Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından önemli satır başları:
Grup ve parti yönetimimizde yaptığımız değişiklikleri paylaşmak istiyorum. Mahir Ünal'ın görevden affıyla boşalan yere daha önce aynı görevi yapan Özlem Zengin arkadaşımızı teklif ediyoruz. Mahir Ünal arkadaşımıza, görev süresi boyunca Meclis'imize, partimize ve ülkemize yaptığı katkılar için şahsım, tüm arkadaşlarım, milletim adına teşekkür ediyorum. Kendisiyle farklı alanlarda, farklı platformlarda yakın bir şekilde çalışmayı sürdüreceğiz. Sizlerin de takdiriyle bu görevi üstlenecek Özlem Zengin kardeşimize muvaffakıyetler diliyorum. Genel merkezimizde boşalan Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığına da Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerimizden Balıkesir Milletvekilimiz Belgin Uygur'u görevlendirdik.
MEVLÜDE GENÇ'TEN ALDIĞIMIZ İLHAMLA MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
Bilindiği gibi Almanya’nın Solingen Şehrinden 1993 yılı Mayıs’ında milletçe yüreğimizi yakan acı bir haber almıştık. Alman ırkçıları tarafından kundaklanan bir evde 5 vatandaşımız yanarak hayatını kaybetmişti. Bu saldırıda kızlarını ve torunlarını şehit veren Mevlüde Genç ablamız Avrupa’daki Türk ve Müslüman düşmanlığıyla mücadelenin adeta sembolü haline gelmişti. Kendisi geçtiğimiz günlerde vefat etti. Bugün de Amasya’da ebedi yolculuğuna uğurlanıyor. Mevlüde Genç hanımefendiye Allah’tan rahmet dilerken, Avrupa’daki Türk ve Müslüman topluma karşı giderek artan düşmanlık dalgasıyla mücadelemizi ondan aldığımız ilhamla sürdüreceğimizi ifade etmek istiyorum.
20 YILLIK KESİNTİSİZ İKTİDARLA BİR REKORA DAHA İMZA ATMIŞ BULUNUYORUZ
Aziz milletimizin takdir ve teveccühü ile 3 Kasım 2002 tarihinde başlayan hizmet yolculuğumuzda 20 yıllık kesintisiz iktidarla bir rekora daha imza atmış oluyoruz. Girdiğimiz 15 seçimin tamamında demokrasi ve kalkınma yolculuğumuzun her adımında bizlerden desteğini ve hayır duasını esirgemeyen necip milletimize tüm fertleriyle ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi, güçlenmesi, milletimizin hak ettiği hizmetlere kavuşması için partimiz çatısı altında farklı kademelerde görev yapmış tüm yol ve dava arkadaşlarımızdan Allah razı olsun diyorum.
Kuruluşunun üzerinden 1,5 yıl gibi kısa bir süre geçmesine rağmen milletin güvenine mazhar olmuş bir kadro olarak tam 20 yıldır Türkiye'ye aşkla hizmet ediyoruz. 81 vilayetimizin her ilçesinde, her mahallesinde, her köyünde velhasıl vatan topraklarının her karışında eserlerimiz var. Milletimizin 85 milyon ferdinin tamamının hayatına dokunan, umudunu besleyen hizmetlerimiz var. Sadece sınırlarımız içerisinde değil, Balkanlardan Afrika'ya, Orta Asya'dan Latin Amerika'ya, dünyanın dört bir yanında da çalışmalar gerçekleştirdik. Geride bıraktığımız 20 yılda bizden önceki 80 senede yapılan hizmetlerin katbekat fazlasını ülkemize kazandırmayı başardık.
Geride bıraktığımız 20 yılda bizden önceki 80 senede yapılan hizmetlerin kat be kat fazlasını ülkemize kazandırmayı başardık. Birileri sürekli engellemenin, engel çıkarmanın, takoz olmanın peşinde koşarken biz eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerji, spor tesisleri bütün bu alanları güçlendirdik.
ÜLKEMİZE 20 YILDA KAZANDIRDIKLARIMIZI TEKER TEKER SAYMAYA KALKSAK, DEĞİL SAATLER GÜNLER, HAFTALAR YETMEZ
Yollar, konutlar, havalimanları inşa ettik. Fakir fukaraya, garip gurebaya biz sahip çıktık. Savunma sanayiimizi dışa bağımlılıktan kurtardık. Ülkemizi pek çok yenilikle tanıştırdık. Asrın projeleri olan nice eserlerle tarihe adımızı yazdırdık. Yatırımlarla birlikte hak ve özgürlüklerde de Türkiye'yi dünyanın parmakla gösterilen ülkelerinden birisi haline getirdik. Milli iradenin üzerinde yıllardır demokrasinin kılıcı misali duran ne varsa gerektiğinde canımız pahasına verdiğimiz mücadele ile hepsini de tehdit olmaktan çıkardık. Ülkemize 20 yılda kazandırdıklarımızı teker teker saymaya kalksak, değil saatler günler, haftalar yetmez.
BİZİ YILDIRMAYA, KORKUTMAYA, YOLUMUZDAN ÇEVİRMEYE ÇALIŞTILAR. BUNLARIN HİÇBİRİNE EYVALLAH ETMEDİK
Elbette bu süreçte sokak teröründen darbe girişimlerine, vesayet teşebbüslerinden partimizin kapatılma davasına kadar pek çok saldırıya pek çok hainliğe, sayısız hukuksuzluğa maruz kaldık. İrademizi kırmak, bizi hedeflerimizden vazgeçirmek, milletimizle aramıza nifak sokmak için ellerinin altındaki tüm piyonları üzerimize saldılar. Cumhuriyet mitinglerinde ordumuzu kışkırtarak, Gezi olaylarında sokaklarımızı ateşe vererek, 17-25 Aralık girişiminde yargı ve emniyet birimlerimizi kullanarak, çukur eylemlerinde vatan topraklarının bütünlüğünü hedef alarak, 15 Temmuz gecesi doğrudan canımıza ve demokrasimize kastederek velhasıl her yol ve yöntemi kullanarak bizi yıldırmaya, korkutmaya, yolumuzdan çevirmeye çalıştılar. Bunların hiçbirine eyvallah etmedik. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolculukta zorluklar karşısında geri adım atmadık. Baskılara, tehditlere, saldırılara boyun eğmedik. Rabbimizin yardımı, sizlerin gayretleri, milletimizin sarsılmaz desteği sayesinde hamdolsun tüm badirelerin üstesinden geldik. Bugün de 20 yıllık tecrübenin ışığında ilk günkü aşk, heyecan ve azimle Türkiye'ye hizmet mücadelemizi sürdürüyoruz. Nasıl 20 senedir milletimizle aramıza kimsenin girmesine müsaade etmediysek, bugün de mesajlarımızı doğrudan milletimize veriyor, istişarelerimizi milletimizle yapıyor, istikametimizi yine milletimizle birlikte belirliyoruz. Son toplantımızdan bu yana geçen 2 haftalık dönemi şehir ziyaretleri ile tarihimizin en büyük toplu konut, arsa ve iş yeri projesinin temel atma töreni ile çeşitli programlarla, kabullerle, görüşmelerle yine dolu dolu geçirdik. Şehir ziyaretlerimizde ve katıldığımız halka açık programlarda milletimizden gördüğümüz sevgi seli bize daha çok çalışmak için heyecan veriyor, şevk veriyor.
TÜRKİYE'NİN 81 İLİNDE SEFERBERLİK BAŞLATIYORUZ
Türkiye Yüzyılı'nın tanıtımını yaparken bu vizyonu milletimizle birlikte oluşturacağımızın ve inşa edeceğimizin altını özellikle çizmiştim. Bu amaçla 81 ilimizde ve ilçelerinde milletimizin her bir ferdinin Türkiye Yüzyılı'na ilişkin düşüncelerini, beklentilerini, tekliflerini ifade edebilecekleri bir seferberlik başlatıyoruz. Genel Merkezimiz, Genel Başkan Yardımcılarımız ve Merkez Karar Yönetim Kurulu üyelerimizle grubumuz Meclis çalışmalarını aksatmayacak şekilde milletvekillerimizle, kabinemiz, bakanlarımızla bu çalışmada yer alacaktır. Bugüne kadar her işimizi nasıl milletimizle istişare içinde yürütmüşsek, Türkiye Yüzyılı'nı da aynı şekilde tekemmül ettireceğiz.
TOGG'UN ŞUBAT AYINDA SATIŞI, MART AYI SONUNDA TESLİMİ BAŞLAYACAK
Bu vizyonumuzun ilk somut eseri olarak gördüğüm ülkemizin ilk yerli ve milli otomobil markası Togg'u Cumhuriyetimizin 99. kuruluş yıl dönümünün anlamına yaraşır bir şekilde 29 Ekim'de banttan indirdik. Şubat ayında satışı, Mart ayı sonunda teslimi başlayacak Togg, vatandaşlarımıza verdiği umut ve heyecan yanında Türkiye'nin yeni prestij markası olarak ülkemizi dünyada başarıyla temsil edecektir. İlk günden itibaren projeyi çökertmeye yönelik kirli propagandalara aldırmadan bizlere milletimizin 60 yıllık bir hayalini daha gerçeğe dönüştürmenin bahtiyarlığını ve gururunu yaşatan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Rabbim bizleri bu ülkeye ve millete hizmet yolunda daha nice sevinçlerle, gururlarla tanıştırsın diyorum. Her iki programda da varlıkları ile bizleri onurlandıran Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Bahçeli olmak üzere siyasi parti genel başkanlarına, misafirlerimize ve tüm dava arkadaşlarımıza şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum
Cumartesi günü inşallah Gaziantep'e gidiyoruz. Orada da yapımı tamamlanan eserleri hizmete açıyoruz. Aşk ile çalışan yorulmaz. Bu inançla ülkemiz, milletimiz ve aydınlık yarınlarımız için koşturmaya, ter dökmeye devam ediyoruz. Durmak yok yola devam.
HAMBURGER TURLARI DÜZENLİYORLAR
AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı'nı planlarken CHP'nin nelerle uğraştığını sizler de biliyorsunuz. Her biri ayrı bir mutfak kültürü olan illerimizi ziyaret etmek, vatandaşın sofrasına oturmak varken utanmadan, sıkılmadan 10 bin kilometre öteye sırayla hamburger turları düzenliyorlar. Bilmiyorum İngiltere’nin hamburgeri Amerika’dan daha mı iyi? Şimdi de oraya gidecek galiba. Ardından Almanya'ya gidecek. Almanya'da hamburgeri bırak, orada döner var, döner yersin. Şimdi de geçmişte renklere ayırarak son dönemde çete diye itham ederek şevklerini kırdığı kendi yatırımcılarımızdan özür dilemeden güya Londra’ya temiz yatırımcı aramaya gidiyormuş. Daha düne kadar 4 farklı dilde uluslararası yatırımcıları tehdit eden sanki kendisi değilmiş gibi çıkmış bugün yatırımdan bahsediyor. Yatırım kim sen kim?
ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLERDE BAŞÖRTÜLÜ ADAYI DA ÇIKARIRLARSA ŞAŞIRMAYIN
Ülkemizin nereye geldiğini bilmeyecek seviyedeler. Bizim uğruna ömrümüzü verip, kendilerine rağmen çözüme kavuşturduğumuz başörtüsü konusunu, kabuk bağlamış yaraları deşme pahasına bir gece yarısı tekrar gündeme taşıdılar. Bunu da içerisinde türlü sinsiliklerin, tuzakların, sapkınlıkları meşrulaştıran belirsiz ifadelerin olduğu bir yasa teklifi ile yaptılar. Biz de CHP ve şürekasının bu oyununa başörtülü ve başı açık tüm kadınlarımızın kılık-kıyafet özgürlükleriyle birlikte ailenin korunmasını esas alan anayasa değişikliği teklifimizle karşılık verdik. Bu aralar başörtülü hanım kardeşlerimize maşallah rozet takma yarışına girdi. Önümüzdeki seçimlerde başörtülü adayı da çıkarırlarsa şaşırmayın. Buna yönelik adımlar atacaklar. Bugüne kadar niye yoktular? Çünkü onların cibilliyetinde bu yok. Ruhlarında böyle bir şey yok.
SIKIYSA ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMDE BAŞÖRTÜLÜ ADAYLARI KOY
Daha düne kadar genel başkan yardımcısı sıfatıyla partinizde olan hanımefendinin ikna odalarında kızlarımıza neler çektirdiğini siz nerelere kaçıracaksınız? Bunları nasıl yok farz edeceksiniz? Üniversitelerimizin kapısında kızlarımızın başörtülerini açtıran siz değil miydiniz? İşte o hanım ikna odalarının kurucusu kızlarımıza az mı çektirdi? Bizim polis kardeşlerimizi de acımasız bir şekilde kullandılar. Kızlarımızın başlarından başörtülerini çekip alarak onlara zulüm ettiler. Bunları sen bize nasıl unutturacaksın? Bay Kemal biz bunları unutmayız. Bütün bunlara rağmen sıkıysa önümüzdeki seçimde hadi bakalım başörtülü adayları koy. Seni de görelim. HDP koydu bir tane öyle veya böyle. Hadi sen de koy görelim. Sizin geçmişteki ağa babalarınız Meclis'ten başörtülü kızlarımızı dışarı atmanın gayreti içindeydi. Kovdular Meclis'ten.. Kimi? Seçilmişi, hani demokrasi, hani hak ve özgürlükler? Siz onları yaptınız ama biz de Meclisimize elhamdülillah başörtülü kızlarımızı koymak suretiyle size ders verdik, ders. Çünkü biz şuna inanmıştık; hak verilmez alınır diyorduk ve bu hakkı eninde sonunda aldık. Bu millet bize bu görevi verdi ve bu göreve geldikten sonra yavaş yavaş tuttuk hanım kardeşlerimizin bu haklarını kendilerine iade ettik.
BUGÜN TAMAMLANACAK GÖRÜŞMELERİN AKABİNDE TEKLİFİMİZE NİHAİ HALİNİ VERİP MECLİS'E SUNACAĞIZ
Arkadaşlarımız hazırlıklarını tamamladığımız anayasa değişikliği teklifimizi Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi ile ve Meclis'te grubu bulunan diğer siyasi partilerle görüşmeye başlıyorlar. Cumhur İttifakı olarak MHP ile yetkilisi arkadaşlarımızla arkadaşlarımız şu anda görüşmelerini yapacaklar ve görüşmelerden sonra inşallah bugün tamamlanacak görüşmelerin akabinde teklifimize nihai halini verip Meclis'e sunacağız.
MUHALEFET İÇİN DE BİR TURNUSOL KAĞIDI OLACAK
Teklifin bir daha açılmamak üzere milletimizin gündeminden çıkartma yanında muhalefet için de bir turnusol kağıdı olacağına inanıyorum. Hadi görelim bakalım. Teklif görüşmeleri başlayınca kimin demokrasiden, kimin özgürlüklerden ve aileden, kimin de faşizmden ve sapkınlıktan yana olduğu görülecektir. Bizim beklentimiz; siyasi görüşü ve partisi ne olursa olsun milletimizin iradesini temsilen Meclis'te bulunan her milletvekilinin ben inanıyorum ki bu teklifi destekleyeceğidir.
Bilhassa başörtüsünü, bay Kemal sana sesleniyorum; bir metrelik bez parçası diyerek aşağılayan sen değil miydin? Sen bunları unutturmaya çalışıyorsun ama televizyonların arşivleri bunları unutturmuyor. Biraz sonra geleceğim farklı şeyler var. Oralarla bunlara biz hem hukuk dersi vereceğiz, hem ahlak dersi vereceğiz, hem de şimdi kurulacak bu aile kurumunun dersini vereceğiz. 2008'deki düzenlemeyi iptal için koşa koşa Anayasa Mahkemesi'ne götüren bay Kemal'in kendi kirli ve yasakçı geçmişi ile yüzleşme imkanını kaçırmaması gerektiği kanaatindeyiz. Ekranları başında bizi izleyen milletime bunları özellikle hatırlatmak istiyorum. Bu süreç CHP Genel Başkanı yanında 28 Şubat dönemi ve sonrasında gazete köşeleri ile Meclis kürsülerinden başörtülü kızlarımızı hedef gösterenler için de özeleştiri fırsatıdır
MUTABAKAT OLMAZSA HALK OYLAMASI DAHİL DİĞER ADIMLARI DA ATMAYA DA BİZ AK PARTİ OLARAK HAZIRIZ
Anayasa değişikliği teklifinin geniş bir mutabakatla hayata geçmesini arzu ediyoruz. Şayet böyle bir tablo oluşmazsa bir teklifim var; halk oylaması dahil diğer adımları atmaya da biz AK Parti olarak hazırız. Biz şimdiye kadar milletimizin hakemliğinden asla korkmadık, kaçmadık. Meclis'te gereken çoğunluk oluşmazsa hiç şüphesiz son söz milletimize ait olacaktır. Sandık sözünü duyar duymaz CHP Genel Başkanı'nın alelacele yaptığı açıklamaları ise bu şahsın ve partisinin milli irade korkusunun yeni bir emaresi olarak görüyoruz. 2023 seçimlerine sayılı aylar kalmışken daha cumhurbaşkanı adaylarını dahi belirleyemeyenlerin şimdiden telaşa kapıldıkları anlaşılıyor.
BUNLARIN HELALLEŞME ÇAĞRILARI SADECE YALAN, DOLAN VE GÖZ BOYAMADAN İBARET
Esasen bunların her işleri gibi helalleşme çağrıları da sadece yalan, dolan ve göz boyamadan ibarettir. Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da Tuzla Belediye Başkanımıza yönelik huzurunuzda Tuzla Belediye Başkanımı tebrik ediyorum, kutluyorum. Orada yapılan linç girişimi helalleşme maskesinin ardındaki CHP'nin asıl yüzünü ortaya sermiştir. Açılışını yapıyorum dediği ileri atık temizleme ile ilgili tesisler benim belediye başkanlığım, Veysel Bey'in de İSKİ'nin başında olduğu dönem yapılmış olan tesistir. Şimdi bunlar bunları yeniden açmak gayretlerine girerek hava yapıyorlar. Ama bunda nezaket diye bir şey de yok. Hiç böyle bir şey görmemiş. Asgari bunlar hazıra da konamazlar. Bunların öyle bir dertleri de yok. Siyasi rekabeti, siyasi husumet olarak gören şiddete meyilli bu faşist güruhu İstanbullu kardeşlerimle birlikte milletimizin vicdanına havale ediyoruz.
YALOVA'DAKİ UTANÇ TABLOSUNUN MÜSEBBİPLERİ KONUSUNDA GEREKENLER YAPILMAZSA GÜÇLER AYRILIĞI İLKESİ DERİN BİR YARA ALMIŞ OLACAKTIR
Aynı şekilde Yalova'da yargıya yapılan saygısızlık, mahkeme heyetine savrulan hakaretler ve teşebbüs edilen zorbalık da bunların karakterini ortaya seren bir diğer örnektir. Bu ne haldir? Sen nasıl milletvekilisin veya milletvekillerisiniz? Yargının temsilcilerine bu şekilde hakaret mi olur? Anayasa'da bunlarla ilgili yasal düzenlemeler belli. Bunların takipçisi olacağız. Bunların hesabını yargı ile beraber soracağız, sorduracağız. Yargının kararlarını beğenmeyip eleştirmek başka şeydir, doğrudan yargı kurumuna ve oradaki temsilcilerine hakaret etmek, saldırı teşebbüsünde bulunmak başka şeydir. İlkinin demokraside yeri vardır. İkincisi ise düpedüz faşizmdir. Yasama organı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yargıya yönelik bu kabul edilemez tavır karşısında üzerine düşeni yapacağına inanıyorum. Bu kişilerin yürütme organına, onun temsilcisi olan şahsımıza ve Kabinemizdeki Bakanlarımıza yönelik yalan, iftira, hakaret üzerine kurulu hezeyanlarını saymıyorum bile. Şayet Yalova'daki utanç tablosunun müsebbipleri konusunda gerekenler yapılmazsa yine söylüyorum; demokrasinin temel kurallarından olan güçler ayrılığı ilkesi derin bir yara almış olacaktır. Meclisimizin tüm grupları ve mensupları ile bu hususta üzerine düşeni süratle yerine getirmesini bekliyoruz.
KILIÇDAROĞLU'NUN UYUŞTURUCU İDDİASI
Bu zatın önceki gün bizi, bakanımızı ve emniyet teşkilatımızın tamamını uyuşturucu satıcıları ile aynı cümle içinde kullanarak sergilediği kepazelik artık tüm sınırların aşılması anlamına gelmektedir. Kendisinin siyasetin değil tıp ilminin konusu olduğu tespitimi doğrulayan bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde de soracağız. Canlarını dişlerine takarak ülkemizin güvenliği şehirlerimizin huzuru her bir insanımızın hayatından ve geleceğinden emin olması için çalışan kolluk güçlerimizin kahraman mensuplarının haklarını korumak da boynumuzun borcudur. Dikkat ederseniz polisi ve jandarması ile tüm güvenlik teşkilatlarımızı izam eden bu tür akıl ve insaf dışı ithamlar 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yoğunlaşmıştır. Hele bugünlerde tabi çılgına döndü. Kamuoyu araştırmaları bütün bunlar bu masanın etrafındaki çıldırtıyor. Daha çok çıldıracaksınız. Yeter ki biz arazide, sahada, dağ, taş, köy demeden Cumhur İttifakı olarak çalışmaya devam edelim. Güvenlik güçlerimizin FETÖ'den PKK'ya kadar tüm terör örgütlerinin tasallutundan arındırarak milletine ve devletine sadakatle hizmet eden bir yapıya kavuşturmamız bu beyleri rahatsız ediyor. Yeni yapısı ile emniyet ve jandarma teşkilatlarımız aynı şekilde Sahil Güvenliğimiz her alanda olduğu gibi organize suçlar ve bilhassa uyuşturucu ile mücadelede de tarihi başarılara imza atmaktadır. Bu büyük başarı dünyada yayınlanan raporlarda da açıkça belirtilmektedir
Dünyanın pek çok ülkesinin artık mücadele edemediği için uyuşturucuyu serbest bıraktığı bir dönemde Türkiye mücadele çıtasını sürekli yükseltiyor. Sadece geçtiğimiz yıl bay Kemal buraya dikkat, 198 bin uyuşturucu olayına müdahale eden kolluk güçlerimiz 153 bin kişiyi yakalamıştır. Bunlardan 22 binden fazlası da uyuşturucu ticareti suçundan tutuklanmıştır. Uyuşturucu ticaretine dünyadaki en ağır cezaları veren ülkelerin başında biz geliyoruz bay Kemal, biz. Geçtiğimiz 5 yılda çökertilen uyuşturucu şebekesi sayısı bini geçmiş cezaevlerimizde uyuşturucu suçundan yatan tutuklu ve hükümlü sayısı 35 binden 117 binin üzerine çıkmıştır. Tüm bu gayretlerimiz sayesinde ülkemizde uyuşturucuya bağlı ölümlerin sayısı yılda 941'den geçtiğimiz sene itibarıyla 270'e düşmüş, bu yıl ise yüzde 25 daha azalış eğilimi göstermiştir. Bunu niye söylüyorum. Adam ne diyor? Biz cari açığımızı uyuşturucu satışı ile kapatıyormuşuz. Vicdansıza bak, bu ne akıl, sen kendinde misin? Uyuşturucu satışı yanında bağımlıları ile mücadelede de önemli mesafe kat ettik. Tedavi merkezlerinin sayısını 79'dan 138'e çıkartırken, 81 ilimizde 105 Yeşilay Danışmanlık Merkezi'ni faaliyete geçirdik. 2019 yılında yaptığımız yasal düzenleme ile tedaviyi zorunlu hale getirdik.
BU BELA İLE DÜNYANIN BAŞI DERTTE AMA SENİN DE BAŞIN DERTTE
Anne-babalardan üniversite öğrencilerine ve özel meslek gruplarına kadar son 5 yılda toplam 5 milyon insana yüz yüze bilinçlendirme ve farkındalık eğitimleri verdik. Kimyevi bir uyuşturucu olan metanfetamin bunu gayet iyi biliyormuşsun galiba. Öyle bir şeyler duyduk. Bu bela ile dünyanın tamamının başı dertte. Biliyorum ki senin de başın dertte. Türkiye geçtiğimiz yıl 5,5 ton bu yılın ilk 10 ayında 12 ton bu uyuşturucudan yakalayarak mücadeleyi en üst seviyede yürüten ülkeler arasında yer almıştır. Bay Kemal ne yaptığımızı öğrendin mi? Bunları biz yapıyoruz. Tüm bu gerçeklere rağmen uyuşturucu ile ülke tarihinin en etkin mücadelesini yürüten bir hükümeti ve ona bağlı kolluk güçlerini töhmet altında bırakacak açıklamalarda bulunmak uyuşturucu baronlarına hizmet etmektir. Akıl, izan sahibi olan tüm muhalefet gruplarına sesleniyorum bizim uyuşturucu gelirleri ile cari açığı kapatmak gibi bir derdimiz yok. Ama birilerinin kendi siyaset açığını uyuşturucu ile kapatmak istediği de kesindir. Üstelik bu kişinin ekonomik krize çare olarak uyuşturucu ve organ kaçakçılarından vergi almayı teklif eden bir zihniyete sahip olduğunu da tekrar hatırlatmak isterim.
KAHRAMAN ORDUMUZA İFİTRA ATAN ALÇAKLARLA İLGİLİ BİZE HAK, HUKUK DERSİ VERMEYE KALKMALARI DA AYRI BİR GARABETTİR
Şimdi, sizlerle paylaşacağım bilginin bu zatın kapı arkalarında gizli saklı ittifak içinde olduğu kesimlerden kaynaklanan asıl sıkıntısını ortaya koyacağına inanıyorum. 15 Temmuz'dan bu yana PKK terör örgütünün en önemli gelir kaynağı olan uyuşturucu ticaretindeki elini kolunu kıran çok önemli operasyonları biz gerçekleştirdik. Sadece bu amaçla düzenlenen operasyonlarda 53 terörist etkisiz hale getirilirken, 362 milyon kök kenevir, 275 ton esrar ele geçirilerek örgüte 287 milyar liralık darbe vuruldu. Sanıyorum bu zatın sergilediği akıl, vicdan ve ahlak dışı uyuşturucu hezeyanının sebebi şimdi daha iyi anlaşılmıştır. Gözünü ve gönlünü milletine çevirmek yerine tüm söylemini terör ve suç örgütlerinin mensuplarının yönlendirmesine göre oluşturan bu zatın durumu artık bizim şaşırma duygumuzun da ötesine geçmiştir. Görüldüğü gibi karşımızda neresinden tutsanız elimizde kalan bir zihniyet ile onun ülkesine ve milletine karşı sorumluluk duygusunu kaybetmiş aktörleri var.
AK Parti grubu olarak biz beceriksizliklerini, hırsızlıklarını, riyakarlıklarını, hezeyanlarını provokasyonlarla örtmeye çalışanların oyununa gelmeyecek basirete elbette sahibiz. Kendi istedikleri gibi davranmayan, konuşmayan, kendilerine tabi olmayan hiç kimseye tahammül edemeyenlerin, kahraman ordumuza iftira atan alçaklarla ilgili bize hak, hukuk ve özgürlük dersi vermeye kalkması ise ayrı bir garabettir. Bu ikiyüzlü tavır aynı zamanda karşımızdakilerin özgürlük anlayışındaki çarpıklıkları da göstermektedir. CHP ve şürekasının özgürlükten anladığı iftira atma özgürlüğüdür. Yalan söyleme özgürlüğüdür, terör örgütü propagandası yapma özgürlüğüdür. İcazet almak için kapısını aşındırdıkları yerler dahil dünyanın hiç bir medeni ülkesinde böyle bir özgürlük tanımı yoktur.
Milletimizin önce 2023 seçimlerinde, ardından da 2024 mahalli idareler seçiminde bu müzmin ve müptezel faşist zihniyeti tarihin çöp sepetine atacağına iman ediyorum. Bunların milletimize hesap verme günü gelene kadar biz eser ve hizmet mücadelemizi hukuk ve demokrasi zemininde kararlılıkla sürdüreceğiz. Unutmayın Türkiye merhum Menderes'ten itibaren başrolünü CHP'nin oynadığı bu kirli senaryoları pek çok kez görmüş, tecrübe etmiştir. Ülkemize telafisi mümkün olmayan ağır bedeller ödeten tüm darbelerin, kargaşa ve kaos ortamının hazırlayıcısı CHP'den başkası değildir. Üniversite gençlerinin kıyma makinelerinde öğütüldüğü yalanından, rahmetli Menderes'e atılan alçakça iftiralara, sokakların karıştırılmasından darbe çağrılarına kadar sivil siyasete yönelik anti demokratik girişimlerin tamamının gerisinde CHP zihniyeti vardır.
SANDIĞIN RENGİ BELLİ OLDUKÇA SİNSİ VE YIKICI ÇABALARIN ARTMASI MUHTEMELDİR
Uyuşturucu hezeyanı da aynı zihniyetin ürünü olarak tarihin utanç sayfalarındaki yerini almıştır. Türkiye'nin kader seçimleri olacak 2023 seçimleri öncesinde CHP'ye bu doğrultuda yeni görevler ve talimatlar verildiği anlaşılıyor. Sandığın rengi belli oldukça, siyasi iklimi zehirlemeye yönelik sinsi ve yıkıcı çabaların artması muhtemeldir. Teşkilatlarımızdan önümüzdeki dönemde çalışmalarını bu hassasiyetle yürütmelerini beklediğimi burada altını çizerek ifade etmek istiyorum.
KENDİ EN BASİT MESELELERİNİ DAHİ ÇÖZEMEYEN BU TOPLAMA YAPININ AKIBETİ KARANLIKTIR
Ülkemizde ve bölgemizde meydana gelen her gelişme giderek bir sirk çadırını andıran 6'lı masadan bir şey çıkmayacağını ortaya koyuyor. Her seçimde olduğu gibi 2023 seçimlerinde de şöyle derli toplu, sikletimize uygun bir muhalefetle yarışmayı isterdik. Ama maalesef bahtımıza çıka çıka kavgadan, kumpastan, birbirlerine laf yetiştirmekten, şehit yakınlarımız dahil millete hakaret etmekten başka hiçbir vasfı olmayan ekip çıktı. Bırakın ülkenin dertlerine derman olmayı kendi en basit meselelerini dahi çözemeyen bu toplama yapının akıbeti karanlıktır, başarısızlıktır. Allah'ın izniyle büyük bir hüsrandır.
HAYAT PAHALILIĞI İLE MÜCADELE ANA ÖNCELİĞİMİZ
Önümüzdeki 7 aylık süreç inşallah bu hakikati çok daha belirgin hale getirecek, bunların foyalarının tamamen dökülmesini sağlayacaktır. Daha düne kadar sırtlarını sıvazlayanların da bunlardan köy de kasaba da olmayacağı gerçeğini kabullenmeye başladıkları anlaşılıyor. Artık etrafında oturanların ve çevresinde oluşanların sayısının da iyice karıştığı bu masada ne yapılırsa yapılsın biz son 20 yıldır olduğu gibi işimize bakacağız kendi gündemimize odaklanacağız. Küresel ekonomik krizin sebep olduğu hayat pahalılığı ile mücadele ana önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Avrupa'sından Amerika'sına kadar tüm dünya son 60-70 yılın en yüksek enflasyon rakamları ile boğuşurken hamdolsun ülkemizde ekonominin çarkları dönüyor. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmek olarak özetlediğimiz ekonomi modelimiz meyvelerini veriyor. Anladın mı bay Kemal? Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme. Nasıl büyüdüğümüzü öğrendin mi? Öğrenemezsin sende o kapasite yok zaten...
PEK ÇOK ÜLKE KIŞ ŞARTLARI İLE BERABER KENDİLERİNİ ENERJİ KITLIĞINA HAZIRLARKEN, BİZ İÇİMİZ RAHAT BİR ŞEKİLDE KIŞA GİRİYORUZ
Turizmde salgın döneminde yaşadığımız kayıpları telafi etmenin ötesine geçme başarısı gösterdik. Avrupa dahil pek çok ülke yaklaşan kış şartları ile beraber kendilerini enerji kıtlığına hazırlarken, biz içimiz rahat bir şekilde kışa giriyoruz.
AVRUPA'YA BİZİM ÜZERİMİZDEN ENERJİ İHRACI DA OLACAK
Dün Sayın Putin'le görüştüm. Bugün de sayın Zelenski ile görüşeceğim. Türkiye artık doğal gazda ve enerjide bir hub. Avrupa'ya bizim üzerimizden enerji ihracı da olacak. Tahıl koridoru zaten çalışıyor, bu konuda da süreci daha da iyi bir konuma gübre ile birlikte hamdolsun getirdik. Daha birkaç ay öncesine kadar Rusya-Ukrayna krizinde ülkemizin takip ettiği dengeli politikayı eleştirenler şimdi dünyanın her yerinde bizi örnek alıyor. Aynı şekilde faizleri düşürerek üretimi ve istihdamı destekleme politikamızın da ne kadar isabetli olduğu gün geçtikçe daha iyi görülüyor. Birleşmiş Milletler'den uluslararası kuruluşlara ve ekonomistlere varıncaya kadar birçok kurum, şahıs ve kuruluş bizim enflasyon ile faiz arasında kurduğumuz sebep-sonuç ilişkisine hak veriyor. Yılbaşından sonra göreceksiniz, biz nasıl faizi indiriyorsak dünyada da faizi indirmeye başladıklarını göreceksiniz. Geçtiğimiz 20 yılda büyük bir titizlikle uyguladığımız eser ve hizmet siyasetimize ülkemizin güvenliğini güçlendirme vatandaşımızın refahını yükseltme sözümüze bu zor dönemde de sahip çıkıyoruz. Küresel gelişmeleri ülkemiz lehine çevirme gayretlerimizi kesintisiz sürdürürken vatandaşlarımızı çaresiz bırakmıyoruz. Gıda güvenliğinin küresel gündemin en üst sıralarına çıktığı günümüzde üreticilerimizi her alanda desteklemeyi görev addediyoruz.
TARIM SEKTÖRÜMÜZÜ DAHA DA RAHATLATACAK BAZI MÜJDELERİMİZİ BUGÜN SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTİYORUM
Çiftçilerimize yaptığımız mazot ve gübre destekleme sistemimizi değiştirdik. Ödemelerimizi öne çekiyoruz. Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı olarak hububat üreten çiftçilerimize 2022 yılı dönemine ait mazot ve gübre desteklerini 2023 Mart ayı yerine bu yıl içinde ödemeye başlayacağız. Mazot ve gübre desteklerinin öne çekilmesiyle çiftçilerimiz ekim döneminde girdi maliyetlerinin altında zorlanmadan üretim yapabilecektir. Ayrıca mazot desteğini ürün bazında yüzde 130 ile yüzde 395, gübre desteğini yüzde 130 ile yüzde 163, sertifikalı tohum kullanım desteğini yüzde 50 ile yüzde 150 arasında değişen oranlarda artırdık. Tabii burada değerli milletvekili arkadaşlarıma çok görev düşüyor. Bunları her zeminde anlatacağız, anlatacaksınız, işleyeceğiz, işleyeceksiniz. Buzağı başına verilen temel desteğimizi 370 liradan 500 liraya yükselttik.
Tarımsal destekleme bütçemizi 2002 yılındaki 1,8 milyar lira seviyesinden 30 kat artışla 2022 yılında 34 milyar liraya çıkardık. Geleneksel bitkisel üretimini desteklemek amacıyla verilen sıfır faizli yatırım ve işletme kredisinin üst limitini yüzde 100 artışla 200 bin liraya yükselttik. EBu kredinin yarısı mazot ve gübre alımında kullanılabilecek, üreticilerimizin işlerini kolaylaştırmaya yönelik dijital dönüşüm hamlelerimize de bu arada devam ediyoruz. Ekim başından itibaren Çiftçi Kayıt Sistemi'ne elektronik devlet kapısından da erişim imkanı sağladık. Üreticilerimiz desteklemeler için tüm başvurularını artık herhangi bir yere gitmeden elektronik devlet üzerinden zahmetsizce yapabiliyor. Ekim başından bugüne toplam 400 binin üzerinde çiftçimiz Çiftçi Kayıt Sistemi belgesini elektronik devlet üzerinden oluşturdu. Geçmişte olduğu gibi çiftçilerimizin her zaman yanında olmaya ve sen üret yeter diyerek çiftçilerimizi ve üretimi desteklemeye devam edeceğiz.
KOOP-BAKKAL İLK ETAPTA 6 ŞEHİRDE BAŞLAYACAK
Ayrıca ilk etapta 6 şehrimize 250 noktada uygulamaya başlayacağımız. Koop-Bakkal projesi ile de vatandaşlarımıza temel tüketim maddelerini bakkal formatındaki satış yerlerinde ulaştırmayı planlıyoruz. Büyüklükleri 75 ile 150 metrekare arasında olacak sayılarını da bine çıkartacağımız bakkallarımız bu alanda faaliyet yürüten vatandaşlarımız tarafından işletilecek. Koop-Bakkal bunların şimdiden ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
TAHIL KORİDORUNDA SEVKİYAT DEVAM EDECEK
Yeni bir müjde de şu; Sayın Putin ile dün yaptığımız görüşme üzerine Rusya Savunma Bakanı Sayın Şoygu, Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar'ı arayarak bugün saat 12.00'den itibaren tahıl sevkiyatının eskiden planlandığı gibi devam edeceğini bildirdi. Bay Kemal, görüyorsun bölgesel çalışmıyoruz, küresel çalışıyoruz ve aynen bu şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Sayın Putin ile de mutabık kaldığımız gibi öncelikle Afrika'nın fakir fukara ülkelerine bu koridoru işletecek, Somali, Cibuti ve Sudan'ı ilk etapta ele almayı, o da bize tavsiye etti, bunu da yapacağız.
TAHIL KRİZİ NASIL AŞILDI? ERDOĞAN: ÖNCE BIDEN'A SONRA SİZE ANLATACAĞIM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti grup toplantısı sonrasında TBMM’de gazetecilerin tahıl koridoruna ilişkin sorusunu cevapladı. Erdoğan, gazetecilerin ‘Tahıl koridoru konusunda Rusya’yı nasıl ikna ettiniz?’ sorusuna, “Onu bana bırakın. Önce ABD Başkanı Biden’a, sonra size anlatacağım” dedi.