Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, partisince Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen mitinge katılarak, vatandaşlara hitap etti.
Gaziantep'in baş verdiğini ama baş eğmediğini belirten Erdoğan, "Hiçbir cephede bozguna uğramayan Antep. Şehrini savunurken verdiği 6 bin 317 evladını bir gül bahçesine ekercesine toprağa veren Antep. Şehitkamillerin, Şahinbeylerin, Karayılanların ve daha nice yiğidin bayraklaştığı Antep." diyerek konuşmasına başladı.
Suriye'den gelen yüz binlerce muhacire Gaziantep'in yıllardır ensarlık yaptığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeğin, üretimin, helal kazancın ve kardeşliğin başkenti olduğunu söyledi.
Gaziantep'in tüm ilçelerini tek tek sayarak selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir yılda dördüncü defa Gaziantep'e geldiğini belirtti.
Evliya Çelebi'nin Gazianteplileri, "Tatlı yedikleri için tatlı dillidirler" diye tanımladığını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Her biri diğerinden lezzetli yemeklerinden oluşan mutfağıyla ülkemizi dünyada başarıyla temsil eden şehrimiz için ne desek azdır. Geçtiğimiz yıl şehrimizi ziyaret eden 800 bin yerli ve yabancı turist, Antep'in güzelliklerinin daha çok bilinmeye başlandığını gösteriyor. Biliyorsunuz hemen yanı başımızdaki Şanlıurfa'da insanlık tarihinin en eski ibadethanelerinin izleri bulundu. Biz de 2019'u 'Göbeklitepe Yılı' ilan ettik. Göbeklitepe, Şanlıurfa ile beraber Gaziantep'in de turizmine, ekonomisine katkıda bulunacak bir projedir. İhracatta 7 milyar dolar sınırını zorlayan Gaziantep, inşallah turizmde de çok büyük başarılara imza atacaktır. İnşallah Gaziantep'in 31 Mart, yepyeni bir hizmet döneminin kapısını aralayacaktır."
Erdoğan, mitinge katılanlara yönelttiği, "Gaziantep, 31 Mart'ta tevazu, samimiyet ve gayretle 'Memleket işi gönül işi' diyor muyuz? Gaziantep, 31 Mart'ta gönül belediyeciliğine 'evet' diyor muyuz? Gaziantep, 31 Mart'ta bir kez daha 'hizmet siyaseti' diyor muyuz?" sorularına, "Evet" yanıtını aldı.
Gaziantep'in bugüne kadar hep yanlarında olduğunu belirten Erdoğan, "Ama bu defa şöyle şanına yakışır, unvanına yakışır ve delikanlılığına yakışır bir rekor bekliyorum." dedi.
Erdoğan, Gaziantep'i sadece aşkla sevmekle kalmadıklarını, tarihinin en büyük hizmetleriyle geleceğe hazırladıklarını vurgulayarak, AK Parti'nin 17 yıllık iktidarında Gaziantep'e 35 milyar liralık yatırım yaptıklarını ifade etti.
Eğitimde yaklaşık 3 milyar liralık yatırımla 10 bin 830 yeni derslik inşa ettiklerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"60 binden fazla öğrencinin öğrenim gördüğü şehrimize, ikinci devlet üniversitesini, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesini kurduk. Bu üniversite sıradan bir üniversite değil, bölgenin merkezi bir üniversitesi. Farklılığı var, sadece ulusal değil uluslararası eğitim-öğretim verecek bir üniversite. Yükseköğretim öğrencileri için 9 bin 440 kişi kapasitelik yurt binaları açtık. Bir kaç yıl içinde iki tane Gaziantep'te, bir tane de Nizip'te olmak üzere toplamda 2 bin 250 kişi kapasiteli yeni yurt binaları daha açıyoruz. Gaziantep'e 33 bin seyirci kapasiteli bir stadyum yaptık. Biz, ne aldatan olduk ne de aldanan olduk. Gaziantep, İslahiye ve Nizip gençlik merkezlerini, Şehitkamil sporcu yetiştirme merkezini kurduk. Eski stadın yerine inşallah millet bahçesini kuruyoruz. İçinde de büyükçe bir millet kıraathanesi olacak. Çocuk kütüphanesinden yüzme havuzuna kadar her türlü sosyal ve sportif tesisin olduğu Hasan Celal Güzel Millet Bahçesi'ni ayrıca Gaziantep'e kazandıracağımız bir diğer millet bahçemiz olacak."
Erdoğan, gelecek salı günü vefatının seneyi devriyesine ulaşılacak eski bakanlardan Hasan Celal Güzel'i rahmetle yad ederek, alandakilerden Fatiha istedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Askeri birliği artık şehir içinde tutmanın bir anlamının kalmadığını gördük. Dülükbaba Tabiat Parkı'na ve Erikçe Kent Ormanı'na komşu bu devasa alanı, Antep'in hizmetine sunmaya karar verdik." dedi.
Gaziantep'in hafızası olan Alleben Deresi'ni eski günlerine kavuşturmak için rehabilite edip, çevresinde şehrin dokusuna kültürüne uygun rekreasyon alanı yapılacağını belirten Erdoğan, Şahin Bey'in şehit edildiği, adına yapılan anıtın bulunduğu yere milli mücadele tabiat merkezi kurulacağını söyledi.
Gaziantepli ihtiyaç sahiplerini, şehit yakınlarını, engellileri, yaşlıları toplam 4 milyar liralık kaynakla desteklediklerini dile getiren Erdoğan, sağlık yatırımları hakkında da bilgi verdi. Erdoğan, son 17 yılda kente bin 135 yataklı 20 hastaneden oluşan 83 tesis kazandırdıklarını, gelecek yıl bin 875 yataklı şehir hastanesini de hizmete açacaklarını açıkladı.
Erdoğan, 50 bin konutluk Gaziantep Kuzey Şehir Projesi'nin Türkiye'nin en büyük ve en kapsamlı şehir projesi olduğunu, burada ilk etap inşaat çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.
"Antep'in hizmetine sunmaya karar verdik"
Gaziantep'in içinde 10 milyon 700 bin metrekare büyüklüğünde bir askeri alan olduğunu hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buradaki askeri birliği artık şehir içinde tutmanın bir anlamının kalmadığını gördük. Dülükbaba Tabiat Parkı'na ve Erikçe Kent Ormanı'na komşu bu devasa alanı, Antep'in hizmetine sunmaya karar verdik. Bu alanın yarısını yani 5 milyon metrekareden fazlasını gül bahçeleriyle ıhlamurları ve çınarlarıyla bir
millet bahçesi haline dönüştüreceğiz. Kalan kısma da Antep'in tarihine, kültürüne, mimarisine, alışkanlıklarına uygun keymih taşıyla, bazaltla, beyaz mermerle inşa edilecek bir medeniyet şehri kuracağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradaki binaların her birinin Gaziantep evi şeklinde yapılacağını, böylece şehrin çehresini değiştirecek dev bir hizmetin Gazianteplilere kazandırılacağını söyledi.
Bu projeye ilişkin video izleten Erdoğan, alandakilere projeyi beğenip beğenmediklerini sordu. Alandakilerin beğenilerini ifade etmesi üzerine "Kabul edenler, etmeyenler" sorusunu yönelten Erdoğan, projenin oy birliğiyle kabul edildiğini belirtti.
"Hem doğusuna hem batısına hızlı trenle bağlanacak"
Altyapı, sulama, tarım, sanayi alanında yapılan yatırımlarla restorasyon çalışmaları hakkında da bilgi veren Erdoğan, Gaziantep'e ulaştırmada 6 milyarlık yatırım yaptıklarını söyledi.
Amanos Dağları'nı tünelle geçip Gaziantep ile İskenderun Limanı arasındaki mesafeyi kısaltacaklarını aktaran Erdoğan, yapımı devam eden projelerle Gaziantep'i hem doğusuna hem batısına hızlı trenle bağlayacaklarını dile getirdi.
Erdoğan, Gaziray'ın yapımının sürdürüldüğünü belirterek, "Bu konuda belediyemizden yükü alacağız. Önümüzdeki yıl bunu da hizmete sunuyoruz." dedi.
Gaziantep Havalimanı'nın 2003'te 223 bin olan yolcu kapasitesinin, geçen yıl 2 milyon 655 bine ulaştığına işaret eden Erdoğan, havalimanını yıllık 5 milyon yolcu kapasitesine çıkarmak için yeni bir iç hatlar terminaliyle apron yapacaklarını bildirdi.
"Bay Kemal üretimden önce yatırım gerekli yatırım"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Çiftçiler battı, bitti" sözlerini hatırlatan Erdoğan, "Bay Kemal, sen hangi dünyada yaşıyorsun? Bak ben resmi rakamı açıklıyorum 1,5 katrilyon tutarında tarımsal destek verdik çiftçilerimize." diye konuştu.
Erdoğan, Gaziantepli yatırımcılara 24 milyarlık yatırım teşvikiyle destekleyerek, 69 bin kişilik ilave istihdam oluşturduklarını vurguladı.
Şehirdeki 87 bin iş yerine toplam 2 milyar liralık sosyal güvenlik kurumu teşviki verdiklerine dikkati çeken Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün gazetelerde okudum. Bay Kemal 'İstihdam için üretim gerekli üretim' diyor. Bay Kemal üretimden önce yatırım gerekli yatırım. Yatırım olmayınca üretim olur mu? Adamın haberi yok. Önce yatırım, yatırımdan sonra da üretim. Garip, anlamaz bir koyun kaybeder gelir. SSK'yi böyle batırdı."
Gaziantep'te 500 hektarlık alanda bir lojistik köy kurulduğunu, istinaf mahkemesinin faaliyete geçirildiğini anlatan Erdoğan, "Biz CHP gibi öbürleri gibi 'ver yiyeyim ört yatayım' demedik. Gece gündüz çalıştık, şehri eserlerle, hizmetlerle donattık. Önümüzdeki dönemde hep birlikte çok daha büyük yatırımlara imza atacağız." dedi.
Recep Tayyip Erdoğan, alandakilerden 31 Mart'ta Cumhur İttifakı'nı desteklemelerini istedi.
Yeni Zelanda'da cuma namazı kalınlara yönelik iki camiye düzenlenen terör saldırısına ilişkin Erdoğan, "İslam düşmanı katiller ellerine silahlarını
alıp cuma namazı için toplanan Müslüman kardeşlerime saldırıyorlar. Bu saldırının görüntüleri de canlı olarak yayımlandı. 49 kardeşimiz orada şehit oldu. Bunların dışında 3 Türk var, onlar da yaralı. Ben bir tanesine ulaştım, kendisiyle görüştüm. Cumhurbaşkanıyla da görüştüm." diye konuştu.
Saldırıyı gerçekleştiren teröristin yayımladığı bildiriye işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu katil bildiri yayımlamış, tüm Müslümanlarla birlikte ülkemizi, milletimizi, şahsımı da hedef alıyor. Neymiş, boğazın batısına geçmeyecekmişiz. Yani Avrupa yakasına. Yoksa ne olurmuş? İstanbul'a gelip hepimizi öldürür, bizleri topraklarımızdan sürer, Ayasofya'yı minarelerden kurtarırlarmış. Bu ifadeler kafalarda ve kalplerde yaşatılan heveslerin ifadesidir. Biz, işte bunun için şehadetleri dinin temeli olan ezanlarımıza, onların okunduğu camilerimize, minarelerimize, istiklalimizin sembolü olan bayrağımıza böylesine sıkı sıkıya sarılıyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Be hey gafil, önce şunu bil... Ben niye girdim içeri, biliyorsunuz değil mi? Ziya Gökalp'in meşhur şiiri vardı. Bu kitaplara girmişti. Orada ne vardı? Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker, bir şey bizi sindiremez, gökler, yerler açılsa, üzerimize tufanlar, yanardağlar saçılsa... Biz oyuz ki imanıyla övündüğümüz ecdadımız, titretici şeylere hiçbir gün diz çökmemiş. Zaferlerin kapısı, Anadolu'nun tapusu, Malazgirt'ten ta Çanakkale'ye, imanın geçilmez kalesine kadar bizi zaferden zafere koşturan işte o iman birliğidir. Sen hangi milletle konuşuyorsun, neyi konuşuyorsun. Senin her yerin bomba olsa ne yazar. Sen, orada ibadette olan o masum Müslümanları buldun, elinle silahlarla gittin, onları taradın. Terbiyesiz, ahlaksız, adi, alçak, sen kolayı seçtin. Birileri de hala bizim ezan ve bayrak hassasiyetimizi kendince küçümsemeye veya çarpıtmaya çalışıyor. İşte ben bu okuduklarımdan dolayı hapse girdim. Nerede, Türkiye'de... Ama siz ne yaptınız? 'Muhtar bile olamaz' dediklerinde aldınız bu evladınızı hem başbakan hem de cumhurbaşkanı yaptınız."
"Be ahlaksız, siz Filistin'in tamamını işgal ettiniz"
Yeni Zelanda'da saldırıyı gerçekleştiren teröristin yayımladığı bildiride İstanbul için "Konstantinapol" dediğini ve Ayasofya'yı yeniden kiliseye çevirmek istediğinden bahsettiğini aktaran Erdoğan, "Bu millet var ya, bu can bu tende oldukça böyle bir şeye asla müsaade etmez, etmeyeceğiz. İsrail'in başındaki soyguncu var ya, yargılanan var ya, her türlü yolsuzluktan yargılanan bir başbakanları var ya, onun oğlu da 'İstanbul, Bizans'ın başkenti bir Hristiyan şehridir, Türk işgaliyle karşı karşıyadır' diye tweet atıyor. Be ahlaksız, siz Filistin'in tamamını işgal ettiniz. Siz, 1938-48'de neredeydiniz, şimdi ise neredesiniz? O Filistinli kardeşlerimiz neredeydi, şimdi ise nerede? İşgal ettiniz, elinizdeki o güçle onları bulundukları yerlerden hep kovdunuz." değerlendirmesinde bulundu.
"Bir terör devleti aranıyorsa, o da İsrail'dir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 yaşındaki çocuktan kadınlara, yaşlılara varıncaya kadar 10 bine yakın Filistinli'nin İsrail cezaevlerinde mahkum olduğuna işaret ederek, "Onun için diyorum ki Netanyahu zalimdir. Eğer dünyada zulmeden bir ülke aranıyorsa o da İsrail'dir. Bir terör devleti aranıyorsa o da İsrail'dir. Bunları söylüyoruz diye rahatsız olanlar varsa, kusura bakmasınlar onlar varsın rahatsız olsunlar. Biz gerçekleri söyleyeceğiz." dedi.
Yeni Zelanda'da şehit edilenlere Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, dünya Müslümanlarına başsağlığı dileklerini iletti.
"Üzülmeyin, mahsun olmayın. İnanıyorsanız, muhakkak üstünsünüz." ayetine atıfta bulunan Erdoğan, şöyle konuştu:
"İnanıyoruz ve üstünüz. Müslümanlar olarak asla baş eğmeyeceğiz ama asla bu alçakların seviyesine de düşmeyeceğiz. Kökeni, inancı, meşrebi ne olursa olsun günahsız her masum insanın ölümüne karşı aynı ilkeli duruşu sergileyeceğiz. Yeni Zelanda'da, Filistin'de, Myanmar'da katledilen masum Müslümanlara hangi hassasiyeti gösteriyorsak, diğer insanlara da aynı şekilde yaklaşacağız. Gücünü zulümden ve sömürüden değil, imandan, vicdandan, ahlaktan, adaletten alan bir ayetimizle dünyayı değiştireceğiz. Çünkü İslam, insanlık budur."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizi biz olmaktan çıkartmaya çalışanlara sözümüzü de sandıkta söyleyeceğiz. Antep, 31 Mart'ta İslam ve Türkiye düşmanlarına mesajımızı vermeye hazır mıyız? Antep, 31 Mart'ta istiklalimize, istikbalimize, istikrarımıza göz dikenlere derslerini veriyor muyuz? Antep, 31 Mart'ta milli iradeye sahip çıkıyor muyuz? Antep, 31 Mart'ta tevazu, samimiyet ve gayretle memleket işi gönül işi diyor muyuz? Gaziantep Büyükşehir ve ilçelerdeki belediye başkan adaylarımızı sizlere emanet ediyorum. Gaziantep'i de onlara emanet ediyorum. Cumhur İttifakı olarak girdiğimiz bu seçimlerden büyük bir zaferle çıkacağımıza inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Ülke ve millet için şehir şehir, fert fert ne yapabiliriz, hangi hizmetleri getirebiliriz diye çalışıp mücadele ederken birilerinin de suyu bulandırmanın gayreti içinde olduğunu belirten Erdoğan, "Tabii kimse asıl niyetini söylemiyor. Milletin karşısına hep cilalı, boyalı, makyajlı çıkıyorlar. Sonra gerçekler yağmur gibi yağmaya başladığında işte o cilalar dökülüyor, altından hakiki yüzleri çıkıyor." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "Seçimlerde bir Cumhur İttifakı var, bir de CHP'nin etrafında kurulan, görünüşte yanında adı 'İYİ' kendi bir hayli karışık bir partiyle, isminden başka geçmişiyle bağlantısı kalmayan Saadet'in olduğu bir ittifak var ama ittifakın asıl ortağını sürekli gizlemeye çalıştılar çünkü bu parti sabıkalı, bu partinin ipi terör örgütünün elinde. Bu partiyi Ankara'daki genel merkezi değil, Kandil yönetiyor." şeklinde konuştu.
Gaziantep'te işlerin daha da karışık olduğunu, CHP'nin aslında sırtını Kandil'e dayayan ve oradan gücünü alanı desteklediğini ama görünürde başka bir adayın yanında gibi gözüktüğünü dile getiren Erdoğan, Gaziantep yöresinin "Et diye kaptım, balcan börkü çıktı." sözünü anımsattı.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu partinin adayı' diyorsunuz, sonra bakıyorsunuz, aslında başka bir partinin adayı. 'Şu parti şunu destekliyor.' diyorsunuz, sonra bakıyorsunuz, kimin kimi desteklediği belli bile değil. Türk siyasetini bu duruma düşürmeye kimsenin hakkı yok. Çıkın, delikanlıca kim kiminle ittifak halinde, kim kimin belediye başkan adayını destekliyor, kim kimin belediye meclis üyelerini kendi listesinden gösteriyor söyleyin. CHP'nin listesinde HDP meclis adayları, FETÖ'nün belediye başkan adayları cirit atıyor. Ötekilere bakıyorsunuz hakeza aynı şekilde. Neyse ki herkes rolünü iyi oynayamıyor, kurulan tezgahları ele veriyor da milletimiz de neyin ne olduğunu daha iyi görebiliyor."
Bu esnada, HDP'li parti yöneticileri ve milletvekillerinin terör örgütü PKK'yı öven ve eylemlerine destek veren ifadelerinin yer aldığı görüntüleri vatandaşlara izleten Erdoğan, "Ne diyor bu adam, 'Kürdistan'da oylar HDP'ye' diyor. Bu adam Kürt değil, bu adam ne idüğü belirsiz. Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Türkiye'de Güneydoğu Anadolu Bölgesi var." şeklinde konuştu.
"Bu toprakları böldürtmeyiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 7 siyasi bölgesi olduğuna dikkati çekerek, "Bu zat Kürdistan'dan bahsediyor. Çok seviyorsan Irak'ın kuzeyinde Kürdistan var, defol oraya git. Ülkemizi, bu toprakları bölemezsiniz. Bu toprakları böldürtmeyiz. Bunlar bayrak, ezan düşmanı. İşte Taksim'de yaptılar. Milletimiz ne dedi, biliyorsunuz... 'Bunlar bayrak düşmanı' diyordu. Bunlar bizim bayraklarımızı yakanlar değil mi?" ifadelerini kullandı.
Alandaki vatandaşlara video izleten Erdoğan, "Görüyorsunuz, CHP-HDP yan yana. Bay Kemal Hakkari'de, bir tane Türk bayrağı yok. Gezi olaylarında duvarlara 'Zulüm 1453'te başladı' yazdılar. Yani İstanbul'un fethiyle zulüm başlamış... CHP'nin İstanbul İl Başkanı, bu da orada. Ezan okunurken elinde düdük öttürmeye mecbur musunuz? Dünya Kadınlar Günü için oraya gelmişler, sen Dünya Kadınlar Günü için oraya gelirken acaba Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nu bilmiyor musun?" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı ve gösteri yürüyüşü için Valiliğe müracaat edilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Aradım valimizi, 'Müracaatları var mı?' dedim, 'Yok' dediler. Bu ülke yol geçen hanı mı? Bu ülkeyi eski Türkiye mi zannediyorsun? Yazını yazacaksın, haberi vereceksin ve sana Valilik nereyi uygun görürse toplantını da yürüyüşünü de orada yapacaksın. Ben öyle yapıyorum da sana ne oluyor da sen istediğin gibi hareket ediyorsun. Yok böyle bir şey. Onun için de gereği yapıldı ve o akşam onlar oradan dağıtıldı. Yurt dışında bakıyorsunuz, benim bayrağımı yakıyor. Kim bu, güya bunlar Türk. Ne Türk'ü? Bunlar ahlaksız, vatan haini. Dikkat edin, Gezi'de Taksim Meydanı'nda Cumhuriyet Halk Partisinin bayrağıyla onların paçavraları yan yana. Bundan Bay Kemal hiç rahatsız oldu mu? Olmadı. Öyle bir derdi yok ki Bay Kemal'in. Onun derdi başka. İşte bu gerçekler ortadayken CHP Genel Başkanı istediği kadar kendini paralasın... Çok da açık vermiyor ama zaman zaman yakalıyoruz. Kendi başına atıp tuttuğu kürsülerde değilse bile sorulara muhatap olduğu televizyon programlarında asıl niyetini ifşa ediyor."
"Teröristleri baş tacı eden bu kafaya iyi bir ders vereceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun "YPG Türkiye'ye saldırmaz." dediğini hatırlatarak, "Madem öyle, biz tepelerine binene kadar Afrin'den Gaziantep'e, Hatay'a düşen bombalar, roketler, sıkılan kurşunlar kimden geliyordu? Bunları YPG atmıyor muydu? Hala Tel Rifat'tan, Münbiç'ten, Fırat'ın doğusundaki yerlerden fırsat buldukça ülkemize kurşun sıkan YPG değil mi? Çukur eylemleriyle şehirlerimizin altını üstüne getirenler bunlar değil mi? Ankara'da, İstanbul'da bombaları patlatanlar bunlar değil miydi? Gaziantep'te Karşıyaka Polis Merkezi'nin önünde bombalı araç saldırısında 12 vatandaşımızı şehit edenler bunlar değil miydi?" diye sordu.
YPG ile PKK'nın farkının olmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hadi Amerikalılar işlerine geldiği için ısrarla bunları ayrıştırmaya çalışıyor, Kılıçdaroğlu'na ne oluyor da aynı teraneleri tekrarlıyor? Hadi onlar çıkarları olduğu için bunu yapıyor, Kılıçdaroğlu ne için YPG'nin avukatlığına soyunuyor? Biz diyoruz ki 31 Mart beka seçimidir ve ona gereken dersi sandıkta bir Osmanlı tokadıyla verelim çünkü ülkemiz bu kafanın eline düşerse vay halimize. Terör örgütleri başımıza çıkar, teröristler sadece belediyelere değil, her yere sızar. İnşallah 31 Mart'ta hem belediye başkanlarımızı seçecek hem de teröristleri baş tacı eden bu kafaya iyi bir ders vereceğiz."
Sadece Türkiye'deki değil, tüm dünyadaki teröristlere de güçlü bir mesaj iletilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, "Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı, 600 bin dolar bir müvekkilini güya dolandırıyor. Adam, dava açıyor. Sahte senet düzenlenmiş. Yargıda kazanıyor. Şimdi bunu Ankara'daki adayları inkar ediyor. Şu anda bütün belgeler ortaya döküldü. Artık gizleyecek hiçbir yerleri kalmadı." şeklinde konuştu.
CHP'nin "çöp, çukur, çamur" demek olduğunu ifade eden Erdoğan, "CHP demek, yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar demektir. Bunları ayaklarımızın altına almak için 31 Mart bizim için en büyük fırsattır." dedi.
Notlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan için hazırlanan "Lider" filminin gösterildiği mitingde Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, AK Parti Gaziantep İl Başkanı Mehmet Eyüp Özkeçeci ile Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı ve AK Parti Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan adayı Fatma Şahin de konuşma yaptı.
Türk bayrakları ve AK Parti bayrakları ile donatılan meydana üzerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafları bulunan "Biz gönül verdik, sen ömrü ver Allah’ım", "Ne bu davadan vazgeçeriz, ne senden vazgeçeriz " ve "Büyük Türkiye güçlü lider ister" yazıları asıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitinglerde kullandığı tırın içinde yer alan haritada, Gaziantep'in üzerini raptiyeyle işaretledi, belediye başkan adaylarıyla vatandaşları selamladı.
Mitingin ardından Erdoğan, alanın yanında bulunan ve yapımı tamamlanan 25 Aralık Panorama Müzesi’ni ziyaret etti, yetkililerden bilgi aldı.
Mitinge Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve MHP Gaziantep İl Başkanı Muzaffer Çelik de katıldı.