Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na, AK Parti Genel Merkezi'nden canlı bağlantıyla katıldı. İl kongrelerinin tamamını bitirmelerinin ardından görevine devam eden ve yeni seçilen il başkanlarıyla bugün ilk defa birlikte olduklarını söyleyen Erdoğan, tüm il başkanlarına başarı dileklerini iletti.
Büyük kongreyi ay sonunda yapacaklarını hatırlatan Erdoğan, "Böylece partimizi 2023 seçimlerine taşıyacak kadrolarımızı tamamlamış oluyoruz." diye konuştu.
AK Parti'nin birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde değişim iradesinin bir tezahürü olan kongre sürecinin, salgın şartlarına rağmen gayet başarılı geçtiğini belirten Erdoğan, kuruluşundan bugüne partide görev alanları kongrelerde görmekten memnuniyet duyduklarını dile getirdi.
Bundan sonraki tüm çalışmaları da omuz omuza yürüteceklerini ifade eden Erdoğan, "Aynı şekilde partimize yeni üye kazandırma hususunda da oldukça başarılı bir dönem geçirdik. Üye sayımızı, yaklaşık 11,5 milyona çıkartarak, milletimizle bütünleşme konusunda rakipsiz olduğumuzu bir kez daha gösterdik. Kadın Kolları ve Gençlik Kollarımızda da aynı heyecana şahit olmaktan memnuniyet duyuyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"YENİ BİR GÖNÜL SEFERBERLİĞİNE BAŞLIYORUZ"
Hep birlikte, milletin umudu olan AK Parti'nin bu vasfını daha da güçlendireceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Partimizin, hiç kimsenin değil, sadece milletin partisi olduğu gerçeğini asla aklımızdan çıkarmadan, yaptığımız her işte milletin rızasını esas almayı sürdüreceğiz. Şayet kendini partisinin veya kadrolarının, şehrinin hele hele milletin üstünde gören varsa yanlış yerde olduğunu bilmelidir. AK Parti'de kadim davamız dışında hiç kimse ve hiçbir şey vazgeçilmez değildir. İşte bu anlayışla 2023'e kadar kesintisiz sürecek, yeni bir gönül seferberliğine başlıyoruz. Ülkemizin 81 vilayetinin tamamında ulaşmadık, derdini dinlemedik, yüreğine dokunmadık tek bir insanımızı dahi bırakmayacağız ancak bunu başardıktan sonra vatandaşlarımızın sandıkta bize sahip çıkacaklarından emin olabiliriz. Aksi takdirde partimizin ve onunla birlikte ülkemizin yaşayacağı sıkıntıların vebalinin altından kalkamayız."
Dünyanın içinden geçtiği büyük dönüşüm sürecinin, sorumluluklarını daha da artırdığına işaret eden Erdoğan, "Geçmişte Türkiye, önüne çıkan fırsatları, başına musallat edilen siyasi, sosyal, ekonomik krizler sebebiyle kaçırmıştı. Bu defa da aynı oyunun sahnelenmeye çalışıldığını biliyoruz ama inşallah bu kez büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına mani olamayacaklar. Hep söylediğimiz gibi, AK Parti, Türkiye'nin son 18 yılına damgasını vurmanın yanında 2023'e ve 2053'e doğru giden geleceğini de inşa edecek partidir. Bugün Türkiye'de, milletimizin ülke yönetimini emanet edeceği, yatırım ve üretim konusunda güvendiği bir başka parti yoktur." ifadesini kullandı.
"CHP ARTIK KENDİ DERDİNE DÜŞMÜŞTÜR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yönetim sistemine geçilmesiyle yollarına Cumhur İttifakı'yla devam ettiklerini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Milletimizin yarısından fazlasının desteğiyle yürüdüğümüz bu yolda ülkemizi tarihi bir dönüm noktasından geçirme sorumluluğuyla karşı karşıyayız. Karşımızda 40 yamalı bohça misali oluşturulan ittifak, şimdiden tel tel dökülmeye başladı. Biz, büyük ve güçlü Türkiye hedefimiz doğrultusunda ilkeli ve gayretli bir şekilde çalışmayı sürdürdükçe inşallah milletimizden aldığımız desteği de artıracağız. Etrafında oluşturulmaya çalışılan illüzyon, her geçen gün daha da battığı taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık batağında sönüp giden CHP, artık kendi derdine düşmüştür. Siyasetin cilvesi olarak elbette bu partinin gerçek yüzünü göstermek, yalanlarını ve iftiralarını ortaya dökmek için kendilerini muhatap alıp cevap vermek durumunda kalabiliyoruz. Fakat emin olunuz, Türkiye'nin geleceğinde, bu zihniyeti, yapısı ve üslubuyla CHP diye bir partiye yer olmadığını da şimdiden görüyoruz."
Erdoğan, iktidar yolunu vesayette, darbede, dış destekte, ülkesinin başına gelecek felaketlerde gören bir anlayışın çökmeye mahkum olduğunu belirtti.
Ülkeye bugüne kadar kazandırılan tüm eserlere, yapılan tüm yatırımlara, geliştirilen tüm projelere karşı çıkan muhalefet anlayışının devrinin geride kaldığına dikkati çeken Erdoğan, CHP'nin, yıllarca vatandaşların bir bölümünü, Atatürkçülük, laiklik, demokratlık, çağdaşlık gibi değerleri kullanarak istismar ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir süredir yaşadığımız her hadise bu partinin bölücülükte, bağnazlıkta, faşistlikte sınır tanımayan gerçek yüzünü daha belirgin şekilde ortaya çıkartıyor. Sizlerden her fırsatta, CHP'ye oy veren vatandaşlarımıza bu gerçekleri hatırlatmanızı, onların içlerini kemiren rahatsızlığı harekete geçirmenizi istiyorum. Siyaseti, eser ve hizmet yarışına çevirdiğimiz ölçüde, başarımızı milletimize daha iyi gösterebileceğimizi asla unutmayacağız." dedi.
Milletin siyasi tercihini belirlerken geçmişte yapılanlar kadar gelecekte kendisine umut veren kadrolara ve programlara da baktığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir süredir yoğun şekilde milletimizin beklentilerine cevap verecek, geleceğini aydınlatacak reform programlarıyla kamuoyunun huzuruna çıkıyoruz. Dikkat ederseniz, iktidarda olmamıza, yani sadece elimizdeki işleri yürütsek bile söyleyecek çok sözü olan bir parti konumunda bulunmamıza rağmen reform gündemine en sıkı biz sarılıyoruz. Sessiz devrimler olarak nitelendirdiğimiz nice reformlarla ülkemizin demokratik ve ekonomik çehresini tümüyle değiştiren parti biziz. Avrupa Birliği üyelik sürecini de vesile ederek, milletimizin beklentisi olan hak ve özgürlükleri genişleten nice düzenlemeyi hayata geçiren de biziz."
Sadece son 2-3 yılda yaptıkları reformların dahi başlı başına bir destan olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Milletimizin 200 yıllık sancısı olan yönetim sistemi arayışlarının zirvesini oluşturan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni, ülkemize biz kazandırdık. Böylece Türkiye, tarihinde ilk defa milli iradenin, sivil siyasetin, demokratik mekanizmaların inisiyatifiyle köklü bir yönetim sistemi değişikliğine imza atmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, bundan önceki tüm büyük değişimler ve tüm anayasaların, hep darbelerin veya olağanüstü yönetimlerin ürünü olduğuna işaret ederek, "Yargı Reformu Strateji Belgesi, son dönemdeki en önemli hukuk reformlarının çatı düzenlemesiydi. Salı günü bu çerçevede yeni bir adım olan İnsan Hakları Eylem Planı'mızı kamuoyuyla paylaştık. Önümüzdeki hafta da Ekonomik Reform Paketi'mizi kamuoyuna açıklayacağız." diye konuştu.
"TÜM KESİMLERİ BU SÜRECE YAPICI KATKI VERMEYE DAVET EDİYORUZ"
Son dönemin en önemli reform müjdesinin, yeni ve sivil anayasa hazırlama teklifleri olduğunu belirten Erdoğan, şu görüşleri paylaştı:
"Cumhur İttifakı olarak anlayış birliği içinde, attığımız yeni ve sivil anayasa hazırlama adımımız, bu ülkedeki herkesi ilgilendiren bir tekliftir. Siyasi partilerden sivil toplum kuruluşlarına, meslek odalarından akademisyenlere, medyadan iş dünyasına kadar tüm kesimleri, bu sürece yapıcı katkı vermeye davet ediyoruz. Yeni ve sivil anayasa hazırlığının, günlük siyasetin ve kısır polemiklerin ötesinde bir anlama sahip olduğu amacıyla bu meselenin, kendi mecrasında konuşulup tartışılmasını bekliyoruz.
AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz elbette kendi hazırlıklarımızı yapacağız. Kimseden katkı gelmese bile biz kendi hazırlığımızı milletimizin takdirine sunmakta kararlıyız. Ama böyle bir sürecin 84 milyonun tamamını kuşatacak şekilde yürümesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. İnşallah Türkiye'yi, önümüzdeki asırda yürüyüşüne rehberlik edecek kuşatıcı, sarih, demokratik, özgürlükçü bir anayasaya kavuşturacağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin gelecek asrını, milletin mutlu ve müreffeh yarınlarını düşünürken, şehirlerin yeniden 25-30 yıl öncesine geri döndürülmeye başlandığını görmekten özellikle üzüntü duyduklarını dile getirdi.
İstanbul ve İzmir başta olmak üzere CHP'nin yönetimindeki büyükşehir ve ilçe belediyelerinin, vatandaşlara hakkıyla hizmet etmek yerine, yeniden çöp, çukur, çamur devrini hortlattıklarını ifade eden Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bir de utanmadan çıkıp 'tıkır tıkır çalışıyoruz' demezler mi. Milletimiz de bunlara cevabını şöyle veriyor, 'Takur tukur belediyeler, çukur mukur yollar, çer çöp mahalleler, çap çamur sokaklar'. Evet lafa geldiğinde ülkeyi yönetmeye talip olanlar daha temel belediye hizmetlerinin bile altından kalkamıyorlar. Seçimlerde bunlar 'yıkmaya geliyoruz' derlerken, biz siyasi bir değişimi kastettiklerini sanmıştık. Meğer bunlar, gerçekten şehirlerimizi temizliğiyle, yeşiliyle, yol, su ve kanalizasyon altyapısıyla, sosyal hizmetleriyle yıkmaya geliyorlarmış. Eski Türkiye görüntüleri olan çöp dağlarının yeniden ortaya çıkması, su tankerlerinin tekrar mahallelerde görülmesi, araçların çukurdan, yayaların çamurdan çıkamadığı yolların artması, yıkım değil de nedir? İşin asıl ilginç yanı, AK Parti yönetimindeki herhangi bir belediyede ortaya çıksa yeri göğü inletmek için hazır bekleyen çevrelerin, CHP'li belediyelerdeki bu görüntüler karşısında kör, sağır, lal kesilmeleridir.
Yalan yanlış her haberin üzerine atlayıp bizi linç edenlerin, CHP'nin teşkilatlarından belediyelerine kadar her tarafından akan kepazeliklere sırtlarını dönmeleri, gerçek niyetlerini ortaya koymaktadır. Biz, bunların gerçek yüzünü cumhuriyet mitinglerinde, Gezi'de, 17-25 Aralık'ta, çukur olaylarında, terörle mücadelede attığımız her adımda gördük. Biz, bunların gerçek yüzünü 15 Temmuz'da tankları alkışlarken gördük. Biz, bunların gerçek yüzünü Boğaziçi meselesi başta olmak üzere çıkarlarına dokunduğumuz her yerde gördük. Evet, bunların derdi, milletin veya ülkenin hukukunu, hakkını savunmak değil, marjinal ve çarpık ideolojilerini toplumun tamamına dayatmaktır."
"TÜRKİYE, BÜYÜMESİNİ SÜRDÜREN AZ SAYIDAKİ ÜLKE ARASINDA YER ALDI"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendileri gibi düşünmeyen, yaşamayan, konuşmayan, kendilerine boyun eğmeyen herkese fütursuzca saldıran, küçümseyen ve hakaret edenlere meydanı bırakmadıklarını ve bırakmayacaklarını vurguladı.
Bunlarla mücadele ederken ülkeyi kalkındırma, büyütme, güçlendirme kararlılıklarından da zerre taviz vermeyeceklerinin altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz günlerde 2020 büyüme rakamımız yüzde 1,8 olarak açıklandı. Türkiye küresel sağlık krizinin yaşandığı bir yılda büyümesini sürdüren az sayıdaki ülke arasında yer aldı. Büyümenin tarımda yüzde 4,8, sosyal hizmetlerde yüzde 2,8, hizmet sektöründe yüzde 2,5, sanayide yüzde 2 gibi oranlarda seyretmesi, dengeli ve güçlü bir altyapıya sahip olduğumuzu gösteriyor. Aynı şekilde Şubat ayı ihracatımız 16 milyar doları geçerken ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 83'e yaklaştı. Kontrollü normalleşme adımlarımızla salgın tedbirlerinin, ülkemizin ekonomik ve sosyal hayatı üzerindeki olumsuz etkilerini yavaş yavaş ortadan kaldırıyoruz. Gerçi muhalefete sorsanız 'battık, bittik' derler ama sizlerin de gördüğü gibi Türkiye gerçekten zor şartlarda başarı hikayeleri yazmaya devam ediyor. İnşallah hep birlikte, omuz omuza, kalp kalbe verip ülkemizi hedeflerine ulaştıracak, milletimizi hayallerine kavuşturacağız."