Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen ve 3 saat 20 dakika süren Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, bir taraftan yaklaşan 31 Mart seçimleri ile ilgili çalışmalar yürüklerini kaydederek, "Diğer taraftan ülkemizi büyütme mücadelemizi sürdürüyoruz. Türkiye şöyle bir fotoğrafın ortasında bulunmaktadır; bölgemizde yaşanan savaşlar, çatışmalar ve saldırılar kesintisiz sürüyor. Küresel güvenlik mimarisindeki kırılmalar, küresel ekonomideki belirsizlikleri de derinleştiriyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin önemli bir kısmı ciddi siyasi istikrarsızlık ve buna bağlı sosyal gerilim tehditleri ile yüzleşiyor. Dünya genelinde etkili olan tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye hamdolsun hedefleri doğrultusunda kararlılıkla ilerliyor. Turizmde 2023 senesi tarihimizin en iyi sezonu oldu. Turizm gelirimiz 2023’te bir önceki yıla oranla yüzde 17 artarak 54 milyar 315 milyon dolara yükseldi. Ülkemize gelen ziyaretçi sayısı 57 milyon kişiyi buldu. Turizmde bu tarihi başarıları muhalefetin ve bazı faşist çevrelerin turizmi baltalamaya yönelik menfi kampanyalarına rağmen elde ettik. Bu art niyetli propagandalar olmasaydı aslında çok daha yüksek oranlara ulaşabilirdik" diye konuştu.
'2024 YILI İÇİN HEDEFİMİZ 60 MİLYAR DOLAR TURİZM GELİRİDİR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı için hedeflerinin 60 milyon ziyaretçi ile 60 milyar dolar turizm geliri olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"İhracatta yakaladığımız ivmeyi ocak ayında da sürdürdük. Ocak ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 artışla 20 milyar dolar oldu. Böylece tarihimizin en yüksek ocak ayı ihracat tutarına ulaştık. En büyük önceliğimiz olan istihdamda da olumlu hava devam ediyor. Bugün TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Türkiye’de işsizlik oranı Aralık 2023’te bir önceki aya kıyasla 0,1 puan düşüşle yüzde 8,8 geriledi. Uluslararası yatırımcılar ve piyasalar nezdinde Türk ekonomisine güvenin artmasından memnuniyet duyuyoruz. Türk lirası varlıklara yönelik talebin de yükselmesi ile ülkemiz risk filmindeki düşüş devam ediyor. Önümüzdeki dönemde ekonomi programımızın müspet yansımalarını enflasyon başta olmak üzere diğer alanlarda net bir şekilde göreceğiz. Son kabine toplantımızdan bu yana bu doğrultuda attığımız adımlardan bazılarını şu şekilde ifade edebiliriz. Milli Uzay Programımız kapsamında bir ilki gerçekleştirerek insanlı uzay misyonumuzu başarıyla hayata geçirdik. Türk Hava Kuvvetlerimizin yetiştirdiği seçkin pilotlardan olan Alper Gezeravcı uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki görevini ve bilimsel deneyleri tamamlayarak ülkemize döndü, biz de kendisini bugün kabul ettik. İkinci astronotumuzu da önümüzdeki aylarda yeniden deneyler yapmak üzere yörünge altı uçuş için uzaya göndereceğiz."
'TÜRKİYE'NİN GEÇMİŞTE KAÇIRDIĞI FIRSATLARIN SEBEBİNİ BUNLARA BAKTIKÇA DAHA İYİ ANLIYORUZ'
Erdoğan, ilk uzay misyonunun özellikle gençlerde uzay çalışmalarına, astronomiye ve bilime yönelik ilgiyi artırmasından memnuniyet duyduklarını belirterek, "Ali Kuşçu, Fergani, Cezeri gibi ilim yolcularının mirasını taşıyan bir millete zaten başka türlüsü de yakışmazdı. Ülkemizin farklı alanlarda yaptığı her hamleyi değersizleştirmeyi maharet zannedenler maalesef burada da boş durmadı. İş yapmak, proje üretmek, ülkenin ve milletin hayrına vizyon ortaya koymak yerine eser ve hizmetlere kulp takan, takoz koyan, engel çıkartan bu sığ anlayışı gördükçe üzülüyoruz. Türkiye'nin geçmişte kaybettiği hazine değerindeki yılların, kaçırdığı fırsatların sebebini bunlara baktıkça daha iyi anlıyoruz. Biz müzmin muhaliflere aldırmadan yolumuza devam ettik, ediyoruz ve edeceğiz. Savunma Sanayi yatırımlarımızın meyvelerini toplamayı sürdürüyoruz. Yalova Sefine Tersanesi'nde katıldığımız tek bir törenle donanmamızın 2'nci büyük gemisi TCG Derya'yı, yerli imkanlarla üretilen milli fırkateynimiz TCG İstanbul'u ve ona entegre edilen çeşitli silah sistemlerini, lojistik destek gemimiz TCG Üsteğmen Arif Ekmekçi'yi, dünyada elektronik harp kabiliyetine sahip ilk insansız su üstü aracımız Marli Sida'yı kısacası her biri ayrı emek ve başarı örneği olan çok sayıda savunma sanayi ürünü Deniz Kuvvetlerimize teslim etmenin heyecanını yaşadık" dedi.
'F-16 TALEBİMİZİN OLUMLU SONUÇLANMASINDAN MEMNUNİYET DUYUYORUZ'Erdoğan, konuşmasında ayrıca ABD ile görüşmeleri sürdürülen F-16 meselesine dair ise, "Amerika Birleşik Devletleri ile bir süredir yürüttüğümüz F-16 talebimizin de olumlu sonuçlanmasından memnuniyet duyuyoruz. Ülkemize yönelik kısıtlamaların kaldırılması ile birlikte inşallah Türk Savunma Sanayi bundan sonra daha hızlı yol alacaktır" diye konuştu.
'TÜRKİYE BİR 'TERÖRİSTAN' KURULMASINA MÜSAADE ETMEYECEKTİR'Erdoğan, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) Ocak ayı toplantısında hem 2023 senesinin muhasebesini yaptıklarını hem de sınır ötesi operasyonları kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tuttuklarını ifade ederek, "Şu gerçeği çok net bir şekilde görebiliyoruz; Türkiye uyguladığı 'terörü kaynağında yok etme' stratejisi ile bölücü terör örgütünü dar bir alana hapsetmiştir. Bölücü örgütün ömrünü uzatan ana faktör kimi müttefiklerimiz ile kuzey Irak‘taki bazı yapıların teröristlere verdiği desteklerdir. Türkiye elbette Irak'ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygılıdır. Irak'ın teröre karşı verdiği mücadeleyi tüm samimiyetimizle destekliyoruz. Iraklı kardeşlerimizden de haklı beklentimiz Irak topraklarının ülkemize yönelik terör eylemlerinde bir üst olarak kullanılmasına izin vermemeleridir. Gerek Dışişleri Bakanımız, gerek MİT Başkanımız gerekse Milli Savunma Bakanımız, bu konudaki hassasiyetlerimizi Irak makamlarına iletti. Bu sene yaz aylarında Pençe Harekat bölgesindeki tahkimatımızı önemli ölçüde tamamlamış olacağız. Böylece 40 yıldır sürdürdüğümüz bölücü terör örgütü ile mücadelede çok daha etkin tedbirleri alma imkanına kavuşacağız. Terörün yok edilmesi, Irak ile hayata geçirmeyi planladığımız 'kalkınma yolu projesi' içinde önemlidir. Türkiye ne pahasına olursa olsun güney sınırlarında bir 'Teröristan' kurulmasına müsaade etmeyecektir. Terör örgütü mensupları nerede bulursak orada kafalarını ezmeyi, bu amaçla oluşturulan altyapıları imha etmeyi sürdüreceğiz" diye konuştu.
'BAMBAŞKA BİR TÜRKİYE VAR'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bilhassa son 10 yıldır her seçim dönemi öncesinde olduğu gibi 31 Mart seçimleri yaklaşırken de milleti huzursuz edecek görüntülerin ardı ardına gelmeye başladığına dikkat çekerek, "Terör saldırılarından eski Türkiye'den ödünç alınma provokatif çıkışlara kadar her türden oyun yeniden devreye sokuldu. Eskiden siyaset mühendisliği ile demokrasimizin toplum mühendisliği ile birlik ve beraberliğimizin, küçük meblağlı spekülasyonlarla ekonomimizin kontrolünü ele almayı alışkanlık edinenler yine boş durmuyor. Halbuki artık siyasetiyle, toplumuyla, ekonomisi ile bambaşka bir Türkiye var. Geçtiğimiz Mayıs seçimlerinde milletimiz bu gerçeği içerdeki ve dışarıdaki tüm vesayet ve darbe heveslerine bir kez daha ispatladı. Yüzlerine çarpılan bu gerçeğe rağmen mahalli idareler seçimlerini ülkemizi tökezletmenin aracı haline dönüştürme hayali kuranların inşallah yine heveslerini kursaklarında bırakacağız. Türkiye'nin 21 yıl en büyük gücü olan güven ve istikrar iklimini bozmak isteyenlere Allah'ın izniyle fırsat vermeyeceğiz" diye konuştu.
'MİLLETİ SIRTINDAN HANÇERLEYENLERİN DEVRİ ARTIK KAPANMIŞTIR'Erdoğan “Bu ülkenin rahmetli Menderes ile birlikte 1950’de başlayan demokrasi ve kalkınma yolculuğunu 1960 darbesiyle kesenlerin, hemen ardından yeniden toparlanan siyasi ve ekonomik düzeni önce 1971 muhtırasıyla, ardından 1980 darbesiyle sabote edenlerin, rahmetli Özal’ın tekrar yükselttiği büyük ve güçlü Türkiye hayalinin önünü 28 Şubat darbesi ile kesenlerin, AK Parti iktidarları boyunca aynı amaç doğrultusunda sayısız yol ve yöntemi deneyenlerin hiç biri işe yaramayınca yeniden darbe ve kaos çıkarma silahına sarılanların, velhasıl; bu milleti her doğruluşunda sırtından hançerleyenlerin devri artık kapanmıştır. Bayat senaryolar ne milletimiz nezdinde işe yarıyor ne de bölge ve dünya gerçekleri buna uygun zemin hazırlıyor. Türkiye artık hem siyasi hem ekonomik hem askeri olarak bambaşka bir ligin oyuncusudur. Bizim iktidarımızın ilk 10 yılı vesayetle mücadele ile ikinci 10 yılı ise terör ve milli irade hırsızlarına karşı verdiğimiz kavgayla geçti. Bu süreçte asla ihmal etmediğimiz husus ise demokrasi ve kalkınma atılımlarını sürdürmekti. Böylece 2023 hedeflerimizin Türkiye Yüzyılı vizyonuna ulaşan bir şahlanışın alt yapısını inşa etmeyi başardık. Türkiye’nin 1960’lardaki 1970’lerdeki, 1990’lardaki gibi küresel yönetim ve ekonomi sisteminde hak ettiği yeri almasının önüne geçecek hatalar yapmasını bekleyenler daha çok beklerler. Artık etrafı kan ve ateş çemberi ile çevrili olduğu halde güvenle, huzurla, istikrarla Türkiye Yüzyılı idealini hayata geçirmek için kararlılıkla hedeflerine doğru ilerleyen bir Türkiye var’’ dedi.
'BU SIKINTILARIN BİR KISMI AYAĞIMIZA TAKILAN ÇELMELERİN BEDELLERİDİR'Erdoğan, sıkıntıların elbette var olabileceğini ifade ederek, şöyle dedi:
"Bu sıkıntıların bir kısmı küresel ve bölgesel krizlerin yansımaları, bir kısmı da ayağımıza takılan çelmelerin bedelleridir. Herkesin elini vicdanına koyarak şu sorulara hakkaniyetle cevap vermesini bekliyoruz; dünyada Gezi olayları ile başlayıp 17-25 Aralık Emniyet-Yargı Darbe Girişimi ile süren, PKK terörünün şehirlerimizi hedef alması ve DEAŞ’ın sınırlarımıza dayanmasıyla yükselen, 15 Temmuz Darbe Girişimi ile zirveye ulaşan, sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan ‘Teröristan’ gayretleri ile desteklenen, ekonomimizi ‘mahvetme’ tehditleri ile genişleyen, Covid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi küresel krizlerle beslenen, 6 Şubat depremleri ile 53 bin canımıza mal olan ve 104 milyar dolar maliyet çıkartan bir felakete maruz kalan velhasıl böylesine büyük sıkıntılara düçar olup da hala ayakta duran, hala hedeflerinden kopmayan, hala programlarını uygulayabilen bir başka ülke örneği var mıdır? Emin olun, Türkiye’den başka her ülke için bu sorunların bir tanesi bile büyük bir yıkım sebebiydi."
'SAVAŞ ÇIĞIRTKANLIĞI YAPMAK YERİNE BARIŞ ÇABALARIMA SARILMAYI SEÇTİK'"Tek başına Covid-19 salgınının en gelişmiş ülkeleri bile nasıl çaresiz duruma düşürdüğünü hep birlikte görmedik mi?" diye soran Erdoğan, "Biz bu salgını en az hasarla atlatan toplum olduk. Sınırlarına dayanan masum göçmenlere dahi tahammül edemeyip siyasi ve sosyal bunalımlara giren ülkeler görmezdik mi? Biz eli silahlı teröristlerin saldırılarını püskürtüp başlarını inlerinde ezdik. Kendi coğrafyalarına yakın bir yerde çıkan savaşın etkisiyle korku ve endişe içinde oradan oraya savrulan toplumlar görmedik mi? Biz savaş çığırtkanlığı yapmak yerine barış çabalarına sarılmayı seçtik. Yanı başlarında katliamları görmezden gelerek varlık sebepleri saydıkları değerlere ihanet eden ülke yönetimleri görmedik mi? Biz mazlumun ve masumun yanındaki duruşumuzu hiç bozmadık. Bu örnekleri onlarca, yüzlerce başlıkta çeşitlendirmek mümkündür. Kendi adımıza buradan almamız gereken mesaj şudur; Türkiye yaşadığı onca sıkıntıya, onlarca zor imtihana rağmen hamdolsun sıkıntılarının hepsinin üstesinden gelecek programa imkana en önemlisi de kudrete sahip bir ülkedir. Milletimiz ile el ele vererek çözemeyeceğimiz hiçbir mesele olmadığı inancıyla mücadele bayrağını bir an bile yere düşürmeden yolumuza devam ettik, devam edeceğiz. İşte böylesine tarihi bir destanı özellikle yazan aziz milletimizi, ne enflasyon ne bir başka gayretler bizi çökertemez, çökertemeyecek" diye konuştu.
'SİSİ'NİN DAVETİ İLE KAHİRE'YE GEÇECEĞİZ'Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Sayın Muhammed bin Zayid en-Nehyan'ın daveti üzerine Dünya Hükümetler Zirvesi'ne katılmak üzere bu akşam Dubai'ye hareket edeceğini belirterek, “Onur konuğu olarak davet edildiğimiz bu yıl ki zirvede ikili temaslarımızın yanı sıra zirveye katılan diğer devlet ve hükümet başkanlarıyla da görüşmeler gerçekleştireceğiz. Emirliklerin ardından Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Abdulfettah Abdülfettah es-Sisi'nin davetine icabetle Kahire'ye geçeceğiz. Sayın Sisi ile ekonomi, ticaret, turizm, enerji ve savunma başta olmak üzere ülkelerimiz arasındaki pek çok konuyu istişare edeceğiz. Hiç şüphesiz her iki ülkede de gündemimizin ilk sırasında Gazze'ye yönelik artan İsrail saldırıları olacaktır. Hitler özentisi Netenyahu yönetimi 7 Ekim'den beri sürdürdüğü vahşet ve katliam politikasında her gün yeni bir kırmızı çizgiyi aşıyor" dedi.
'İSLAM DÜNYASI'NIN İSRAİL'İ DURDURMA NOKTASINDA YETERSİZ KALDIĞINI GÖRÜYORUZ'Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'e tepkisini dile getirerek, "Bu sabah 'güvenli bölge' olarak ilan ettikleri ve Gazze'nin kuzeyinden zorla çıkarılan yaklaşık 1,5 milyon Gazzeli'nin sığındığı Refah'a saldırdılar. Doğrudan sivilleri hedef aldıkları bu saldırılarda 100'den fazla Gazzeli kardeşimiz şehit oldu, yüzlercesi de yaralandı. İsrail'in bu pervasızlığın sebebi batılı güçlerin 'tavşana kaç tazıya tut' diyen ikiyüzlü politikasıdır. Batılı güçler sahne önünde İsrail'e 'itidal' çağrısı yaparken Hamas bahanesinin arkasına saklanarak Netanyahu'nun katliamlarına göz yumuyorlar. Silah ve mühimmat desteği vermeye devam ediyorlar. İslam dünyasının da maalesef İsrail'i durdurma, katliamların önüne geçme, zulme engel olma noktasında yetersiz kaldığını görüyoruz. Emirlikler ve Mısır'da gerçekleştireceğimiz görüşmelerde 'Gazzeli kardeşlerimiz için daha başka neler yapabiliriz' inşallah buna bakacağız. Türkiye olarak akan kanın durması için elimizden gelen her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz. Rabbim çok zor günler geçiren Gazze halkının ve Filistinli kardeşlerimizin yardımcısı olsun diyorum ziyaretlerimizin şimdiden hayırlara vesile olmasını diliyorum" açıklamasında bulundu.
'TERÖRÜN OLMADIĞI, GÜVENLİ, HUZURLU, İSTİKRARLI VE BARIŞIN HÜKÜM SÜRDÜĞÜ BİR BÖLGE BIRAKACAĞIZ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadelenin durmaksızın süreceğini belirterek, "Evlatlarımıza sınırlarımızın dışında da terörün olmadığı, güvenli, huzurlu, istikrarlı ve barışın hüküm sürdüğü bir bölge bırakacağız" dedi.
'UĞRAŞTIRAN DEĞİL ULAŞTIRAN İSTANBUL’ PAROLASIYLA ADIMLARI ATMAYA DEVAM EDİYORUZ'
Erdoğan, AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı’nın adaylarının tanıtımını yaptıklarını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"31 Mart Seçim Beyannamesi kamuoyumuzun takdirine sunduk. İzmir ziyaretimizde ayrıca 2 bin 60 yataklı şehir hastanemizi ve bağlantı yollarını resmen hizmete açtık. İstanbul trafiğine yeni bir nefes olarak gördüğümüz Gayrettepe- Kağıthane hattını 29 Ocak'ta hizmete aldık. Böylece İstanbul Havalimanı ile Gayrettepe arasında 37,5 kilometrelik bir hat boyunca kesintisiz metro ulaşımını sağladık. Bu hattımızın da hizmete alınmasıyla İstanbul'da tamamlanan raylı sistem ağlarının uzunluğu 338,5 kilometreye çıkmıştır. Şu an İstanbul genelinde toplam uzunluğu 52,7 kilometre 4 metre hattının inşası sürüyor. 'Uğraştıran değil, ulaştıran İstanbul' parolasıyla şehrimizin trafik çilesini bitirecek adımları atmaya devam ediyoruz. Önümüzdeki aylarda yapacağımız açılışlarla birlikte 4 ayrı proje kapsamında 34 kilometrenin üzerinde uzunluğa ve 18 istasyona sahip raylı sistemi şehrimize kazandıracağız. Gayrettepe-Kağıthane metro hattının bir kez daha İstanbul'umuza hayırlı olmasını diliyorum."
'HAK SAHİPLERİNE TESLİM ETTİĞİMİZ KONUT VE KÖY EVİ SAYISI 31 BİNİN ÜZERİNDEDİR'
Geçen yıl 6 Şubat'ta sadece Türk milletinin değil, insanlık tarihinin de en yıkıcı, acı ve büyük tabii afetlerinden birinin yaşandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ilimizi ve 14 milyon insanımız doğrudan etkiledi. Bu depremlerde kaybettiğimiz 53 binin üzerindeki şehidimizi bir kez daha rahmetle yâd ediyor, Rabbim hepsini, cenneti ile cemali ile müşerref eylesin diyorum. Depremin 1'inci yıl dönümünde hem inşası tamamlanan konutların teslimatını yapmak hem de depremzedelerimizin acısına ortak olmak üzere bölgedeydik. Sırasıyla Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Adıyaman illerimizi ziyaret ettik. Depremden zarar gören tüm il, ilçe ve köylerimizde yeniden inşa çalışmaları kesintisiz sürüyor. Depremzede kardeşlerimizi en kısa sürede güvenli, huzurlu ve dayanıklı yuvalarına kavuşturmak için gece gündüz koşturuyoruz. Sadece ziyaret ettiğimiz 5 ilimizde, kuralarını çekerek hak sahiplerine teslim ettiğimiz konut ve köy evi sayısı 31 binin üzerindedir. İnşallah 2 ay içinde deprem bölgesi genelinde 75 bin konutun teslimini gerçekleştireceğiz. Takip eden dönemde de her ay 15- 20 bin civarında konut ve köy evini hak sahipleri ile buluşturacağız. Böylece temel atmamanın üzerinden 1 sene geçmeden inşaatları bitirme sözümüzü önemli ölçüde yerine getirmiş olacağız" diye konuştu.
'YIL SONUNA KADAR HEDEFİMİZ; 200 BİN EVİ VATANDAŞLARIMIZA TESLİM ETMEKTİR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıl sonuna kadar hedeflerinin 200 bin evi vatandaşlara teslim etmek olduğunu belirterek, "Ardından bu sayıyı süratle 390 bine ulaştıracağız. Hatay'da ve Antep'te deprem konutlarının yanı sıra aralarında bin 875 yataklı Gaziantep Şehir Hastanesi'nin de bulunduğu 3 modern sağlık tesisinin resmi açılışını gerçekleştirdik. Devlet olarak deprem bölgesinde sadece konut ve ev inşa etmiyoruz. Şehirlerimizin depremde tahrip olan ana meydanlarını, caddelerini, altyapı ve üstyapı çalışmalarını da biz yapıyoruz. Ayrıca deprem bölgesinde istihdamı ve üretimi canlandıracak, şehirlerimizin ekonomisine güç katacak projeleri devreye alıyoruz. Bunlardan biri de 'iskan ve istihdam' temasıyla yürüttüğümüz deprem bölgesi şehirlerimizi savunma sanayi merkezleri haline getirecek yatırımlardır. Savunma Sanayi Başkanlığımız tarafından planlamaları yapılarak ilk adımları atılan savunma sanayi kuruluşlarımız önümüzdeki aylarda birer birer faaliyete geçecektir. Ziyaretlerimiz de bu müjdeleri de şehirlerimizle paylaştık. Deprem şehirlerimizi alt yapısıyla üst yapısı ile üretimi ile ticareti ile sanayisi ile tamamen ayağa kaldırana kadar var gücümüzle çalışacağız" dedi.
'BİZ BÜYÜK BİR DEVLET VE ASİL BİR MİLLETİZ'Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete daha önce verdikleri sözlerin de takipçisi olduklarını ifade ederek, şunları söyledi:
"14- 28 Mayıs seçim döneminde milletimize taahhüt ettiğimiz Aile ve Gençlik Fonu ile ilgili mevzuat çalışmaları tamamlandı. İlk etapta deprem bölgesinde hayata geçireceğimiz fona başvuruları 15 Şubat'tan itibaren almaya başlıyoruz. Böylece depremzede gençlerimizin yuva kurmalarına yardımcı olacağız. Buradan deprem bölgesindeki kardeşlerime seslenmek istiyorum; kim ne derse desin biz büyük bir devlet ve asil bir milletiz. Bu topraklardaki bin yıllık tarihimiz boyunca nice zorlukların, badirelerin, saldırıların ve imtihanların üstesinden geldik. Tasada ve sevinçte bir olduğumuzu sayısız defa gördük. İnşallah yine başaracağız. Asrın birlikteliği ile asrın felaketinin yaralarını süratle saracağız. Sizden felaket tellallarını ve bozgunculara prim vermemenizi özellikle rica ediyorum. Hükümet olarak bu hassas süreci kimseye mahcup olmadan, herkesin gönül hoşluğunu temin ederek, her bir kardeşimin hayır duasını alarak anlımızın akıyla inşallah nihayete erdireceğiz. Depremzede kardeşlerimizden gönüllerini ferah tutmalarını bekliyorum. 'Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten, kazadan beladan, saldırıdan muhafaza eylesin' diyorum. Bir kez daha depremde kaybettiğimiz canlarımızı rahmetle yâd ediyor, geride kalanlara Mevla'dan sabri cemil niyaz ediyorum."