Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programları kapsamında Beylerbeyi Stadyumu’nda vatandaşlarla bir araya geldi. Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşi Emine Erdoğan’ın yanı sıra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul Valisi Davut Gül, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, siyasi partilerin temsilcileri eşlik etti. Stadyumda şehit ve gazi yakınları, çok sayıda vatandaş yer aldı. Programda şehitlerin adı tek tek anıldı ve stadyumdaki vatandaşlar hep bir ağızdan ’burada’ diye seslendi. Programda sela ve Kuran-ı Kerim tilaveti de okunurken, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da dua etti.
"70 YIL DA GEÇSE 15 TEMMUZ’U UNUTULMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün Türkiye’nin dört bir yanında 15 Temmuz’u anıyoruz, şehitlerimizi anıyoruz. Çünkü onları unutmayacağız, unutturmayacağız. Gazilerimize, minnet duygularımızı ifade ediyoruz. O gece kanla yazılan destanı tekrar hatırlıyor, tekrar hatırlatıyoruz. Pusuda bekleyen odaklara hep beraber net bir mesaj yolluyoruz. 15 Temmuz’un 7’nci seneyi devriyesinde bir kez daha ilan ediyorum. Değil üzerinden 7 yıl, 70 yıl da geçse 15 Temmuz’un unutulmasına ve unutturulmasına izin vermeyeceğiz. Evlatlarımızın kanını akıtan alçaklara olan öfkemizi diri ve dinç tutacağız. Hiçbir sinsi senaryonun birlik ve beraberliğimizi bozmasına izin vermeyeceğiz. Milletlerin tarihinde bazı dönüm noktaları vardır. 15 Temmuz bizim açımızdan böyle bir kilometre taşıdır. Üzerinde yaşadığımı Anadolu topraklarını bin yıllık vatan yapma, 200 yıllık beka mücadelemizin en önemli safhalarından biridir. Bir kez daha hatırlamak isterim ki biz 15 Temmuz gecesi sadece kanlı ve kalleş bir darbe teşebbüsünü püskürtmekle kalmadık. Aynı zamanda milletçe, nesilden nesile şanla, şerefle, gururla anlatılacak büyük bir destan yazdık. Bunu hep beraber yazdık. Milli iradenin tankla, topla tüfekle, sivillerin üzerine bomba yağdıran uçaklarla teslim alınamayacağını tüm cihana deklare ettik. Türkiye’nin geçilmez olduğunu, işgalcilere ve piyonlarına çok net bir şekilde yeniden hatırlattık. Millet olarak kıyama nasıl kalkılacağını, nasıl birlik olunacağını, nasıl tek yürek haline gelineceğini, tüm dünyaya gösterdik. Her yaştan, her zümreden, her siyasi görüşten insanın bağımsızlığı söz konusu olunca bir gecede nasıl kenetlenebileceğini ortaya koyduk. 15 Temmuz bizim onurumuzdur, haysiyetimizdir, şeref madalyamızdır. 15 Temmuz milli iradenin deklarasyonu, istiklal beyannamesidir. 81 vilayetimizin tamamı eşine az rastlanan bir direnişe sahne oldu. Bu temiz alınlarına dayanan namlulara aldırmayıp ülkesi ve milleti için canından geçenlerin direnişidir. Bu ömürlerinin baharında tankların, tüfeklerin, kurşunların karşısına hiç düşünmeden geçenlerin direnişidir. Bu çocuk çoluğunun rızkını, tarlasının bir yıllık hasadını, kamyonunun, traktörünün lastiğini yakıp darbecileri durdurmaya çalışanların direnişidir. Bu minarelerimizden yükselen selalarla sokaklara akın edip meydanlarda demokrasi nöbeti tutan milletimizin direnişidir. Bu istiklal ve istikbalini terör örgütlerinin insafına tasarrufuna bırakmamak için can verenlerin, şahadet şerbetini içenlerin direnişidir. Bu, yüzünü Türkiye’ye dönmüş, kalbini Türkiye’ye açmış, ümidini Türkiye’ye bağlamış mazlumlara umut aşılayan yüce gönüllerin direnişidir. Gayesi, vicdanı, sevinmesi, acısı bir olan aziz milletimiz tek cephe olarak hainlere canı pahasına dur demiştir" ifadelerini kullandı.
"FETÖCÜLER BAY BAY KEMAL’İ ALIP NEREYE GÖTÜRDÜLER?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Değil mi cephemizin sinesinde iman bir, sevilme bir, acı bir, gaye aynı. Vicdan bir. Değil mi sinede bir dil vuran yürek yılmaz. Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz. Mehmet Akif’in dediği gibi. Bu cephe asla sarsılmayacaktır. Bu cephede 85 milyonun mahşeri vicdanı vardır. Bıyığı daha yeni terlemiş pırıl pırıl gençlerin samimiyeti vardır. Burada Nene Hatun’ların, Şerife Bacıların, Kara Fatmaların fedakârlığı vardır. Ben sizleri böyle görüyorum. Şehit polis Cennet kızımızı böyle görüyorum. Onlar yılmadılar ve şahadete yürüdüler. Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı bütün varımı alsın da Hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Ellerine bayraklarını almış hainlere karşı koyan kadınlarımızın cesaretini unutamayız. Şehit olacağını bile bile tek başına darbecilere direnen yiğitlerin imanını unutamayız. Ölüm kusan silahlara göğüslerini siper eden kahramanların azmini unutamayız. İstanbul’dan Ankara’ya ay yıldızlı al bayrağı kefeni yapanların vatan aşkını unutamayız. Siyasi farklılıklarını bir kenara bırakıp omuz omuza verenlerin basiretini unutamayız. Türkiye’yi bir işgal girişiminden kurtaran bu cephe var oldukça Allah’ın izniyle kimse milletimizin iradesine zincir vuramaz. Ben sizlere inanıyorum. Sizlerle beraber biz bu yolda çok daha emin adımlarla yürüyeceğiz. 15 Temmuz akşamı Atatürk Havalimanı’nda saat 23.15’te havalimanına gelen Bay Bay Kemal’in tankların arasından nasıl sıyrılıp gittiğini biliyorsunuz değil mi? Tankların arasından FETÖ’cüler Bay Bay Kemal’i alıp nereye götürdüler? Aldılar Bakırköy Belediyesi’ne götürdüler. Ne dedi. Benim Erdoğan’ın geleceğinden haberim olsaydı ben de beklerdim. İnanalım mı? Ben de senin öyle gideceğini bilseydim uçağımızı biraz daha geç indirmez, erken indirir, seninle orada buluşurdum. Bunlar korkaktır, bunlar pısırıktır, bunlardan bir şey olmaz" dedi.
"MEHMETÇİK’İ YEDİRTMEYİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "15 Temmuz öncelikle bize ve hükümetimize karşı yapıldı. Darbeci hainler canımıza kast edecek kadar gözlerini karartmışlardı. Kaldığımız yere gönderilen suikast timinden kıl payı kurtulduk. Daha bunun gibi uzun gece boyunca nice badire, nice saldırı atlattık. Benim korumalarım şehit oldular. Ancak 15 Temmuz kalkışmasının asıl muhatabı milletti, milli iradeydi. Ülkemizin bağımsızlığıydı. Türkiye sıradan bir darbe teşebbüsüne değil top yekûn bir işgal girişimine maruz kaldı. Darbecilerin hedefindeki kurumlara baktığımızda bunu çok net bir şekilde görebiliyoruz. Milletin evi olan Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz bombalandı. Milli iradenin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalandı. Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığımız özel harekat başkanlığımız, Ankara Emniyet Müdürlüğümüz ve diğer birimlerimiz çok ağır saldırıya uğradı. Hainler sadece hükümeti devirmeye çalışmadılar. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin sembollerini hedef aldılar. Kolay değil 251 şehidimiz oldu. O gün, ertesi gün. 2 bin 200’ü aşkın gazimiz oldu. Milletimizin peygamber ocağı olarak gördüğü ordusuyla arasını açmayı hedeflediler. Biz, ordumuza peygamber ocağı olarak bakarız. Ama onların böyle bi derdi yok. Bizim askerimizin adı nedir? Mehmetçik. Neden bizim askerimize Mehmetçik demişiz, küçük Muhammed adına Mehmetçik demişiz. İslam dünyasında hiçbir ülkede böyle bir isim yok, sadece bizde var. Onun için Mehmetçik çok önemli. Mehmetçik’i yedirtmeyiz, gereği neyse yaparız" diye konuştu.
"15 TEMMUZ DİRENİŞİNİ LEKELEMEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEYECEKTİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kamu kurumları içinde güvensizlik oluşturarak devletimizi zayıf düşürmeyi, zaafa uğratmayı amaçladılar. Bir ülkenin bekasının en büyük garantisi olan devlet millet kaynaşmasını dinamitleyerek milli bünyemizde onulmaz yaralar açmak istediler. Doğu ile Batı’yı, Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan köprünün işgal edilmesi de kuşkusuz bir mesajdı. İşte o köprü burada, ne oldu? İşgal edebildiler mi? Edemediler. Benim milletim, kadınıyla, erkeğiyle, tankların altına yattı. Orada direndi, köprümüz işgal edilmedi, edilemedi. 15 Temmuz direnişiyle tüm bu kirli senaryoları yırtıp attık. Köle olmayacağız dedik, mandaya boyun eğmeyeceğiz dedik, devletimizi parçalatmayacağız dedik. Türkiye’yi işgal ettirmeyeceğiz dedik, ezanlarımızı susturmayacağız, şanlı bayrağımızı indirtmeyeceğiz dedik. Bir gecede kadını erkeği, genci yaşlısıyla, 253 vatan evladını şehit verdik ama yurdumuzu alçaklara uğratmadık. Mabetlerimizin üzerine namahrem eli değdirtmedik. FETÖ’cü alçaklara teslim olmadık. Çok açık söylüyorum, 15 Temmuz ruhunu anlamayanlar, Çanakkale’yi, Sakarya’yı, Dumlupınar’ı anlayamaz. 15 Temmuz ruhunu anlamayanlar milletimizin kodlarındaki İstiklal aşkını anlayamazlar. 15 Temmuz’u anlamayanlar hakkıdır Hakka tapan, milletimin İstiklal mısrasının manasını anlayamazlar. 15 Temmuz’u anlamayanlar daha darbe girişiminin ilk saatlerinde Ankara’yı bombalayan bizden olamaz diyerek Anadolu şehirlerinden Ankara’ya sel olup akan bu milletin evlatlarını anlayamaz. 15 Temmuz’u anlayamayanlar Allah, devlete, millete zeval vermesin diyen ağzı dualı annelerimizi anlayamaz. 15 Temmuz’u anlayamayanlar bu milletin çapulcuya, çakala, cuntacıya eyvallah etmeyen soylu duruşunu anlayamaz. 15 Temmuz’u anlayamayanlar, varlığımızı, şehitlerimize borçlu olduğumuzu anlayamaz. Allah’ın izniyle 15 Temmuz direnişini lekelemeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Canıyla imtihan edilip, imtihandan geçen milletimizin irfanını ölçmeye, 15 Temmuz’a kontrollü darbe iftirası atan gafillerin kıratı yetmez. 15 Temmuz’un sulandırılmasına ne biz ne de milletimiz izin vermeyecektir. Türkiye var oldukça, 15 Temmuz destanımız, bir zafer şarkısı gibi dilden dile aktarılmaya devam edecektir" ifadelerini kullandı.