin davasını davamız bileceğiz ve gereken her türlü diplomatik gayreti sergileyeceğiz" diye konuştu.
’İSLAM DÜŞMANLIĞI KARŞISINDA BİRLİKTE HAREKET ETMENİZ, BU TÜR EĞİLİMLERE BİRLİKTE DUR DEMENİZ GEREKİYOR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika’daki Türk ve Müslüman sivil toplum kuruluşlarının iş birliklerini güçlendirerek, son dönemde artan ırkçılık ve Müslüman düşmanlıklarına karşı birlikte hareket etmeleri gerektiğini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: