Güncelleme Tarihi:
SARIYER MİTİNGİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sarıyer’de düzenlenen mitingde halka hitap etti.
Seçim sonrası büyükşehir ve 39 belediye başkanı ile Sarıyerlilerin evine misafir olacaklarını aktaran Erdoğan, "Bazıları anket yapıyor, hiç kafanızı takmayın, gerçek anket Pazar günü belli olacak. Milletin takdiri neyse odur. Milletin iradesinin üstünde bir irade tanımıyorum, sırtımızı size ve Allah'a dayadık. 3-5 oy için bölücülerle kirli, kanlı pazarlıklar yapma zilletine düşmedik. İstiklal Marşı okumaktan imtina edenleri, bırakın belediye başkan adayı göstermek, kapımıza yanaştırmadık. Buradan Adalar'a sesleniyorum, siz İstiklal Marşımızı dahi okumayan bu adamları mı belediye başkanı seçeceksiniz? Sizlere orada avukat bir hanımefendi kardeşimi aday olarak sunduk. Adalar'a dört dörtlük layık. Bunları görerek, Adalar halkı tavrını koyar ve Özlem kardeşimi belediye başkanı seçer." diye konuştu.
Erdoğan, Batılılara şirin görünmek, birkaç kendini bilmezden "aferin" almak için yurt dışı seyahatlerini Türkiye'yi şikayet etme furyasına dönüştürmediklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bay Kemal, Almanya'da terör örgütünün paçavrasını federal parlamentoda gösteren bir terör örgütü destekçisiyle yan yana resim veriyor. Kimin ne dediğine değil, daima milletimizin bize ne söylediğine, bize nasıl bir istikamet çizdiğine baktık. Türkiye'nin son 17 yılı rekor ve başarılar dönemidir. Türkiye'nin son 17 yılı Marmaray, Avrasya Tüneli gibi bir birbirinden önemli gurur abidelerini ülkemize kazandırdığımız bir dönemdir. Cumhuriyet tarihimizin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlesini hayata geçirmek, bizlere, hükümetlerimize nasip oldu. Muhalefet önemsizleştirmek istese de bu seçimler, şehirlerimizin geleceği yanında, milletimizin istiklali ve ülkemizin istikbali için son derece kritiktir. Kur oyunları oynuyorlar, faiz ,enflasyon... Biz yerel seçim yapıyoruz, belediye seçimi yapıyoruz. Bu yerel seçimin ekonomi ile bir alakası var mı? Ekonomiyi belirleyecek olan biziz. Şu anda bu devletin başında kim var? Bu kardeşiniz var, benimle beraber kabinem var. Belediye başkanları kendi bütçelerini idare etsinler yeter."
CHP'nin Sarıyer Belediye Başkanı ve ekibinin son 5 yılda yaptıklarına dikkati çeken Erdoğan, "Sarıyer'e ne verdi? Ben de bu Sarıyer'de oturuyorum. Dolayısıyla ne var ne yok görüyoruz. Sizlere hizmetkar olacak bir aday belirledik." dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Kur oyunları ve terör örgütleri üzerinden Türkiye'nin bağımsızlığına kastedenler, 31 Mart sonrasında ya daha fazla pervasızlaşacaklar ya da milli iradenin karşısında mum gibi olacaklar, Cumhur İttifakı karşısında mum gibi olacaklar. Türkiye'nin güçlenmesini hazmedemeyenler, 31 Mart sonrasında ya daha azgınlaşacaklar ya da kendilerine çekidüzen verecekler. Son 4 yıldır kıpırdayamaz hale getirdiğimiz bölücüler, ya zafer sarhoşluğuna kapılacak ya da bir daha asla unutamayacakları bir yenilgi yaşayacaklar. 31 Mart akşamında ya Kandil'deki terör ağalarını sevindireceğiz ya da Türkiye'ye umut bağlayan mazlum ve mağdurları sevindireceğiz. 31 Mart akşamında ya Pensilvanya'daki şarlatanı umutlandıracağız ya da 15 Temmuz kahramanlarının umutlarını şad edeceğiz. Kandil'in emrindeki partinin eş genel başkanı CHP'nin İstanbul ve Ankara büyükşehir adaylarına şimdiden resti çekti."
"DURMAK YOK ÇOK GAYRET EDECEĞİZ"
Erdoğan, partisinin Sarıyer mitinginde yaptığı konuşmada, Türkiye'de Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz, Akdeniz, Orta Anadolu, Ege ve Marmara bölgelerinin bulunduğunu ama Kürdistan diye bir bölgenin olmadığını belirterek, "Nerede o? Irak'ın kuzeyinde." ifadesini kullandı.
"Bay Sezai, terör sevicileriyle beraber defol, Irak'ın kuzeyindeki Kürdistan bölgesine git" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Şimdi CHP kimlerle ortaklık yapıyor? Bunlarla. Başka? HDP. Başka? Maalesef Saadet. Dörtlü mekanizma. Şimdi bu dörtlü mekanizmaya, ben diyorum ki gelin inşallah pazar günü bir Osmanlı tokadını sandıklarda atalım. Ama şimdi ben siz hanım kardeşlerimden çok büyük destek bekliyorum, çok büyük gayret bekliyorum. Zira kale içeriden fethedilir."
Gençlere de seslenen Erdoğan, "Durmak yok çok gayret edeceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bir tanesi de çıkıyor ne diyor biliyor musun? Bir tane kadın, o da diyor ki 'Biz sırtımızı YPG'ye dayadık, YPJ'ye dayadık, PYD'ye dayadık.' Be ey kadın, biz de sırtımızı milletimize ve Allah'ımıza dayadık. Şu anda Sarıyer'i 5 yıldır yöneten zihniyet bunlar değil mi? Bu CHP, bunlardan farklı mı? Bunlarla zaten el ele omuz omuza. Dolayısıyla bu oyunu bizim bozmamız lazım. Bu oyuna bir daha gelmememiz lazım. Onun için diyorum ki ne yapalım yapalım, pazar günü bu işin gidişini değiştirelim."
"İMAMOĞLU'NU KİM TANIYOR DÜNYADA?"
"Şimdi ben buradan soruyorum, seçimden sonra bu parti şayet kazanırsa, CHP'nin İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerine eş başkanlar atayacak mı?" ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer öyleyse bunların kim olduğunu bilmek, bu şehirde yaşayan insanların hakkı değil mi? Meydan okuyor adam. İstanbul başı onlara göre İmamoğlu, bilecek ki 3 milyon Kürt'ün burada hakkı var. Ya sen bir defa kendin Kürt değilsin. Sen ne idiği belirsiz birisisin. Benim Kürt kardeşlerimin oylarına sen nasıl oluyor da ipotek koyuyorsun? Biz bugün, Güneydoğu'da ve Doğu'da güçlü bir siyasi partiyiz AK Parti olarak. Güneydoğu'nun içinde Gaziantep de var, Şanlıurfa da var. Bütünüyle bunları aldığın zaman bakıyorsun ki AK Parti burada birinci parti. Böyle bir gücümüz var. Şimdi ben diyorum ki Sarıyer'de de Binali Kardeşim bunlarla mukayese edilmeyecek bir güce sahip. Dolayısıyla CHP'nin adayı, Binali Yıldırım ile aynı teraziye konulabilir mi? Böyle bir ismi biz İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gönderdik. Niye? Hem dünyayı tanıyor, dünya da onu tanıyor. İmamoğlu'nu kim tanır dünyada?"
Cumhurbaşkanı olarak 4.5 yıl daha Türkiye'nin başında olacağını, Yıldırım'ın İstanbul'da, Salih Bayraktar'ın da Sarıyer'de 5 yıl bu işin başında olacağını dile getiren Erdoğan, "Vereceğiz el ele bugüne kadar Sarıyer'in eksiği ne ise bunları tepeden tırnağa ele alacak, Sarıyer'i boğazın çok çok güzel bir yeri haline getireceğiz. Biz dertliyiz, bunlar gibi değiliz. Çünkü CHP demek, çöp, çukur, çamur demektir. CHP demek, yolsuzluk, yokluk, yasaklar demektir. Diyorum ki gelin kurtulalım bunlardan. Kurtaralım Sarıyer'imizi, Sarıyerlileri buradan." dedi.
Erdoğan, CHP gibi istismar siyaseti değil, hizmet siyaseti, eser siyaseti yaptıklarını, oy versin, vermesin tüm illere, ilçelere, 82 milyonun her bir ferdine aynı kalitede hizmet verdiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Beykoz'da düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, ilçe halkına, 24 Haziran'da verdikleri güçlü destek dolayısıyla teşekkür etti.
31 Mart'ta Beykoz'dan daha büyük destekler beklediğini aktaran Erdoğan, alanda toplanan kalabalığın coşkusunun kendilerine büyük bir coşku aşıladığını dile getirdi.
Aralarındaki muhabbet ve coşkunun birilerinin adeta dizlerini titrettiğini kaydeden Erdoğan, "Sabah, akşam güya anket açıklıyoruz diyerek, millete psikolojik operasyon çekenlerin şimdiden yürekleri hopluyor. Anket burada. Gerçek anket, pazar günü sandıkta. Beykoz, tüm İstanbul'la beraber inşallah yeni bir rekora imza atmak için sabırsızlanıyor. Beykoz, bölücü örgütün uzantılarıyla ittifak kuranlara ders vermek için pazar gününü bekliyor. Beykoz, İstiklal Marşı'nı okumayacak kadar bu milletin değerlerinden kopuk marjinallere hadlerini bildirmek için 31 Mart'ı adeta iple çekiyor. Adalar ilçesini izlediniz değil mi? Bay Kemal'i, yanındakileri ve bir de Adalar adayını CHP'den. Adam İstiklal Marşı'nı söylemiyor. Ey Bay Kemal! Sen kimlerle yol yürüdüğünün farkında değilsin." diye konuştu.
Erdoğan, bugünkü 7. mitinglerini Beykoz'da gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, "16 Şubat'tan bu yana sadece İstanbul'da 21 ilçemizi ziyaret ettik. Türkiye genelinde ise Sivas'tan Hakkari'ye kadar, 59 ilimizin misafiri olduk. Kimseyi dışlamadan, hiç kimseyi ayırmadan, milletimizin tüm fertleriyle kucaklaştık, dertleştik, hasret giderdik. 50 gün boyunca muhalefetin yaptığı gibi meydanları iftira kürsüsüne çevirmedik. Sadece eserlerimizi anlattık. Devam eden projelerimizin hangi aşamada olduğunu, ne zaman biteceklerini, insanlarımıza izah ettik. Vatandaşlarımızın bizden beklentilerini, taleplerini, şikayetlerini de tek tek not ettik. Eksikleri, hataları bizzat sahada yerinde tespit etme imkanı bulduk." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek 4,5 yıllık dönemde tüm bu meselelerin üzerine gideceklerini, ekonomiden ticarete, siyasetten yatırımlara kadar, yaşanan tüm aksaklıkları, problemleri çözmeye çalışacaklarını belirtti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve diğer CHP'lilerin "Ekonomi çok kötü. Ekonomiyi çözeceğiz." dediğini aktaran Erdoğan, "Biz yerel seçim yapıyoruz. Yerel seçimde sen hangi ekonomiyi çözeceksin? Sende ekonominin hangi anahtarı var? Sen yerel seçimde bir defa personelinin maaşını nasıl ödeyeceksin onu konuş. Ekonominin şu anda dümeninde ben varım ben, devletin başkanı olarak ben varım, kabinem var. Senin ekonomiyle ilgili yapacak bir şeyin yok ki. Bu yerel yönetim seçimi. Kimi aldatıyorsun? Onun için benim vatandaşımı, halkımı aldatmak isteyen bu cahillere pazar günü öyle bir ders verin ki... 'Biz size bu ülkeyi emanet edemeyiz', bunu demeniz lazım." değerlendirmesinde bulundu.
"ARAPÇA YAZDIĞI ZAMAN NİYE RAHATSIZ OLUYORSUN?"
Son 17 yılda olduğu gibi el birliğiyle oynanan oyunları bertaraf edeceklerini anlatan Erdoğan, "Fatih'te adayları çıkmış, ne diyor? 'Şuraya bak, üzerinde Arapça yazıyor, beğendin mi?' diyor. Lafa bak, ahlaksıza bak, terbiyesize bak. İngilizce yazdığı zaman oluyor da Arapça yazdığı zaman niye rahatsız oluyorsun? Fransızca yazdığı zaman oluyor da Arapça yazdığı zaman niye rahatsız oluyorsun?" dedi.
Erdoğan, Arapça'nın beynelmilel bir dil olduğuna dikkati çekerek, "Birleşmiş Milletler'in statüsünde olan bir dildir. Senin bunlardan bir defa haberin yok. Bu cahiller şu anda Fatih'te belediye başkan adayı, sözde İYİ Parti'den. Ne günlere kaldık aman Yarabbi. Hani yine Ziya Paşa'nın güzel bir sözü var, 'Ne günlere kaldık ey Gazi Hünkar/Eşek vezir olmuş katır silahtar.' Ben söylemiyorum, Ziya Paşa söylüyor. İşte bunu CHP'nin başındaki zat gibi, genel müdürlüğü döneminde SSK'yı batırmış birisi olarak değil Türkiye'yi son 17 yılda 3,5 kat büyütmüş bir siyasetçi ve devlet adamı olarak söylüyorum. Bunu CHP'nin başındaki zat gibi, 9 yılda 9 seçim kaybetmiş birisi olarak değil, sizlerin desteğiyle 17 yılda 14 seçim zaferi yaşamış bir siyasetçi olarak ifade ediyorum." diye konuştu.
"1 NUMARA OLDUK"
Girdikleri her seçimi kazandıklarını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Partimizi kurduk, 16 ay sonra girdiğimiz seçimde 1 numara olduk ve parlamentonun yüzde 63'ünü biz aldık. Bunu CHP'nin başındaki zat gibi 15 Temmuz gecesi tankları görünce FETÖ'cülerin yardımıyla tankların arasından kaçırdılar, Bakırköy Belediyesi'ne götürdüler. Ne dedi biliyor musunuz açıklamasında, 'Otellerde yer bulamadığımız için Bakırköy Belediyesi'ne gittik.' Kahveyi orada yudumladı ve darbeyi de oradan izledi. Saat 23.15, Bay Kemal, Atatürk Havalimanı'na geldi. Ben de 01.15'te Atatürk Havalimanı'na indim. On binler havalimanındaydı. Ben milletimle beraber oldum. O ise kaçarak Bakırköy Belediyesi'nde kahvesini yudumladı. Kardeşlerim, önemli olan şu; 'Bana da haber verseydiler ben de orada olurdum.' diyor. On binler oraya geliyor, sen niye gelemedin? Korkak, ürkek... Bunlardan bir şey olmaz. Bunlara bu vatan teslim edilmez ve bizler ekonomide, ulaşımda, sağlıkta, tarımda, eğitimde, demokrasi ve özgürlüklerde cumhuriyet tarihinin en büyük reformlarına imza atmış bir kardeşiniz olarak söylüyorum, Kaşgarlı Mahmut, 'Dağ kement ile eğilmez, denizin önü kayıkla kesilmez.' diyor. Şayet siz 31 Mart'ta iradenize yine güçlü bir şekilde sahip çıkarsanız, inanın bizim önümüzü kimse kesemez."
Vatandaşlardan 31 Mart'ta iradelerine sahip çıkmalarını isteyen Erdoğan, "Siz 31 Mart'ta demokrasiye sahip çıkarsanız Türkiye'nin yükselişini hiçbir güç engelleyemez. Siz 31 Mart'ta kardeşliğinize leke sürdürmezseniz evelallah hiç kimse bu millete operasyon çekemez. Siz bölücülerle ittifak kuranlara sandıkta 'Dur' derseniz Kandil'in piyonları bu şehre, bu ülkeye asla musallat olamaz." diye konuştu.
Erdoğan, meydana kurulan ekranda HDP'lilerin görüntülerini izlettikten sonra şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu adam aslında Kürt değil, ne idüğü belirsiz. Kürtler adına konuştuğunu söylüyor. Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Türkiye'de Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz, Akdeniz, İç Anadolu, Ege ve Marmara var. Ama Kürdistan diye bir bölge yok. Kürdistan'a mı gitmek istiyorsun? Irak'ın kuzeyinde var. Seninle beraber terör sevicilerini de yanına al hep birlikte defolun ortaya gidin. Ama bu toprakları bölemeyeceksiniz. Burayı sizlere böldürmeyiz. 780 bin kilometrekareyle haydi bakalım Rabia. Tek millet, tek bayrak, tek vatan tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birilikte Türkiye olacağız. İşte mesele bu. İşte Beykoz'da şu anda bunu görüyorum. Beykoz pazar günü sandıkları patlatıyor mu? Buna hazır mıyız? Durmak yok yola devam. Her belediye için bunların eş başkan pazarlıkları var ya. Bunları merak ediyoruz. Ama bizim öyle bir derdimiz yok. Biz Cumhur İttifakı'nı kurduk. Nerede? 15 Temmuz'da, 7 Ağustos'ta Yenikapı ruhuyla kurduk. Diyorum ki 'Ya Rab, bizim bu Cumhur İttifakı'mızı pazara kadar değil mezara kadar devamını bize göster.' O zaman bunlar çatlayacak, patlayacak."
"BİR BAŞKANLARI VAR BİR DE ASIL PATRONLARI VAR. NEREDE? KANDİL'DE, PENSİLVANYA'DA"
Ümmetin parçalandığını dile getiren Erdoğan, "Bunların hem partilerinde hem de belediyelerinde bir resmi olarak görev yapan bir başkanları var bir de asıl patronları var. Nerede? Kandil'de, Pensilvanya'da. Ne diyor? Bölücü terör örgüt başının heykelini dikeceklermiş. Şu anda adam içeride. Öbürü ne diyor? 'Sırtımızı YPG'ye, YPJ'ye ve PYD'ye dayadık.' diyor. Biz nereye dayadık biliyor musunuz? Biz de sırtımız milletimize ve Allah'ımıza dayadık. Farkımız bu. Onun için evelallah partimizi kurduğumuzdan beri girdiğimiz her seçimi başarıyla kazandık. Bu pazar günü milletimizle beraber el ele Allah'ın izniyle yine kazanmak için ahdimiz var. Kazanacak mıyız? Büyükşehir ve ilçede kazanacak mıyız? Onun için de çok çalışacağız. Allah çalışana veriyor. Çalışmaya değil. Bu adamlar benim Kürt kardeşlerimi de istismar ediyor. Bunların Güneydoğu ve Doğu'da Kürt kardeşlerime götürdükleri en ufak bir hizmet yok. Biz götürdük biz." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, onların ise aldıklara paralarla hendek açtığını anımsatarak, şöyle devam etti:
"Güneydoğulu kardeşlerim bunları iyi bilir. İyi tanır. İşte bu pazar sandıklarda bunlara dersi vereceğiz. Şimdi birileri ne çıkıyor ne diyor? 'İntikam' diyor. Kafaya bak. Bunların beyni sulanmış. Neyin intikamını alıyorsun? Türkiye'yi 3,5 kat büyüttüğümüzün intikamını mı alacaksın? Sevsinler seni. Bunlar üşütmüş. Beyin sulanması var. Ne derse desinler işimize bakacağız, yolumuza devam edeceğiz. Bizim yapacak çok işimiz var. 4,5 yıl bu kardeşiniz ülkenin başında mı? Kabinem işin başında mı? Bütün kazandığımız belediyelerle beraber bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olamaya geliyoruz. Her türlü pazarlıkta bunlar var. Hep gizli pazarlık. Bir şey açıkladıkları yok. Koskoca İstanbul'un, Ankara'nın ve İzmir'in hizmetkarı olmak her babayiğidin karı değil."
Vatandaşlardan herkesi sandığa çağırmalarını isteyen Erdoğan, herkesi AK Parti'ye oy vermeye davet etti.
ÜMRANİYE MİTİNGİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Ümraniye'de düzenlendiği mitingde halka hitap etti.
Ümraniye ile beraber tüm İstanbul için çalışmaya devam edeceklerini aktaran Erdoğan, Ümraniyelilerin emanetini 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi canları pahasına muhafaza edeceklerini söyledi.
Erdoğan, ne içerideki vesayetçilerin ne de dışarıdaki Türkiye düşmanlarının milletin iradesini gasbetmesine asla göz yummayacaklarını vurgulayarak, "Her karışında nice kahramanların kanı olan bu güzel vatanı, dünyanını en büyük 10 ekonomisinden biri yapma hedefimize emin adımlarla ilerleyeceğiz. FETÖ'den PKK, HDP'ye kadar, bize silah doğrultan, evlatlarımızın kanını döken katillerin tepelerine binmeye devam edeceğiz. Cudi, Gabar, Tendürek, Kandil'de bindik mi? Yine binmeye devam edeceğiz. Afrin'de tüm tünellerine varıncaya kadar yerle yeksan ettik. Zeytin Dalı Operasyonu'nda Cerablus'da aynısını yaptık ve aynen yola devam. Terör koridoru diye bir şey bırakmadık ve bırakmayacağız. Önceki gün, kırmızı listede olan bir PKK'lı grubunu Irak'ın Kuzeyi'nde hiç beklemedikleri bir anda imha ettik. Her zaman söylüyorum ya bir gece ansızın gelebiliriz ve geldik. Hem de CHP'li gafillerin 'orada terörist yok' dediği yerde yok ettik. Bay Kemal öyle diyor ya. Bay Kemal işte bak gördün mü? Hem de lider kadro, en kafa adamları şu anda ağır yaralı. Diğer 4 tanesi gitti." diye konuştu.
"EN BÜYÜK ŞAMARI ATACAĞIZ"
Erdoğan, bu başarılı operasyonun başından sonuna kadar milli imkanlarla yürütüldüğünü hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Emeği geçen Savunma Bakanımdan, Genelkurmay Başkanıma, MİT'e, tüm yönetici kadrolarımıza teşekkür ediyorum. Türkiye'nin savunma sanayisinin nasıl bir evreye ulaştığını, dost, düşman herkese bir kez daha gösterdik. Daha birkaç yıl öncesine kadar devletimizi tehdit eden Kandil'deki terör baronları, şimdi kaçacak delik arıyor. 50 bin insanımızın hayatına kasteden bu caniler, şimdi kendi hayat ve canlarını kurtarmanın yoluna bakıyor. Ne kadar korksalar, kaçsalar, saklansalar da inlerine girdik, giriyoruz, gireceğiz. Bu milletin gündeminden terör meselesini tamamen kaldırana kadar durmayacağız. Bunu, CHP'ye rağmen, CHP'nin Kandil güdümlü ortaklarına rağmen başaracağız. Bunu, Türkiye'yi yıllardır terörle hizaya sokmaya çalışan güçlere rağmen yapacağız. Bunu, İstanbul'un ortasında, bölücü örgütün sembolleriyle kutlama yapanlara rağmen gerçekleştireceğiz. Bunu, sırf 3-5 daha fazla oy almak için Kandil'in kapı kullarını belediyelere sızdırma pazarlıklarına rağmen başaracağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin sözlerini ekrandan vatandaşlara izleterek, "Şimdi gördüğünüz Bay Sezai aslında Kürt de değil, ne idiği belirsiz. 'İstanbul'da 3 milyon Kürt' var, onlara rağmen belediye başkanlığı yapamazsınız.' diyor. Kime diyor bunu, CHP'nin adayına diyor. Ne hallere kaldık. Ümraniyeli kardeşlerime diyorum ki bu Pazar, İstanbul'da büyükşehirde Binali kardeşimize desteği vereceğiz ve bunlara buradan en büyük şamarı atacağız." diye konuştu.
"BUNLAR KARMAKARIŞIK BİR GÜRUH"
Demokrasinin 15 Temmuz'da başlayan Cumhur İttifakı ile güçlendirileceğini aktaran Erdoğan, "15 Temmuz gecesi Bay Kemal hava laanına 23.15'te indi. Biz de 01.15'te indik. Bay Kemal, FETÖ'cülerin nezaretinde, tankların arasından Bakırköy Belediyesi'ne gitti. Bütün darbeyi oradan izledi. Biz de 01.15'te oraya indik, 10 binler orada. F-16 üzerimizde ama biz milletimizle beraberdik. Ne dedi Bay Kemal, 'oteller doluydu boş yer bulamadık.' dedi. Bunu yutmak mümkün mü? Bunların bu millete aşkı yok, utanmadan diyor ki 'darbe olursa tankların önüne önce ben çıkarım.' Gördük, her zaman yaptıkları iş bu. Bunlar ödlek, korkak, bunların, millete sevda, hizmet aşkı yok. Zaten dikili ağaçları yok. Şimdi ben şu coşku, şu heyecanı Ümraniye'nin meseleyi ne kadar iyi kavradığını buradan anlıyorum. Ümraniye 31 Mart'ta sandığa, ülkemize, ezanımıza, bayrağımıza, İstiklal marşımıza, sahip çıkıyor muyuz?" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, CHP'nin Adalar belediye başkan adayının İstiklal Marşı okunurken gösterdiği tavrı hatırlatarak, "Bay Kemal ve arkadaşları Adalar'da bir törene katıldılar. CHP'nin Adalar belediye başkan adayı İstiklal Marşı'nı okumuyor. Bunlar, karmakarışık bir güruh. Zira HDP, Kandil sevicileri bunlar, İstiklal Marşı'na karşı tavırlıdır. Bunlar, Türk bayrağını kendi kongrelerinde bile zor asarlar korkularından." dedi.
AK Parti belediyeciliğinin en yakın tanığının Ümraniye olduğunu dile getiren Erdoğan, "Ümraniye yatırım siyasetinin kıymetini bilir. Ümraniyeli hizmetin değerini, diğer ilçelerimizden çok daha iyi bilir. Ümraniyeli kardeşlerim CHP zihniyetinin İstanbul'da açtığı yaraları da gayet iyi bilir. CHP zihniyetinin İstanbul'da açtığı yarları da gayet iyi bilir. Bizden önce CHP'nin bu şehri yönettiği o karanlık günlerde Ümraniye yokluklar, yoksulluklar, mahrumiyetler bölgesiydi. Ümraniye'de bunlar var mıydı?" şeklinde konuştu.
"HALİÇ'İ BİZ TEMİZLEDİK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Ümraniye mitinginde yaptığı konuşmada, 26 yıl önce çöplerin toplanmadığı dönemde meşhur vahşi çöp depolama merkezinin Ümraniye'de bulunduğunu hatırlatarak, "Ümraniye çöplüğü patladığı zaman benim Ümraniyeli 39 kardeşim burada can vermedi mi? Şimdi bunun hesabını Ümraniye yine bunlara sormayacak mı? Sormamız lazım. Bay Kemal belediyecilik neymiş, bunu görsün." dedi.
Türkiye tarihinin en büyük utanç sahnelerinden birinin Ümraniye'de yaşandığını anlatan Erdoğan, 1994'te böyle bir İstanbul, böyle bir Ümraniye devraldıklarını, CHP'nin beceriksiz belediye başkanlarının elinde çukura, çamura, çöpe bulanmış bir şehrin yönetimini üstlendiklerini söyledi.
O vahşi çöp depolama alanını spor tesisi yaptıklarını dile getiren Erdoğan, "Aramızdaki fark bu. İşte bunu her yerde anlatmamız lazım. Onlar öyle ama biz böyle. Fark bu. Bunu bizim tüm hemşehrilerimize anlatmamız lazım. CHP'nin menfaatperest idarecileri tarafından yoksulluğa, yokluğa, yasaklara mahkum edilmiş bir İstanbul'un sorumluluğunu omuzlandık. CHP'nin tasallutu altında inim inim inleyen, havası solunmayan, pis kokudan geçilmeyen Haliç'i biz temizledik. Oradan 2,5 milyon metreküp balçığı çıkardık, 9,5 kilometre uzaklıkta Alibeyköy'de bir taş ocağına pompaj sistemiyle depoladık. Orada 650 bin metrekare çocuklar için bir eğlence alanı meydana getirdik." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alibeyköy'deki o 650 bin metrekarelik İsfanbul denilen yerin Haliç'ten çıkarılan o çamurla doldurulan yer olduğunu anlatarak, "Biz ne yapıyoruz, onlar ne yapıyor. Ziya Paşa diyor ya 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri'. İşte bizim eserimiz. Aynı şekilde Ümraniye'deki çöplük de şu an da spor tesisi. Bizim eserimiz, farkımız bu. Ey Bay Kemal senin bunlardan haberin var mı?" dedi.
"DERSİNİ DE PAZAR GÜNÜ SANDIKTA İNŞALLAH VERİYORUZ"
Erdoğan, konuşması sırasında vatandaşlara izlettirdiği videodaki görüntüleri hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Az önce adam terör örgütünü anlatıyor. Terörist başı için heykel dikecekmiş. Bunların derdi bu. Öbürü ne diyor 'Biz sırtımızı YPG'ye dayadık, PYD'ye dayadık'. Ey kadın biz de sırtımızı iste bu millete ve Allah'a dayadık. Utanmadan şunu söylüyor; 'Kürdistan'da oylar şuraya'. Batıda da oylar malum.
Soruyorum; Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Bizim Güneydoğu Anadolu Bölgemiz var, Doğu Anadolu Bölgemiz var, Karadeniz'imiz var, Akdeniz'imiz var, Orta Anadolu'muz var, Ege'miz var, Marmara'mız var. Sen kendin de zaten Kürt değilsin. Sen Kürdistan'da yaşamak istiyorsan, Irak'ın kuzeyinde Kürdistan var. Bütün terör sevicilerini de al yanına, beraberce defol git orada yaşa. Bunlara onun için beka meselesi diyoruz ve dersini de pazar günü sandıkta inşallah veriyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1994 yılından bu yana kolları sıvadıklarını, Başbakan olduktan sonra yoğun bir çalışma içine girdiklerini, o dönemde Binali Yıldırım'ın da Ulaştırma Bakanı olarak görev yaptığını, belediye başkanlığı döneminde ise İDO Genel Müdürü olduğunu hatırlattı.
AK Parti hükümetleri döneminde yapılan yatırımların görüntülerini miting alanındaki vatandaşlara izlettiren Erdoğan, daha sonra İstanbul'un CHP'nin yönetiminde olduğu dönemdeki görüntülerinin yer aldığı videoyu izlettirdi.
Erdoğan, "CHP'ye gönül veren kardeşlerim, HDP'ye gönül veren kardeşlerim, sözde İYİ Parti'ye gönül veren kardeşlerim, Saadete gönül veren kardeşlerim, ne olur başınızı iki elinizin arasına alın. Siz ideolojiye mi oy vereceksiniz, esere mi? Size kim daha iyi hizmet edecek ona mı oy vereceksiniz, yoksa şu ülkede eseri olmayanların hala peşinden mi gideceksiniz?" diye konuştu.
"15 TEMMUZ GECESİ OLANLARI BİLİYORSUNUZ"
Birlik olmadan dirliğin olmayacağını belirten Erdoğan, "Beraberlik ve kardeşlik olmadan huzur olmaz. Millete sevdalanmadan hizmet ve yatırım olmaz. Kendi insanını hor görenler bizim hizmet aşkımızı anlayamazlar. İstanbul'un duvarlarına 'Zulüm 1453'te başladı.' yazacak kadar tarihimize ve inancımıza husumet besleyenler bu şehre hizmet edemez. İstanbul'un ortasında Ezan-ı Muhammedi'yi ıslıklayacak kadar milletimizle bağını kopartanlar bu şehrin emanetine asla sahip çıkamaz. 15 Temmuz gecesi olanları biliyorsunuz. Darbecilerin şerefine kadeh kaldıran şerefsizler, bu şehre, bu ülkeye hizmet edemez." diye konuştu.
Erdoğan, belediyecilik hizmetlerinin zor ve zahmetli, belediye başkanlığının çok ağır bir görev olduğunu söyledi.
Vizyon, ideal, proje ve tecrübe olmadan belediye başkanlığının yapılamayacağını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz İstanbul'a böyle bir dava arkadaşımızı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterdik. Ömrünün son 25 yılı size ve ülkemize hizmetle geçmiş Binali Bey'i İstanbul'un huzuruna çıkardık. Hükümetlerimiz döneminde Ulaştırma Bakanı, Başbakan ve Meclis Başkanlığında bulunmuş, Türkiye'ye önemli eserler kazandırmış, dünyada belli bir yeri ve tanınmışlığı olan kardeşimizi sizlerin takdirine sunduk. Aynı şekilde Ümraniye'de de hizmetleriyle sizin sevginize mazhar olmuş İsmet Yıldırım'ın kardeşimizi, KİPTAŞ'ın genel müdürlüğünde bulunarak binlerce, on binlerce inşaat, altyapı, bunlarla çalışmış olan bir kardeşimizi size emanet ediyorum. Ümraniye'yi de onlara emanet ediyorum. Sizden pazar günü sandığa giderek elinizi vicdanınıza koyup, gitmeyenleri de tutup götürmeniz lazım."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ümraniye'nin sadece burada yaşayanlardan ibaret olmadığını dile getirerek, vatandaşlara memleketlerindeki tanıdıklarını arama çağrısı yaptı.
Ümraniye ve İstanbul'un katettiği mesafeyi dikkate alarak oyların kullanılması istirhamında bulunan Erdoğan, "Artık metrolarınız var. Huzurlu musunuz? Şimdi yakında da Sancaktepe Şehir Hastanesi'ne başlıyoruz. Şehir hastanemiz Anadolu Yakamızın tamamına hitap edecek. Zaten burada gayet güzel bir hastaneniz var ama biz onu da yeterli bulmadık. 3 bin 600 yataklı dev bir şehir hastanesini de Sancaktepe'ye kuralım dedik. Ümraniye'nin artık tüm Türkiye'ye örnek olmasını istiyorum. Sözlerime son vermeden bir müjdeyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Bağ-Kur'lu ve genel sağlık sigortası kapsamındaki vatandaşlarımızla bakmakla yükümlü oldukları kişiler, prim borçları varsa kamunun sağlık hizmetlerinden yararlanamıyordu. Bu durumdaki vatandaşlarımızın ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin prim borçlarına bakılmaksızın yıl sonuna kadar kamunun sağlık hizmetlerinden yararlanmasının imkanını sağladık. İmzayı attım. Bununla ilgili olarak Resmi'Gazete de yayımlandı." değerlendirmelerinde bulundu.
ÇEKMEKÖY MİTİNGİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Çekmeköy mitinginde yaptığı konuşmada, Çekmeköy'ün tertemiz havasıyla, ormanlarıyla, sularıyla, bahçeleriyle, bağlarıyla tabiat harikası bir yer olduğunu söyledi.
Bundan 25 yıl öncesinin Çekmeköy'ünü iyi bildiğini ifade eden Erdoğan, "Buralarda bayağı kaldım, buralarda çalıştım. Bu çevre bırakın köyü, mezra standartlarında dahi hizmet götürülmeyen o günleri sizler de hatırlıyorsunuz. Yol deseniz yol yok, kışın çamurdan, yazın tozdan topraktan geçilmez. Kaldırım zaten hiç yok. Altyapı hak getire, üst yapıyı söylemiyorum bile. Derme çatma direklerle gelen elektrik, derme çatma borularla gelen su, birkaç köy bakkalı, birkaç saatte bir gelen otobüs dışında buraya, İstanbul'a ait bir yerleşim yeri demeye bin şahit isterdi." diye konuştu.
Mevcut altyapının çoğunun da bölgedeki askeri birliklerin ihtiyacı için yapıldığını dile getiren Erdoğan, "İşte böyle ihmal edilmiş bir yerden, bugünkü Çekmeköy'e geldik." dedi.
CHP deyince akla, çöp, çukur, çamurun, yolsuzluk, yokluk ve yasakların geldiğini ifade eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"İşte böyle bir CHP'den 1994'te sizler bu kardeşinizi İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı yaptınız. Susuzluk var mıydı burada? Vardı. Hava kirliliği var mıydı? Vardı. Çöp dağları var mıydı? Vardı. Kısa bir zamanda Melen'den bu yakaya suyu getirdik. Bununla kalmadık, bir de hava kirliliği için doğal gazı süratle buralara getirdik. Görevi devraldığımda 50 bin haneye İstanbul'da doğal gaz verilirken, bıraktığımda 1 milyon 250 bin haneye doğal gaz geliyordu. Şimdi sağ olsun, o günden itibaren hep biz iktidarda olduk. Şu anda 5 milyon 300 bin haneye İstanbul'da doğal gaz veriyoruz. Bu neyi kaldırdı? Hava kirliliğini kaldırdı. Artık İstanbul'da temiz hava var."
"ÇEKMEKÖY İSTANBUL'UN YÜKSELEN YILDIZLARINDAN BİRİ"
Çekmeköy'ün, 180 bini bulan nüfusuyla İstanbul'un yükselen yıldızlarından biri olduğunu belirten Erdoğan, "CHP'den devraldığımızda çöp dağları var mıydı? Hatırlayın o Ümraniye'deki vahşi çöp deposunun patladığını. Orada da CHP'li belediye başkanı vardı. Büyükşehirde yine CHP vardı. 39 vatandaşımız Ümraniye'de rahmetli oldu mu? CHP bu işte. Şimdi bunlar utanmadan sıkılmadan yine karşımıza geliyorlar." dedi.
Erdoğan, "CHP, HDP, maalesef bunlarla beraber hareket eden sözde içi karmakarışık bir İYİ Parti, bir de ne yazık ki Saadet var. Dörtlü mekanizma. Şimdi pazar günü bunlara güzel bir hesap soruyor muyuz? Bayanlar, benim hanım kardeşlerim kaleyi içeriden fethedecekler." ifadelerini kullandı.
"ÇEKMEKÖY'ÜN HİKAYESİ ASLINDA TÜRKİYE'NİN HİKAYESİDİR"
Bilenlerin, bilmeyenlere bazı gerçekleri anlatması gerektiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Çekmeköy artık bırakın yolu, otobana, metroya sahip. Yeni metro hatlarının da inşa halinde olduğu bir ilçe. Bu metroları kim yaptı? Çekmeköy artık altyapısıyla, üstyapısıyla görenlere parmak ısırtan bir ilçemiz. Çekmeköy bugün bırakın sağlık ocağını, modern bir hastanesi olan, şimdi de hastanesini büyüten bir ilçemiz. Çekmeköy bugün bırakın elektriği, enerji alanında Türkiye'ye bilimsel araştırma desteği veren bir ilçemiz. Nüfusu çeyrek asırda belki 50 kat artan Çekmeköy'ün hikayesi aslında Türkiye'nin hikayesidir."
Sancaktepe'ye 3 bin 600 yatak kapasiteli şehir hastanesi yaptıklarını anlatan Erdoğan, "Bu hastane, Anadolu Yakası'na da hitap edecek. Bir Avrupa Yakası'nda Başakşehir'de, burada da inşallah Sancaktepe'de. Bununla birlikte buraların nasıl bir sıçrama yapacağını düşünün. Bu olursa kiminle olur?" dedi.
Cumhurbaşkanı olarak kendisinin, kabinenin 4,5 sene işbaşında olacağını ifade eden Erdoğan, "İstanbul'da da Binali Yıldırım kardeşim Büyükşehir Belediye Başkanı olursa bir şüpheniz var mı? Yapacağız değil mi? Kararlıyız değil mi? Öbür taraftan Çekmeköy'de de Ahmet kardeşimiz 'durmak yok, yola devam' derse buna da var mıyız? O zaman üçlü mekanizmayı kuruyoruz. Ne yapacağız? Ankara, İstanbul Büyükşehir, ilçe el ele vereceğiz, Çekmeköy'ü daha da ilerilere taşıyacağız. Burada sizin desteğinize ihtiyacım var." diye konuştu.
"HEY GEORGE, SİZE DAHA ÇOK HESAP SORACAĞIZ"
Büyümenin önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Ama asıl önemlisi, nasıl büyüdüğünüz, nereye doğru büyüdüğünüzdür. CHP ne yapacak? Çıkmışlar ekonomiyi konuşuyorlar. Ne ekonomisi şu anda? Belediyeler, gelip de Türkiye'nin ekonomisini mi düzeltecek. Belediyelerin ekonomiyi düzeltmek gibi bir imkanı, bir gücü var mı? Önce onlar, bir defa belediyeyi nasıl yönetecekler onu öğrensinler. Bunların bir çoğu maaş ödeyemez. Türkiye'nin ekonomisi kimin elinde? Bizim elimizde, Türkiye hükümetinin elinde. 4,5 yıl... Bizi ne yaptılar, mahalli seçimlerle aldatmak istiyorlar. Bunun için de yok bilmem ekonomik kur, faiz, enflasyon, ne alakası var bunun bununla, vatandaşımı aldatmak istiyorlar. Dertleri bu. Tutmadı şimdi. Şimdi yeni raporlar veriyorlar. 'Bundan sonra bir ay kala seçimden öncesinde rapor vermeyeceğiz.'. İyi ki aklınız başına geldi. Hey George, size daha çok hesap soracağız, çok. Türkiye'yi bu yollarla terbiye edemeyeceksiniz. Bunun bedelini de ağır ödeyeceksiniz."
Türkiye'yi, İstanbul'u ve Çekmeköy'ü demokraside ve ekonomide hak ettiği seviyeye getirmek için gece gündüz çalıştıklarını, her alanda ülkeyi geçmişle mukayese edilemeyecek yatırımlarla, hizmetlerle, eserlerle tanıştırdıklarını belirten Erdoğan, gelecek dönemde hem ülkeye, hem de şehre daha büyük hizmetler getirmek için projelerin, programların, hazırlıkların tamam olduğunu kaydetti.
Pazar gününün çok önemli olduğunu ifade eden Erdoğan, Çekmeköy'ün sandıkları patlatıp, patlatamayacağının görüleceğini söyledi.
"BİZİMLE HİZMETTE YARIŞAMAZSINIZ"
Erdoğan, Çekmeköy'ün İstanbul aşığı olan kardeşini utandırmayacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yedi düvele karşı mahcup etmeyeceksiniz. Bize nasıl saldırdıklarını görüyorsunuz. İstedikleri gibi saldırsınlar. Onların doları varsa, bizim de Allah'ımız var. Ülkemizin önünü kesmek isteyenler, pazar gününü bir hesaplaşma, bir rövanş arenasına, bir intikam zeminine dönüştürmeye çalışıyor. Bir tane çıkmış, beyni sulanmış. Pazar günü için ne diyor? 'İntikam günüdür' diyor. Ya beyni sulanmış ya, akıl git gel yapıyor. Neyin intikamını alıyorsun? Bu yapılan yatırımların mı intikamını alacaksın? Hale bak, ondan sonra bir de açıklama yapıyor, 'Benim oyum falancadan yana.' Ya kimden yana olursa olsun, siz hayatınız boyunca bu ülkede taş üstüne taş koyamadınız. Bu milleti hep aldattınız, hep darbelerden yana oldunuz. Şimdi hala utanmadan bunları konuşuyorsunuz, bizimle hizmette yarışamazsınız. Belediye başkanlarımızı seçeceğimiz sandığı, ülkemizin ve milletimizin geleceğini ipotek altına alma vesilesi haline getirme gayreti içine girdiler, yapamayacaksınız. Öyle bir ses verin ki, bütün İstanbul duysun. Çekmeköy, 31 Mart'ta Cumhur İttifakına sahip çıkıyor muyuz?"
İstanbul'un, Türkiye'nin en önemli markası olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bunun için her alanda İstanbul'u geleceğe taşıyacak yatırmaları yaptık. Bay Kemal çıkmış bir şeyler söylüyor. '17 yıldır iktidarsınız ne yaptınız' diyor. Dev ekrandan şimdi bunu delillendirmiş olarak göstermek istiyorum. İstanbul'da belediye başkanı olduğumda bin 500 civarında İkarus denen otobüsler vardı. Hani içine pislikten girilmez, kokusundan durulmazdı. 'Benim İstanbullu vatandaşıma bu yakışır mı?' dedim ve 'Mercedes alacağız' dedim ve 6 bin 500 kadar Mercedes otobüsleri aldık. Klima sistemleri vardı. O otobüsleri de ihtiyaç sahibi ülkelere ve Anadolu'nun değişik yerlerine gönderdim. Çünkü İstanbul'a bu yakışmazdı. O gün bugündür o devran değişti şimdi İETT'nin otobüslerini görüyorsunuz. Her yerde artık İstanbul'da bunlar var. Nereden nereye? Artık metro sistemine girdik. Artık öyle bir şey getirdik ki metro sisteminde artık kaptan ve vatmanlarla değil, kendi kendine gidiyor. Merkezi yönetimle gidiyor mu? Nereden nereye?" değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'a su konusunda yapılan yatırımlara değinerek, "Suyuna bakıyorsun, Melen'den 180 kilometreden buraya suyu getirdik, Avrupa Yakasına. Istranca Dağları'nı deldik, 140 kilometreden su getirdik. 2040 yılına kadar artık su sorunumuz yok. İstanbul'umuza 255 katrilyon yatırım yaptık." ifadelerini kullandı.
"EMİRLERİ KANDİL'DEN ALIYORLAR, PENSİLVANYA'DAN ALIYORLAR"
Erdoğan, proje sayesinde Çekmeköy'ün 31 kilometrelik kesintisiz yaya ve bisiklet yoluna kavuşacağını dile getirerek, ilçede 9 farklı noktada kurulacak 3 bin araç kapasiteli otoparklarla ilçe trafiğinin rahatlayacağını söyledi.
Teknobahçe konseptli bir millet bahçesinin ilçeye kazandırılacağını ifade eden Erdoğan, "Bu millet bahçesi Kuzey Anadolu Otobanı Çekmeköy civarındaki 477 bin 500 metrekare alan üzerinde kurulacak. Hanımı al yanına, çocuklarla beraber oralarda eğleneceksiniz, yuvarlanacaksınız, piknik yapacaksınız. Bu imkanlar buraya geliyor. İçinde yeşil alanlar, hobi bahçeleri, tarım alanları, koşu parkurları, seralar, güneş enerjisi panelleri, arıcılık alanları, alabalık tesisleri olacak. Burada yenilebilir enerji kullanımıyla kendi kendine yeten bağımsız bir üretim ekosistemi oluşturulacak. Hayata geçireceğimiz Anadolu Köy Ekolojik Turizm Parkı'yla Çekmeköylüler tabiat güzelliklerini ve kültürel aktiviteleri bir arada yaşayacaklar. Belediye kültür ve yaşam merkezi projemizi bünyesinde sergi alanı, kadınlar lokali, halk eğitim sınıfları, çocuk oyun alanları, millet kıraathanesi bulunan bir hizmet olarak ilçemize kazandıracağız. Enerji Köy Projesi de içerisinde inovasyon merkezi, enerji müzesi, test laboratuvarları, enerji kütüphanesi ve idari üniteler ile yenilenebilir enerji alanı bulunan bir başka önemli eser olacaktır." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, pazar günü sandıklara sahip çıkılması gerektiğini belirterek, karşılarında oluşan ittifakın halk tarafından bilindiğini söyledi.
Bu ittifakın gözüken ortaklarından ziyade gizli ortaklarının olduğunu anlatan Erdoğan, "Emirleri Kandil'den alıyorlar, Pensilvanya'dan alıyorlar. CHP'nin İstanbul ve Ankara Büyükşehir adaylarını şimdiden bunlar tehdide başladı." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, miting alanında kurulan ekranlardan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin seçimlere dair söylemlerini izleterek, "Şu anda bu alanın içerisinde biliyorum ki benim Kürt kardeşlerim de var. Fakat şunu bilmemiz lazım. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkes'iyle, Gürcü'süyle, Abhaz'ıyla, Roman'ıyla, Boşnak'ıyla vesaire bu ülkede 82 milyon biriz, beraberiz. Çünkü biz bir Müslüman olarak yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. İslam bize bunu emrediyor. Bir olmayı emrediyor. Bizim Rabiamız bu." değerlendirmelerinde bulundu.
"BEN DE ÇEKMEKÖY'DEN SESLENİYORUM"
"Bizi biz yapan değerleri bir kenara koymayalım. Bizim dinimiz İslam. İslam asla ayrılığa müsaade etmiyor." diyen Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin "Kürdistan'da oyları HDP'ye vereceğiz. Batı'da da AK Parti ve MHP'ye oy vermeyeceğiz." şeklindeki söylemini hatırlattı. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Bizim Güneydoğu Anadolu Bölgemiz var. Doğu Anadolu Bölgemiz var, bizim Karadeniz'imiz var, Akdeniz'imiz var, Orta Anadolu Bölgemiz var, Ege'miz var, Marmara'mız var ama bizde Kürdistan diye bir bölge yok. Bay Sezai, zaten Kürt değil kendisi, ne idüğü belirsiz birisi, sen Kürdistan'ı çok seviyorsan Irak'ın kuzeyinde var. Al seninle beraber bütün o sevicilerini, beraber oraya defolun gidin. Olay bu kadar basit ve bunlar terör sevici. Şimdi HDP'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, 'Siz bunlarla mı beraber olacaksınız?' Öbürü ne diyor? 'Heykelini dikeceğiz.' diyor. Kafaya bak, heykel dikecekmiş. Kimin? Bölücü terör örgütünün başı. Onu da bir tarafa bırakıyoruz, öbürü ne diyor? 'Biz sırtımızı YPG'ye, YPJ'ye, HPG'ye dayadık diyor bu kadın. Ben de Çekmeköy'den sesleniyorum, 'Biz de sırtımızı milletimize ve Allah'ımıza dayadık. Biz buyuz. Bizde ayrım yok. Onun için biz ne diyoruz? 'Yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan/Sana selam getirdim Uubatlı Hasan'dan/Elde sensin, dilde sensin/Gönüldesin baştasın/Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın. '1 Temmuz'a kadar terörle mücadele yasasını kaldırmazsanız savaş kapıda' diyor. 1 Temmuz geçti. Neredesiniz? Geleceğiniz varsa göreceğiniz de var."
"ŞEHİRLERİMİZİN YÖNETİMİ KONUSUNDA MÜSTERİH OLUN"
Bütün bunlara karşı pazar günü yapılacak seçimin "bir beka meselesi" olduğunu kaydeden Erdoğan, "Bir beka meselesi olduğu için de ben sizleri şu kalan 24 saatte yoğun bir çalışmaya davet ediyorum." dedi.
Gençlere seslenen Erdoğan, son 24 saatin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Çekmeköy'ün pazar günü sandıklardan en iyi sonuçları alacağına inandığını aktaran Erdoğan, "Büyükşehir'de Binali Yıldırım, Çekmeköy'de Ahmet Poyraz kardeşimizle inşallah yeni bir dönemi farklı bir şekilde hayata geçireceğiz. Sandıkta sadece belediye başkanlarınızı seçmekle kalmayacağınız, aynı zamanda kendinizin ve evlatlarınızın geleceğini de belirleyeceğinizi unutmayın. Hep birlikte bu seçimlerde Türkiye'nin tökezlemesini bekleyenlerin heveslerini kursaklarında bırakalım. Mesele şu parti, bu parti meselesi değil, mesele Türkiye meselesidir. Türkiye'nin istiklali ve istikbali meselesidir. Bunun için beka seçimi diyoruz. Onlar belediye hizmetleri konusunda AK Parti'nin birikiminin ve yetkinliğinin yanına bile yaklaşamaz. Şehirlerimizin yönetimi konusunda müsterih olun. Pazar günü sandıkta asıl ülkemizin geleceği için doğru bir istikamet belirleyelim. Bütün vatandaşlarımdan pazar günü mutlaka sandığa gitmelerini bekliyorum. Gitmeyenleri muhakkak alın ve götürün."
SULTANBEYLİ MİTİNGİ
İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
Sultanbeyli 35 yılda neredeyse 100 kat büyümüş bir ilçemizdir.
Pazar günkü seçimi birileri intikam aracı haline getirmenin peşinde...
Bizden intikam almak isteyen çok… Bay Kemal de istiyor, Bayan Meral de…
Bölücü terör örgütü bizden intikam almak istiyor çünkü kafalarını ezdik. Son olarak Kandil’de üst kadrodan bir ekibi imha ettik.
Bizden FETÖ de intikam almak istiyor.
Bu ihanet çetesinin 40 yıllık hesabını bozmakla kalmadık, darmadağın ettik. Son umutları Pazar günkü seçimler. Bu seçimden size mama çıkmaz. Bu yerel seçim. Türkiye'nin başında Tayyip Erdoğan 4.5 yıl daha var.
Şimdi çıkardılar, bir şeyler daha geveliyorlar. Türkiye olmazsa Kudüs’ü, Golan Tepeleri’ni istedikleri gibi işgal edebileceklerini düşünenler bizden intikam almak istiyor.
Geçenlerde açıkladım. Şimdi biz de seçimden sonra inşallah Ayasofya’yı tekrar müzeden isim olarak camiye çevireceğiz. Bazı planlarımız var ve bunları da uygulamaya koyacağız.
Erdoğan’ın ağzından laf bir kere çıkar. Golan Tepeleri Kudüs üzerinde plan yapanlar bilsinler ki o planların üstünde başka bir plan var.
Milletimiz de bize sahip çıkmasaydı inanın bugün belki hayatta bile olmayacaktım.
Darbecilerin hakkından gelip cezaevlerine tıkıyoruz. Bunlar içerde yargılanıyorlar. Nereye giderlerse gitsinler. Kimi kaçtı ABD’ye Avrupa’ya gitti. Gittikleri yerden yakalayıp alıyoruz. ABD bu FETÖ’yü bize halen vermedi.
Biz onların değirmenine su taşıyanlardan dolayı üzüntülüyüz.
Kandil’deki terör baronlarından Pensilvanya’nın borazanlarına kadar herkes bu hesabı ifşa etti. Bay Sezai seçilirseniz bizim sayemizde seçileceksiniz diyor.
Temeli olmayan Bay Sezai bu Kürt değil ha… Ne idüğü belirsiz. Ne diyor Kürdistan’da oyu malum yere vereceklermiş. Batı’da AK Parti ve MHP’ye verilmeyecekmiş. Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge var mı? İstiyorsan Irak’ın kuzeyinde var. Al yanına arkadaşlarını defolun oraya gidin. Ama siz bu topraklarımızı bölemeyeceksiniz. Ha ne olur, işte o zaman Cudi’ye nasıl indiysek, Kandil’de inlerine kadar girdik, yine gireriz. Devam ediyoruz, devam edeceğiz. Bunlara karşı acırsanız acınacak hale gelirsiniz. Bunlar benim Kürt kardeşlerimin temsilcisi olamaz.
Bunlar değil mi bizim camilerimizi yakanlar. Pazar günü beka meselesi derken bunu kastediyoruz. Vereceğiniz oylar bu hesabı sormak içindir.
Bay Kemal ve hanımefendiyle anlamaya vardıkları Büyükşehir belediyesi eş başkanını da açıklayın bakalım kimmiş? HDP her yerde öyle yapıyor ya.
Sezai Efendi şimdiden CHP adaylarına fatura kesiyor. Seçimden sonra belki bodrum katlarında sorguya çekip tokatlayacaklar. Bilemiyoruz böyle çalışıyorlar.
CHP doğrudan ezanımıza, bayrağımıza düşmanlık çizgisine gelmiştir. Dünya Kadınlar Günü’nde meydana ezanda düdüklerle çıkmadılar mı?
Adalar’da adayları İstiklal marşını söylemedi. Bunlar bayrağımızın, istiklal marşımızın düşmanı
İnşallah Pazar günü milletimiz bu maskeli baloya bir son verecektir.
Binali Yıldırım ben başbakan oldum, ulaştırma bakanı oldu. Cumhurbaşkanı oldum, başbakan oldu. Beraber yürüdük, yol arkadaşım. Şimdi tüm birikimini İstanbullulara sunmak için huzurlarınıza geldi.
Bay Kemal İstanbul’dan bir ara aday oldu Kağıthane’ye Kağıttepe dedi. Hızlı trene zaten yetişemiyor. Osman Gazi’den geçemiyor. Geçerse görecek. Bunun kılavuzu karga ya. Tehlike burada.
Gelin Pazar günü bunlara gelin güzel bir ders verelim.
MALTEPE MİTİNGİ
Maltepe Merkez Camisi Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap eden Erdoğan, artık Amerika'dan gelecek silahı beklemeyip Türkiye'de silah, İHA, SİHA, tank ve topların üretildiğini söyledi.
Şimdi daha büyüklerinin yapılacağını ifade eden Erdoğan, "Artık 'İsrail bize acaba silahsız İHA verir mi?' derdimiz yok. Artık kendimiz üretiyoruz ve bununla da teröristleri, televizyonlarda da izliyorsunuz, geçen gün kafa adamlarını vurduk, lider kadrolarını vurduk. Bay Kemal çok rahatsız olmuştur. Yanındaki de çok rahatsız olmuştur, kahrolmuşlardır ama onların inadına vurmaya devam edeceğiz. İşte onun için pazar günü bir beka meselesidir." diye konuştu.
Erdoğan, Maltepe'de Cumhur İttifakı kapsamında MHP adayı Ahmet Baykan'la bu yolda yürüdüklerini dile getirerek, MHP'nin Büyükşehirde ve 36 ilçede aday göstermeyip, AK Parti adaylarını desteklediğini kaydetti.
Daha çok ilçe MHP ile iş birliği içinde olduklarını anımsatan Erdoğan, "Ne olur kırgınlık, dargınlık, şu bu değil. AK Parti tabanına sesleniyorum, burada taviz vermememiz lazım. Bir olacağız, iri olacağız." ifadesini kullandı.
Erdoğan, MHP'lilere de seslenerek, dargınlık ve küskünlük olmaması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Oylarımızı AK Parti ve MHP olarak bütünleştireceğiz ve sandıklarda da inşallah Osmanlı tokadını atacağız. Gördüğünüz gibi gayet şeffaf, gayet açık, gayet onurlu bir ittifak ilişkisiyle milletimizin karşısındayız. Gizli saklı bir şey yok. Bizim her şeyimiz açık. Biz 7 Ağustos'ta Yenikapı ruhuyla yola çıktık. Zor zor Bay Kemal oraya geldi. Önce 'gelemeyeceğim' dedi. Cuma akşamı geleceğini bildirdiler çünkü baskılara dayanamadı. Geldi, hayatında görmediği bir katılımı Yenikapı'da gördü. O bir Yenikapı ruhuydu. Fazla uzun sürmedi, biraz sonra yan çizdi. Ama biz ne dedik. 'İnşallah bizim bu ittifakımız pazara kadar değil, mezara kadar sürecek. Şimdi karşımızda kim var? Büyükşehirde ve Maltepe'de görünüşte CHP var. CHP'nin görünüşte ittifak ortağı adı İYİ ama kendi epeyce karışık bir parti var. Ama bir de sürekli gizlemeye, saklamaya çalıştıkları, buna rağmen gerçeğin artık gün gibi ortaya çıktığı bir ortakları daha var. Kandil'in emrinden çıkmayan, milletvekili ve belediye başkan adaylarının bile oradan belirlendiği bu parti CHP'ye olan desteğini her seviyede ve defalarca ilan etti."
HDP'lilerin terör örgütünü destekleyen ve seçimlerle ilgili sözlerinin yer aldığı videoları izleten Erdoğan, Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge olmadığını vurguladı.
“FETÖ'NÜN KALEMŞÖRLERİ BU KARANLIK İTTİFAKI DESTEKLEMEK İÇİN YOLA DÖKÜLDÜ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HDP'liler ve terör örgütünün derdinin ülkeyi bölmek olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Be hey gafiller siz bizim 780 bin kilometrekarelik bu vatan topraklarımızı bölemeyeceksiniz. Çok mu seviyorsun, Irak'ın kuzeyinde Kürdistan var. Al yanına senin sevicilerini de defol oraya git. Ama burada bunu yapamayacaksınız. Bu can bu tende oldukça buna müsaade etmeyiz. Biz gerçek Mehmetlerimizle, Mehmetçiklerimizle Cudi, Gabar'da, Tendürek'te, Kandil'de ne yapıyorsak, aynısını yaparız.
Görüyorsunuz açıkça CHP adaylarının tehditlerini. Kadın ne diyor? 'Biz sırtımızı YPG'ye, PYD'ye yaslıyoruz.' diyor. Biz de sırtımızı milletimiz ve Rabbimize yaslıyoruz. Farkımız bu. Öbürü de '1 Temmuz'a kadar terörle mücadele yasasını kaldırmazsanız, savaş kapıdadır.' diyor. 1 Temmuz geldi geçti, neredesiniz. Hadi sıkıyorsa gelin. Geleceğiniz varsa, göreceğiniz de var. Gelin, gelin. Niye gelemiyorsunuz? Bu günler iyi günleriniz, bunun hesabını ağır vereceksiniz. Heykel dikecekmiş. Öbür taraftaki de 'Oyları verirken aklınızdan filanca geçsin. Kaleşleri size doğru doğrulturuz.' diyor. Geç kaldın ya, doğrult."
Kefenleri giyerek yola çıktıklarını dile getiren Erdoğan, "Bunlar gibi değil, bizim önümüzde şehadet diye bir makam var. Biz o şehadeti hedefleyerek yola çıktık. Onun için bunlardan bizim farkımız bu. Bugün tehdit ediyorlar, yarın belki geçmişte Mardin'de, Diyarbakır'da olduğu gibi bodrumlarda sorguya çeker, tokadı da atarlar, o seçilen belediye başkanına. Öyle yaptılar. Hatta tüm yerlerde olduğu gibi her belediye başkanının yanında asıl patron olarak Kandil'den icazetli bir de eş başkan tayin ederler. Böyle irade ettiler.
Çünkü bunlar milletin iradesine değil, terör örgütünün emrine bakar. Artık CHP yönetiminin de bu gerçekleri inkar şansı kalmadı. Şimdi buradan CHP yönetimine soruyorum; madem bu parti ile birlikte olmaktan utanıyorsunuz, niye ittifak içindesiniz? Madem ittifak kurdunuz, bunu hangi pazarlıklar, hangi bedeller karşılığında yapıldığını niçin açıklamıyorsunuz? Belediye başkan adaylarınızın ve belediye meclis üyelerinizin bir kısmının listesi bu parti üzerinden size Kandil'den mi gönderildi? Hadi onu da söyleyin. Söylemezseniz de biz zaten çıkarıp ilan edeceğiz. Bir de Pensilvanya desteği var. FETÖ'nün tüm namlı kalemşörleri bu karanlık ittifakı desteklemek için ortaya döküldü. Bu desteği almak için Pensilvanya'yla nasıl bir pazarlık yaptınız, bunu da açıklayın."
ifadelerini kullandı.
"İMAMOĞLUSU MİMAMOĞLUSU ANLAMAZ BU İŞTEN"
Katılımcılara AK Parti'nin İstanbul'da yaptığı yatırımlara ilişkin bir video izleten Erdoğan, şunları söyledi:
"Şair diyor ki, 'Ağlarım ağlatamam, hissederim, söyleyemem/Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bizarım.' Kulak var duymuyor, göz var görmüyor, dil var hakikati konuşmuyor çünkü kalp mühürlü. Yalan bunlarda, akşam yalan, sabah yalan. Bana Man Adası'ndan dava açtı. Ben de o güne kadar Man Adası'nı bilmiyorum. Meğerse bizler paralarımızı Man Adası'na yatırıyormuşuz. Tabii arkadaşlar davayı açtı. Sonunda 2,5 milyonluk davayı kazandık. Şimdi dava istinaf mahkemesinde. İstinaf mahkemesi kararı verince bu 2,5 milyonu alacağız. Aldığımız zaman da bunu ailece de konuştuk Mehmetçik Vakfı'na hibe edeceğiz. Garibimin parası da yok. Şimdi milletvekilleri onun için 5'er bin lira yardım sandığına koyuyorlarmış. Bay Kemal sen daha bu kafayla gidersen, bu yalanları söylersen daha çok paralar ödersin. Mehmet Özhaseki de bundan bir şeyler aldı, o da Ankara'da döner dağıtıyor vatandaşa."
Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda İstanbul'da su olmadığını, Anadolu Yakasına Melen'den, Avrupa yakasına Istıranca Dağları'ndan su getirildiğini ve 2040 yılına kadar İstanbul'un su sorununun bulunmadığını vurguladı.
Çöp dağları, hava kirliliği kalmadığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şu anda 5 milyon 360 bin eve doğal gazı getirdik. Biz buyuz. Bunlar bu işten anlamaz. İmamoğlusu mimamoğlusu anlamaz bu işten. Bu iş bizim işimiz. Onun için Binali Yıldırım Kardeşimle, Ahmet Kardeşimle ben de Ankara'dan Cumhurbaşkanı olarak İstanbul'umuzu daha farklı yere çıkaracağız. CHP'ye, sözde İYİ Parti'ye, HDP'ye, Saadet Partisi'ne gönül veren kardeşlerime sesleniyorum: Bu karanlık ittifakın ne ülkemize ne İstanbul'a ne Maltepe'ye en küçük bir faydası olmayacaktır. Sizlerin iradesini pazarlık masalarında pey olarak ortaya sürenlere derslerini vermek için pazar günü bir fırsat. Pazar günü sandıkta sizleri yok sayarak, sizlerin iradelerini çantada keklik görüp kapı kapı dolaştıranlara derslerini vereceğinize inanıyorum. Sandığa gitmeyenleri siz, sandığa götürün. İstanbul, 81 vilayetin özetidir, Anadolu'daki bütün akrabaları, hepsini arayın onlara da bu noktada sandığa gitmelerini tavsiye edin."
Maltepe Merkez Camisi Meydanında düzenlenen mitinge AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, MHP İstanbul İl Başkanı Birol Gür, MHP Maltepe Belediye Başkan Adayı Ahmet Baykan, milletvekilleri ve vatandaşlar katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, miting sonrası vatandaşlara çay dağıttı.
PENDİK MİTİNGİ
Erdoğan, partisince Çamçeşme Mahallesi'nde düzenlenen Pendik mitinginde, CHP'nin "çöp, çukur, çamur, çarpık kentleşme" demek olduğunu, bunların hepsini AK Parti'nin tersine çevirdiğini dile getirdi.
Pazar günkü seçimde Pendik halkının desteğine talip olduklarını ifade eden Erdoğan, "Pendik'te hangi partilerin aday gösterdiğini, hangilerinin aday göstermediğini sizler çok iyi biliyorsunuz. Cumhur İttifakı'nın hangi amaçla huzurunuza geldiğini, diğerlerinin de ortada olan ve gizlenmeye çalışan destekçileriyle nasıl bir araya geldiklerini anlatmaya gerek yok." diye konuştu.
Erdoğan, Cumhur İttifakı'nı 15 Temmuz darbe girişiminin bir araya getirdiğine değinerek, "15 Temmuz'da Sayın Bahçeli ile bir araya geldik. O günden itibaren biz Cumhur İttifakı'nı oluşturduk. O gece 23.15'te Bay Kemal FETÖ'cülerin idare ettiği tankların arasından geçerek Bakırköy Belediyesine gitti. Ben de damadım, şu andaki hazine ve maliye bakanımız, eşim, kızım, torunlarımla beraber 01.15'te Atatürk Havalimanı'na indim. On binler oradaydı. Biz de oraya indik, halkımızla beraber olduk, bir olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk. 16 saatte o darbeyi geri çevirdik, ama sizinle yaptık." dedi.
Karanlık mahfillerde listeler hazırlandığını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kandil'den gelen talimatlar var. Pensilvanya'dan gelen talimatlar var. Bunlarla yönetilen bir süreç var ama artık mızrak çuvala sığmıyor. Gizli, saklı tarafı kalmadı, hatta işi belediye başkan adaylarını tehdit etmeye kadar götürdüler. Daha seçilmeden belediye başkanlarının tepesine binenlerin, yarın İstanbul'u ve diğer şehirlerimizi bunlara yönettirmeyeceği açıktır. Siz CHP'nin adayına oy verdiğinizi sanacaksınız, ama belediyeyi Kandil'in militanları yönetecek. Çıkmış ne diyor? Trabzonluyum. Ya sen 'Trabzonluyum' diyerek benim Trabzonlu hemşehrilerimi mi aldatacaksın? Yani eğer işe oradan bakıyorsan şu anda benim Hazine ve Maliye Bakanım Trabzonlu. İçişleri Bakanım aynen Trabzonlu. Sanayi ve Teknoloji Bakanım Trabzonlu. Aynı şekilde Grup Başkanvekilim Muş, o da Trabzonlu. Yani burada mesele hangi şehirden olup olmadığın değil, adam olup olmadığın önemli. Ne kadar bilgi sahibisin, ne kadar bu ülkeyi yönetme imkanının var."
"Böyle bir üçlü mü Pendik'e iyi hizmet verir yoksa üstü Şişhane altı kaval mı?"
Erdoğan, kendisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'ın, İDO genel müdürü, başbakan olduğu dönemde ulaştırma bakanı olduğunu hatırlatarak, "Daha sonra kendisini daha ileri seviyeye başbakanlığa taşıdık. Ardından TBMM Başkanlığına getirdik. Şimdi de İstanbul'a sıradan birisi olmaz. Ne dedik? 'Binali Bey gel, İstanbul'a seni büyükşehir belediye başkanı yapacağız. İstanbul'a bu yakışır. At binenin kılıç kuşananın. Rastgele kişilerle bu iş yürütülmez. Burası İstanbul, 15,5 milyon... Burada kalite, vasıf önemli, dünyayı tanımak önemli. Binali Kardeşimizin dünyada elhamdülillah birçok liderlerle münasebeti oldu. Dünyayı tanıyor, biliyor. Bay Ekrem, sen nereyi tanıyorsun ya, dur bakalım. Bu iş öyle kolay değil. Daha iyi olacak." diye konuştu.
"Bir tarafta cumhurbaşkanı olarak bu kardeşiniz, 4,5 yıl daha o makamda mı? Binali Kardeşimi de inşallah pazar akşamı görevlendiriyor muyuz? Ahmet Cin Kardeşimi de Pendik'e görevlendiriyor muyuz?" diye sorduğu katılımcılardan, "Evet" yanıtını alan Erdoğan, "Şimdi soruyorum, böyle bir üçlü mü Pendik'e daha iyi hizmet verir yoksa üstü şişhane altı kaval mı?" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Binali Beyin tek borcu İstanbul'adır. Dolayısıyla hiç kimse seçimden sonra Binali Bey'e gelip de diyet ödetmeye kalkamaz Kandil'dekiler veya Pensilvanya'dakiler gibi. Bizim öyle bir derdimiz yok. Bizim sorumluluğumuz Allah'a ve millete." dedi.
Erdoğan, "Bay Kemal İstiklal Marşı'nı söylüyor, yanındakiler de. Ama CHP'nin Adalar Belediye Başkan adayı İstiklal Marşı'nı söylemiyor. Niye? Çünkü Kandil'in arkasında olduğu HDP'nin, İstiklal Marşı diye bir derdi yok. Bayrak diye bir derdi yok. Bunların kongrelerinde Türk bayrağını göremezsiniz. Şimdi bunlarla CHP el ele, kol kola. Sözde İYİ Parti bunlarla el ele, kol kola. Sözde Saadet bunlarla el ele, kol kola. Nereden nereye." diye konuştu.
İlçeye 3 bin 547 derslikli 297 okul yapıldı
Bugüne kadar İstanbul'a ve Pendik'e getirdikleri hizmetlerin en yakın şahitlerinin vatandaşlar olduğunu ifade eden Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "17 yılda neler yaptınız" dediğini belirterek, ilçeye ve İstanbul'a yapılan yatırımların videosunu gösterdi.
Eğitimde ilçeye 3 bin 547 derslikli 297 okul yapıldığı bilgisini veren Erdoğan, Sancaktepe'ye 3 bin 500 yataklı büyük şehir hastanesi yapmak için ihale hazırlıklarının başladığını söyledi.
Pendik'e de büyük bir bölge hastanesinin yapılacağını vurgulayan Erdoğan, Sancaktepe'nin yarım saat uzakta olduğunu, bu sürenin ambulansla daha da kısalacağını söyledi.
"Biz size efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik." diyen Erdoğan, 535 yataklı Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesiyle 5 sağlık tesisi inşa ettiklerini, TOKİ olarak 2 bin 180 konutun tamamlanıp sahiplerine teslim edildiğini anlattı.
"Azmedersek, Rabbim neticesini verir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, otoyol ve kavşaklar yapıldığını da dile getirerek, şöyle konuştu:
"Ama onların buralarda zaten en ufak bir eseri yok ki. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Sabiha Gökçen Havalimanı çalışmıyordu. Biz geldik, çalıştırdık ve yetmedi şimdi yeni bir pist yapıyoruz. Niye? İş bilenin, kılıç kuşananın. Gebze Halkalı Banliyö Hattı'nı açtık. Bunu Marmaray'la bağladık ve Anadolu'yu Avrupa Yakasına Marmaray'la bağlamış olduk. 26 kilometrelik Kadıköy, Kartal, Pendik, Tavşantepe Metro Hattı'nı ilçemize kazandırdık. Çeşitli bölgelerimizde 15 adet yol, 18 adet köprü kavşak ve bağlantı yollarını tamamladık. Mahallelerimize 45 park yaptık. 4 parkın yapımına devam ediyoruz. Millet bahçeleriyle, millet kıraathaneleriyle buraları daha da zenginleştireceğiz."
İstanbul'un susuzluk çektiği, çöp dağlarının olduğu dönemleri anımsatan Erdoğan, "CHP, çöp, çukur, çamur demektir." dedi.
Erdoğan, kendisinin Cumhurbaşkanı, Binali Yıldırım'ın Büyükşehir Belediye Başkanı, Ahmet Cin'in de Pendik Belediye Başkanı olarak çalışmalarını devam ettireceklerini vurgulayarak, "Ama sizden ricam şu. Bir yarınımız var. Çalışalım, koşalım, hiç ümitsiz olmayın. Unutmayın, azmedersek, tevekkül edelim, Rabbim neticesini verir. Kaç kişiyi acaba biz ikna edebiliriz. Şunları anlatın. Kalplerin sahibi Allah'tır. Bizim görevimiz tebliğ, netice Allah'a ait. Çok çalışacağız, Allah'ın rahmetinden ümidimizi kesmeyeceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini evlerine davet eden vatandaşları seçim sonrası ziyaret edeceğini söyledi.
Rabia işareti yapan Erdoğan, "Bu Rabia'da tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet var. Bu Rabia'da şehit Esma'nın ruhu var. " diyerek sözlerini tamamladı.
Notlar
Gönül belediyeciliğini anlatan kısa bir film sunulan mitingde, alanı dolduran vatandaşlar Türk bayrakları ve AK Parti bayrakları taşıdı.
Vatandaşlar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sevgi tezahüratlarında bulundu.
Mitinge, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, AK Parti Pendik Belediye Başkanı Adayı Ahmet Cin de katıldı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün Ankara'da İskitler'de maalesef bir metruk sayılabilecek binada çıkan yangında, 5 kardeşimiz yanarak öldü. Allah rahmet eylesin. 11 kardeşimiz ağır yaralı denilebilecek şekilde. Onlar da tedavide. Maalesef metruk denilebilecek noktada, çünkü orada bir değişim dönüşüm yapılıyor. Gelip orası boş bina diye oraya yerleşen bu vatandaşlarımız, böyle bir durumla karşı karşıya kaldılar. Onun için bizim el ele vermemiz lazım. Onun için bizim verdiğimiz mesajları lütfen ne olur dikkate alın." dedi.
Erdoğan, partisinin İçmeler Meydanı'nda düzenlenen Tuzla mitinginde, sözlerine 24 Haziran seçimlerinde şahsına ve Cumhur İttifakı'na verdiği destekten dolayı Tuzla halkına şükranlarını sunarak başladı.
Erdoğan, partisinin İçmeler Meydanı'nda düzenlenen Tuzla mitinginde, sözlerine 24 Haziran seçimlerinde şahsına ve Cumhur İttifakı'na verdiği destekten dolayı Tuzla halkına şükranlarını sunarak başladı.
"Nasıl size son 25 senede mahcup olmamışsak, inşallah bundan sonra da mahcup olmayacağız." diyen Erdoğan, "Herhalde Tayyip kardeşinizi iyi tanıyorsunuz. 25 yıldır gerek büyükşehir belediye başkanlığında, gerek başbakanlığında, gerek cumhurbaşkanlığında biz, hep sizlerle beraber olduk, hizmetlerimizle yanınızda olduk. Biz uzaydan gelmedik, gökten zembille de inmedik, tam aksine içinizden biri olarak çıktık ve sizinle beraber durmadık, yürüdük." diyerek seslendi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 63 kilometrelik Gebze-Halkalı Banliyö Hattı'nın Marmaray üzerinden hizmete açıldığını anımsatarak, "Bugüne kadar yaklaşık 4,5 milyon İstanbullu bu yeni hizmetten faydalandı, açtığımızdan bu yana." dedi.
Siyasetin cesaret, fedakarlık ve dürüstlük, vatanının bekasını, milletinin menfaatini kendi çıkarının önüne koymayı, gecesini gündüzüne katarak ülkesi ve şehri için koşmayı, ter dökmeyi gerektirdiğini ifade eden Erdoğan, böyle bir siyasetçi, devlet adamı olmanın gayreti içerisinde olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi ve şehirleri daha müreffeh ve aydınlık yarınlara kavuşturmanın peşinde olduklarını, 40 yıldır hep yaptıkları eserlerle konuştuklarını, yarın da eserleriyle konuşmaya devam edeceklerini dile getirerek, "25 yıldır hep gönülleri kazanmanın çabasında olduk. Bugün de kalpleri fethetmek için uğraşıyoruz. Bugün de tek bir dikili ağaçları dahi olmayan, onlara inat Türkiye'ye projelerimizle, birbirinden önemi yatırımlarla damgamızı vuruyoruz." diye konuştu.
Sadece İstanbul'a değil, 780 bin kilometrekarenin her bir karışına, 81 vilayete hizmet götürdüklerini anlatan Erdoğan, "Son 17 yılda İstanbul'a 255 katrilyon yatırım yaptık." dedi.
Erdoğan, kente gerçekleştirilen yatırımları ve 25 yıl önce Belediye Başkanlığını devraldığı İstanbul'a ait videoları izletti.
Göreve geldiğinde kentte su sıkıntısı olduğunu, hava kirliliğinin yaşandığını anımsatan Erdoğan, artık İstanbul'un bu sıkıntılarının kalmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunların gözleri vardır görmez, kulakları vardır duymaz, dilleri vardır konuşmaz. Çünkü kalpler mühürlü. Ben size delilli olarak eserleri gösterdim. Bay Kemal atıyor, tutuyor, dünyadan haberi yok. Bir ara SSK'nın genel müdürlüğünü yaptı. Batırdı mı? Batırdı. Bizim anlattıklarımız sadece bir kısmı.
255 katrilyon. Çünkü onlar götürdüler, paraları götürdüler. 2,5 milyar dolar borçla İstanbul Büyükşehir Belediyesini devraldım. Hem yatırımları yaptım hem de 1 milyon 250 milyon dolara düşürdüm borcu. O günden bugüne de sizler İstanbul'u bir daha bunlara teslim etmediniz. İnanıyorum ki pazar günü de bunlara teslim etmeyeceksiniz. Fazla kalmadı. Artık bir yarınımız var.
Hanım kardeşlerimin kaleyi içeriden fethetmesi lazım. Bunu yapmaya var mıyız, buna hazır mıyız, gençler buna hazır mıyız? Burada ister CHP'ye, ister HDP'ye gönül versin, ister sözde İYİ Parti'ye gönül versin, ister Saadet'e versin, gelin hepsini bu eserleri ortaya koyarak buraya davet edelim. Bizim bu noktada yok kırgınmış, dargınmış, şuymuş, buymuş, bunlara değil, biz doğruyu anlatalım. Bize düşen, 'Bir kere azmettin mi, Allah'a tevekkül et, gerisine karışma.' dır. Biz ikna ile değil, tebliğ ile görevliyiz. Kalpleri döndürecek olan Allah'tır. 'Yav dönmüyor.' Sen sadece anlat."
TUZLA'YA YAPILAN YATIRIMLAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 57 il ve yaklaşık 30 ilçede miting yaptığını belirterek, "Rabb'imiz ancak çalışana çalıştığının karşılığını veriyor. Diğerlerinin böyle bir derdi yok. Onlar Ankara'da bol bol kulis yaptılar. Hangi PKK'lıyı, hangi HDP'liyi alacağız, onun gayreti içerisindeydiler. Ama bizim kalkıp da o tür kişileri aramıza katmamız, onları Meclis'e taşımamız mümkün değil." dedi.
Vatandaşlardan okumalarını, düşünmelerini, uygulamalarını ve neticelendirmelerini isteyen Erdoğan, bunlar yapıldığında Allah'ın nusretini vereceğini söyledi.
Erdoğan, Tuzla'ya eğitimde 1686 derslikli 131 okul yapıldığını, derslik başına düşen öğrenci sayısını ilköğretimde 35'ten 22'ye indirdiklerini anlatarak, imam hatipte okuduğu dönemde sınıfında 75 öğrenci bulunduğunu söyledi.
Şimdi ise sayıların 20-25'e indirdiklerini ifade eden Erdoğan, şu bilgileri verdi:
"Orta öğretimde Tuzla'da 33'ten 21'e düşürdük. Öğrencilerimize 3 bin 207 tablet bilgisayar dağıttık Tuzla'da. Bin 92 adet akıllı tahta sınıflara kurduk. İlçedeki okullarımıza 3 bin 146 öğretmen ataması yaptık. Okullarımız için 12 kapalı spor salonu yaptık. Kafkale Spor Kompleksini yenileyerek sizin hizmetinize sunduk. Bununla kalmadık Şifa Mahallesi'ne gençlik merkezi inşa ettik. Tuzla birçok üniversitemizin kampüsüyle adeta bir gençlik ve eğitim merkezine dönüşmüştür. Sağlıkta 400 yataklı bir devlet hastanesiyle birlikte 3 tesisi ilçemize kazandırdık. Ayrıca 3 sağlık tesisi daha yapmayı planlıyoruz.
TOKİ kanalıyla Tuzla'da 11 bin 44 konut projesini hayata geçirdik. 63 kilometrelik Gebze-Halkalı Banliyö Hattı'nı Marmaray üzerinden geçenlerde hizmete açtık. Bugüne kadar yaklaşık 4,5 milyon İstanbullu bu yeni hizmetten faydalandı, açtığımızdan bu yana. Tuzla'ya 27 kilometre uzunluğunda yeni yol, 5 köprü ve kavşakla bağlantı yolları yaptık. Tuzla İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi'nin ikinci kademesini hizmete sunduk. Üçüncüsünü de inşa ediyoruz. İlkini ben yapmıştım. Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum zaman. Nereden nereye."
İlçeye 23 park, iki noktada bisiklet yolu kazandırdıklarını anlatan Erdoğan, Tuzla sahil yolu meydanının düzenleme çalışmalarının tamamlandığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birer kültür merkezi ile engelliler merkezinin de ilçeye yapıldığını ifade ederek, "Orhanlı Sahipsiz Hayvan Geçici Bakımevi'ni hizmete sunduk. Bunlar var ya, 'Biz hayvanlara bakarız, falan.' hepsi yalan. O bizim işimiz. Bizim hayvan noktasında hassasiyetimiz var." dedi.
Hazreti Peygamber'in hayvanla ilgili bir hikayesini anlatan Erdoğan, Hz. Muhammed'in ölü köpeğin kokusuna değil, güzel dişlerine baktığını aktardı.