Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sergi Salonu'nda düzenlenen 51'inci Muhtarlar Toplantında muhtarlarla bir araya geldi. Toplantıya, Adana, Ankara, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çorum, Kastamonu, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya, Samsun ve Yozgat'tan gelen muhtarlar katıldı. Erdoğan, yoğun kar yağışı sebebiyle bazı muhtarların bugün aralarında olamadığını belirterek, "Bilindiği gibi muhtarlarımızla geniş katılımlı ilk toplantımızı Ocak 2015'te yapmıştık. Orada kendilerine verdiğimiz, 'ülkemizdeki tüm muhtarlarla bir araya gelme' sözümüzü tutarak Mayıs 2019 tarihine kadar tam 50 ayrı toplantı gerçekleştirdik" dedi.
Şimdiye kadar 35 bine yakın muhtarla bir araya geldiklerini kaydeden Erdoğan, "Bugün de yaklaşık 1500 muhtarımızla birlikteyiz. Bir cumhurbaşkanının, hiçbir siyasetçinin yapmadığı, başaramadığı bir rekordur. Sizlerle uzun süredir devam ettirdiğimiz bu buluşmaların hayırlı neticelerinden biri de hem muhtarlarımızın hem de onlar vasıtasıyla mahallelerimizin ve vatandaşlarımızın pek çok sıkıntısını çözüm yoluna koymuş olmamızdır" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
İçişleri Bakanlığımız bünyesinde daha etkin şekilde kullanılan Muhtarlık Bilgi Sistemi kurduk. Muhtarlarımızın taleplerini takip etmek üzere valiliklerde Vali Yardımcısı, büyükşehirlerde Genel Sekreter Yardımcısı düzeyinde muhataplar belirlenmesini temin ettik. 19 Ekim tarihini Muhtarlar Günü olarak belirledik. Muhtarların özlük haklarında, SGK primlerinin devlet tarafından ödenmesi, maaşlarının arttırılması başta olmak üzere pek çok önemli iyileştirmeler yaptık. Bizden önce bunlar yoktu.
MUHTAR MAAŞLARINI ASGARİ ÜCRET SEVİYESİNE YÜKSELTME KARARI ALDIK
Sizlere bir de müjde vermek istiyorum. Hükümete geldiğimizde muhtar maaşları 97 liracıktı. Bu yılbaşı itibariyle 3392 lira seviyesine çıkarmıştık. 1726 lira tutarındaki SGK primlerini de karşılamaya başlamıştık. Muhtar maaşlarının asgari ücretin altında kalmasına gönlümüz razı olmadı. Yaptığımız değerlendirme sonunda muhtar maaşlarını asgari ücret seviyesine, yani 4250 liraya yükseltme kararı aldık. Birileri atar tutar, biz yaparız. İşte şimdi yine aynı şekilde hayata geçmesi için gereken kanuni değişikliği en kısa sürede yapacağımız yeni maaşların muhtarlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Lafta değil.. Ben icraat konuşuyorum. Bugüne kadar her sözün arkasında durduysak bundan sonra da yine aynı şekilde sözlerimizin arkasında duracağımızı inşallah bu kanun değişikliği ile Cumhur İttifakı'nın bir icraatı olarak göreceksiniz.
Muhtarlık hizmet binalarıyla ilgili proje çalışmalarını tamamladık, yerlerini önemli ölçüde belirledik, inşasına yakında başlıyoruz. Kadın muhtarlarımızın görev yaptığı yerlere öncelik vermek suretiyle muhtarlık hizmet binalarımızı güvenlik kamerası sistemleri ile donatıyoruz. Ankara'da sizler için hazırladığımız muhtar konuk evini de inşallah 19 Ekim Muhtarlar Günü'nde hizmete açıyoruz. Vilayetler Evi gibi onun bir benzeri de muhtarlar için yaptık.
BU BULUŞMALARI TAKLİT ETMEYE KALKANLAR OLSA DA BİZ MUHTARLARLA ARAMIZA KİMSEYİ SOKMAYIZ
Koronavirüs salgını sebebiyle ara vermek zorunda kaldığımız muhtarlar toplantımızı 51’inci buluşmamızla yeniden başlatıyoruz. Yaklaşık 2,5 yıllık bir aranın ardından tekrar sizlerle birlikte olmanın, hasret gidermenin bahtiyarlığı içindeyim. Gerek koronavirüs salgınına, gerekse sel ve yangın felaketlerine karşı verdiğimiz mücadelelerimizde muhtarlarımız ilk saflarda yer aldılar. Bugün bir kez daha hissettik ki muhtarlar candır. Aramızdaki gönül bağının derinliğini anlayamadığı için bu buluşmaları taklit etmeye kalkanlar olsa da biz muhtarlarla aramıza kimseyi sokmayız. Bizim sizinle kader bağımız var. 24 yıl önce siyasi hayatımız bitirilmek istenirken bu kardeşiniz için gazeteler 'Muhtar bile olamaz' diye başlık attılar. Bu ifade zihin dünyalarında muhtara biçtikleri değeri gösteriyor. Kim bu zihniyet? CHP... Bunların işi, gücü mühür toplamak, toplattırmaktır. Bunu böyle biliniz.
ELLERİNE FIRSAT GEÇTİĞİNDE MUHTARLIKLARIN DA KAPISINA KİLİT VURMAKTAN VAZGEÇMEZLER
Şimdi muhtar sevdalısı kesildiler. Bunlar eline her fırsat geçtiğinde, milli iradenin her kurumu gibi muhtarlıkların da kapısına kilit vurmaktan vazgeçmezler. Şimdi yalan yanlış konuşuyor. Muhtarın yanına katip koyacakmış, sekreter koyacakmış. İnanıyor musunuz bunlara? Bunların işleri güçleri palavra. Dürüst olun, dürüst. Önce elinizdeki belediyelerle gelin de bizim muhtar kardeşlerimize oralardan destek verin de görelim.
Geçen ne dedi? 'Elektrik parasını almayacağız, ücretsiz elektrik vereceğiz'... Nerede? Şanlıurfa'da bunu söyledi. Şu anda elinizdeki belediyelerde, hadi buyurun elinizi tutan mı var, ücretsiz elektrik verin. Böyle büyük yalan olabilir mi ya? Bir defa elektrik olayı belediyelerin elinde mi? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na bağlı elektrik. Belediyelerle alakası yok. Böyle bir yalan söyleyen ana muhalefetin başı. Dürüstlük bunların semtine uğramamış. Bu oyunlara gelmeyeceğiz, bu oyunları kim bozacak, muhtarlar. Bunların topunu üst üste koysanız bir tane muhtarımızın tırnağı bile etmez.
BİR SONRAKİ TOPLANTI SADECE KADIN MUHTARLARLA
Tüm gayretlerine rağmen ne bizim önümüzü kesebildiler ne de sizin mühürlerinizi kırabildiler. Bir sonraki toplantıyı da inşallah ülkemizdeki kadın muhtarlarımızla yine bu salonda yapmayı planlıyoruz. Sadece kadın muhtarlarımız. Birileri niye bunu sadece kadınlarla yapıyor diyebilirler. Hiç takmayın kafanıza. Biz kadınlarla verilecek mücadelenin ne kadar kutsal olduğunu biliriz.
Rabbime bana sizler gibi yoldaşlar verdiği için hamd ediyorum değerli kardeşlerim. Bizim muhtarlarımızla buluşmalarımız, hasret gidermenin yanında; ülkemizin, milletimizin meseleleriyle, sevinçleriyle, kazanımlarıyla geleceği ile ilgili görüşlerimizi paylaşma, istişare etme vesilesidir.
'YAPAMAZ' DİYEN O KOSKOCA ÜLKELER BİZDEN BU UÇAKLARI İSTİYOR
Muhtarlar buluşmamız ülkemizin en büyük, en kapsamlı demokrasi şölenlerimizden biri olarak siyasi tarihimize geçmiştir. Böyle bir salon bu devlette bugüne kadar olmamıştı. Sizlerin bu buluşması var ya sizi sevmeyenlere bir ders oluyor. Geçtiğimiz 20 yılda yaşadıklarımız ileride üzerinde yıllarca çalışılsa da yetmeyecek dersler içeriyor. Bu süreçte asırlar boyunca bize 'Siz yapamazsınız' dediler. Uçaklarımızı yaptık mı, insansız hava araçlarımızı yaptık mı, silahlı hava araçlarımızı yaptık mı. Şimdi daha ileri gittik. Şimdi bizden kimler bunlardan istiyor biliyor musunuz? O, 'yapamaz, edemez' diyen büyük ülkeler var ya, o koskoca ülkeler var ya şimdi onlar bizden bu uçakları istiyor. Nereden nereye... Bu süreçte asırlar boyunca 'Sizin çapınız da gücünüz de yetmez' dedikleri ne varsa hepsini başarabileceğimizi gösterdik.
TERÖR ÖRGÜTLERİNİN İNLERİNE GİRMEK SURETİYLE BUNLARI ÇÖKERTTİK
Tek parti faşizmini yüceltenlerin, darbeleri savunanların hala aynı yerde duruyor olmasının başka izahı var mı? Terör örgütlerinin payandalığına soyunarak kaos denemelerinin tetikçiliğini yaparak hala ortalarda dolaşanların başka izahı var mı? 20 yılda eser siyasetiyle eksikleri tamamlarken her günümüz bu habis zihniyetle mücadeleyle geçti. Sağlıkta dev şehir hastaneleri gibi projeleri bunlara rağmen yaptık. O büyük ülkeler gelip bu projeleri inceliyor. Terör örgütlerinden suç çetelerine kadar milletimizin canına kasteden yapıları bunlara rağmen çökerttik. Terör örgütlerinin inlerine girmek suretiyle bunları çökerttik, çökertiyoruz. Geceleri benim vatandaşım huzurlu şekilde sokağa çıkabilmeli.
Ulaştırmada göreve geldiğimizde 6100 km bölünmüş yol vardı, 28 bin 500 km'ye çıkardık. 26 havalimanı vardı, şimdi 56 tane var. Her havalimanının olduğu ilde yarım saatte evine ulaşıyorsun. Bunların aklı neredeydi, neden yapmadılar? Bunlar durup dururken olmadı. Bu iş akıl işi. Biz Şanlıurfa - Adıyaman arasında Keban'ın üzerine Nisibi Köprüsü'nü yaptık. Türkiye bir devrim, dünyada bir değişim yaşayan ülke. Yap-işlet-devret'le yapıyoruz. Bay Kemal bu nedir diyor? Kolay değil bunları öğreneceksin. Arkadaşlarımız anlatıyor ama anlamıyor. Basmıyor. Şehir hastanelerini yaptık, nasıl yaptınız diyor. SSK'nın başında değil miydi bu? Rahmetli Savaş Ay bir programında bunu gayet güzel anlatmıştı. SSK'yı batıran şahıstır bu. Rezil etti kurumu. Bu hastanelerde rehin alınan ölülerimiz vardı. Şimdi böyle bir şey sözkonusu değil.
2023'TE HAYATİ BİR TERCİHTE BULUNACAĞIZ
Sanayide verdiğimiz destekler sayesinde ülkemizi dünyada üretim merkezi haline getirmeyi bunlara rağmen başardık. Teröristlerle nasıl başedeceksin.. Mühimmatın olursa başedersin. Bunlar yerli tabanca, tüfek bile yapamıyordu. Biz şimdi bunları yapıyoruz. Ekonomide 85 yıldır ayaklarımızda duran prangaları birer birer kırarak ülkemizi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına sokma hedefimizi bunlara rağmen sürdürüyoruz. Hangi alana bakarsanız bakın işte böyle bir manzara, böyle bir fotoğraf göreceksiniz. Türkiye’de 20 yıldır verdiğimiz kavgayla, 2 asırlık demokrasi ve kalkınma mücadelesini başarıya ulaştırmaya en yakın olduğumuz seviyedeyiz. Öyle kritik bir noktadayız ki ya bu mücadeleyi başararak evlatlarımıza gururla teslim edeceğimiz 2053 vizyonunu miras bırakacağız ya da güvenlikten sanayi her alanda birikimlerimizi tehlikeye atarak yeniden istikrarsızlık batağına sürükleneceğiz. Ülkemizi bir grup kifayetsiz muhterisin kendi kısır çıkarları uğruna, Kandil’in ve Pensilvanya’nın 'iktidara geliyoruz' çemkirişlerine maruz bırakanları Allah da affetmez, millet de affetmez. 2023'te böyle bir hayati tercihte bulunacağız. Sizlerden destek vermenizi istiyorum.
KUR GİBİ ENFLASYONUN ÜZERİNDEKİ KÖPÜĞÜ DE KISA SÜREDE ALACAĞIMIZA İNANIYORUZ
Ülkemiz ve milletimiz için çok büyük hayaller kurarken, çok büyük hedefleri hayata geçirmek için canımızı dişimize takarken, insanlarımızın günlük hayatlarında yaşadıkları sıkıntıları da görmezden gelmiyoruz. Türkiye'nin Gezi olayları ile başlayıp terör saldırılarıyla, darbe girişimleriyle nice tuzak ve kumpasla süren bir süredir de kur-faiz-enflasyon şer üçgeninde tekrar sahnelenmeye çalışılan serencamının elbette her vatandaşımıza bir maliyeti olmuştur. Dün sosyal kaos denemelerine, terör örgütleri üzerinden birliğimize ve sınırlarımıza yöneltilen tehditlere, 15 Temmuz ihanet kalkışmasına karşı devletin bütün imkanlarını milletin emrine vermişsek bugün de aynı anlayışla hedefe yürüyoruz.
Asgari ücretten, memur ve emekli maaşlarına kadar her alanda insanlarımızı fahiş fiyat artışları altında ezdirmeyeceğiz. Ocak ayı itibarıyla herkes bu artışların somut yansımalarını gelirinde ve hayatında görmeye başlayacaktır. Kurun istikrar kazanmasıyla artık kimse bu bahaneyle abuk sabuk fiyatlandırma peşinde koşmasın. Bankalardaki hesaplarının kur korumalı mevduata dönüştürenlerin sayısı her gün artıyor. Artık piyasalarda bir daha dengesiz döviz talebinden kaynaklanan bir dalgalanmanın yaşanmayacağını düşünüyoruz. Ülkeyi sıkıntıya sokma pahasına türlü yollara tevessül edenlerin de aç gözlüklerinin bedelini ödeyeceğini hatırlatmak isterim. Tıpkı kur gibi enflasyonun üzerindeki köpüğü de kısa bir sürede alacağımıza inanıyorum. Böylece çalışanlarımızın ve emeklilerimizin gelirlerinde yaptığımız artışlar çok daha anlamlı hale gelecektir. Kim ki sabreder, zafere ulaşır. Bu anlayışla sabrederek, daha çok çalışarak, daha çok üreterek, daha çok kazanarak, bu badireyi de geride bırakacağız.
ADIMLARIMIZI YAKINDAN TAKİP EDİYORLAR
Dış ticaretimiz, 225 milyar dolardan fazlası ihracat olmak üzere 500 milyar dolara ulaştı. Turizmde Akdeniz'deki tüm rakiplerimizi geçtiğimiz bereketli bir sezonu geride bıraktık. Çok daha kazançlı olacağına inandığımız yeni sezona hazırlanıyoruz. Salgının yol açtığı belirsizlik arttıkça Türkiye'nin önündeki fırsatlar birer birer kazanca dönüşmeyi sürdürüyor. Tüm dünya; kimi takdirle, kimi endişeyle, kimi nefretle de olsa Türkiye'nin adımlarını yakından takip ediyor. Deve kuşu gibi kafasını kuma saplayıp kalmayan, ülkemizin bölgesinde ve ötesinde sahip olduğu imkanları, gücü ve potansiyeli hakkıyla teslim eden herkes bu gerçekleri kavrıyor, görüyor, biliyor. Umutlu olmak için de çok sebebimiz var. Ekonomide bize hedeflerimize adım adım yaklaştıran programımızın ülkemizi nereden nereye taşıdığını yaz aylarına doğru hep birlikte çok daha iyi göreceğiz. Dün nasıl ülkemizi vesayetin boyunduruğundan kurtardıysak, dün nasıl ülkemizi terör örgütlerinin kuşatmasından çıkardıysak, dün nasıl ülkemizi diplomatik tuzakların arkasından ve arasından sağ salim geçirdiysek, dün nasıl ülkemizi sessiz devrimlerle ileri demokrasiye kavuşturduysak, dün nasıl ülkemizi 81 vilayeti ve 84 milyon insanıyla sağlam bir alt yapı ve üst yapı ile donattıysak, bugün de ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokarak Yeşil Kalkınma devrimini başarıya ulaştırarak herkesin iş ve aş sahibi olacağı bir istihdam iklimi oluşturarak, gençlerimize 2053 vizyonunun hayata geçirebilecekleri, güçlü, müreffeh ve itibarlı bir Türkiye bırakacağız.