Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde gençlerle bir araya geldi.
Burada öğrencilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğiyle ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine, "Malum bu İsveç, Finlandiya bütün bunlar bizdeki terör odaklarını kendi ülkelerinde barındıranlar. PKK'ya, YPG’ye bu denli ülkelerinde ev sahipliği yapacaklar, yürüyüşse yürüş, paçavralarını köprü üstlerine asacaklar. Bunlar ülkemdeki terör kaynaklarını teşvik edip, bunlara ciddi manada parasal destekler de verecek. Bunlara silah desteği veren bu ülkelerle kendilerine de söyledik; 'NATO bir güvenlik teşkilatıdır, böyle bir güvenlik teşkilatı içinde biz terör örgütlerinin olmasını kabullenmeyiz' dedik. Geçmişte girenler girdi. Bunun içinde Almanya'sı var, Fransa'sı var. Yunanistan ve Fransa zaten bunlar girip çıkmışlardı ama sonra maalesef o dönemin Türkiye'deki yönetimi bunların önünü açtı ve bunlar tekrar NATO'ya geri dönebildiler. Geri döndüler de ne oldu; örneğin şu anda Amerika Dedeağaç'ta üs kurdu. Ve FETÖ terör örgütü Yunanistan üzerinden Avrupa'ya seyahat ediyor ve kendilerine verdiğimiz teröristlerin isim listesini görmezden geliyor ve bunları hala korumaya devam ediyorlar.
Finlandiya ve İsveç'in Türkiye'ye silah noktasında yaptırım da uyguladığını hatırlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi Yunanistan'a geliyoruz. Batı'ya 400 milyar euro borcu var, hala Batı bunlara silah desteğini de veriyor, üs kurmalarına müsaade ediyor. Bir taraftan da bizimle görüşmelerinde 'Biz sizinle aramızdaki münasebetleri geliştirmek istiyoruz' derken, kalkıp 'Kıbrıs'la ilgili 2 devletli çözüme biz olumlu bakmıyoruz' diyor. Senin olumlu bakmadığın şeye bizim olumlu bakacağımızı kim sana söylüyor? Kusura bakma. Biz de eğer 85 milyonluk Türkiye isek geçmişte bu delikten bu ülke bir defa sokuldu. Ama tekrar bu delikten sokulmayı kesinlikle istemiyoruz. Onun için de kararlı bir şekilde bu politikamızı sürdüreceğiz ve NATO'ya Finlandiya ve İsveç'in girmesine 'hayır' diyeceğimizi ilgili arkadaşlarımıza söyledik ve yolumuza da bu şekilde devam edeceğiz."
'RUSYA VE UKRAYNA İLE MÜNASEBETLERİMİZİ KESİP ATAMAYIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ve Ukrayna savaşıyla ilgili de, "Gerek Rusya gerek Ukrayna'yla ilgili denge politikası güdüyoruz. Ve bu denge politikasında ne Sayın Putin'le ne Zelenski ile bağları koparıp atmaya asla niyetim yok. Sayın Putin ile de Zelenski ile de telefon diplomasimi sürdürüyorum. Özel temsilcimi onlara gönderdim, gönderiyorum. Bundan sonraki süreçte de yine aynı şekilde bunu devam ettireceğiz. Çünkü yeni bir dünya savaşının çıkmasının ne bölgemize ne dünyaya hiçbir faydası yok. Şu anda Ukrayna'dan olan göç ortada. Öbür tarafta bu işin Rusya'ya, Ukrayna'ya olan maliyetleri ortada.
ATATÜRK HAVALİMANI TARTIŞMASI
Erdoğan, "Ben şimdiden size müjdeyi vereyim. İnşallah (millet bahçesi herkesi) çok çok mutlu edecek. Gelip hafta sonlarını, hafta içlerini geçirecek aileler olacak. Tüm bunlarla, oyun parklarıyla, kültürel merkezleriyle orası kültürel bir güç devşirecek. O nokta zaten millet bahçesi noktasında fakir. Ama şu anda bu millet bahçesiyle ağacıyla, yeşiliyle orası çok çok güzel olacak. Yanında da şehir hastanesi var, yan yana olacak. Şehir hastanesiyle birlikte, yanında millet bahçesi, oranın güzelliği neyle ifade edilebilir? Şimdiden ben oranın bitmiş halini görüyorum. Bir ihtimal pistleri kaldırmayacağız. Pistler belki de kalacak. Ama pistler dışındaki yeşil alanları biz çok daha farklı yeşil alan haline getirmek için zenginleştireceğiz. Proje üzerindeki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ve 29 Mayıs kutlamasını bu yıl orada yapacağız." dedi.
Gençlerimize yeşil alanlarıyla, oyun parklarıyla, kültürel merkezleriyle nasıl bir Atatürk Havalimanı millet bahçesi hayal ettiğimizi anlattım.
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) May 19, 2022
29 Mayıs’ta, İstanbul’un Fethi’nin yıl dönümünde inşallah buradaki ilk ağacımızı toprakla buluşturacağız. pic.twitter.com/GC8T0aL2bp
TÜRKİYE'NİN SIĞINMACI POLİTİKASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan misafirperverlikte Türkiye'nin dünyada en çok göç alan ülke olduğunu dile getirerek, sığınmacı politikasına ilişkin şu açıklamaları yaptı:
"Bizim bu sürecimize baktığımızda Suriyeliler acaba keyiflerinden mi Türkiye'ye geldiler. Yoksa oradaki savaşta, oradaki ölüm korkusu onları Türkiye'ye iltica etmeye sevk etti. Buna baktığımız zaman; Suriye'deki savaştan kaçarak Türkiye'ye sığındılar. Bunları biz muhacir olarak gördük. Böyle bir hicrete de hayır dememiz mümkün değildi. Bu da Türkiye'nin büyüklüğünü gösteriyor. Misafirperverlikle Türkiye'nin dünyada en çok göç alan ülke olarak öne çıktığını görüyoruz.
Türkiye dünyada 1 numara ve biz bundan rahatsızlık duymuyoruz. Bunun yanı sıra Suriye'de briket evlerin yapımına başladık. Çünkü bu insanlar çadırlarda kalıyordu. Yaşam koşullarının adeta sıfır diyebileceğimiz noktada kalıyorlardı.
Saddam dönemine 500 bin Iraklı sığınmacıya biz kapımızı açmıştık. Avrupa'nın değişik ülkelerinde örneğin Almanya, belirli veya belirsiz göçmenleri alıyor. Ama bizim gibi mi hayır. Onlar teröristleri alıyor. Bizler Türkiye olarak şuan itibariyle Suriye'nin kuzeyinde briket evlerle bir adım attık. Hedefimiz bu briket evlerde 1 milyon Suriyeliyi barındırabilmek. Derdimiz 100 bin 200 bin briket ev olacak." ifadelerini kullandı.
BAE VE SUUDİ ARABİSTAN İLE İLİŞKİLER
Bir gencin, "Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'a resmi ziyaretler gerçekleştirdiniz. Bu ülkelerde sizi çok iyi, hatta görkemli şekilde karşıladıklarını gördük. Geçmişten bugüne ne oldu da ilişkilerimiz böyle büyük bir değişim gösterdi?" sorusunu yanıtlayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Japonların, 'düşmanımız dahi olsa iplikle bağı sıkı tutun, koparmayın. Gün olur o bağ size tekrar lazım olur' diye atasözü vardır. Bunlar da bizim Müslüman kardeşlerimiz. Bazen nasıl ailenin içerisinde patırtı gürültü oluyorsa aramızda bizim de böyle bazı sıkıntılar yaşandı ama biz bu sıkıntıları şimdi aştık. Gerek Suudi Arabistan'la gerek Abu Dabi yönetimiyle bunları aşarak süratle ticari ilişkilerimizi, sanayi, savunma sanayi, kültürel, turizm bütün bunlara yönelik şimdi planlama yaptık, adımlarımızı atıyoruz."
Erdoğan, "Suudi Arabistan'la hakeza öyle ve şu anda da Suudi Arabistan ile olan ilişkilerimiz çok daha olumlu istikamette o da gelişiyor. Her iki ülkeyle de başlattığımız bu süreç inanıyorum ki her iki ülkeye de çok çok önemli katkılar sağlayacak hem ticari noktada hem özellikle siyasi ilişkiler noktasında. Savunma sanayiine yönelik alanlarda biz birikimlerimizi onlarla paylaşırken onların da birikimlerini kendilerinden istifade ederek paylaşma fırsatını inşallah değerlendireceğiz diye düşünüyorum. Gelişmeler gayet iyi. şu anda sonu da inşallah hayır olur." dedi.
SALGIN DÖNEMİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim yapmamız gereken en önemli iş mevcut hastanelerimizin sayısını artırmaktı. Bizim 19 tane şehir hastanemiz var. Bu sayı daha da artacak. Atatürk Havalimanı'na 1006 yataklı hastane yaptık. Aynı şekilde mevcut bir havalimanımız vardı. Orada da bin 6 yataklı hastane yaptık. Çam Sakura Hastanesini de bu zaman aralığında bitirdik. Bunları yapışımız işleri kolaylaştırdı. Bizim yoğun bakımlarda vs hastanelerimizde ciddi bir ihtiyacımız kalmadı. Bu noktaya geldik. Bunlar yeter mi? Hayır" dedi.
RAKET TUTMA STİLİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, raket tutma stilini soran gence ise şu yanıtı verdi:
Dünyada masa tenisinde çok farklı stiller var. Mesela Türkiye'nin klasik bir raket tutma tarzı vardır. Dünyada çoğunlukla da o tarz kullanılır. Yani raketin sap kısmından tutarlar. Ama mesela Çinlilerin, Japonların tutuş şekli ise benim tuttuğum şekildir. Ben onlardan örneği alarak o şekli kullanıyorum. Fena da değil, işe yarıyor. Son zamanlarda bazı dostlarla yaptığımız müsabakalarda işe yaradı. Mesela yurttaki masa tenisinde voleybol milli takımımızın koçu Guidetti ile oynadık. O da o klasiği kullanıyordu. Ben ise raketi avucuma alarak kullandım. 'Sen' dedi 'iyi oynuyorsun', 'yok' dedim ya 'senin kadar değil', 'yok yendin beni' dedi. Şimdi demek ki stil birçok şeyi değiştirebiliyor. Bu noktada işime yaradı, iyi de gidiyor. Bundan sonraki süreçte de herhalde diğerini öğrenecek halim yok.
Raket tutma stilimi soran genç kardeşimle dünyadaki örneklerden konuştuk. Bu tarzın son zamanlarda bazı dostlarla yaptığımız müsabakalarda nasıl işe yaradığından bahsettim... pic.twitter.com/lQYkhN79wM
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) May 19, 2022
SOKAK HAYVANLARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanı Erdoğan sokak hayvanlarıyla ilgili sorulan soruya şu yanıtı verdi:
Rahmetli Neşat Baba'nın bir sözü var "Aşkınan koşan yorulmaz" Şimdi belediyelerimizin bu konuda hepsinin ölçüsü çerçevesinde gücü var. Arzu ederlerse, isterlerse, koskoca İBB niçin bu konuda kalkıp da hayvanlarla ilgili barınak yapmıyor? Yapsın. Örneğin şu anda bizim Konya Belediyemizin nefis bir barınağı var. İlçe belediyesi olarak mesela İstanbul'da Beykoz Belediyemizin gayet güzel bir barınağı var. Yani teşhis, tedavi ve bunun dışında atmaları gereken adım... Buralarda şu anda ortak paydamız, en önemli süreç kısırlaştırmadan geçiyor. Yani kısırlaştırmaya yönelik, özellikle sokak hayvanlarına yönelik bu adımın atılması gerekiyor. Aksi takdirde sokak hayvanlarındaki bu sınırsız çoğalma, ciddi bedeller de ödettirebilir.
Belediyelerimizin işinin kolaylaştırılması noktasında kısırlaştırmanın büyük bir önemi var. bunun yanında da tabi özellikle teşhis, tedavi ve operasyonlar... Ben gittim, gezdim, gördüm. Belediyemiz nefis bir yer yapmış. Adeta bir hastane. Demek ki isteyince oluyor. Bu konuda bir şeyler yapmak istiyorsanız var. Aynı durum Konya'daki büyükşehir belediyemiz, o da büyük bir projeyi hayata geçirdi. İstanbul'da Beykoz belediyemiz ve diğer ilçe belediyelerimizin içinde atılan adımlar var. Biz bu konuyla ilgili özellikle Tarım, Orman, Hayvancılık Bakanlığımızı da devreye soktuk. Müşterek çalışma yapmak suretiyle sokak hayvanlarına yönelik bazı adımlar atmamız gerekiyor ki Allah göstermesin bu çocuklarımızın, yavrularımızın, köpeklerin saldırısına uğramaları anne-babalar olarak bizleri de rahatsız edecektir. Yani bunu kimse güle oynaya karşılayamaz. Düşünün ki bir anne-babanın yavrusu parçalanıyor. E ne olacak? Alkış tutacak hali yok. Hayvan sevgisi diyebilir mi? Diyemez. Burada da gerçekçi olmak lazım. Tedbir, teşhis, tedavi ve koruma yöntemleri ve bunlara yönelik de adımlarımızı atıyoruz. Birinci derecede de bu konuda özellikle Hayvancılık Bakanımızı dedim ki artık bütün hocalığını her şeyini bu işte kullanacaksın.
Sokak hayvanları meselesini ve bu konuda üzerimize düşenleri gençlerimizle konuştuk... pic.twitter.com/cxThTTGyTZ
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) May 19, 2022
ERDOĞAN İLE BİRLİKTE ŞİİR OKUDU
Buluşmada söz alan gençlerden Seda Nur, çocukluğundan beri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile şiir okumak istediğini söyledi. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Seda Nur, şair Nurullah Genç'in 'Beni Yakışına' şiirini birlikte okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür eden Nur, "İyi ki varsınız. Türkiye'nin gençleri olarak sizleri çok seviyoruz" dedi.
Nurullah Genç’in benim de çok sevdiğim “Beni Yakışına” şiirini Seda Nur ile birlikte okuduk… pic.twitter.com/yUKD1LnI2H
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) May 19, 2022