Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York Plaza Otel'de "Bloomberg Küresel İş Forumu"nda yaptığı konuşmasında, "Suriye'de DEAŞ terör örgütü var fakat Suriye'nin kuzeyinde de bir başka terör örgütü var. Bu terör örgütü de Türkiye'deki malum PKK terör örgütünün bir yan kuruluşu. PYD/YPG terör örgütü şu anda Amerika'nın Rakka operasyonunda DEAŞ terör örgütüne karşı birlikte mücadele verdiği bir başka terör örgütü. Demokrasiye inanmış bir ülkenin, bir terör örgütüyle iş birliği yaparak, bir başka terör örgütünü yok etmesini ben anlayamıyorum." ifadelerini kullandı.
Irak'tan, Suriye'deki bu terör örgütlerine gelen desteğin 3 bin tırı aştığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Burada tanklar var, toplar var, ağır zırhlı araçlar var, mühimmat var, 3 bin tırın üzerinde. Şimdi ben Türkiye olarak düşünüyorum, Kuzey Suriye'ye gelen tüm bu ağır silahların, yarın bana karşı kullanılmayacağını kim garanti edebilir?"
"MGK'DA NE GİBİ YAPTIRIMLAR UYGULARIZ, KARARINI ALACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, IKBY'deki referandum tartışmaları ile ilgili olarak, "Özel temsilcilerimi ben Sayın Barzani'ye gönderdim, dedim ki 'Sakın böyle bir yanlışın içerisine girme, biz darda kaldığınız zamanlarda size her türlü desteği vermiş bir ülkeyiz. 350 kilometre sınırımız olan bir komşumuzsunuz, komşunuz durumundayız. Bizde akrabalarınız var, aynı şekilde bizimkilerin sizde akrabaları var. Bakın böyle bir yanlış yapmayın.' Ne yazık ki bu yanlışı şu anda yapmış durumdalar." diyerek, "Ayın 27'sinde benim Milli Güvenlik Kurulu toplantım vardı. Birleşmiş Milletler gündemi sebebiyle bu toplantıyı biz 22'sine aldık. Döner dönmez cuma günü, Ankara'da Milli Güvenlik Kurulumuzu topluyoruz. Milli Güvenlik Kurulu toplantımızda ne gibi yaptırımlar uygularız, bunun kararını alacağız." şeklinde konuştu.
Erdoğan, "Temenni ederim ki ayın 25'ine kadar Sayın Barzani ve ekibi, hemen bu yanlış karardan vazgeçerler ve Kuzey Irak yerel yönetimi sürdürdüğü çalışmasına devam eder." dedi.
"BALİSTİK FÜZELERLE İLGİLİ ATMAMIZ GEREKEN ADIMLAR DA VARDIR"
"Türkiye olarak yanı başımdaki Suriye'de S-400 varken, ben kendim bir S-400'e, belki S-500'e hatta S-600'e sahip olmanın gayreti içerisinde olmak durumundayım." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar, kendimizi korumaya yönelik atmamız gereken adımlardır. Balistik füzelerle ilgili atmamız gereken adımlar da vardır. Bunlar bir yöneticinin ülkesini, 80 milyon Türkiye'yi korumak bizim görevimizdir. Bunun için de ne gerekiyorsa A'dan Z'ye bunu yapacağız." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "Şimdi pazartesi günü sayın Putin ile bir araya geleceğiz, telefonla görüşmemiz olacak ama perşembe günü bir akşam yemeği yiyeceğiz beraber. Bu gelişmeleri, Suriye'de ne oluyor ne bitiyor bunları konuşacağız." dedi.
TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ
Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine de değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ben diyorum ki karar merciinde olan onlar. Onlar, bize kapıyı kapatsın biz kararı rahat veririz. Çok da meraklı değiliz, bunu da söyleyeyim ama onlar istiyorlar ki Türkiye buradan kaçsın, yok, biz hiçbir zaman minderden kaçmadık. Minderden kaçan olmayız. Minderden kaçan onlar olsun. Kararlarını versinler, bizim kararımız kolay."
TUTUKLU GAZETECİLER
Hapiste dediklerinizin çoğu gazeteci değil, bunlar terörist. Bunların çoğu bombalamaya, hırsızlığa girmiş. 'Gazeteciyim' demekle gazeteci olunmuyor. Yargı makamı bunlarla ilgili kararı veriyor. Çıkması gerekenler varsa bunlar çıkar. Birçoğu ajanlık görevi yapıyorsa...
Sayın Trump'a hakaret edenler içeride değil diyorsunuz. Bana hertürlü hakaret yapanların siz sayısını biliyor musunuz? Ben her zaman sabretmişimdir. Bunlar teröre karışmışlardır. PKK terör örgütünün içindedirler birçoğu ve içindedirler. Birçoğu FETÖ terör örgütünün içindedir. Yargıya müdahale edemeyiz. Ben 16 Mayıs'ta buradaydım. 16 Mayıs'ta buraya geldiğim zaman yanımdaki korumalar, PKK'lı göstericiler , siz onlara aktivistler diyorsunuz, polisin onlara müdahale etmediğini gördük. Büyükelçilik rezidansında da yakın mesafeden eylem yapıyorlar ve polisin engellemediğini gördük. Benim korumaların duruma müdahil olmak zorunda kaldılar. Bakın çok ilginç... Onlardan kimseyi içeriye almadılar, benim korumalarım hakkında inceleme başlattılar. Bunlar hakkında soruşturma açıyorlar. Neredesin sen ABD yargısı? Sayın Trump ile bunu görüştük, "Takipteyim" dedi. Bu kararı veren savcının kimliğini gayet iyi biliyoruz. Bu alınan kararın ne denli yanlış olduğunu sayın Başkan'a söyledim. Temenni ederim ki bu yanlış düzelir.