Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan: Seçimin kilidi şu veya bu parti değil; gençlerimizdir

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2021 14:29

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başkent Millet Bahçesi'nde Yerel Yönetimler Gençlik Festivali'ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kardeşlerim 2023 seçimlerinde 6 milyondan fazla gencimiz ilk defa oy kullanarak siyasi irade ortaya koyacak. Önümüzdeki seçimlerin kilidi şu veya bu parti değil gençlerimizdir" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'e tepki göstererek "İYİ Parti'nin başındaki kadın, bu kadın nasıl küfrediyor? Bunda ne edep var ne adap var. Başkanı bu şekilde küfür ederse, onun milletvekili ondan farklı olur mu? Çünkü üzüm üzüme baka baka kararır" dedi.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Avrupa'nın, Amerika'nın ve Asya'nın hızla yaşlanmaya başladığı bir dönemde ülkemiz nüfusunun neredeyse üçte birinin çocuklardan ve gençlerden teşekkül etmesi çok önemlidir. Biz işte bu evlatlarımızı eğitimleriyle, sağlıklarıyla, kültür, sanat ve spor altyapısıyla, istihdamlarıyla geleceğe hazırlamak için çalışıyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen Yerel Yönetimler Gençlik Festivali'ne katıldı.

Buradaki konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığının nüfusu 100 binin üzerindeki 145 büyükşehir, il ve ilçe belediyemizle düzenlediği gençlik festivalimize hoş geldiniz." diye konuştu.

Festivalin hayırlı olmasını dileyen ve festival bünyesinde 6 gün boyunca çok sayıda etkinliğin gerçekleştirileceğini belirten Erdoğan, festivalde belediyelerin gençler konusunda yaptıkları çalışma ve projeleri birbirleriyle paylaşacaklarını da ifade etti.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yerel Yönetimler ve Gençlik Projeleri Yarışması'nın ödüllerini verecekleri belediyeleri ve belediye başkanlarını tebrik ederek, ilkinin açılışını yaptıkları gençlik festivalini gelecek yıllarda daha da geliştirerek sürdürmeyi ve geleneksel hale getirmeyi planladıklarını bildirdi.

"ÇOK FAZLA ORTAK NOKTAMIZ OLDUĞUNU GÖRDÜK"

Festival günleri boyunca okulların ara tatile girmesini de fırsat bilerek Türkiye’nin dört bir yanından 100 bin öğrencinin Ankara'ya geleceğini ve etkinliklere katılacağını söyleyen Erdoğan, "Böylece gençlerimiz kendileri için yapılan çalışmaları bizzat görme ve içinde yer alma imkanı bulacak. Şehir ziyaretlerimizde ve Millet Kütüphanesi’nde gençlerimizle yaptığımız sohbet toplantılarında aslında çok fazla ortak noktamız olduğunu gördük. Gençlik festivalimizde bu müştereklerimizi bir kez daha müşahede etme imkanı bulacağımıza inanıyorum." diye konuştu.

Gençleri hem eğlenebilecekleri hem öğrenebilecekleri festivale beklediklerini söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Haberin Devamı

"Siyasete gençlik kollarında atılmış, hayatı boyunca tüm mücadelesini gençlerle birlikte vermiş birisi olarak karşınızda bulunuyorum. Gökten zembille siyasete inmedim, gençlik teşkilatlarında siyasete başladım. Belediye başkanlığı, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevlerim boyunca da hep gençlerimize daha güzel bir gelecek bırakacak işler yapmanın gayreti içinde oldum. Geriye dönüp baktığımda 'İyi ki hep gençlerle beraber yol yürümüşüm, iyi ki hep gençler için çalışmışım, iyi ki gençlerin önünü açacak işler yapmışım' diyorum. 'İyi ki hanım kardeşlerimle omuz omuza bu yolları yürümüşüm' diyorum. Türkiye'nin 2023 hedefleri, demokraside ve ekonomide Cumhuriyet tarihi boyunca birikmiş sorunlarımızı çözmeyi amaçlıyordu. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan spora, enerjiden sanayiye tüm alanlarda kurduğumuz güçlü altyapı bize asıl bundan sonraki vizyonlarımız için lazımdır. Gençlerimize emanet edeceğimiz 2053 vizyonunun ilk adımını işte bu büyük birikimden aldığımız güç ve cesaretle Yeşil Kalkınma Devrimi hedefiyle attık."

Haberin Devamı

Türkiye'nin bir sonraki insani ve ekonomik kalkınma eşiği olan 2071 vizyonunu gençlerin şekillendireceğini söyleyen Erdoğan, "Türkiye en büyük gücü ve avantajını çocukları ve gençleri olarak gören bir ülkedir. Avrupa'nın, Amerika'nın ve Asya'nın hızla yaşlanmaya başladığı bir dönemde ülkemiz nüfusunun neredeyse üçte birinin çocuklardan ve gençlerden teşekkül etmesi çok önemlidir. Biz işte bu evlatlarımızı eğitimleriyle, sağlıklarıyla, kültür, sanat ve spor altyapısıyla, istihdamlarıyla geleceğe hazırlamak için çalışıyoruz. Gençlerimiz de çok farklı alandaki başarılarıyla bizleri gururlandırıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen Yerel Yönetimler Gençlik Festivali'ne katılan Erdoğan, ülkenin gençleri ve kadınlarının hayatın her alanında olduğu gibi siyasette de giderek daha fazla söz sahibi hale geldiğini belirtti.

Haberin Devamı

AK Parti ile gençlerin 18 yaşında seçilme hakkını yakaladığını anımsatan Erdoğan, "2023 seçimlerinde 6 milyondan fazla gencimiz ilk defa oy kullanarak ülkesi ve kendi geleceği için siyasi irade ortaya koyacak. Önümüzdeki seçimlerin kilidi şu veya bu parti değil, gençlerimizdir. Bu bakımdan gençlerimizin hayalleri, beklentileri, düşünceleri tespit ve teklifleri bizim için hayati önemdedir." diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin en çok üyesi olan gençlik kolları teşkilatına sahip partinin AK Parti olduğunu söyledi. Erdoğan, yerel yönetimler başkanlığı bünyesinde kurdukları Gençlik Hizmetleri Koordinasyon Merkezi'nin belediyelerin insan kaynağı ihtiyacını karşılama dahil geniş bir alanda faaliyet yürüttüğünü ifade etti.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz 19 yılda gençler için yaptıkları hizmetleri tek tek anlatmaya kalksalar değil saatlerin, günlerin yetmeyeceğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizden önce üniversite sınavına giren her 10 gencimizden sadece biri yükseköğretim kurumlarına kayıt yaptırabiliyordu. Ülkemizi böyle bir dönemden sınava giren her öğrenciye yetecek kapasiteyi oluşturduğumuz günlere getirmemiz bile başlı başına tarihi bir devrimdir. Okul öncesi eğitimden, ilk, orta ve lise seviyesine kadar her alanda benzer atılımları hayata geçirdik. Aynı şekilde, yurt kapasitelerinden burs, kredi miktarlarındaki fevkalade artışa, spor tesislerinden gençlik merkezlerine kadar sayısız hizmeti gençlerimizin istifadesine sunduk."

"GÜÇLENEREK YARINLARA YÜRÜYORUZ"

Erdoğan, belediyelerin de bünyelerinde hayata geçirdikleri pek çok hizmet ve projeyle daima gençlerin yanında olduklarını gösterdiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bizim gençliğimizin şartları, imkanları ve ihtiyaçlarıyla bugünkü gençlerin beklentilerinin farklı olduğunu elbette gayet iyi biliyoruz. Hatırlayın göreve geldiğimizde harçlardan dolayı sıkıntılar var mıydı? Harçları kim kaldırdı? Biz kaldırdık. Peki burs ne veriliyordu? 45 liracık. Maalesef Bay Kemal'in olduğu yerde inkardan başka bir şey bulamazsınız. İP'nin olduğu yerde inkardan başka bir şey bulamazsınız. Kardeşlerim bu muhalefet inkarcıdır inkarcı. Onun için 2023'e çok iyi hazırlanmamız lazım. Sizlere inanıyorum, sizlerle 2023'te sandıkları patlatacağımıza inanıyorum."

Erdoğan, Türkiye'nin uzun yıllar boyunca sancısını çektiği yokluk, yoksulluk, baskı, zulüm kavga, çekişme gibi her biri milletin enerjisini sömüren günleri geride bıraktığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu ülkede terör var mıydı? Güneydoğu, Doğu Anadolu maalesef tamamıyla teröre mahkum edilmiş miydi? Şimdi artık terörü yok ettik. Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Besler Deresi'nde terörü yok ettik. Artık Doğu'da, Güney Doğu'da vatandaşlarım gece saatlerinde rahatlıkla sokaklara, mahalleye çıkabiliyor. AK Parti budur, Cumhur İttifakı budur ve güçlenerek yarınlara yürüyoruz." ifadelerini kullandı.

"YAPMAK ZOR, YIKMAK KOLAYDIR"

Erdoğan, bugünün gençlerinin cumhuriyet tarihinin, demokraside, hak ve özgürlüklerde, ekonomide, teknoloji başta olmak üzere altyapının her alanında en ileri seviyesine ulaştığı günlerde doğduğunu, büyüdüğünü aktardı.

Yaşı 40'ın üzerinde olanların eski Türkiye günlerini ve gerçeklerini çok iyi bildikleri için ülkenin bugün geldiği yeri daha iyi değerlendirebildiğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Gençlerimiz ise ancak büyüklerinden duydukları, okudukları, filmlerde, dizilerde, kitaplarda, rastgelebildikleri kadarıyla eski Türkiye'yi biliyorlar. Ancak şu gerçeği asla unutmamamız gerekiyor. Yapmak zor, yıkmak kolaydır. Ne diyor Akif? 'Gel yıkalım şu Süleymaniye'yi desen, iki kazma kürek iki de ırgat gerek. Hadi gel yapalım geri şunu desen bir Sinan gerek bir de Süleyman.' Maalesef ülkemizde tüm tarihleri boyunca olduğu gibi bugün de yıkmaktan, engellemekten, yasaklamaktan başka mahareti olmayan bir kesim mevcuttur. Bunlar tekrar ülkenin başına kara bir bulut gibi çökmek için fırsat kolluyor. Belediyelerde kısmi örneklerini gördüğümüz bu zihniyetin hırsından, kibrinden, nobranlığından Allah ülkemizi muhafaza eylesin.

Gençlerimizden işte böyle bir duruma kesinlikle izin vermemelerini istiyorum. Karşımıza geçip hükümeti eleştirenlere, bizi eleştirenlere, belediyelerimizi eleştirenlere şöyle bir bakın. Eğer bunlar ülkeyi veya şehirlerimizi bizden daha iyi yönetebilecek birikime, projeye, plana, programa, ahlaka, dirayete sahipse karar elbette sizindir. Ama hayatında tuğla üstüne tuğla koymamış, ülkesine de şehrine de herhangi bir hizmeti, hayrı dokunmamış olanların eleştirilerinin boş teneke gürültüsünden ibaret olduğunu asla unutmayın. Eser ve hizmet siyasetiyle konuşanlar ile yalan iftira, kin ve nefretten başka sermayesi olmayanları en iyi sizlerin ayırt edeceğine inanıyorum."

"BİZİM İHTİYACIMIZ OLAN KUŞAK Z KUŞAĞI, Y KUŞAĞI DEĞİL TEKNOFEST KUŞAĞIDIR"

Bugünün gençleri çok daha şanslı, hem kolayca geçmişin birikimlerine ulaşma imkanına sahipler hem de fikir insanlarımızla sık sık bir araya gelebiliyorlar. Tabi bunu yaparken Hz. Mevlana'dan aldığımız ilhamla bir ayağımızı kendi medeniyetimize sabitleyeceğiz. Gelenekten geleceğe uzanan bir yolu takip edeceğiz. Biz kimsenin rengine, kişiliğine, karakterine bürünmeyeceğiz. Tam tersine kendi rengimizi, bölgemize vereceğiz. Değerlerimizi en iyi şekilde öğreneceğiz. İşte bunun için diyorum ki gençler, hanım kardeşlerim, bizim ihtiyacımız olan kuşak Z kuşağı, Y kuşağı değil TEKNOFEST kuşağıdır. Bunun için diyorum ki bizim ihtiyacımız olan nesil Asım'ın neslidir. İşte bunun için diyorum ki bizim ihtiyacımız olan gençlik; kim var diye seslenilince fert fert ben varım cevabını veren bir gençliktir. Bizim ihtiyacımız olan gençlik burada olduğu gibi ülkesine ve milletine gönülden bağlı, istikamet sahibi, nereye gittiğinin bilincine sahip bir gençliktir. Biz gençleri harflerle, kuşaklarla bölmüyoruz.

CHP VE İYİ PARTİ'YE SERT TEPKİ

Bir parti çıktı; Türkiye'nin Irak ve Suriye'ye yönelik sınır ötesi harekatları için gereken tezkereye TBMM'de hayır dedi. Bununla kalmadı evet diyenleri de ihanetle suçladı. Sonra aynı parti çıkıp Kandil'i yerle bir edeceğini iddia etti. Bay Kemal, senden hiçbir şey olmaz. Sen 15 Temmuz gecesi, Atatürk Havalimanı'nda FETÖ'cülerin yönettiği o tankların arasından nasıl kaçtıysan, nasıl oradan Bakırköy Belediyesi'ne gittiysen bugün de aynısın. Bir başkası şehit yakınına söven densiz, terbiyesiz, utanmaz, arlanmaz milletvekiline sıkı sıkıya sarılarak gerçek yüzünü gösterdi. Bunların birbirinden farkı var mı? Hepsi de birbirinin aynı... biz bunların hangi tıyniyette olduğunu zaten biliyorduk. Ben sizlerden özür dileyerek bir şey diyeceğiz şu İYİ Parti'nin başındaki kadın, bu kadın nasıl küfrediyor? Beni bağışlayın, parlamento çatısının altında yavşaklar diyecek kadar ileri giden bir kadın. Bunda ne edep var ne adap var. Başkanı bu şekilde küfür ederse, onun milletvekili ondan farklı olur mu? Çünkü üzüm üzüme baka baka kararır. Sen bir kadınsın ya, bir kadın nasıl oluyor da bu şekilde küfür ediyor. Bunların suyu kaynadı ama bunların suyunu tam manasıyla kaynatmaya var mıyız? 2023'e hazır mıyız? İnşallah Haziran 2023'te bunların işini bitirelim.

Unutmayın ki siyaset ülkeye hizmetin en önemli araçlarından biridir. Gençlerimize, size güveniyorum. Ülkelerine ve kendi geleceklerine sahip çıkacakları konusunda güveniyorum. Partimizin kapıları tüm gençlerimize sonuna kadar açıktır. Hükümet olarak sizlere daha çok hizmet verebilmek için çalışıyoruz. Sizlerden tek istediğimiz vaktimizi ve enerjinizi, kendinizi ve ülkenizi hedeflerine ulaştırmaya teksif etmenizdir. 2023 hedeflerimizle 2053 vizyonumuz kuru bir slogan değil, size bırakacağımız en büyük mirasımız olacaktır. Maşallah karşımdaki şu kitleye baktığım zaman sizlerle gurur duyuyorum. 

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, iktidara gelmeleri halinde özel halk otobüslerine ilişkin mevzuatın tekleştirilmesi için çalışma yapacaklarını söyledi.

Bu otobüsleri ücretsiz kullanan kişilerin ücretinin genel bütçeden karşılanmasını istediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, özel halk otobüslerinde değerlenen plakayı, şoförün kıdem tazminatı olarak gördüklerini, bu nedenle iktidarlarında herkese plaka vermeyeceklerini belirtti. Şoförlerin maaşlarına objektif bir kurala göre her yıl zam yapılacağını da ifade eden Kılıçdaroğlu, kamunun bu kesime taahhüt ettiği ücretin zamanında ödenmemesi halinde faiz uygulanması, yeni araç alımlarında ise düşük faizli kredi verilmesini sağlayacaklarını kaydetti. Kılıçdaroğlu, halk otobüsü şoförleriyle CHP'nin isim kardeşliği bulunduğuna da işaret ederek, her iki ismin de temelini halkın oluşturduğunu dile getirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olarak çalışan geçici Kur'an kursu öğreticileri ve vekil imam hatiplerle görüştüğünü belirterek, 25 bin geçici Kur'an kursu öğreticisi ile imam hatipten 14 bininin işine son verildiğini söyledi. Bu kişilerin, görevlerini yapabilmeleri için 2 yılda bir KPSS'ye girdiklerini ayrıca Din Hizmetleri testine de tabi tutulduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, "Öyle sokaktan bulunup da gel bu işi yap denilen kişiler değil. Ayda 1000 lira ile 1300 lira arasında, açlık ve yoksulluk sınırının, asgari ücretin altında bir para alıyorlar. Kadrolu öğreticilerle aynı işi, daha zor şartlarda yapıyorlar. Hiçbir güvenceleri yok. Her sene istifaya zorlanıyorlar, işe alınırken yeniden sözleşme yapıyorlar. İşsizlik Sigortası'ndan yararlanamıyorlar. Haftalık, senelik ücretsiz izinleri yok. Ayda iki gün izin hakları var ama kullandıkları zaman aylıklarından kesiliyor." şeklinde konuştu.

Bu kişilerin, önce AK Parti'yi ziyaret ederek sorunlarını ilettiklerini; dönemin Başbakanı, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım'ın bu sorunu çözeceklerini söylediğini aktardı. Kılıçdaroğlu, "(Bu çarpıklığı ve yanlışı ortadan kaldırmak için hükümetimiz ortaya irade koydu.) Ne zaman? 2016. Hangi tarihteyiz, 2021. İrade nerede? Çöp sepetinde, böyle bir irade yok." sözlerini sarf etti.

İktidarın, daha sonraki süreçte de bu kesime yönelik vaatlerde bulunduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Erdoğan'ın konuşmasından sonra MHP 'Acaba rol kapabilir miyiz?' diye, hemen kanun teklifi vermiş, 2018'de. Kanun teklifinde bunların kadroya alınmalarıyla ilgili düzenleme öngörülmüş. Teklifi veren Konya Milletvekili Sayın Mustafa Kalaycı. İsmet Büyükataman, Devlet Bahçeli adına tweet atıyor: 'Kadro alamayan taşeron işçiler, 4/B'li, vekil, sözleşmeli, fahri ve geçici statüde çalışanlar kadroya alınacaktır.' Herhangi bir şey yok, tık yok.” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Cumhur İttifakı'nın yayımladığı bir kitapta da bu kesime kadro verileceği vaadinin yer aldığını belirten Kılıçdaroğlu, "Sonra BBP'de 2019'da veriyor. Bunlardan bir şey çıkmaz, bir halt olmaz, biliyoruz. Bunu yapacak olan CHP'dir. Biz halkın partisiyiz, ayrımcılık yapmayız, alın terine değer veririz, birilerinin emeğinin sömürülmesine izin vermeyiz. Aynı işi yapan aynı ücreti alacak, eşit işe eşit ücret diyoruz, bizim felsefemiz budur." sözlerini sarf etti.

Kılıçdaroğlu, partisinin grup başkanvekillerine bu kesimin sorunlarının çözümü için kanun teklifi hazırlamaları talimatını verdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin bugünkü TBMM Grup Toplantısı'nda EYT'lilere ilişkin açıklamasını anımsatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"(EYT'lilerin sorunu çözülmeli, 3600 ek gösterge çözülmeli, asgari ücret yükseltilmeli.) Sen onu benim külahıma anlat. Saraya anlatabiliyor musun? Anlatamıyorsun. Gücün varsa, 'Bu üçü çıkmadan elimi kaldırmayacağım.' dersin. O zaman derim ki, gerçekten Cumhur İttifakı içinde MHP'nin bir ağırlığı var. Yapmıyorsa müdahale ediyor, derim. Sadece salı günü bir konuşma, ‘3600 ek gösterge çıkmalı.' 2022'nin sonuna attı Erdoğan, 'Çıkarmayacağım.' diyor. EYT’lilerin sorununu birisi 'Çözeceğim.', diğeri 'Çözmeyeceğim.' diyor. Nasıl bakıyorsun sen buna? 'Asgari ücret artsın.' Artsın, elinden tutan mı var? Hükümetin ortağısın. 'Ortağı değilim.' diyorsun ama koşulsuz ortağısın. 'Hiçbir beklentim olmadan sonuna kadar seni destekleyeceğim.' diyorsun."

"HUKUKLA HELALLEŞMEYİ KARIŞTIRMAMAK LAZIM"

CHP lideri Kılıçdaroğlu, iktidara geleceklerini ancak bunun kendisine yetmediğini anlatmaya çalıştığı ve Türkiye için kaleme aldığını söylediği mektubu okudu. Mektubunda, hayatının her aşamasında kendisi için sarayların, konvoyların zerre kadar önemi bulunmadığını, evinden ve mütevazı hayatından memnun olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ne yapayım ben tüm bunları, konvoyları, sarayları? Tüm bunların tek bir anlamı var benim için, o da ülkemizin makus talihini kırabiliyor muyum? Eğer kırabiliyorsam ben iktidar olayım. Olayım ki çocuklarımıza bembeyaz bir Türkiye bırakalım. Videomda söyledim, ben ülkemizde iktidar olmaktan çok, iz bırakan, başka bir miras bırakan biri olarak anılmak istiyorum. Bizden sonra da gelecek yüz tane iktidarlar da, bizim gibi bir şeyler ekleyerek yürüsün. Batıda nasıl iktidar değiştiğinde kimse kaygı yaşamıyorsa, işte böyle bir Türkiye olsun istiyorum. Yaralarımızı sarmamız lazım. Biliyorum bazılarınız zorlanıyor bu konuyu konuşmakta. Yaralar hala açık. Ama yapacağız. Çocuklarımız, geleceğimiz için yapacağız. Bizim gördüğümüzü, yaşadığımızı milletimizin çocukları gelecekte yaşamayacak, yaşamamalı. Bundan daha büyük bir ödül olur mu Allah aşkına?"

Kemal Kılıçdaroğlu, helalleşmenin, "yüzleşmek, barışabilmek, devam edebilmek." anlamına geldiğini, yarası olan topluluklarla helalleşeceklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Hukuk başka. Kim ne suç işlediyse, onun karşılığı hukuktur. Hukukla helalleşmeyi karıştırmamak lazım. Onunla zaten helalleşmek imkansız. Hukuk onun hesabını soracak. Videoda da söyledim. Bir de medyada bazılarının, 'Ne güzel, muhalefet zaten kazanıyor, ne gerek vardı tüm bunlara.' demesine hüzünlendim. Çünkü bunlar, bu söylediklerimi strateji zannediyor. Ne stratejisi? Ben gelecekte, bu ülke çocuklarının, ardımdan bu ülkeyi barıştırdığımı söylemelerini istiyorum. Böyle anılmak istiyorum. Ne stratejisi? Evlatlarımız, diyorum. Hangi strateji çocuklarımızın geleceğinden daha önemli? Helalleşeceğiz dostlarım. Açık yaralar var, biliyorum zor olacak ama kesinlikle yapacağız ve başaracağız. 28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp helalleşeceğiz. İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helalleşeceğiz. Roboski ile helalleşeceğiz. Bakın hukuk başka, helalleşme başka. Bu insanlara devlet tazminat ödeyecek ama bir taraftan da helalleşeceğiz."

Sivas ve Kahramanmaraş mağdurları, Diyarbakır hapishanesi mahkumları, "mahalleleri gasp edilip sürülen" Romanlar, "varlık vergileri altında inim inim inlemiş azınlıklar" ve 6-7 Eylül olaylarının mağdurları, "mahkemelerde süründürülen" askerler ve aileleri, bugün Londra'ya göç etmiş en parlak genç beyinler, Ali İsmail Korkmaz'ın ailesi ve Soma ile helalleşeceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Darbeciler tarafından bir sağdan, bir soldan gencecik çocuklarımız asıldı bu ülkede. Bir sağdan, bir soldan o insanlarımızla helalleşeceğiz. 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel'i kaybeden ve mahkemelerde süründürülen Mısra Öz ile helalleşeceğiz. Ahmet Kaya ile helalleşeceğiz. Helalleşeceğiz dostlarım. Yakın gelecekte bir gün çocuklarımız, geçmişe baktıklarında, 'Neler olmuş ama önümüze bakmayı bilmişiz, helal olsun onlara.' diyecekler. Laik, demokrat, insan haklarına saygılı, müreffeh, Atatürkçü bir ülkede yaşayan çocuklarımız, birileri buna cesaret ettiği için teşekkür edecekler bize. Bizim iktidarımızı konuşmuyorum dostlarım, bizden sonra gelecek yüz iktidara bir kapı aralamamız gerekiyor. Doğru bir kapı açmamız. Evet, bütün baskıyı biz yaşayacağız ama birinin bunu yapması gerekiyordu. Nasip bize oldu."

BAKMADAN GEÇME!