Güncelleme Tarihi:
İşte Şen'in açıklamalarından öne çıkan satır başları:
"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN OY ORANI YÜZDE 53"
Biz sürekli yaptırıyoruz. Sadece siyasi araştırmalar yaptırmıyoruz. Kültürel, siyasal, ekonomik anketler yaptırıyoruz. Haftada 3-4 araştırma yapıyoruz. Normalde ayda 3-4 araştırma yapılıyordu. Alt ve üst eşiklere bakıyorum. Mesela AK Parti son haftada 41 gözüküyor. Bu değişebilir. Bu bugünün fotoğrafı. Biz yükseleceği yönünde emareler alıyoruz. Diğer partilerin oy oranını konuşmak bana yakışmaz. Cumhur İttifakı'nın toplam oy oranı yüzde 51'in üzerinde. Erdoğan'ın oy oranı ise yüzde 53. Yüzde 55 olarak da gördüm. Yüzde 55'i bir araştırmada gördüm. Yüzde 53'ü ise iki araştırmada gördüm. Yüzde 53 daha sağlam geliyor bana. Cumhur İttifakı'ndan sadece MHP yok. Seçmen kararının çoktan vermiş. O seçmenlerin kahir ekseriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır. Başka isim vermiyorlar. MHP seçmenini iyi analiz etmek. Herkesi şaşırtan 1 ve 1,5 puanlık fark koyar seçimlerde. Bu dahil değil oranlara. MHP'yi düşük gösterenlerin verilerinde bir doğruluk göremiyoruz. MHP'nin bir tabanı var, asla bırakmıyor. Normal zamanlarda görmediğimiz bir kitle var MHP'de. Onlar vatanların selametine bakalar. Sonra seçim günü gider oyunu kullanır.
"BU ANKET SONUÇLARINI İLK DEFA BURADA AÇIKLADIM"
Yüzde 50 alan bir partinin 41'inden 42'sinden bahsediyoruz. Yani bir düşüş yaşamışız. Ekonominin bir sürü alanında bir sürü problem var gibi bir gerçeklik yok. Enflasyon var. O da düşüş eğiliminde. Enflasyonun çok zorladığı dönemlerde, 34'ü gördük. Bunu da açıkça söyledim zaten. 55'in altı AK Parti'ye yakışmaz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Benim son seçimim' demiştir. Ben kendime yakıştırmıyorum 53'ü. 49 bulsam, 49 derim. Bunu milletten gizlemenin ne anlamı var. Bu anketlerin sonuçlarını ilk defa burada söyledim. Bunu aşan bir tablo var. Bunun sebebi basit. Sorunu sorun olarak vatandaş görüyor ama Erdoğan da görüyor. Gizlemiyor. Ama vatandaş çözümü Erdoğan da arıyor. Depremin acılarını Erdoğan'ın saracağını biliyor. Bunu besleyen bir şey daha var. Muhalefetin şimdiye kadar bir şey yapmamış olması. 6'lı masada bir umut görmüyor. Deprem öncesinde bu tip soruları biz sorduk. Açık uçlu olarak soruyorsunuz. 'İsim vermeden kimi cumhurbaşkanı görmek istiyorsunuz' diye sorduk. Birinci sırada her zaman Tayyip Erdoğan geldi. Bir süre Ekrem İmamoğlu, Meral Akşener ve Mansur Yavaş ikinci ve üçüncü sırada geldiler. Sonradan Kılıçdaroğlu yükseldi ve ikinci sıraya geldi. Akşener zaten 'cumhurbaşkanı olmayacağım' diyordu. Onun da hakkını yememek lazım. Kılıçdaroğlu'nun adaylığı Erdoğan'ın yükselmesine sebep olmuş olabilir ama şöyle de bir durum var. Depremin yaralarını ancak Erdoğan sarabilir. Onun proaktif liderliği var.
Trol ordusu benim muhatabım değil. Bu şizofren güruhu benim muhatabım değil. Benim muhatabım, sağlıklı düşünen insanlar. Ülkesini seven, ülkesinin karşısına geçmeyen insanlar benim muhatabım. Kime oy verdiğinin hiçbir önemi yok. Ben asla 'biz kazanıyoruz' demem. Bunlar araştırma sonuçları. Yüzde 95 güven seviyesinde yapılıyor. Yüzde 5 yanılma ihtimalleri var bu araştırmaların. Yani dediklerimizde yüzde 5 yanılma payı var. Hiç kimse milletin ne yapacağını bilemez. Biz milletin teveccühünü Erdoğan'dan yana kullanacağını düşünüyoruz. Bu arkadaşlarla aramızdaki fark şu. Ben diyorum ki araştırmaların yanılabilme özelliği vardır. Bilim denilen olgunun en temel özelliğin yanılabilmesidir. Biz bir ayetten, bir evrensel hakikat bilgisinden bahsetmiyoruz. Bir tanesi demişti ya, 'Bir tane işçi atarsak, şerefsiziz, namussuzuz' sonra 15 bin tane işçi attılar. Bu arkadaşlar aynı onlar gibi.
ANKETLER NASIL YAPILDI?
77 vilayette yapıyoruz. 3 biner kişiyle yapıyoruz. Hepsi ayrı ayrı. Depremin sert vurduğu bir kaç vilayette yapmıyoruz. Telefon ve bilgisayara entegrasyonuyla yapıyoruz. Bir tane yapmıyoruz. Sürekli yapıyoruz. Senenin her ayı yapıyoruz. Seçim yaklaştığında her hafta yapıyoruz. Bilimsel araştırmalar 15 Mayıs sabahını değil, bugünü gösteriyor. O günlere yakın bir araştırma sunarsak ve bu sonuç çıkmazsa elbette mahcup oluruz. Buralarda yanılma payı 1,5'tur. Bir buçuğun yüzde 53'ü kadardır bu hata payı. Bu yüzde 95'inde. 5'inde ise çok farklı rakamlara bulabilirsiniz. Bir yerde 5 tane bir birbirini doğrulayan, öbür tarafta da 95 tane birbirini doğrulayan var. Rasyonel bir insan hangisini seçer.
SEÇİM OLMAYACAK İDDİALARI
Tuhaf karşılayacaksınız ama biz deprem yaralarıyla uğraşıyorduk. İlk o seçim tartışmalarını duyduğumda cinler tepeme çıktı. Bir ara duyduk ki birileri, 'Seçim olacak mı, olmayacak mı?' tartışmasına girdi. Böyle bir iğrençlik olamaz. Ne yapıyorsunuz siz ya?
CUMHUR İTTİFAKI'NIN GENİŞLEMESİ
Her ittifak kendisini büyütmek ister. Tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek devlet diyen buyursun. Biz bunu diyoruz, HÜDAPAR bizi destekliyor. Bundan güzel bir şey olabilir mi? Tartışılması gereken HÜDAPAR değil. Tartışılması gereken HDP, PKK ve onlarla birlikte hareket edenler. Ben Cumhur İttifakı'nın büyük ortağıyım. Biz tek vatan diyoruz. HÜDAPAR yöneticilerinin geçmişinde bir şey yok. Bugün bir terör örgütü var ve onun siyasi bayrağını taşıyan bir parti var ve 'Ona hiçbir şey diyemem' diyen bir kısım insanlar var 6'lı masada.
"ESKİSİ GİBİ MİTİNGLER OLMAYACAK, AĞIRLIKLI OLARAK AFET BÖLGESİNDE OLACAĞIZ"
Büyük değişiklikler beklemiyorum ama Cumhur İttifakı lehine ufak ufak tırmanışlar bekliyorum. Biz 15 tane seçime girdik ve kazandık. Millet bizi tercih ediyorsa yine kazanalım. Bu deprem felaketinden Türkiye'yi Erdoğan'ın çıkaracağına inanç var. Bu oran 60 küsürlerde. 'Millet İttifakı'nın adayı Kılıçdaroğlu, Cumhur İttifakı'nın adayı Erdoğan. Hangisi bu felaketten ülkeyi düzlüğe çıkarır?' diye sorduk. Erdoğan'ın yapabileceğine dair inanç çok yüksek. Bu soru doğrudan siyasi bir soru değil. Olay bazlı sorular. Siyasi soruların olumlu taraflarına baktığımızda da grafiğin yukarıya doğru olacağını görüyoruz. Eskiden yaptığımız gibi yapmayacağız. Eskisi gibi mitingler olmayacak. İllerde mitingler olacak ama eski mitingler gibi olmayacak. Vatandaşın işine yarayacak bir proje geliştirmiştir. Onu açacağız. O yönde ilerleyeceğiz. Açılış ve projelerle gideceğiz. Ağırlıklı olarak afet bölgesinde olacağız. Bir ayağımız sürekli orada olacak..