Güncelleme Tarihi:
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar...
Aziz milletim, yüksek yargının kıymetli başkanları, hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Yeni adli yılın ülkemiz, milletimizin, tüm adalet teşkilatımız için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
2023'ün bize bundan sonraki bir asrımıza ilişkin vizyonlarımızın üzerine düşünme şevkini vermesini temenni ediyorum.
"YENİ ANAYASA ÇALIŞMASINI TEKRAR BAŞLATABİLECEĞİMİZİ ÜMİT EDİYORUZ"
Türkiye demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Hukuk devleti ifadesi tarihi kökenleri de olan çok önemli bir vurgudur. Biz de geride bıraktığımız 20 yılda ülkemizin hukuk devleti vasfını güçlendirmek için önemli reformlara imza attık. Hali hazırdaki anayasamız da 1980 darbesinin ardından hazırlanıp yürürlüğe girmiştir. Sonuçta elimizdeki malzemenin darbe dönemi ürünü olduğu gerçeğinden kurtulamıyoruz. Yeni anayasa hazırlama çağrısı yaptık. Meclis'teki bu çabamızdan diğer siyasi partilerle uzlaşma sağlanamadığından sonuç alamadık. Geçtiğimiz yıl bir kez daha siyasi partilere çağrıda bulunduk, biz de kendi çalışmalarımızı yaptık. Bir taslak hazırladık ancak maalesef bu çağrımız da sonuçsuz kaldı. İnsan haklarına dayanan, sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasayı ülkemize henüz kazandıramadık ama umudumuzu da kaybetmedik. Yeni anayasa çalışmasını tekrar başlatabileceğimizi ümit ediyoruz.
Reform mahiyetindeki düzenlemelerden bazılarını hatırlatmak istiyorum. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nu oluşturarak insan haklarının korunmasını sağladık. UYAP'ı hayata geçirerek teknolojik gelişmeleri yargının hizmetine sunduk. 2. derece yargılama yapan istinafı ülkemize kazandırdık. Yeni bir ceza adaleti sistemi oluşturduk.
Aynı amaçla hakim ve savcı ile mahkeme sayımızı da artırdık. Adli yargıdaki mahkeme sayısını 6 bin 852'ye çıkardık. Kısaca özetlediğim bu çalışmalar yanında pek çok düzenlemeyi ülkemize kazandırdık. İlk derecesinden yükseğine kadar yargı kurumlarımızın tamamının çile mekanlarından huzurlu mekanlara dönüşmesi dahi bir başarıdır.
"GÜNDEMİMİZİN EN BAŞINDA AVUKATLARIMIZIN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ VAR"
Önümüzdeki dönemde adalet sistemimizde yeni iyileştirmeler yapacağız. Gündemimizin en başında avukatlarımızın sorunlarının çözümü var. Hedefimiz savunma hakkının daha da güçlendirilmesidir. Vatandaşlarımızın hak mahrumiyetine uğramasından üzüntü duyuyoruz. Hukuki Himaye Sigortası'nı Türkiye'ye de kazandırmayı umuyoruz. Yapay zekayı, yargının ve yargı görevi yapan hakim, savcı ve avukatlarımızın hizmetine sunmak için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Hukuk güvenliğinin daha da artırılması için yeni adımlar atacağız. Yargı süreçlerini sadeleştireceğiz. Yargılamaların makul sürede sonuçlandırılması için yeni projeleri devreye alacağız. Tüm bu çalışmalarla milletimizin adalete olan güvenini en üst düzeye çıkarmakta kararlıyız.
"BÖYLE BİR REZİLLİĞE ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ"
Çalışmalarımızı yürütürken geç gelen adalet, adalet değildir sözünü aklımızdan çıkarmıyoruz. Buna karşılık birileri maalesef ülkemizin adalet sistemini suç çetelerinin kirli oyunlarına kurban etmek için çalışıyor. Böyle bir rezilliğe asla izin vermeyeceğiz. Bu ülkede herkes mücadelesini hukuk ve en önemlisi ahlak kuralları çerçevesinde verecektir. Her tahrik, her söylenti ülkemize yapılmış en büyük kötülüktür.
AİHM TEPKİSİ: KONU TÜRKİYE OLUNCA SİYASİ KARAR VERİR
AİHM kararlarında adil değildir, siyasidir. Konu Türkiye olunca siyasi karar verir. Fransa, Almanya olunca ters kararlar verir. Adaletin işleyişindeki aksaklıklarından şikayet etmekle bu sisteme husumet beslemek tamamen farklıdır. İlki anlaşılabilir, gerektiğinde iyileştirilmesi yönünde adım atılabilir bir anlayıştır. İkincisi ise ihanettir.
Karşımızdakilerin derdi, ülkemizin hukuk devleti niteliğini güçlendirmek değildir. Benzer şeytani tavırlara yasama ve yürütme konusunda da şahitlik ediyoruz. Bunlar geçmişte aynı yöntemlerle ülkenin enerjisini sömürmüşlerdir. Kararlarını Türk milleti adına veren yargımızın bu niteliğinden rahatsız olanların kimlerin değirmenine su taşıdığını gördükçe üzülüyoruz. Siyasi alandaki mücadeleyle ilgili hiçbir çekincemiz yoktur. Tek gayemiz ülkemizin zarara uğramaması, hukukun üstünlüğü ülkesinde halel gelmemesidir. Hepimizin en büyük teminatı olan adaleti daha da güçlendirerek bu bataklığı da kurutacağız.
Son 2 asrı sürekli kayıplarla, kırılmalarla geçen bir ülke olarak kendi potansiyelimizi kullanabileceğimiz demokrasinin altyapısını henüz yeni tamamlamış durumdayız. Cumhuriyet yıllarına damga vuran siyasi krizlerin, terörün, uluslararası baskıların her biri ayrı değerlendirme konuları. Türkiye artık yeni bir lige çıkmıştır. Ülkemiz geçtiğimiz 20 yılda sahip olduğu altyapıyla adeta bugünlere hazırlanmıştır. Dünyanın ve bölgemizin adeta kaynadığı bir dönemde biz her şeyimizle büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına hazırız. Eğitimden sağlığa, sanayiden tarıma her alanda ihtiyacımız olan araçlara sahibiz.
Dünyanın dört bir yanında ilişkilerimizle, askeri gücümüzle varlığımızı kabul ettiriyoruz. Son dönemde pek çok emaresini görüyor, duyuyor, okuyoruz. Dünyanın neresine giderseniz gidin, başarı hikayeleri yazan vatandaşlarımıza ulaşmak mümkün. Türkiye artık dünyanın yeniden şekillenen yönetim yapısının dışlamaya kimsenin gücünün yetmeyeceği aktörü olma haline gelmiştir. İşte buradan çağrımı yapıyorum; Yargı ve hukuk dünyamız 2053 vizyonumuzu oluşturmaya başlamalıdır. Bir kez daha yeni adli yılın hakimlerimizle, savcılarımızla, avukatlarımızla herkese hayırlara vesile olmasını diliyorum.