Güncelleme Tarihi:
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
24 Kasım Öğretmenler Günü’nün, tüm öğretmenlerimize, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Sizlerin nezdinde ülkemizdeki tüm öğretmenlerimize şahsım, eşim ve milletim adına bir kez daha teşekkür ediyorum.
İstiklal Caddesi’ndeki saldırıda şehit olan Arzu Özsoy ile Karkamış’ta şehit edilen Ayşenur Alkan başta olmak üzere teröre kurban verdiğimiz tüm öğretmenlerimizi rahmetle anıyorum. Rabbim, şehitlerimizin mekânlarını cennet, makamlarını ali eylesin. Vatanına ve milletine hayırlı nesiller yetiştirmek uğruna canlarını feda eden öğretmenlerimizin aziz hatıralarına sahip çıkmayı görev addediyoruz. Biz öğretmenlerimizle var olduk, bugünlere geldik, biz onlarla buralara tırmandık. Eğer cumhurbaşkanı olduysak bunun tohumlamasını yapan öğretmenlerimizdir. Durup dururken olmadı. Bir hocama öğrencisinin mektubundaki giriş cümlesi çok önemliydi, 'Varlık sebebim muhterem hocam'. İşte burası çok önemli.
Bugün hatıra ormanı içinde açılışı yapılan şehitler anıtı ve abidesini öğretmenlerimize şükran borcumuzun mütevazı bir ifadesi olarak görüyorum.
DÖKTÜKLERİ HER KANIN HESABINI MİSLİYLE SORMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Sergiledikleri fedakârlıklarla milli eğitim tarihimize adlarını şanla, şerefle yazdıran 192 kahramanın hiçbirinin unutulmasına izin vermeyeceğiz. Aynı şekilde öğretmenlerimizin canına kasteden alçaklara döktükleri her damla kanın hesabını misliyle sormaya devam edeceğiz. Silahlı Kuvvetler, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyine düzenledikleri hava harekatları saldırıların planlandığı ve gerçekleştirildiği terör yuvalarını darmadağın ediyorlar. Şu anda Parlamentomuzda bundan rahatsız olan maalesef ne idiği belirsiz birileri var. Bundan rahatsızlar. Neden rahatsızlar? Milli İstihbarat, Silahlı Kuvvetler, polis teşkilatı neden kalkıp da bu insanlarla uğraşıyorlarmış.
ÖĞRETMENİMİZE ELİ KALKANI DARMADAĞIN EDERİZ
Nerede bir terörist varsa bu milletin güvenlik teşkilatı; polisiyle, askeriyle, güvenlik güçleriyle orada olacak. Bunu bugün söylemiyoruz... Gabar’da da olacağız, Cudi’de de olacağız, Tendürek’te de olacağız velhasıl nerede varsa orada olacağız. Bizim öğretmenimize eli kalkanın biz her şeyini darmadağın ederiz. Bu, bundan sonra da böyle gidecek. Ülkemize yönelik terör tehdidi tamamen sona erene kadar, sınırlarımız içinde ve dışında bu mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğiz.
TÜRKİYE BÜYÜDÜKÇE BUNU HER ŞEYDEN ÖNCE ÖĞRETMENLERİMİZE YANSITMAYI GÖREV BİLDİK
Bizim kültürümüzde öğretmen, sadece bilgiyi aktaran değildir. Öğretmen bir kuyumcu titizliğinde öğrencisinin içindeki o cevheri işleyen, öğrencisine değer katan, terbiye eden bir gönül işçisidir. Bilgisiyle birlikte tecrübesi ve irfanıyla da çocuklarımızı geleceğe hazırlayan öğretmen, aynı zamanda örnek alınacak, izinden gidilecek bir rol modeldir. Öğretmenlerimiz eğitim- öğretim sistemimizin temel yapı taşları olmaları yanında, karakterimizin de mimarlarıdır. Anaokuluyla birlikte 13 yıl boyunca sabırla emek vererek evlatlarımızı üniversite kapısına veya hayata atılma safhasına getiren öğretmeni dışlayan sistemin başarılı olma şansı yoktur. Türkiye bizden önce bunun sancısını derinden yaşayan bir ülkedir.
Türkiye büyüdükçe bunu her şeyden önce öğretmenlerimize yansıtmayı görev bildik. Son 20 yıldır öğretmenlerimizin görevlerini gönül huzuruyla yapabilmeleri için tarihi nitelikte pek çok adımlar attık. Ülkemizin 81 vilayetine, anaokuluyla, ilkokuluyla, ortaokuluyla, lisesiyle, üniversitesiyle her seviyede çok sayıda eğitim kurumu kazandırdık. Derslik sayımızı ikiye katlayarak ülkemizin uzun yıllardır kanayan en büyük yarası olan kalabalık sınıf meselesini çözüme kavuşturduk. Ben 75 kişilik sınıfta okudum ve yine öyle hatırlıyorum ki 120 kişilik sınıfların olduğu okullarımız vardı. Ama şimdi sayı 20’nin altına indi. Bu durup dururken olmadı, bu bir azmin bir gayretin neticesinde oldu. Bizim çektiğimiz çileyi, bu nesil çekmesin istedik. İstedik ki bu yavrularımız en ideal şekilde yetişsin ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısını ilköğretimde 28'den 15'e indirdik.
Okullarımızın bakımsızlıktan kurtararak spor salonundan kütüphanesine, laboratuvarından akıllı tahtasına kadar her alanda en modern imkanlarla donattık. Öğretmenlerimizi de ihmal etmedik. Toplam 750 bin yeni öğretmen ataması yaparak eğitim ordumuzu güçlendirdik. Halen görev başındaki 100 öğretmenden 75'inin atamasını biz yaptık.
BÜTÇEDE ASLAN PAYI EĞİTİME
Her yıl olduğu gibi bu yıl da bütçede aslan payını eğitime ayırdık. 20 yıl önce eğitime ayrılan bütçe 7.5 milyar liraydı, 304 milyar liraya çıkardık. Halihazırda görüşmeleri devam eden önümüzdeki yıl için eğitim bütçemizi 651 milyar lira olarak belirledik. Eğitim - öğretim, böyle gelmiş böyle gider anlayışı ile yürütülebilecek bir faaliyet değil. Eğitime ilişkin her reformu, her kararı uzun istişareler neticesinde artısını eksisini iyi hesap ederek tasarladık.
BİRİLERİ ÖĞRETMENLERİMİZİ KIŞKIRTMAYA BAŞLADI
Öğretmenlerimizin 60 yıllık hayali olan 'Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu da bu yaklaşımın bir hasılası olarak ortaya çıkardık. Kanun yürürlüğe girer girmez, daha önüne arkasına getirdiği kazanımlara bakmadan birileri öğretmenlerimizi kışkırtmaya başladı. Tamamı yalan veya yanlış bilgilerle devletimizle öğretmenlerimiz arasına fitne sokmaya çalıştılar. Boykot çağrıları yaparak kanunun getirdiği haklardan öğretmenlerimizin faydalanmasına mani olmak istediler ama öğretmenlerimiz bu kirli oyuna gelmedi. Devletimizin kendilerine sunduğu tarihi fırsata sahip çıkan öğretmenlerimiz siyaset simsarlarına da gereken cevabı vermişlerdir. Şartları taşıyan öğretmenlerimizi yüzde 95'i kariyer sistemine başvurmuştur. Başvuranların yüzde 99'u sınava girmiştir. Kariyerlerine ve geleceklerine sahip çıkan tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyorum.
66 BİN 679 ÖĞRETMENİMİZ BAŞÖĞRETMEN OLMA HAKKINI KAZANDI
Kanun kapsamında uzman ve başöğretmen unvanı almaya hak kazanan öğretmen sayılarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Uzman öğretmenlik sınavında 422 bin 368 öğretmenimiz başarılı oldu. Muaf tutulanlarla birlikte toplam 516 bin 974 öğretmenimiz uzman öğretmen olma hakkını kazandı. Başöğretmenlik sınavında 66 bin 422 öğretmenimiz başarılı oldu. 257 uzman öğretmenimiz ise doktorayı tamamladıkları için sınavdan muaf tutulmuşlardır. Muaf tutulanlarla 66 bin 679 uzman öğretmenimiz başöğretmen olma hakkını kazandı. Milli Eğitim Bakanlığı'mızı da öğretmenlerimizin kazanımlarına kazanım katacak bu süreci, suretle ve başarılı şekilde yürüttüğü için kutluyorum. Önümüzdeki dönemi inşallah 'Türkiye Yüzyılı' yaparak evlatlarımıza daha huzurlu bir ülke bırakacağız.